‘Gazetecilerin asıl sorumluluğu barışı sağlamaktır’

img

ANKARA - Gazetecinin savaşta müzakerenin yol haritasını çizmesi gerektiğini belirten gazeteciler, “Sivil odaklı habercilik ve yerel medya barışa katkı sunabilir. Gazetecinin asıl sorumluluğu barışı sağlamaktır” dedi. 

Gazeteciler, yapılan haberlerle barışa katkı sağlayabilecek konumdayken, iktidarların savaş dilini benimsedikleri için halklar arasındaki nefreti ve ayrımı körüklüyor. İktidarlara bağımlı hale gelen medya, halklara bilgi verecek konumdan ayrılarak propaganda aracına dönüştü.
 
Medya sahipleri ve iktidar arasındaki ilişki kendini savaş zamanlarında daha fazla gösteriyor. Medya kurumları bağlı oldukları veya fon aldıkları ülkelerin basın bültenine dönüşüyor. Çatışma ve savaş bölgelerinde bulunan gazeteciler yaptıkları haberlerle savaşı körükleyebileceği gibi barışın inşasına da katkı sağlayabiliyor. Ankara Üniversitesi (AÜ) İletişim Fakültesi’nden ihraç edilen Doç. Dr. Tezcan Durna, Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici ve çatışma bölgelerinde sahada çalışan gazeteciler Abdurrahman Gök ve Saadet Yıldız, savaş ve çatışma süreçlerinde gazetecilere düşen sorumlulukları anlattı. 
 
SAVAŞIN KAZANANI YOK
 
Teoride ve pratikte farklı haber anlayışları olduğunu belirten iletişim akademisyeni Durna, savaş alanlarında çalışan gazetecilerin savaşan ordulara iliştirildiğini belirterek, medyanın genelde bulundukları konum gerekçesiyle savaşı “amigo” gibi anlattığını ifade etti. Gazetecilerin genelde kazananın tarafından haber yaparak, “Savaşın mağduru insanları bu mağduriyetin bir çeşnisi olarak” gösterdiğine dikkat çeken Durna, gazetecilerin aslında savaşının kazananın olmadığını, her iki tarafın da kaybettiğini göstermesi gerektiğini söyledi. 
 
Durna, savaşın kaybedenin ülke liderleri olmadığını hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı: “Savaşı kaybedenlerin büyük liderler değil de kadınlar, çocuklar, yaşlılar, doğa ve hayvanlar olduğunu yani dolaylı özneleri olduğunu göstermek gerekiyor. Ana akımda, savaşı kim başlattı, süreçler nasıl işliyor gibi durumlar gösteriliyor.”
 
YOL HARİTASINI ÇİZMELİ
 
İletişim bilimi teorisinde medyanın savaş karşıtı bir pozisyonda yer alması gerektiğini belirten Durna, gerçekte ise medyanın sahiplik ilişkileri nedeniyle bulundukları ülkelerinin devlet politikalarına uygun hareket ettiğini ifade etti. Durna, konuya ilişkin şunları kaydetti: “Medyayı hangi ülke fonluyorsa onların politikalarına ilişkin haber yapıyorlar. Medya kurumları bulundukları ülkelerin politikasından kendisini sıyıramaz ama belki gazeteciler bunu yapabilir. Gazeteciler çatışma yanlısı olmayarak çatışmanın dinamiğini ortaya çıkartabilir. Müzakerenin nasıl gelişeceğine dair yol haritası çizebilir. ‘Haklı haksız savaş, kim kazandı, ilk taşı kim attı’ gibi haber yapılıyor. Savaşta haklı haksız olmaz. Gazeteci savaşın ortaya çıkış sürecine odaklanmalı, zamanı ve mekânı açmalı. Gazeteciler sadece liderlere söz hakkı vermemeli, çünkü savaşı başlatanlar kendini haklı gösterecek açıklamalar yapar. Bunları konuşturmak çözüme yaklaştırmıyor.”
 
