Eski hâkim Karadağ: Hakim ve savcılar Saray'dan atanıyor

ANKARA - Hâkim savcıların görev yerlerine saraydan atandıklarını belirten eski hâkim Mustafa Karadağ, “AKP-MHP kadroları tasfiye edilmeden, yargı sistemi demokratik bir hukuk devletindeki işlevini yerine getiremeyecek” dedi.
 
AKP’nin iktidara gelmesinin ardından geçen 21 yıllın sonunda, ekonomik ve toplumsal krizlerin yanı sıra yargı mekanizması da tartışılan en başat konulardan biri oldu. Özellikle Kobanê Davası, Gezi Davası gibi toplumsal muhalefetin hedef alındığı dava süreçlerinde verilen mahkeme kararları, yerel mahkemeler tarafından tanınmayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları, yargının siyasallaştığını göstergesi oldu.
 
AKP’nin devlet içerisinde yapılaşmasının önemli bir ayağını, 21 yılda yargının getirildiği süreç takip etti.
 
Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) tarafından 2017 yılında bir yazısı gerekçesiyle Urfa Hakimliği’ne sürgün edilen ve bu nedenle 29 yıllık yargıçlık mesleğinden istifa ederek, emekli olan Yargıçlar Sendikası eski Başkanı avukat Mustafa Karadağ, AKP-MHP iktidarının yargıdaki yapılandırmasına dair Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı.
 2010 referandumu ile Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yapısı değiştirildi ve iktidarın yargıda kadrolaşmasının önü açıldı. Referandum sonrası Erdoğan, ABD’de bulunan Fethullah Gülen’e de teşekkür etmişti. Cemaat yargıya bu süreçte nasıl yerleştirildi? Bu süreçte kimler aktif rol aldı?
 
AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte cemaat kadroları yavaş yavaş zaten Adalet Bakanlığı’na yerleştirilmişti. Türkiye’nin cemiyetten cemaate evrilme süreci başladı. 12 Eylül 2010 referandumuna geldiğimizde cemaat yargıda çoktan yapılanmıştı. Sadece resmen iktidar değildi. 12 Eylül referandumunda yargı cemaate tamamen teslim edildi. Referandumda AYM ve HSYK yapılanması dışındaki hükümler değişmeseydi, uygulamada bir şey değişir miydi? Değişmezdi, nitekim değişmedi. Anayasa değişiklikleri uygulamaları değiştirmedi ama HSYK’nin ve AYM’nin yapılanması, yargının Gülen cemaatine teslim edilmesi açısından bir milattı. O referandumdan sonra HSK’yi, AKP’ye bağlı Adalet Bakanlığı oluşturdu. O dönem Erdoğan’a liste verildiği ve “hepsi alnı secdeye değen arkadaşlarımız” denildiği çok kez konuşuldu. O dönem HSK listelerini atayan AKP’nin ya da Erdoğan’ın Gülen cemaatinden şikâyet etmesinin hiçbir anlamı yok. Cemaat, iktidarı sağlamlaştırmak için bir taşerondu. Sonra cemaat çok fazla şey isteyince ortaklık bozuldu. Yargıdaki cemaat döneminde AKP’nin isteyip de yaptıramadığı bir şey olmuş mu? Ne dediyse oldu.
 
Peki o süreçte hâkim ve savcılara nasıl bir mesaj verildi?
 
 
Türkiye’deki yargı mekanizması “devletle kavga edilmez” anlayışıyla hareket eder. Devletin taraf olduğu bir dava varsa hakimler kaleye geçerler. 2010’da “Ey hâkim ve savcılar, siz eğer HSK ile iyi geçinirseniz, biz de sizi iyi yerlere getiririz” mesajı verildi.
 
Türkiye’deki yargı mekanizması “devletle kavga edilmez” anlayışıyla hareket eder. Devletin taraf olduğu bir dava varsa hakimler kaleye geçerler. 2010’da “Ey hâkim ve savcılar, siz eğer HSK ile iyi geçinirseniz, biz de sizi iyi yerlere getiririz” mesajı verildi. Cezalandırmadan çok bir ödül verme üstüne kuruldu. YARSAV yönetiminde görev alanlar ise cezalandırıldı ve sürgün edildi. Ancak geniş kitle bunu önemsemedi. O dönem yeni adliyeler gibi insanların hoşuna giden gelişmeler oldu. AKP öncesinde yargı bu kadar da düşman edinmezdi. HSYK, kendilerine gazetede “Şevket Kazan’ın köpekleri” diyen bir hâkime sadece kınama cezası verdi. Şimdi olsa ihraç olur. 2010-2014 arasında hakimlere bu zihniyeti öğrettiler.
 
