30 yıllık tutuklu Atlığ: Özgür yaşam ısrarımızla ayakta kaldık

img
İSTANBUL - Cezaevlerinde kaldığı 30 yılı bir direniş mekanı olarak tanımlayan Yılmaz Atlığ, cezaevinde tüm teslim alma ve irade kırma dayatmalarına karşı özgür yaşam hattında ısrarlı duruşla ayakta kaldıklarını söyledi. 
 
Türkiye ve Kurdistan’da 1990’lı yıllarda giriştikleri devrimci mücadelelerde henüz genç yaşlarda gözaltına alınıp siyasi gerekçelerle Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanıp müebbet hapis cezaları verilen tutuklular, 30 yılın ardından tahliye ediliyor. Bu tutuklulardan biri de 9 Ekim günü Tekirdağ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tahliye olan Yılmaz Atlığ (51). 30 yıllık tutukluluğu boyunca Atlığ, sırasıyla Xerpêt, Bartın, Amed, Erzirom, Sêrt, Mûş, Bayburt, Düzce ve son olarak Tekirdağ cezaevlerinde kaldı. 
 
İşkenceye varan yoğun hak ihlallerinin yaşandığı cezaevlerinde sürdürülmek istenen politikalara karşı arkadaşlarıyla beraber amansız direniş mücadeleleri ortaya koyan Atlığ, 30 yıllık cezaevi sürecini Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı. 
 
BAŞLI BAŞINA BİR DİRENİŞ MEKANI 
 
Cezaevinde geçirdiği 30 yıllık yaşam sürecini, bir direniş süreci olarak tanımlayan Atlığ, cezaevlerinin de tıpkı dışarıdaki yaşam gibi acının, hayalin ve coşkunun barındırdığı bir duygu dünyası olduğunu, fakat birçok olanağın da kısıtlandığı bir mekan olarak gördüğünü sözlerine keldi. Siyasi tutuklular olarak cezaevlerini her şeyin dışında “Başlı başına bir direniş alanı” olarak gördüklerini ifade eden Atlığ, cezaevlerinin “modern” devletin kurulduğu günden bu yana özel alanlarından biri olarak görüldüğünü söyledi. Cezaevlerindeki kısıtlamalara da dikkat çeken Atlığ, tutukluların yemesinden içmesine kadar her konuda imkanlarının kısıtlandığını aktararak, adeta idarecilerin tutuklulara “Ölmesinler yeter” şeklinde yaklaştığını ifade etti. 
 
HEDEF TESLİM ALMAK  
 
Cezaevlerindeki tutukluların geçirdiği her bir zaman diliminin bir irade savaşı olduğunun altını çizen Atlığ, iktidar zihniyetinin temsilcisi olan cezaevlerinde tutukluların iradesine hükmedilmek istendiğini belirtti. Bu duruma ilişkin Atlığ, “24 saat sürekli doğrudan üzerine gelmiyorlar. Zaman zaman direk geliyorlar, zaman zaman teslimiyeti dayatıyorlar. Bazen işkenceye, bazen yumuşak bir dille irade kırma amacıyla yapıyorlar bunu” dedi. Kullanılan tüm yöntemlerin iradelerini zayıflatacak ya da kıracak güce ulaşmadığını ifade eden Atlığ, “Cezaevlerinin amacı insanların beynini yıkamak, iradesini kırmak, bir ölü haline getirmek ve teslimiyet sağlamaktır. Oluşturulan bütün kurullar bu amaçla devreye sokuluyor” şeklinde konuştu. 
 
ÖZGÜR YAŞAM HATTINDA İLERLEMEK 
 
Özgür yaşam arzusunun her şeye karşı bir duruş sergilediğini belirten Atlığ, bu duruşun en anlamlı olduğu yerin cezaevi olduğunu vurguladı. Atlığ, “Cezaevi ne kadar seni öldürmek isterse, teslim almak isterse ‘Hayır’ diyorsunuz, izin vermiyorsunuz. Onun karşısından tam tersi bir duruş var. ‘Ben bütün işkencelerine, sınırlamalarına rağmen, ne olursa olsun özgür yaşayacağım’ diyorsun. Bu zaten bizde kültürdür, köktür, ruhtur. Bu kültürün önderleri var. Bizim elimizden geldiğince yaptıklarımız da o hatta sahip çıkmaktır. Doğrusu biz öyle bir şey yaratmadık ama bize gösterdikleri o yolda ‘Berxwedan jiyane’ dediler elimizden geldiğince, o hatta ilerlemeye çalıştık” ifadeleri kullandı.
 