BAĞLILIK KAYBETTİRİYOR
 
Türkiye’de de durumun farksız olduğunu ifade eden Durna, “Türkiye medyası her dönem Türkiye’nin milli çıkarlarını ilgilendiren konularda hep devletin yanında saf tutmuştur. Cumhuriyet’inden Hürriyet’ine tüm anaakım böyledir. Türkiye uluslararası ilişkiler açısından ciddi yalpalanma içinde. Bu durum anaakım medyada da görünüyor. Medya, iktidarın politikadaki dilini benimseyerek tavır koyuyor. Yani iktidarın politikalardaki savrulması basına da yansıyor, çünkü iktidarın dediklerini yayın politikası olarak benimseyip haber yapıyor. Devlete bağlılığını ispatlamaya çalışırken medya özelliğini de kaybediyor. O yüzden şu açıdan bakınca Türkiye medyası, anaakım medya, haber ve bilgi alınacak bir mecra olmaktan çıkmıştır” ifadelerini kullandı.
 
ÇATIŞMAYAN TARAF 
 
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici ise gazetecilerin çatışmalarda tarafta tutmaması ve savaşta haklı-haksız ayrımı yapmaması gerektiğinin altını çizdi. “Haklı-haksız savaş” ayrımını tanımadığını belirten Bildirici, “Bir gazeteci olarak bu ayrımı tanımıyorum, çünkü bütün savaşlar insanlara zarar veriyor. Binlerce insan ölüyor, yerinden oluyor. Gazetecilerin savaşlara karşı çıkması evrensel gazeteci etiğidir. Gazeteci taraf olduğu zaman insanlara yararlı olamaz. Bizim asıl amacımız insanlara bilgi vermektir ve insanların iyiliği için çalışmaktır. O nedenle biz doğru değil yanlı bilgi verirsek, gerçeği aktarmamış oluruz. Bizim gazetecilerin asıl sorumluluğu gerçeğe karşı sorumluluktur. Gerçek sorumluluk, okuyucu ve izleyiciye doğru bilgi vermektir” şeklinde konuştu. 
 
‘MEDYA İKTİDARDAN YANA’
 
Bildirici, gazetecilerin egemen iktidarın karşısında yer alması gerektiğini, ancak Türkiye ve dünyada bunun tam tersinin yaşandığını ifade etti. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle ABD’nin Irak’ı işgal etmesinin aynı şey olduğunu belirten Bildirici, tüm dünyada medyanın iki olaya başka baktığını ifade etti. “ABD, Irak’a girdiğinde uluslararası hukuku ihmal etmiyor muydu” diye soran Bildirici, “Medyada çifte standart var. Egemen bir devletin içine askerleriyle girdiler ve on binlerce insanın ölümüne neden oldular. Aynı şekilde Afganistan’a da girdiler. Peki bunun Rusya’nın Ukrayna’ya girmesiyle ne farkı var?  Bir gazeteci olarak benim açımdan bir fark yok. ABD, Irak’a girdiğinde demokrasi getiriyor ama Rusya Ukrayna’ya girince faşistlik yapıyor. Ne ABD ne de Rusya demokrasi götürüyor. İkisine de aynı şekilde karşı çıkmak lazım. Ukrayna’ya girilmesini ne kadar yanlış görüyorsam Irak’a girilmesini de o kadar yanlış görüyorum” ifadelerini kullandı.
 
TUTUM ALMALI 
 
Türkiye’nin de başka bir ülkede asker barındırmasının doğru olmadığını söyleyen Bildirici, “Türkiye’nin başka bir ülkenin içişlerine karışması, altını çiziyorum gerekçesi ne olursa olsun, başka bir ülkenin topraklarında asker barındırması ve orada üniversite açması, yerel birimler kurması, bunların da doğru olmadığını düşünüyorum. Türkiye medyası bu konuda çifte standart uyguluyor. Türkiye medyası, ‘Ukrayna’da, Rus ordusunun girmesinin yanlış ama bizim ordununki de yanlış’ demiyor. Asıl olanın barıştır, barışı sağlamaktır, buna inanıyorum. Suriye’den bir saldırı varsa sınırı korursun ama topraklarına girmek hem ekonomik hem siyasi olarak maliyetlidir hem de uluslararası hukuk açışından da doğru olduğunu düşünmüyorum. Günümüzdeki bu uygulamaları görmezden geliyor. Keşke Türkiye medyası Ukrayna’da olduğu gibi bütün savaşlarda bu tutumu alabilseydi. Tabi bu karşıt tarafın görüşlerine yer vermemek ve onlarla empati kurmamak anlamına gelmiyor.”
 