  Yine o tarihlerde Ergenekon, Balyoz ve KCK davaları açıldı. Cemaat bu süreçte yargısal olarak nelere imza attı? Dava süreçlerinde ne gibi usulsüzlükler yaşandı?
 
Türkiye’de askerlerin çok fazla kusuru olmuştur, insanları üzmüştür. Terörle mücadele adı altında kasıtlarını aşmışlardır ama Ergenekon’daki hesaplaşma bu değildi, Cumhuriyet ile hesaplaşmaydı. AKP, 2007’den sonra Cumhuriyet ile hesaplaşmaya başladı. En kolayı da askerlerden başlamaktı. En kolay aklanan dava Ergenekon oldu ama Balyoz ve KCK davaları hala duruyor. Davaları ayırırsak doğru değerlendiremeyiz. Bu davalar tasfiye davasıydı. 101 Amiral meselesinde insanlar “Montrö Sözleşmesi vardır” dedikleri için tutuklandılar. Cemaat yargısı 12 Eylül’deki gibi işkence yapmıyordu ama delil üretiyordu. Yalan deliller üretti ve insanları tutukladılar. 2014’ten sonra Türk yargısı delil aramaz oldu.
 
 Yargıdaki Cemaat yapılanmasına karşı 2014 yılında Yargıda Birlik Platformu kuruldu. İşlevi bakımından neler söyleyebilirsiniz? Siyasallaşan yargı konusunda etkileri var mı?
 
Asıl vahim süreç işte o zaman başladı. Kendilerini muhafazakâr, ülkücü ve sosyal demokrat olarak ifade eden yargı mensupları tarafından kuruldu. Yargıyı aldılar ve geniş yargı kitlesine “Bizler toplandık ve ülkemizin bekası için bir karar aldık” dediler ve insanlar onlara oy verdi. O zaman gördük ki yargı gerçekten ikiye bölünmüş. Yargı, bu derneğe teslim edildi ancak sonra iktidar bu derneği tasfiye etti, çünkü hiçbir söyledikleri olmuyordu. Geçtiğimiz Ramazan ayındaki bir iftar yemeğinde Yargıda Birlik Derneği ile Adalet Bakanı Bozdağ bir araya geldi. Biz, dernek üyelerinin Bozdağ’a “Bizim hiçbir dediğimiz olmuyor” şeklinde şikâyette bulunduklarını duyduk. Bozdağ ise “Bundan sonra siz direkt beni arayın, ne demek” demiş. Adalet Bakanı’nın değişmesinde bu konu da yer ediniyor. 15 Temmuz’dan sonra HSK, bir gecede 2 bin 500-3 bin hâkim ve savcının evrakını çalıştı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na (ACB) gönderdi. ACB, gece çalıştı ve sabah bütün adliyelerde gözaltı kararları dolaştı. Bu normal mi? Binlerce insan gitti. Onların hepsi cemaatçi miydi? İçlerinde cemaatçi olmayanları tanıyorum. Bizim Ceza Hukuku anlamında bütün bildiklerimizi tersine çevirdiler.
 
 2016’daki “Darbe girişimi” sonrası birçok hâkim ve savcı ihraç edildi. Bu yargıya müdahale ile birlikte yargıda yeni bir AKP-MHP dönüşümü oldu. MHP’nin yargıdaki rolü nasıl bir boyuta evrildi?
 
 
Şu an Türkiye’de 2 bine yakın parti üyesi hâkim ve savcı var. AKP-MHP’nin oluşturduğu bir yargı ürünü mevcut. Yargıdaki bu kişilerin tasfiye edilmesi gerekiyor. Başka türlü bu yargı sistemi, demokratik bir hukuk devletindeki işlevini yerine getiremez.
 