‘MUTLU OLMAMIZ İÇİN BİR SEBEP’ 
 
30 yıllık cezaevi yaşam sürecinde barış ve özgürlük mücadelesi içerisinde yer almış ve yaşamını yitirmiş arkadaşlarından büyük güç aldıklarını ifade eden Atlığ, her yıl onları anarken adlarını ve görüntülerini akıllarından geçirerek, “Onlar seninle, onlar büyük bir güç veriyorlar” şeklinde direnişlerine direniş kattıklarını vurguladı. Atlığ, halkın ayağa kalkıp isyanını dile getirdiği her dönemlerde ise, “Bu bizim direnmemiz, mutlu olmamız için bir sebep” diyerek ciddi anlamda motive olduklarını aktardı. 
 
KOMÜN VE ARKADAŞLIK ÜZERİNE BİR YAŞAM 
 
Cezaevlerinde yaşamın olmazsa olmazlarında komünal bir yaşamın ve arkadaşlığın önemine vurgu yapan Atlığ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yaşam bizim için kutlu bir yaşamdı. O yüzden ‘Dışarıdakiler nasıl idare ediyordu?’ diye hep bir merak içindeydim. Bu yaşamı yaşamayanlar, bundan mahrum olanlar nasıl, ne yapıyor acaba? Çünkü bizim yaşamımız çok güzeldi. İçinde büyük bir mutluluk vardı. ‘Heval’ diyorsun her şey geçiyor, sevgi oluyor, çiçek açıyor, gün doğuyor. Her şey arkadaşlıktır. Zindanın bize verdiği irade, güç doğal bir ideolojidir. Kökünde bu var. Biz öyleydik, arkadaştık. Arkadaşlık için ne gerekiyorsa aramızda 24 saat bu vardı. O kültür ya da arkadaşlık ahlakı vardı. 
 
Diğer bir açıdan bir saldırı olduğu zaman, bakıyorsun arkadaşının eline kelepçe vurup yere yatırmışlar, bir, iki kişi de üstüne çıkmış. Gözümüz birbirine çarptığında o ağrının altında birbirimize gülüyorduk.  Arkadaşlığımız gönüldendi, hesapsızdı. Hesapsızlığı da önemli görüyorum. Bir şeyin içine hesap girdiği zaman hiçbir hatırı kalmıyor. Dürüst arkadaşlıkta hesap yoktur. Gönülden, candan dediğimiz böyledir.” 
 
DİRENİŞTEN ALIKOYMAYAN BİR DURUŞ 
 
Cezaevlerindeki idarenin uygulamalarını “karne” sistemine benzeten Atlığ, bu konu hakkında İdare ve Gözlem Kurulu’nu işaret ederek, “Okullarda nasıl ki okulu geçenlere, geçmeyenlere karne veriyorlar, bu sistemi zindanlara da getirmişler. Ama çok tehlikeli bir sistem. Zindandaki arkadaşlar bunun farkında. Ama insanlar bunun üzerinde de durmalı. Çok önemli. İdare ve Gözlem Kurulu, insanların her davranışını, söylemini, adımını kontrol altına alıyor. Amaçları sosyal arkadaşlığı, devrimciliği, politikliği dağıtmak. Zindanların içine tehdide başvuruluyor. ‘Sen bunu yaparsan karnenden keseceğiz’ diyorlar. Hakları var mı? Yok. Sistem zaten 30 yıl vermiş. Hukuk bir anlamda sözleşmedir. 30 yıl önce kendilerince ‘Biz seni tutmuşuz, 30 yıl elimizde rehin tutacağız’ demişler. 30 yılın sonunda vakit doluyor. Ama bugün sözlerinde durmuyorlar. Kanunlarını ayaklar altına almışlar. Zaten bu egemenlik bu özelliğiyle tanınıyor. Şaka gibi bir politika yürütüyor. Zindanlarda da bunu devreye koymuş. Ne yapıyor? Senin karşında her şeyi yapıyor. Kendini eğitmeyen birine, bireysel şüpheye düşen birine her zaman parmak sallarlar. Amaçları onların kendilerini mücadeleden geri tutması. Arkadaşlar bu politikalara boyun eğmiyorlar. Duruş budur. Hiçbir şey onları yollarından, davalarından, direnişlerinden alıkoymuyor” dedi. 
 