YEREL MEDYANIN BARIŞA KATKISI 
 
Kuzey ve Doğu Suriye ile Şengal’de sahada çatışma ve savaşı yerinde takip eden gazeteci Abdurrahman Gök, medyanın savaşı bitirmeye yardımcı olabileceği gibi savaşı körükleyebileceğine işaret etti. Büyük medya kuruluşları bağlı oldukları ülkelerin çıkarlarını gözeterek hareket ettiğini belirten Gök, “CNN International, BBC, AL Jazeera gibi kuruluşların ülkelerinin çıkarlarından bağımsız hareket ettiğini söylemek mümkün değil” dedi. Savaşın yaşandığı bölgede yerel haberciliğin önemine vurgu yapan Gök, “Yerel medya, küresel medyanın karşısında, çatışmaların içinde farklı bir yere sahiptir. Yerel medya çoğu zaman şiddetin eşiğinde olan veya şiddetten çıkan bir toplumda güven ve değer düzeylerini yeniden sağlayarak barışa katkıda bulunabilir” diye konuştu.  
 
Gök, Ana akım ve küresel güçteki medyanın “biz ve onlar” dilini benimseyerek halklar arasında ayrıştırma yaptığını belirtti.
 
Gazetecinin “savaştan kahraman çıkarmaması” gerektiğinin altını çizen Gök’e göre, çatışma bölgelerinde yerel medyada çalışan gazeteciler, çatışma sürecinde susturulan kesimlere mikrofon uzatarak, şiddet sonrası toplumun inşasına katkıda bulunmaya yönelik çalışmalar yapmalı.
 
TÜRKİYE MEDYASI ÖRNEĞİ
 
Gök, medyanın yaptığı haberlerle toplumu nasıl dönüştürebileceğine ilişkin ise şunları söyledi: “Medya, gerilimi körüklemenin dışında ‘onlar’ dediği kesimin görüşlerine yer vermeyerek, barışa karşı suçlu bir konumda oluyor. Aynı medyanın iktidarla birlikte hareket ederken toplumdaki algıyı nasıl kısa bir sürede değiştirdiğini de gördük. Özellikle adına çözüm süreci denilen 2013-2015 yıllarında medya, ‘çözüm’ ve ‘barış’ diyenlere yer verdi. Bunun toplum nezdinde domino etkisini yarattığını, insanların birbirini anlayamaya başladığına tanıklık ettik. Maalesef aynı medyanın eski çizgisine dönüş yaptığında, halklar arasındaki gerginliği sulayarak büyüttüğüne tanıklık ettik. Yeniden savaşın başlamaması için imza veren barış akademisyenlerini nasıl topa tuttuğunu, hain ilan ettiğini, ‘savaş bir sağlık sorunudur’ diyen hekimleri nasıl hedefe koyduğunu gördük. Eğer o gün ‘kanlarının oluk oluk akıtacağız’ diyenleri değil de barış çabalarına ve savaş karşıtı görüşlere yer verseydi, halklara barışa yönelik kanalları görebilirdi. Kan ve savaş başlamadan tekrar barış olabilirdi ama yapılmadı. 7 yıl boyunca daha fazla kan, daha fazla savaş oldu. Medya, halklar arasındaki uçurumun açılmasına neden oldu.”
 