MHP ben kendimi bildim bileli hep iktidardır. Öncesinde taşeron cemaat ise, şimdi o süreçten sonra MHP taşeronluk yapıyor. İnsanları Gülen cemaati düşmanlığı üzerinden manipüle ederek, bunu yapıyor. MHP’nin atadığı HSK üyeleri var. Bahçeli’nin danışmanı HSK üyesi seçildi, sonrasında bir operasyondaki anlaşmazlık yüzünden istifa etti. İstifadan önce ise Bahçeli’ye “ben ne yapayım” diye sordu. Gülenci hâkim ve savcıların tasfiyesinden sonra MHP’li avukatlar, parti yöneticileri ve belediye encümen üyeleri, hakimliğe ve savcılığa atandı. Normal şartlarda HSK’de hiçbir üyenin partiyle ilişkisi olamaz. Herhangi bir siyasi partiyle ilişkisi tespit edilen hâkim ve savcılar, meslekten uzaklaştırılırlar ama şu an Türkiye’de 2 bine yakın parti üyesi hâkim ve savcı var. Bir dönem hâkim ve savcılık için ön mülakat büroları kuruldu. O mülakattan geçenler, mülakat sınavına girebildi. MHP’nin militan kültürü vardır. AKP-MHP’nin oluşturduğu bir yargı ürünü mevcut. Yargıdaki bu kişilerin tasfiye edilmesi gerekiyor. Başka türlü bu yargı sistemi, demokratik bir hukuk devletindeki işlevini yerine getiremez. “AYM ve AİHM kararlarını tanımıyorum” diyen bir hâkim olamaz. Tarafsızlığını yitiren bir savcı olamaz.
 
 Sonrasında OHAL ve KHK’lar perdesinde bir 2017 referandumu yaşadık. AYM’nin, KHK’ler uğruna kendi içtihatlarını yok saydığı bir dönem başladı. 100 yıllık parlamenter gelenek terk edildi ve referandum sonrası 2018’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yürürlüğe girdi. Bu rejim değişikliğinin süreç içinde yargıya nasıl bir etkisi oldu?
 
Son Yargıtay seçimlerinde liste akşamdan sonra geldi, sabah da yarım saat konuşuldu ve bitti. Bir yüksek mahkeme üyeliğine dünya kadar aday var ama her şey yarım saatte bitiyor. Çünkü mesele saraydan gelen listeye bağlı. Hâkim savcılar görev yerlerine saraydan gönderiliyor. Hâkim adayları sarayda Cumhurbaşkanı’nı ayakta alkışlıyorlar. Obama, Amerikan Senatosu’na gittiğinde hakimler yerlerinden kalkmıyorlardı. Oysa bizde hakimler, Cumhurbaşkanı’ndan “Kanunları boş verin, vicdanınıza göre karar verin” şeklinde talimat alıyorlar. Böyle talimatlı bir yargıç kitlesinden ne beklersiniz? İçişleri Bakanı “Siz işinizi yapın, yasa arkadan gelir” diyor. Bu gerçeklikleri bir tarafa atıp bizi mevzuata boğarlarsa doğru yere gidemeyiz. Bizim pratiklerimiz önemlidir.
 
 Yaşananlara ses çıkaracak hâkim-savcılar hiç mi kalmadı?
 
Yok. Kavala Davası’nda olduğu gibi itiraz eden hâkim ve savcılar anında gönderildi. İstanbul’daki bir Ağır Ceza Mahkemesi hâkimi, Maraş’a normal hâkim olarak gönderildi. Bu diğer hâkim-savcılara bir tehdittir. “Muhalif kararlar vermeyin” diyorlar.
 
 Mahkemeler açısından AYM ve AİHM kararları bağlayıcı bir pozisyonda ancak Türkiye’deki siyasi davalarda AİHM kararları neredeyse işlevsiz bir duruma getirildi. Kobanê Davası’nda Demirtaş, Gezi Davası’nda ise Kavala kararları yok sayıldı. Mahkemelerin AİHM kararlarını tanımaması, uluslararası boyutta Türkiye açısından ne gibi sonuçlar doğuracak?
 