‘DEVRİMCİ HALKIN KAVGASINI HEP YAŞADIK’
 
Yaşananlara karşı tavırlarının ne olduğunu “Aç kurt, çobanın hey heyinden korkmaz” sözüyle özetleyen Atlığ, “Biz özgürlüğümüze aç olduğumuz müddetçe hiçbir şey önümüze geçemez” ifadesini kullandı. Bu uğurda birçok arkadaşının yaşamını yitirdiğini belirten Atlığ, “Ama coşku dolu anılarda var. Mesela başkaldırı olduğu zaman, Newroz yaşandığı zaman, mesela halkımız ayaklandığı zaman… Her zaman dışarıda ne yaşanıyorsa, bizimle de yaşanıyordu. Mesela sokak kavgalarında biz halkımızlaydık. Devrimci halkın kavgasını heyecanla takip ediyorduk, onlarlaydık” dedi.
 
İNSAN YAŞAMDAN KOPMAMALI  
 
Cezaevinde geçirdiği son haftayı anlatan Atlığ, arkadaşlarının zorlamasıyla okumayı bıraktığını, sadece volta attığını, düşündüğünü, arkadaşlarıyla vedalaştığını ve kendisini dışarıya çıkmaya hazırlandığını aktardı. Dışarıya ilişkin hep “Ne göreceğim? Karşıma ne çıkacak, nasıl bir hayat çıkacak? Halkımızın durumu nasıl, mücadelenin durumu nedir?” şeklinde merakları olduğunu dile getiren Atlığ, cezaevinden çıktıktan sonra kendisini şaşırtacak, “Bunu beklemiyordum” diyecek bir şeyin olmadığını sözlerine ekledi. Atlığ, “Çok dediler, ‘Dünya değişmiş, elektronik olmuş.’ Doğru ama biz onlardan kopmadık. Biz de onları yaşadık. Zindan ölüm anlamına gelmiyor. Bu yanlış bir şey. Zindanda hayattır, acı bir hayat. İsteyen biri dışarıdan kopmuyor. Çünkü insan kendini gündemde koparmamalı. Bunun devrimcinin işi olduğunu bize öğrettiler. Kendini hiçbir şeyden koparmaman gerekiyor. Bizde koparmadık. Bu da eğitimin bir parçası. Bilim, teknik, sosyolojik, politik, ne olursa olsun öğrenmen gerekiyor. Bu bir vazifedir. Yapmazsan bu yanlış bir şey. O yüzden ben farklı bir şey görmedim” ifadelerini kullandı.
 
BÜYÜK BİR AŞK
 
Cezaevinden çıktıktan sonra kaynaklı üzüntü ve sevinci birlikte yaşadığını belirten Atlığ, “Halkımızın bizim çıkmamızdan kaynaklı coşkusu çok kıymetliydi. Kim ne derse desin halkımız canlı. Ben bunu gördüm. Hiçbir zaman umudunu kesmemiş. ‘Dünya değişmiş’ deyip ‘ah, vah’ edenlerin kendi bozuk düşünceleri bunlar. Ben bunu gördüm. Başkaldırının gür ateşi belki azalmış olabilir ama bu volkanın söndüğü anlamına gelmiyor. Kesinlikle böyle görmüyorum. Bu halk hala büyük bir aşk” diye konuştu.  
 
Cezaevindeki arkadaşlarının toplumdan özel bir beklentisi olmadığını söyleyen Atlığ, tutukluların, “Biz o toplumun çocuklarıyız, hizmetkarlarıyız” dediklerini aktararak, “Bazı kurumlarımızdan daha duyarlı olmalarını istiyorlar. Bu beklentileri var. Onun dışında arkadaşların büyük şeylerde gözü yok. Halkımız iyi olsun yeter. O yüzden bu mücadelenin içine girdiler. Ama diyorum ya biraz daha cezaevleriyle alakadar olsalar, ilişkilenseler bu arkadaşları daha mutlu edecek” dedi.
 
‘ONLAR DEVRİMCİLER’
 
Atlığ, konuşmasının sonunda şunları kaydetti: “Çıktıktan sonra klasik bir söylem var, ‘Gönlümün yarısı içeride kaldı’ diye. Bende bunu söylemek zorundayım ama bunu kederle söylemiyorum. Onlar benden daha çalışkan. Onlar kendilerine yetiyor. O açıdan kimse onları merak etmesin. Onlar devrimci. Nerede ne yapacaklarını biliyorlar. Gözüm arkada kalmadı. Kendilerini eğitiyorlar, anlaşıyorlar, umutlular. Umutla yaşıyorlar. Sadece onları tek tek çok özlediğimi söyleyebilirim.”
 