EFRîN İÇİN 15 MADDE
 
Gök, AKP iktidarıyla Türkiye yaygın medyasının brifing aldığı yerin değiştiğini belirterek, “Eskiden gazetecilerin hangi haberi, nasıl yazacakları, yayınlayıp yayınlamayacakları, hatta manşetlerde kullanılacakları kavramları Genelkurmay Başkanlığı belirliyordu. AKP döneminde iktidarı tekeline aldığında artık bu brifinglerin adresi değişti. Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın 2018 yılının başında medya kuruluşlarına o dönem Efrin hareketinde takınacakları tavra ilişkin 15 maddelik bir bildiri açıklamıştı” dedi.
 
Habertürk TV’nin 27 Mart 2018 tarihli röportajında Efrinlilerin “ÖSO talan etti” ifadelerini Veyis Ateş’in “YPG” olarak değiştirmesini hatırlatan Gök, “Bu manipülasyon halklar arasındaki nefreti artırır, düşmanlaştırır, savaşı körükler. Bilgi eksikliği, çatışmanın herhangi bir aşamasında insanları çaresiz bırakabilir. İktidarın hegemonyasındaki medya tüm savaşın taraflarının gerçek hedeflerini ortaya çıkarmaya çalışmıyor, savaşı körüklüyor. Barış yanlılarının sesine ve barışın inşasına yer vermeliler. Rusya’nın savaş karşıtı gösterilerini yansıtan medya Ukrayna’daki savaş karşıtı gösterileri de yansıtmalıdır. Ve medya Suriye savaşında da aynı tavrı benimsemiş olmalıydı ama Türkiye’de medya, medya görevini üstlenmiyor. İktidar politikasının savunucusu olarak yer alıyor ve bu yüzden halklar arasındaki nefretin körüklenmesine neden oluyor” şeklinde konuştu.
 
SİVİL ODAKLI HABERCİLİK
 
Kobanê’de ve sokağa çıkma yasakları döneminde Cizre’de bulunan gazeteci Saadet Yıldız da, çatışma ve savaş döneminde sivil odaklı habercilik yapmaya işaret etti. “Sivil odaklı habercilik yaparsanız, çatışmanın ya da savaşın doğasının anlaşılmasını sağlarsınız” diyen Yıldız, bu tarz habercilikte esas olanın barışın ya da ateşkesin sağlanacağı, çatışmanın sonlanabileceği bir kapının aranmasını sağlamak olduğunu söyledi.  Yıldız, “Yoksa propagandaya dayalı çalışmak sadece savaş çığırtkanlığını beraberinde getirir. Bu da gazetecilik değildir. Bir ülkenin propagandasını yapmaktan öteye gitmez” diye ekledi.
 
Savaş ve çatışma sırasında gazetecinin uluslararası hukuka saygılı, savaş karşıtı, adil ve tarafsız tutum almasının önemine vurgu yapan Yıldız, “Her yayıncı ve gazetecinin mutlaka bir anlayış ve ideolojisi vardır ama bunlar hiçe sayılırsa sadece savaşı daha da körükler. Özellikle kan dökülmesine karşı çıkılması en temel sorumluluktur. ‘Ne kadar insan öldü’, ‘ne kadar insanının evi yıkıldı’ ya da ‘ne kadar insan göç etti?’ Bu haberleri yapmak ve yansıtmak önemli ama esas görev, bu savaşın ortadan kalkması için gereken haberlerin yapılmasıdır. Haberin kaynağına ne kadar inerseniz sorunun çözümüne de o kadar katkınız olur” şeklinde konuştu.
 
