Türkiye’nin 23 Nisan 2021 yılında Federe Kürdistan Bölgesi'nde bulunan Metîna, Zap ve Avaşîn bölgelerine yönelik başlattığı askeri operasyonlar devam ederken, operasyonlarda Türkiye'yle ortak hareket eden Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), demokratik kesimlere karşı baskılarını artırdı. Her alanda saldırılarını artıran KDP, siyasi gerekçelerle Federe Kürdistan Bölgesi'ne yerleşen Kürt siyasetçilerini hedefine koydu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) üye ve temsilcilerinden oluşan 25 kişi, Hewlêr'den sınır dışı edilip Süleymaniye, Zaxo ve Duhok'a sürgün edildi. Sınır dışı edilenlerden bir çoğu da Türkiye’ye teslim edildi. 

 

HDP Hewlêr Temsilcisi Hikmet Hatip, KDP’nin, HDP ve Kürt siyasetçilerine karşı geliştirdiği bu tutumun, Türkiye'den bağımsız olmadığını ifade etti. 

 

‘TÜRKİYE’DEN BAĞIMSIZ DEĞİL’

 

Hatip, partilerine dönük geliştirilen uygulamaların bilinçli olarak uygulamaya sokulduğunu belirterek, "Bölgede partimize ve üyelerimize karşı geliştirilen bu tutumu, kesinlikle düşmanca bir tavır olarak değerlendiriyoruz. Bu kabul edilir değildir. Türkiye’de mücadele eden her bir üyemize, siyasi davalarından cezalar verildi. Ceza alan bu arkadaşlarımız yönünü buraya çevirdi. Kürt ve Türkiye halkları için mücadele eden insanların burada böyle bir tutumla karşı karşıya kalması kabul edebileceğimiz bir şey değildir. Bölgede üyelerimize ve partimize yönelik geliştirilen bu saldırılar Türkiye'den bağımsız değildir. Bugüne kadar Hewlêr’den Süleymaniye, Zaxo, Duhok ve diğer kentlere 25 üyemiz sürgün edildi. Rojava'ya 4 kişi sürüldü. Bir arkadaşımız da Türkiye'ye teslim edildi” dedi.

 

ÜÇÜNCÜ YOL 

 

KDP’nin bu uygulamalarına karşı uluslararası güçlerin sessizliğini eleştiren Hatip, bir üyelerine de 7 yıl hapis cezasının verildiğini söyledi. Bölgede yürütülen savaşın uluslararası güçlerden bağımsız olmadığını belirten Hatip, "HDP’nin benimsemiş olduğu üçüncü yol felsefesi köklü bir değişimi getirecektir. Üçüncü yol uluslararası güçlerin de işine gelmiyor. İşlerine gelmediği için de sessiz olmayı tercih ediyorlar” diye belirtti.

 

GERÇEK MUHATAP YOK

 

KDP’nin desteğiyle üyelerinin düşürülmek istendiğini ifade eden Hatip, şöyle konuştu: "MİT tarafından dayatılan ajanlık anlaşılabilir bir durumdur. Nihayetinde varlığını Kürtlerin yokluğu üzerine kurmuşlar. Ancak KDP de Kürtlüğe ve Kürdistan’a  karşı tutum sergiliyor. Bu tür dayatmalarla Türkiye’ye yaranmak istiyor. Türkiye’de AKP’nin, HDP’ye karşı geliştirdiği düşmanca politikaları burada da KDP yapıyor. Partimizin üyelerine karşı ajanlık dayatmasının bir başka nedeni de demokratikleşmekten korkuyorlar. Kürtlerin direniş kültürleri var. Değiştirme ve geliştirme potansiyelleri var. Doğal olarak bu gelenekten uzak bir zihniyetinin tavrı bu şekilde olur. HDP Güney Kürdistan temsilciliği olarak ilgili makamlara bu tutumun yanlışlığını izah ettik. Gerçek anlamda bir muhatap yok. Çünkü herkes bir başka yeri adres gösteriyor. Bu demek oluyor ki her kurum başlı başına bir hükümet, başlı başına bir devlettir.”  

 

MA / Zeynep Durgut