MA / Rukiye Adıgüzel - Mehmet Aslan 
 
 

Diğer başlıklar

14/12/2022
20:31 Uca: Şengal’de saldırılara rağmen yeni yaşam inşa ediliyor
20:27 İmamoğlu Saraçhane’den seslendi: Sonuç alamayacaklar
19:52 RSF: 2022 yılında 533 gazeteci tutuklandı, 57’si katledildi
19:39 Şirnex Barosu’ndan Kürtçe tahammülsüzlüğüne tepki
19:30 Meclis’te İmamoğlu tepkisi: Kararı tanımıyoruz
19:15 Avrupa Adalet Divanı’ndan ‘PKK’ kararı
19:02 Tutuklu Tuncel’in tahliyesi 4’üncü kez engellendi
18:50 Buldan: İmamoğlu kararı hukuki değil siyasidir
18:47 Sarısaç: Kürt sorunun çözümü bu ülkenin sınırları içindedir
18:42 İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay hapis cezası
18:11 Maçoğlu: Belediyenin elektriği kesilerek hizmet etmemiz engelleniyor
17:46 Rektörlükten ‘saldırganlar öğrenci değil’ iddiası
17:09 Yakılan cenazeler 13 gündür teşhis edilmeyi bekliyor
16:47 Erdoğan’ın mitingi için eğitimci ve sağlıkçılara baskı
16:26 Êlih’te 20 kadın erkek şiddetinden kaynaklı İHD’ye başvurdu
16:17 Adalet Nöbeti’nde ‘tecrit kaldırılsın’ çağrısı
16:13 Şirnex Barosu’ndan İmralı başvurusu
15:11 HDP: Şırnak’ta değişmeyen tek şey devlet şiddeti
15:11 HDP’li Eksik Meclis’te konuştu: Tecrit sonlansın
14:53 23 yıl sonra kardeşinin kemiklerine kavuştu
14:32 Mersin’de gözaltı protestosu
14:31 DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu: Vergide adalet olmadan, gelirde adalet olmaz
14:29 Kadınlar şiddete karşı broşür dağıttı
14:28 Temel: 60 bin kişinin öldüğü yerde terör değil savaş vardır
14:17 Cizîr ablukasının yıldönümünde açıklama: Suçlular hesap versin
14:02 GÖÇİZDER davasında avukatlar salona alınmadı
13:48 Tacizi haberleştiren gazeteci Aygül tutuklandı
13:47 Aydınlardan İngiltere'ye Türkiye mektubu: Saldırıları durdurun
13:46 Meclis’te kimyasal tepkisi: Kürtlere ikinci Dersim yaşatılmak isteniyor
13:34 HDP Kadın Meclisi Almanya Büyükelçiliği temsilcileriyle görüştü
13:19 AP’de Rojava’nın ‘uçuşa yasak bölge’ ilan edilmesi talebi
12:53 ‘Geçinemiyoruz’ mitingine çağrı: Bu oyunu bozalım
12:43 Belediye işçilerinin ‘işe dönme’ mücadelesi sürüyor
12:42 GÖÇİZDER davasında savunmaya engel, avukatlara tehdit
12:38 Rosa Derneği’nin kurucularından Gültekin hakkında ceza istemi
12:11 Zeytinlikler için Meclis önünde bir araya gelenler engellendi
12:09 Şenyaşar ailesi: Ne istiyorsak insanlık için de istiyoruz
12:07 İran’da ‘özgürlük’ isyanı 89’uncu gününde
10:52 Çewlik’te 20 kişi 2 gündür gözaltında
10:50 Pelin C.'yi katletmek isteyen Mehmet E. tutuklandı
10:49 Amed Barosu’ndan Adalet Bakanlığı’na Öcalan başvurusu
10:18 Amed sokaklarında Öcalan’a özgürlük yazılaması
10:05 Mersin'de 9 gözaltı
09:28 30 yıllık tutuklu Atlığ: Özgür yaşam ısrarımızla ayakta kaldık
09:27 Asya Yüksel: En iyi yol mücadele yoludur
09:17 Riha Barış Anneleri: Abdullah Öcalan ile görüşme sağlansın
09:16 Êlih Çayı için tehlike çanları çalıyor!
09:15 Üzerinden 7 yıl geçen yasağı anlattılar: Unutmayacağız