MA / Berivan Kutlu

Diğer başlıklar

07/03/2022
11:30 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi için kanun teklifi
11:22 JINNEWS için hashtag kampanyası
10:19 Gazeteci Bilen’in ihlal davasındaki ret kararı bozuldu
10:14 Kadın gazeteciler: Haberlerimizle erk zihniyete cevap vereceğiz
10:13 Rusya-Ukrayna Savaşı: BM: Ukrayna'da bin 207 kişi öldü
10:10 Kaybedilen oğlunun cenazesini yıllarca dağlarda aradı
09:48 Öcalan’dan kadınlara: Tek kurtuluş özgürlük
09:03 Gençler İmralı tecridini kırmakta kararlı
09:03 Köpekli işkencede bakanlık tazminata mahkum edildi
09:03 Rojavalı kadınlar: Öcalan'ı da özgürleştireceğiz
09:03 Sendikalı kadınlar: Mücadele ve örgütlülük olmadan başaramayız
09:03 Kadınlar 9 Mart’ta Urfa Adliyesi önünde olacak
09:02 Yargıtay’dan emsal karar: Polis görüntü tutanağı hukuka aykırı delil
09:02 6 yıldır yasaklı evleri için mücadele veriyorlar
09:01 Çamtepe Muhtarı Durmaz: Eşitlik mahallede başlar
09:01 Erkeklerden 8 Mart mesajı: Kadın özgürleşmeden sorunlar çözülmez
09:00 07 MART 2022 GÜNDEMİ
06/03/2022
21:47 Cizre Kaymakamlığı ‘Mem û Zîn’ oyununu iptal etti
21:32 Kobanê,Hesekê ve Halep'te 8 Mart etkinlikleri
19:28 Koronadan 170 kişi daha hayatını kaybetti
18:07 8 Mart açıklamasında 5 kadın gözaltına alındı
17:57 27 yıldır oğlunu bekleyen Ferha Yavuz hayatını kaybetti
17:53 Ankaralı kadınlar: Erkek egemen devletten hesap sormak için buradayız
17:22 Federe Kürdistan’da öğretmen ve işçiler grev başlattı
17:03 Kadınlar renkleriyle mitinge akın etti
16:31 Kuzey ve Doğu Suriye sınırında İHA düşürüldü
16:03 Diyarbakır'daki 8 Mart mitingine izin çıktı
15:57 Kadınlar erkek devlet şiddetine karşı mitingde buluştu
15:55 Keskin: Avrupa, Türkiye'deki bütün suçlara ortaktır
15:51 Erdoğan ve Putin görüşmesi: Ticari ilişkiler sürecek
15:49 Şakran Cezaevi’nde Eke’nin şüpheli ölümü
15:38 Adalet Nöbeti’nde 84’üncü gün: Bu adaletsizlik son bulsun
15:05 Kadınlar alanlarda: 8 Mart coşkusuyla Newroz'a
13:51 Kadınlar Kadıköy’den haykırdı: Değiştirmeye gücümüz var
13:22 Sancar: Üçüncü Yol demokratik cumhuriyetin yolunu açar
12:57 Erdoğan ile Putin görüştü
12:40 Botan’da 8 Mart halayı
12:28 Binler HDP kongresinde: Çözüm NATO’da değil Öcalan’da
10:50 Şenyaşar ailesinden birinci yıl çağrısı
09:55 Silopi Belediyesi’nin kadın müdürleri algıları kırıyor
09:23 Van’da bir ayda 4 kadın katledildi: Faillerin ensesinde olacağız
09:21 Füsun Kavalcı’dan kadını anlatan seramikler
09:21 Van Gölü kıyı şeridi ranta açılıyor
09:20 Salgın gevşeme politikasına tepki: Bilimsel değil, siyasi
09:18 Ukrayna’da mahsur kalan işçiler: Zor durumdayız
09:18 Kaya: Tecridin kaldırılması için herkes elini taşın altına koymalı
09:16 Bodur ailesi evleri için 6 aydır mücadele ediyor
09:15 Emniyette kimse yoktu, demir parmaklıkları kırıp evine gitti
