Azad Barış: Şengal'de yerel münafıklar iş başında

img

İSTANBUL - Sosyolog Azad Barış, Êzidîlere yönelik "ferman mekanizmasının" hala devam ettiğine işaret ederek, "Herkes Êzidîlerin katliamdan geçirme lüksü kalmadığını anladı. Ancak yereldeki bazı 'münafıklar' hala işbaşında" dedi. 

 
Irak'ın Musul kentini Haziran 2014’te ele geçiren DAİŞ, aynı yılın Ağustos ayında Êzidîlerin yaşadığı Şengal kentine yöneldi. 3 Ağustos gecesi Şengal Dağı’nın güneyinde yer alan köyleri hedef alan DAİŞ üyeleri, pêşmerge güçlerinin çekilmesi sonrası kent merkezine yöneldi ve Êzidîler tarafından "73'üncü ferman" olarak adlandırılan bir katliam gerçekleştirdi. Binlerce Êzidîyi katleden DAİŞ, binlerce kadın ve çocuğu ise esir aldı. DAİŞ'in saldırılarından kurtulmaya başararak Şengal Dağı’na sığınan yüz binlerce insanın güvenliği ise, dağa ulaşan 12 kişiden oluşan HPG’li gerilla birliği tarafından sağlandı. Günlerce süren çatışmaların ardından DAİŞ saldırıları püskürtülürken, bu süreçte birçok insan açlık ve susuzluktan dolayı hayatını kaybetti. Diğer kişiler ise YPG güçlerinin Rojava bölgesinden dağın kuzeyine açtığı bir güvenlik koridoru sayesinde kurtarıldı.
 
Êzidî sosyolog Azad Barış, 7'nci yılına giren ferman ve sonrasında yaşananlara dair sorularımızı yanıtladı. 
 
 Mezopotamya histografisi içinde önemli bir yere sahip olan Êzidîler neden hep ferman ve ilhaklarla yüz yüze kalıyor?
 
Kavga, kargaşa, ölüm ve kandan yorgun düşmüş bir coğrafyanın en çok darp edilmiş, itilmiş ve kırıma uğramış bir topluluktur Êzidîler. Onlarla ilgili konuşurken bütün bu acı ve ıstırapları hissederek konuşmak lazım.
 
Acıdan da daha acı bir meselenin izahatına dair tarihsel bir hatırlatma yaparak başlamak isterim. Söylemek istediğim; Şu üzerinde yaşadığımız Anadolu ve Mezopotamya coğrafyaların sanıldığı kadar yaratımın beşikleri olmadığı intizardır. Hatta yıkımların en cehennem yerleridir bize sorarsanız. Yani öyle sanıldığı gibi halkların mozaiği ve kültürün beşiği falan değil, salt aynı zamanda yıkımların, katliamların, fermanların, felaketlerin, tertelelerin, kan ve “ecelsiz” ölümlerin yeridir. Burayı sürekli çoğalan kavimlerin mezarlığı olarak görmesek de anıların kavşağı ve kaderlerin melezliği olarak görmemiz lazım. Bir kere bunu net bir şekilde ifade etmek gerekir. Eğer iyilik üzerinden inşa edilen metaforlarda ortak olabiliyorsak, yaşanan bunca kötülüklerin olgu ve olaylarını da içselleştirerek yarınlara bakmalıyız. Başka türlü hakikatle yüzleşmek mümkün olmayacaktır. Ancak bunu yapabilirsek bin yıllardır eğritilmiş hakikatin metaforlardan sarih olgulara dönüştürmeye kapı aralayabiliriz. Yani öyle idealizasyon ve romantizminin beyhudeliğine kanarak, tarih öncesinden bugüne kadar süren bu emsalsiz kötülüklerle baş edemeyiz. Dolayısıyla hepimizin eseri olan bu kötülükle yüzleşmeden, onu konuşmadan hakikatin kapısını çalabileceğimizi düşünmüyorum.
 