09:14 Yargıtay, gazeteci Güleş'e verilen hapis cezasını orantısız buldu
09:14 İranlı kadınlar: Rejimin kökünü kazımak için savaşıyoruz
09:13 Çambükü köylülerinin avukatı: OSB ve madenler tarımı bitirecek
09:11 Ege'de işçi kıyımı: 512 işçi işten çıkarıldı
09:10 DEPSAŞ'ın 'banka kredisi' önerisi çare mi?
09:09 Derneğe hakimlik kararıyla gizli kamera yerleştirildi
09:07 Şirnex Barosu Başkanı Dilsiz: Tecride karşı girişimlerimiz olacak
09:00 14 ARALIK 2022 GÜNDEMİ
08:46 Protestocular için mahkemelerde özel şubeler kuruldu!
08:41 CPJ: Türkiye en çok gazetecinin tutuklandığı ilk 5 ülke arasında
07:59 Süer'in cenazesi defnedildi
07:46 Gazeteci Sinan Aygül gözaltına alındı
13/12/2022
22:07 Süer'in cenazesi 5 ay sonra verildi
22:04 Dündar: Tecrit Kürt sorununda çözümsüzlüğün adıdır
21:25 2023 bütçesinin ilk 2 maddesi kabul edildi
21:16 Muğla'da halk toplantıları: Öcalan en etkili güçtür
20:46 HDP’den Oktay’a: 2023’te kimin Kürtleri temsil ettiğini göreceksiniz
19:51 Ankaralı kadınlar: Pelin’in yaşam mücadelesi hepimizin mücadelesi
18:57 Erdal Eren İzmir'de anıldı
18:41 İHD’den Barış Anneleri’ne ziyaret
18:10 DİSK Gıda-İş: Taşeron sistem son bulsun
17:40 Cemaatteki tecavüze ilişkin açılan dava 30 Ocak’a alındı
16:58 Abdullah Öcalan için göle gül bıraktılar
16:26 Beşiktaş Belediyesi: Yolsuzluk operasyonu mevcut yönetimle ilgili değil
15:41 STÖ’lerden MA ve Jinnews’e dayanışma ziyareti
15:40 Kürt kadınları ‘Kurdistan Kadınlar Birliği’nde buluşacak
15:11 Gazeteci Gümüş 11 yıl sonra tahliye oldu
15:07 TTB ve Fincancı’nın hedef alınmasına tepki
15:05 İnsan Hakları Haftası: Fabrika yerine cezaevleri açılıyor
15:02 Kayyıma verilen 300 bin TL ‘rüşveti’ savunan dernek başkanı: Bize bu yollar açıldı
15:01 'Yasalar çocukların yararı gözetilerek değiştirilsin'
14:59 Emeklilerden bütçe tepkisi: Boyun eğmeyeceğiz
14:49 Adalet Nöbeti: Ölümler olmasın
14:44 Sokağa çıkma yasaklarının araştırılması talebi
14:42 Saldırı hazırlığındaki 3 DAİŞ’li yakalandı
14:13 Taşdemir: Rojava AKP için kabusa dönüştü
14:01 19 kişinin yargılandığı davada savcı mütalaa hazırlayacak
13:33 GÖÇİZDER davası: Epilasyon gideri PKK’ye bağlandı!
13:29 Keçiören’de HDP binasına ırkçı saldırı
13:28 Hüda Kaya: Diyanetin bu bütçeyi kullanması helal midir?
13:17 ‘İletişim Başkanlığı bilgiyi tekleştiriyor’
13:16 Sibel Erfındık Davası’nda asker ve polis birbirini suçladı
13:15 Adana Barosu HSK'yi HSK'ye şikayet etti
13:09 Kimyasal silah sorusu: Bağımsız heyetler için koşullar neden yaratılmıyor?
13:03 Sivil toplum örgütleri: Hukuk dışı uygulamalara son verilsin
12:56 20 ayı aşkın süredir haber alınamayan İmralı için yeni başvuru
12:11 Adalet Nöbeti 645’inci gününde
11:53 Polisin korumadığı kadın kendini korumak için köpek sahiplenmiş!
11:12 Temelli: Savaş bütçesi Kürt düşmanlığı üzerinden dayatılıyor
11:07 İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıktı, tecavüzle gündeme geldi