09:15 'Erkekler ne der' diye düşünmeden yazan gelenek
09:11 Beştaş: Meclis'in erkek halini birlikte değiştireceğiz
09:09 20 yıldır 8 Mart’ta özgürlük şarkıları söylüyor
09:07 24 yıldır ekoloji mücadelesi veriyor: Düzeni kadınlar değiştirecek
09:00 06 MART 2022 GÜNDEMİ
09:00 Rusya-Ukrayna Savaşı: Mariupol’da sivillerin tahliyesi iptal edildi
05/03/2022
23:22 Hol kampında yangın
21:22 Diyarbakır’da kaza: 2 yaralı
20:31 Koronavirüs tablosu: 32 bin vaka, 174 vefat
19:37 Özerk Yönetim 8 Mart’ı resmi tatil ilan etti
19:33 ‘Kent bir kültürün ürünüdür'
18:30 Ege’de maden yönetmeliği tepkisi büyüyor
18:04 'Cumhurbaşkanı kim?’ bilemeyince ATK görevlileri Tuğluk’a bağırdı!
17:23 Günebakan Gençlik ve Kültür Evi açıldı
16:27 Demokratik Öğrenci Meclisi kuruluşunu deklare etti
16:24 Samsun’da ilaç fabrikasında işçilere baskı
16:13 Kadınlar bisikletleriyle kent turu attı
15:56 8 Mart coşkusu büyüyor
15:55 Kadın hasta tutuklular için tahliye çağrısı
15:55 İHD kaybedilen kadınların akıbetini sordu
15:54 Berlin'de Demokrasi ve Özgürlük Konferansı
15:54 TMMOB ve KESK’ten Adalet Nöbeti’ne ziyaret
15:29 Cezaevlerindeki kadınlar için yürüdüler: Tutsakların sesi olacağız
15:17 İHD: Marmara Bölgesi’nde cezaevlerinde 35 kadın hasta tutuklu var
15:06 Bozgeyik: Halklardan ve barıştan yanayız
14:34 Peköz: Öcalan konuştuğunda barışın sesi yükseliyor
14:12 Cezaevindeki hak ihlallerine tepki: Onlar içeride, bizler dışarıda direneceğiz
13:43 ‘Savaşa karşı barış bloğu oluşturulmalı’
13:41 Kadınlar cezaevi önünde: Tecride son, tutuklulara özgürlük
13:40 KESK’liler: İktidar ve ortakları hesap verecek
13:39 Silopi'de 8 Mart mitingine izin çıktı
13:05 'Bin yıl geçse de adalet mücadelesini sürdüreceğiz'
12:23 JINNEWS Şubat ayı şiddet çetelesi: 24 kadın katledildi
12:07 Bakanlığın inkar ettiği ‘ağız içi arama’ Cezaevi Disiplin Kurulu kararında
12:06 Kaybedilen ve katledilen kadınlar hatırlatıldı
11:45 Şenyaşar ailesinden 9 Mart çağrısı
11:03 'Bergen' filmi Kozan’da gösterimden kaldırıldı
10:49 Genel-İş Kadın İşçi Buluşması: Örgütlülüğü büyütme çağrısı
10:26 Özsavunmada bulunan Rümeysa Aydın beraat etti
10:15 DTK Sağlık Meclisi: Üçüncü Yolu halka ulaştırmanın tam vaktidir
10:00 Bakanlık'tan sağlıkçılara soruşturma tehdidi
09:59 Pakdemirli gidince bakanlıkta 'FETÖ' operasyonu başlatıldı
09:51 Van Çocuk Komisyonu’nun ihbar hattı aktifleşitirildi
09:49 Rusya- Ukrayna Savaşı: Silah yerine diyalog çağrıları artıyor
09:48 AKP’li belediye başkanından kuzene 3 milyonluk ihale
09:41 EHP’li Öztürk: ‘Ortak koordinasyon’ ile önümüzdeki süreç koordine edilecek
09:27 Kadınlar Feminist Gece Yürüyüşü’nde buluşacak
09:20 Rusya ve Ukrayna’da faşist eğilimler
09:12 7 işçinin yaşamını yitirdiği havai fişek davası İstinafa taşınacak
09:11 Sur Kaymakamlığı 'cazibe merkezi'ne kondu!