Neticede Avrupa Komisyonu bu konuları görüşüyor. Anayasa’da 90’ıncı madde mevcut. Sen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) kabul ettin. AİHM’in kuruluşunu ve sonuçlarına uymayı da kabul ettin ama kararlarına uymuyorsun. Buradaki sorun iktidar yargısının sorunu. Artık yargıya bir kişilik verilmeli. Yargıçlar artık “Biz artık iktidarın yargıcı değiliz” demeli. Böyleleri var ancak başlarına geleceklerden korkuyorlar.
 
 Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün görevinden ayrılmasına neden olan bir Pelikancılar meselesi, yakın zamanda yargıdaki güç savaşlarının bir yansıması olarak karşımıza çıktı. O süreçte neler yaşandı? Sizin hakkınızda da bir soruşturma başlatılmıştı. Güncelde Pelikancılar, yargının neresinde?
 
Gül ile Pelikancılar’ın arası iyi değildi. Pelikancılar dediğimiz İstanbul grubunun önde gelenleri, Cumhurbaşkanı’nın avukatları. İstanbul Başsavcısı’nı onlar atıyor. Gül ise onlara karşı muhalefet kokuyordu. HSK Genel Sekreteri o yapının zorlamasıyla istifa etti. Gül dönemindeki Başsavcıların çoğu değişti. Bu güç savaşlarını, davalardaki yargıç tutumlarıyla görürüz ama mesela Kobanê Davası’nda görüş ayrılığı bulunmuyor. Onlar için mesele, 5’li çete denilen yapı veya Ticaret Bakanlığı’nın kendi şirketinden mal alması gibi konularda hassasiyet gösterecek savcıların olmaması.
 
 Darbe Anayasası’nın doğurduğu siyasi ve toplumsal atmosfer ile günümüzü karşılaştırırsak, 1980 ve AKP’den sonra yargının genel durumu hakkındaki yorumunuz nedir?
 
 
1995’te Danıştay, “Sıkı yönetim bitmiştir. Sıkı yönetim yetkililerinin görevden uzaklaştırdıklarının görevinden uzaklaştırılması da bitmiştir” dedi. Şu anda Türkiye’de böyle bir kararı verecek bir Danıştay yok. 80’den çok gerideyiz. 
 
Darbe Anayasası’ndan sonra yeterli olmasa da bir kısım iyi değişiklikler de oldu, fakat 80’den sonra günümüzün KHK’lileri gibi 1402’likler sorunu vardı. 1995’te Danıştay, “Sıkı yönetim bitmiştir. Sıkı yönetim yetkililerinin görevden uzaklaştırdıklarının görevinden uzaklaştırılması da bitmiştir” dedi ve o insanların görevlerine kaldıkları yerden devam etmesine dair bir karar aldı. Şu anda Türkiye’de böyle bir kararı verecek bir Danıştay yok. 80’den çok gerideyiz.
 
 Yaklaşan seçimlerde gerçekleşecek olası bir siyasal iktidar değişikliği sonucunda yargıdaki çürüme düzelebilir mi? AKP-MHP’nin yargı kadroları nasıl tasfiye edilecek?
 
Partili hâkim-savcıları, geçmişte ortaya çıkan kopyacı hâkim-savcıları, sınavlardan usulsüz geçenleri, AYM ve AİHM kararlarını tanımayanları tasfiye ettiğiniz zaman diğer yargıç ve savcıların çok ağır etkili olduklarını düşünmüyorum. Onlara da bir güvence verdiğiniz zaman daha rahat ve bağımsız karar verebilecekler. “Davanın gereği neyse bunu yap” dediğiniz zaman onlar da kendilerine gelecekler ama öncesinde bu yargıdaki virüslü yapıların meslekten temizlenmesi lazım. Tabi iktidar değişir değişmez hemen olamayacak belki ama bu tasfiyelerden bir süre sonra yargı düzelecektir. 15 Temmuz sonrasında ayrılan hâkim ve savcılar göreve çağrılmıştı. Ancak başvuran hâkim ve savcılar arasında cemaat ile ilişkisi asla olmayanları almadılar. Örneğin Ömer Faruk Eminağaoğlu’nu herkes bilir. Onun başvurusunu kabul etmediler. Daha öncesinde partiden aday olanları aldılar ama Eminağaoğlu’nu almadılar.
 