10:28 Amed’de okul çıkışı iki lise öğrencisine otomobil çarptı
09:53 Zilan’daki HES projesi için iptal kararı
09:41 Cinsel suçtan ceza verilen asker, sınır dışına görevlendirildi!
09:40 Çanakkale’de 4.3 büyüklüğünde deprem
09:25 Sendikaların grevine ‘milli güvenlik’ yasağı
09:16 Aram Yayınevi'nden yılın son ayında 13 yeni kitap
09:13 Ameliyatı engellenen tutuklu için Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na başvuru
09:11 Erdal Eren 17 yaşında: Zihniyet değişmedi
09:10 İran’da tek talep rejim değişikliği
09:09 Tarsus Cezaevi’nde onlarca hak ihlali
09:08 Kaçak cami inşaatında yaralanan işçilere para teklifi
09:05 Tahliye günü tutuklanan Tuncel’in infazı 3 kez yakıldı
09:03 HDP Gençlik Meclisi üyeleri: Tecridi kırmada kararlıyız
09:02 Riha'da hasta tutuklular ilaçlarına ulaşamıyor
09:00 13 ARALIK 2022 GÜNDEMİ
08:48 Türkiye Rojava’da 16 okulu bombaladı
12/12/2022
23:53 Kadın heyeti Federe Kurdistan’da temaslarını sürdürüyor
22:44 Amed'te ağır yaralanan kadın yaşamını yitirdi
22:10 Saldırıların sürdüğü Suriye’ye ‘toprak bütünlüğü’ savunması
21:54 BM İnsan Hakları Özel Raportörü: Hak savunucuları serbest bırakılsın
21:49 Munzur Üniversitesi'nde öğrencilere ajanlık dayatması
20:59 Wan’da gözaltına alınan 48 kişi serbest bırakıldı
20:57 Özsoy: Rojava’ya en büyük tehdit AKP iktidarıdır
19:58 Kadınlardan istismar protestosu: Aklatmayacağız
19:54 Tok’un cenazesi 5 ay sonra ailesine verildi
19:48 Amed Barosu’ndan Adalet Bakanlığı’na başvuru
19:23 Uca: Kopengah Kriterleri AKP’nin gidişiyle hayata geçecek
19:15 TJK-E tecride karşı AP önünde eyleme çağırdı
19:07 HDP Gençlik Meclisi Sözcüsü Dağ: Bizden çaldıklarınızı geri alacağız
19:04 Piroğlu ‘son bütçe’ dedi: Bu cehennem yıkılacak
19:03 Turan: Türkiye borç ve maliye krizi içinde
18:48 İran’da gençlik grupları ortak manifesto yayınladı
18:34 Dergi çalışanı Desde gözaltına alındı
18:31 Evin Cezaevi’nde tutuklu kadınlardan mektup: İnfazlar durdurulmalı
18:22 DAKAP’tan çocuk istismarına karşı mor zincir eylemi
17:58 Paylan enflasyonu açıkladı: Diyarbakır Peynir Pazarı’nda yüzde 350
17:47 Amed’de KESK’in ‘Geçinemiyoruz’ mitingine çağrı
17:32 Kabil’de bir otelde patlama
17:17 Gazeteci Candemir hakkında soruşturma
17:14 Ankara’da bir kadın katledilmek istendi
17:10 GÖÇİZDER davasına katılım çağrısı
16:19 HDP’nin kapatılması davasında yeni gelişme
15:13 Pasur patlaması davası ertelendi
15:12 İkizköylüler zeytinlikleri için Meclis önünde olacak
14:55 Riha Barış Annelerinden beyaz tülbentli eylem
14:54 Duhok’ta asayiş güçlerine saldırı
14:45 Êlih kayyımı ‘Malazgirt Zaferi’ne 400, TÜGVA’ya 270 bin TL harcadı
14:39 Sincar cinayetine bekletme nedeni sayılan dosya incelenecek
14:38 'Her çocuğun özgürce yaşayabileceği o ülkeyi kuracağız'
14:32 Tiryaki: Belediyelerimizde yolsuzluk yok, gasp edenler yargılanacak
14:17 Sağlık emekçileri promosyon taleplerini açıkladı
14:14 Wan’da saldırıya rağmen yürüyüş: Bijî berxwedana Îmralîyê