09:10 Yoksulluk ve ayrımcılık Romanları eğitimsiz bırakıyor
09:09 Üniversite öğrencileri yemek zammına tepkili
09:08 Efrîn'de son 2 ayda 120 kişi kaçırıldı
09:07 Özsoy: Rusya’nın Ukrayna işgali NATO’yu güçlendirdi
09:06 ‘Gazetecilerin asıl sorumluluğu barışı sağlamaktır’
09:05 Türkiye için 2022 zor bir yıl olacak
09:05 KEFEK işlevsiz bırakıldı: İktidarın değişimi şart
09:03 Kadın bilimi: Jineolojî Dergisi özgürlüğe ışık tutuyor
09:02 Engelli çocuğu olan anneler emeklilik hakkı istiyor
09:02 Hücreden seslendi: Direnişimizi gölgelemelerine izin vermeyeceğiz
09:00 05 MART 2022 GÜNDEMİ
04/03/2022
22:57 Otelin çatısından düştüğü iddia edilen kadının eşi tutuklandı
21:16 Polisler HDP’li Güzel’in evine gitti
19:56 Koronadan 180 kişi daha hayatını kaybetti
19:49 Emek ve meslek örgütleri: Savaşa hayır, barış hemen şimdi
18:47 İstanbul’un ilçelerinde 8 Mart coşkusu
17:58 ‘Hasta tutuklular özgürlüklerine kavuşmalılar’
17:53 Pakistan’daki patlamada yeni bilanço: 56 ölü, 194 yaralı
17:34 Kobane Davası: 6-8 Ekim’de paramiliter güçler devreye konuldu
17:13 Şubat ayında en az 40 çocuk hayatını kaybetti
17:10 Adalet Nöbeti’ne Özgür Baretli Mühendisler’den ziyaret
17:04 Oluç: Pakdemirli tarımı kuruttu, ormanları çöle çevirdi
16:55 Kadınlardan hasta tutuklular için mücadeleyi yükseltme çağrısı
16:49 TitulArts etkinliğine yoğun ilgi
16:06 SES: Dr. Uyan’a verilen ceza hukuksuzdur
15:40 HDP’den zam raporu: Tek adam rejimi zam şampiyonu
15:35 Süleymaniye’de 8 Mart kutlaması
15:21 İstanbul Kürt Film Festivali’nin 2’ncisi 24 Mart’ta başlıyor
15:19 75 yaşındaki Malgaz serbest bırakıldı
15:18 KESK'ten 'yabancı güçler Ukrayna’dan çekilsin' çağrısı
15:05 Duygu Delen’in katil zanlısına beraat
14:45 ‘Adalet talebimiz yerine getirilinceye kadar buradan ayrılmıyoruz’
14:32 BES: Gıda enflasyonu yüzde 104,41
14:17 HDP’den Antep’te kongre çağrısı
14:09 KESK’li kadınlar: Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’ni uygulayın
13:48 QSD: Türkiye basınındaki iddialar asılsız
13:47 Diyarbakır’da 8 kişi gözaltında
13:46 Pakistan’da patlama: En az 30 ölü
13:42 Kayyım 'Bahçeli Ormanı' için çay bahçesini yıktı
13:30 ‘Özerk Kürdistan, demokratik Türkiye için olmazsa olmaz’
13:28 Federe Kürdistan’da 8 Mart etkinlikleri
13:28 'Zeytinlikler için mücadele edeceğiz'
13:10 AMATEM'in kapısına kilit vuruldu
13:04 Gergerlioğlu’nun yurt dışına çıkışı engellendi
13:03 Adalet Nöbeti'ndeki ailelerden Saadet Partisi'ne ziyaret
12:52 Afyon’da jeotermal sahaları ihaleye çıktı
12:51 HDP ve HDK’den çağrı: Avrupa kapılarını tüm mültecilere açmalı
12:48 DFG Şubat ayı raporu: 5 gazeteciye 16 yıl ceza
12:39 Güzel hakkında soruşturma
12:24 3 kardeşi öldüren firari korucu tutuklandı
11:54 Öcalan’ın aile ve vasisinden İmralı başvurusu
11:45 Polis, ev baskınında cenazesi kargoyla gönderilen Agit İpek’i sordu