MA / Fırat Can Arslan

Diğer başlıklar

21/09/2022
09:05 Avukat Theune: Türkiye İmralı'da suç işliyor
09:02 Muhtar 'kurt' gerekçesiyle binlerce ağaç kesti, müdürlük seyretti!
09:02 Askeri cisim patlamasında yaralanan çocuk kopan elini istiyor
09:00 21 EYLÜL 2022 GÜNDEMİ
08:07 Kemal Kurkut Turnuvası kupa töreniyle sona erdi
20/09/2022
22:51 İran’ın birçok kentinde Amini için protestolar sürüyor
21:29 Kürtçe şarkı söylediği için gözaltına alınan Kadir Çat serbest
21:12 Temel: HDP Türkiye halklarının tarihsel ittifakıdır
21:04 İranlılar Masha Amini için eylemde
20:54 Çatımız Gökyüzü'nden dayanışma çağrısı
20:23 Kemal Kurkut Futbol Turnuvası’nda final: Gençlik seçimlerde iktidara gol atacak
19:31 Suruç Katliamı’nın 86’ncı ayında adalet talebi yinelendi
18:47 RSF: Anter davasının zamanaşımına uğraması basın özgürlüğü ortamına daha fazla zarar verecek
18:08 HDP Aydın'da STÖ temsilcileriyle görüştü
17:50 HABER-SEN: Taleplerimiz karşılansın
17:47 Van’da tutuklu 9 kişi hakkında tahliye kararı
17:29 Avrupalı avukatlardan çağrı: CPT biran önce İmralı’ya gitmeli
17:25 Tutuklu kadınlardan sloganlı ve zılgıtlı protesto
17:17 Aynı görüntülerle yargılanan Sert'e beraat
17:01 Batman’da intihar girişimi iddiası
17:01 AYM, Evrensel gazetesinin tutukluya verilmemesini hukuka uygun buldu
17:00 Kibar Özten davası ertelendi
16:28 18 örgütten Şilêr Rasuli ve Mahsa Amini için ortak açıklama
16:07 Irkçı saldırıya uğrayan Somalili Abdullah gözaltına alındı
16:01 Mahsum Özer’in cenazesi 7 yıl sonra ailesine verildi
16:01 Batman’da kaza: 12 yaralı
16:00 Apê Musa mezarı başında anıldı: Kürtler tükenmeyecek
15:57 Açlık grevindeki tutukluya dair yeni gelişme
15:56 Hengaw İran rejiminin 5 kişiyi katlettiğini açıkladı
15:16 Sancar: Devletçi restorasyon değil, yeni başlangıç öneriyoruz
15:05 Cumartesi Anneleri’nden duruşma çağrısı
14:57 Avukatlardan Abdullah Öcalan için görüşme başvurusu
14:30 Adalet Nöbeti: Talepler karşılansın
14:24 Dedeoğulları davasında sanıkların tutuklanma talebine ret
14:13 HDP Aydın’da kadınlarla bir araya geldi
14:06 HDP’li Paylan: Sur’daki ‘cezaevi tipi’ yapılar tarihe ihanettir
13:48 Kayıp kadının katledildiği ortaya çıktı
13:39 'Kanser hastası Durmaz’ın infazı ertelenmeli’
13:32 DBP: Halkın mücadelesini selamlıyoruz
13:28 Nusaybin’de Buldan’a yoğun ilgi
13:17 Serbest bırakılan tecavüz faili, itiraz üzerine tutuklandı
12:25 Satılık mahalle ihalesi iptal edildi
12:21 Renkli şala 6 bin TL para cezası
12:09 Tutuklu yakınları: Yaşatılanlar büyük bir zulümdür
11:52 AYM'den HDP’nin taleplerine ret
11:43 İbrahim Ayhan mezarı başında anıldı
11:34 Apê Musa vurulduğu sokakta anıldı: Büyüyerek devam ediyoruz
11:00 Serbest bırakılan istismar faili bu kez başka bir çocuğu istismar etti
10:49 Şenyaşar ailesi: Adalet yoksa ekmek de yok
10:42 Dicle'de askeri operasyon
10:18 Soylu'nun 'etkisiz hale getirildi' dediği Gül cezaevinde ortaya çıktı