Kavga, kargaşa, ölüm ve kandan yorgun düşmüş bir coğrafyanın en çok darp edilmiş, itilmiş ve kırıma uğramış bir topluluğudur Êzidîler. Onlarla ilgili konuşurken bütün bu acı ve ıstırapları hissederek konuşmak lazım. O nedenle insanın ruhu yorgun düşüyor ve idrak yetisini yitiriyor, aklın sınırları ansızın genişliyor. Buradaki sınır genişliği metaforu insanın akıllı melikelerini kaybetmesi bağlamındadır, yani çıldırması, deliye dönmesidir. Çünkü her söz tarih öncesi birer ağıt kadar ağırdır. Bakınız Şengal katliamına dair hafızamızda kalan en belirgin şey bir kadının ağıtıydı. Irak parlamentosu Milletvekili Viyan Dehil’in ağıtıyla yayıldı fermanın dalgaları dünyaya. Yani bir otoktonun, nativin, “o toprağın hakiki bir yerlinin acıya tok sesiyle” irkilebildik. Çünkü o ses çağları aşan kederlerin sahici bir feryadıydı.  Eğer o ses olmasaydı 21’inci yüz yılın utancı olan 73’üncü Ferman da diğer fermanlar gibi sadece bir sayı olarak hafızanın tespih ipine eklenip gidecekti. 
 
Son fermanı diğerlerinden ayıran temel mesele neydi? 
 
İlk defa bir ferman, fermana uğrayanlar tarafından toplumsallaştırabilindi belki. Yani sadece toplumsal hafızaya kaydetmekle kalınmadı. Aynı zamanda bir çıkarsama yapılarak karşılandı. Zaten sonraki süreçler öz-savnuma girişimi ve Êzdîxan gibi fikirlerin ortaya çıkmasıyla bunu kanıtlar niteliktedir. Söz konusu süreç birçok bakımda yetersiz ve donanımsız olabilir ama en azından bir kimlik uyanışı, kendi üzerine düşünme momenti ve toparlanma süreci bağlamında önemliydi ve diğerlerinden farklı olarak işledi. Dolayısıyla bir idrak, anlama ve kavrama süreci olarak karşılandı 73’üncü Ferman. Yani diğerleri gibi göksel güçlerin ikrar ve takdirine bırakılmadı, üzerine düşünüldü, etraflıca yorumlandı ve hala sorgulanıyor. 73’üncü Şengal Fermanı olarak tarihe geçen bu büyük felaketin diğer fermanlarla arasındaki belirgin fark, oluş sebepleri dahil olmak üzere bütün detaylar üzerinden düşünülmüş olmasıdır. Belki de Êzidîler tarihlerinde ilk kez kendi üzerlerine düşünmeye başladılar bu son fermanın neticesinden. Başka bir ifadeyle bu son “ferman üretici” oldu diyebiliriz.
 
 “Trajediler öğreticidir” sözünde olduğu gibi... 
 
Hakikaten de öyle oldu. Esas fark budur. Nitekim bu tür süreçler eskiden başka türlü işlerdi ve o nedenle etkin özne bağlamında bir aktöre dönüşemiyordu Êzidî toplumu. Haliyle sonraki fermanları da engelleme konusunda organize olamıyordu. Dolayısıyla 73’üncü Ferman Êzidîlere yer yer “çivisi çıkmış” olarak tasvir ettiğimiz “modern dünyanın” dehşete açılan kapısını açtı. Çünkü Êzidîlerin içinde oldukları dünya bizim yaşadığımız dünyadan çok çok farklıydı.
 
 Irak ve Federe Kürdistan hükümetleri 73’üncü Ferman konusunda neler yaptı? Ayrıca 9 Ekim 2020’de imzaladıkları Şengal Anlaşması ne anlama geliyor?
 
Üzerinde 7 yıl geçmiş olmasına rağmen fermanın mekanizması hala devam ediyor. Hem Güney hem de merkezi hükümet Êzidîlerin söz sahibi olmaması için elinden geleni ardına koymuyor.  
 
Ne Irak ne de Güney hükümeti ferman travması yaşayan Êzidîlerle alakalı iyileştirici herhangi bir şey yapmadı diyebiliriz. Üzerinde koca 7 yıl geçmiş olmasına rağmen fermanın mekanizması hala devam ediyor. Êzidîlerin söz sahibi olmaması için hem merkezi hem PDK tarafından domine edilen Güney hükümeti elinden geleni ardına koymuyor. Şengal'in özerkliğinin feshi için Türkiye gibi ülkelerle hem açık hem de gizli ajandalar üzerine çalışılıyor. O nedenle Şengal aralıksız bir şekilde hedef haline getiriyor ve zaman zaman bombalanıyor. Diğer taraftan Şengal hem stratejik hem de sosyolojik ve askeri dönüşüm dinamikleri itibariyle Ortadoğu’nun son 10 yılında önemli stratejik düzlemlerin değiştiği yerdir.
 