10:11 Diyarbakır Baro Başkanı Eren: Elçi cinayetinin aydınlatılmasında niyet yok
10:09 Katliamı aydınlatacak müzekkereler yanıtsız bırakılıyor
10:06 Xwebûn gazetesine ‘el koyma’ tepkisi: 90’lı yılların uygulaması
10:06 Dünya Kadın Konferansı’nda ortak slogan 'Jin jiyan azadi’ oldu
10:05 Jandarma saldırıyı engellemek yerine olay yerine işçileri gönderdi
09:43 Anter Davası yarın: Cezasızlıkla sonuçlanabilir
09:29 Irkçı saldırıda ihmali olanlar hakkında suç duyurusunda bulunulacak
09:24 Turan: ATK tek merci olmaktan çıkarılmalı
09:17 HDP Gençlik Meclisi Sözcüsü Dağ: Özel savaşın panzehri örgütlülüktür
09:11 Elçi cinayeti: Davutoğlu'nun tanık olarak dinlenmesinden vazgeçildi
09:11 ‘İyi ki Mezopotamya Ajansı var’
09:08 Avukata çarpan polis ‘akli dengesi yerinde değil’ raporuyla tahliye edilmiş
09:04 Hakikatın peşinde habercilik: Mezopotamya Ajansı
09:02 Sibel Balaç’ın annesi: Ölmesini bekliyorlar
09:02 Ekolojistler: Saldırıları durdurabilecek bir hareketi inşa etmek mümkün
09:01 Cehennem Deresi’ne dökülen çöpler yaşamı tehdit ediyor
09:01 Eski hâkim Karadağ: Hakim ve savcılar Saray'dan atanıyor
09:00 Ceza hukukçusu Kanar: Barolar 'umut hakkı' için mücadele etmeli
09:00 Hasta tutuklu Hadi Özer için ATK süreci bekleniyor
09:00 33 yıldır 'yaş' kaldık, MA olarak yeni bir yaş aldık!
09:00 20 EYLÜL 2022 GÜNDEMİ
19/09/2022
23:59 HDP: Kadınların özgürlük mücadelesi tüm dünyaya ışık oluyor
22:43 Temel: Öcalan faşizme karşı demokratik hattı koruyor
22:37 Rojhilat’ta halk serhildanda
22:32 Yaşamını yitiren tutuklu Keve’nin cenazesi defnedildi
22:23 Nöbet tutan öğrencilere polis şiddeti
21:44 Yaylada cisim patlaması sonucu bir çoban yaralandı
20:51 Turnuvaya katılan gençler piknikte bir araya geldi
19:59 Yaşamını yitiren tutuklu Keve’nin cenazesi Van’a getirildi
19:24 Valilik gazetecileri darp eden polislerin tespitini engelledi
18:45 Beştaş: Şeffaf diyalog kurmayan hiçbir partiye destek vermeyiz
18:30 VANTSO adayı Biner'den HDP'ye ziyaret
17:34 HDP talanın sürdüğü Sinpaş'ı ziyaret etti
17:26 Aram Yayınevi'nden 5 yeni kitap
17:11 Ne polis barikatı ne de saldırısı kadınları susturamadı
16:52 Suriyeli 691 avukattan Adalet Bakanlığı’na Abdullah Öcalan çağrısı
16:51 Amini’nin kafasına aldığı darpla katledildiği ortaya çıktı
16:50 Mahsa Amini’nin katledilmesi protesto edildi
16:31 SES: Şiddet gören hekim cezalandırılıyor
16:27 Polis Kürtçe gazeteye el koydu
16:20 Avukat Uçar için müdafilik yasağı getirildi
16:18 Kobanê’de binler Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürüdü
15:38 HDP'den DFG'ye ziyaret
15:19 Sibel Balaç’a ilişkin hazırlanan dosya ATK’ye gönderildi
15:18 756 avukattan Abdullah Öcalan’la görüşme başvurusu
15:03 Kanser hastası Hüseyin Durmaz tahliye edilsin
14:42 Amêdiyê ve Metina’ya bombardıman
14:20 Kültür Park'ın fuar alanı olarak kullanılmasına tepki
14:15 Polis tarafından katledilen Feray Şahin anıldı
14:10 Mahsa Amini için genel grev başladı
13:40 İki kentte erkek şiddeti
13:39 Avukat yaralayan polis hakkında iddianame hazırlandı
12:27 Mimarlar Odası mahallenin satış ihalesi için uyardı: Teminatlarınız bloke edilir
12:18 Cezaevinde yaşamını yitiren Keve'nin cenazesi için ambulans verilmedi
12:09 Roma'da binler 'Öcalan'a Özgürlük' konserinde buluştu
12:07 Ferit Şenyaşar: Savcı dava açmak yerine ailemizi araştırıyor
12:02 Musa Anter katledildiği yerde anılacak
11:31 Mezopotamya Ekoloji Hareketi: Mücadele sürecek
10:56 YPJ Sözcüsü: Hamlemiz amacına ulaştı
10:44 Hengaw'dan İran raporu: 38 yaralı, 13 tutuklama
10:33 Gazeteci Hatice Şahin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
10:26 İdil’de ‘yoksulluk’ kuyruğu
10:21 ÇEVDER: Van Gölü’ndeki kirliliğinin önüne geçilmeli
10:17 Leyla Güven: Egemenler ölüden ne ister?
10:15 Feray Şahin için gelmeyen adalet: Katillerin yeri sokak değil
09:03 Tahliye olan HDP’li gençler: Şenyaşar’a destek suçlama konusu yapıldı
09:02 Cudi yürüyüşçüleri: Elinizi doğamızdan çekin
09:01 İbrahim Ayhan’ı anlattılar: Kobanê’nin özgürleşmesinde rolü büyük
09:01 Van’da 3’üncü Tiyatro Festivali başlıyor
09:01 ‘Öcalan’la görüşme demokratik kamuoyunun talebidir’
09:00 Bakanlığın ağaç kıyımına yanıtı: Ormanı gençleştiriyoruz
09:00 Kemal Kurkut davasında polislerin çelişkili ifadeleri: Elinde pala vardı!
09:00 Farklı bir sendika için mücadele ediyorlar
09:00 19 EYLÜL 2022 GÜNDEMİ
08:11 Kemal Kurkut turnuvasının finalistleri belli oldu
18/09/2022
23:59 Akçadağ Cezaevi’nde tutuklu Barış Keve şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
21:45 Silopi’de Çocuk Atölyesi düzenlendi
21:36 'Topluma barış gelirse çözülmeyecek sorun yok'
21:21 Amedspor deplasmanda berabere kaldı
21:12 Süslü kadınlar Keçiburcu’na kadar pedal çevirdi
20:50 HDP’li Beştaş: Emek ve Özgürlük İttifakı kar topu gibi büyüyecek
20:23 ÖHD’li Ece: Tecride karşı daha çok ses çıkarmak lazım
18:19 Karaburun Bilim Kongresi sona erdi: Yeni rejimin inşası konuşuldu
17:47 Yüksekova’da araç uçuruma yuvarlandı: 1 ölü, 1 yaralı
16:37 Yüksekova’da askeri operasyon: 10 kişi gözaltına alındı
15:33 Kadın ve Barış Tartışmaları: Kadınlar eşit bir toplum hedefliyor
15:00 Pakistan Demir 5 ‘uzaklaştırma’ kararına rağmen katledildi
14:11 'Ankara’da demokratik haklar sivil darbeyle askıya alındı'
13:43 Bakanlık sel ve taşkınlardan AKP’li belediyeyi sorumlu tuttu
13:36 İran'da eylemler sürüyor: Kadınlar saçlarını kazıttı
13:26 TJA: Mahsa Amini'nin kimlik mücadelesini unutmuyoruz
13:09 Ermenistanlı kadın asker tecavüz edildikten sonra işkenceyle katledildi
12:35 Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırıları sürüyor
12:20 Suruç’ta 2 asker yaşamını yitirdi
12:16 Aydeniz: Kimse Kürtler üzerinden hesap yapmasın
11:17 Peker'in danışmanı olduğu belirtilen Olur gözaltına alındı
11:08 Suruç anmasına dava
11:04 Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti 559’uncu gününde
10:54 Gazeteci Ezmi: Türkiye DAİŞ konusunda ateşle oynamamalı