Örneğin Êzidîlerin kendi öz-savunma birimlerini oluşturmaları ve Kürt siyasal birliği için özyönetim tasavvur etmeleri. Bu durum elbette bölgedeki statükodan yana olan bütün güçleri rahatsız edecek kadar önemli bir yeniliktir. IŞİD saldırılarından sonra ortaya çıkan ve kendi varlığını korumak üzerinden gelişen özyönetim deneyimi, Rojava deneyimleriyle beraber bölgeye model olma ihtimali olan bir gelişme karakterine büründü. Bu gelişmenin bir sonucu olarak, oradaki yapıyı dağıtmak, IŞİD öncesi süreci tekrar inşa etmek amacıyla Şengal Anlaşması yapıldı. Burada Şengal’in Rojava devriminin bir uzantısı, parçası olduğu gerçeğini gözden kaçırmamak gerekir. Dolayısıyla Şengal’e yönelik bu istila girişimini oradan anlamak gerek diye düşünüyorum.
 
 Irak ve Kürdistan Bölgesi yönetiminin temel rahatsızlığı Şengal'in özerk olması mı?  
 
Evet. KDP, her ne kadar muazzam bir direniş mirası üzerinden var olmuş gibi algılansa da, bugün geldiği nokta itibariyle bu statükonun korunmasından yana olan güçlerle aynı anlaşma ve arayışlarının bir parçası olma noktasına gelmiştir. Merkezi hükümeti, Türkiye’nin etkisini alıp Şengal’e taşımanın anlaşılır birçok yanı olabilir. Ama Êzidîlere rağmen orada muzaffer olma şansı yoktur. Êzidîlerin kendi meseleleri hususunda özne olmadıkları herhangi bir girişimin sonuç alma ihtimali bile yoktur artık. Çünkü ferman, jenosit onları kökten dönüştürdü ve sorgulama yetilerini pekiştirdi. İyiyle kötüyü ayırt edecek kadar yetkinleşti ve buradan aldığı güçle muazzam bir özgüven elde etti. Yani bir yandan fermanla yüzleşme diğer yandan öz-gücüne dayalı bir öz-savunma aparatı kurma konusunda irade sahibi oldu. 
 
O nedenle KDP bir yandan Kerkük’ten Irak rejiminin çıkmasını isterken diğer yandan merkezi hükümeti Şengal’e davet etmesi ne anlama geldiğini biliyor ve bütün iman ve irfanıyla karşı çıkıyor. O nedenle Şengal’in jeopolitik ve jeostratejik konumu, İsrail de dahil olmak üzere bölgedeki bütün ülkelerin güvenlik politikalarını, ittifak arayışlarını etkilemektedir. Bu olgusal tespit dünden bugüne oluşan bir hakikate de kabul eden nicelikten daha nitelikli bir tarihsele dayanmaktadır. Bunun bir sonucu olarak İsrail ile İran yaşadığı tarihsel gerilimin de bir yansıması olarak Şengal’de KDP ve Türkiye hattına yakın güçlerin egemenlik tesis etmesi ihtimal dahilinde görmek gerekir. Bu da Şengal’in bölgesel güçler tarafından masa başlarında stratejik bir konu olarak durduğunun göstergesi.
 
Her fırsatta Şengal’i bombalayan Türkiye'nin rahatsızlığı nedir? 
 
Türkiye, Şengal’de bir iradenin ortaya çıkmasını kendi istikbali açısından tehlikeli olarak görüyor. Tarihsel ötekileştirme anlayışının bir sonucu ve devamı olarak Şengal’de Êzidîlerin bir irade olmasını istememektedir.
 
Türkiye'nin Şengal başta olmak üzere, Güney, Rojava ve Bakur politikasında tarihsel bir süreklilik var. Bu sürekliliğin bir parçası ve devamı olarak Şengal’de bir iradenin ortaya çıkmasını, kendi istikbali açısından tehlikeli olarak görmekte ve bunu ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Aslında Türkiye’nin bu politikası çok ayan beyan bir şekilde yapılmaktadır. Türkiye bunu saklama gereği duymadığı gibi, alenen açıklamaktadır. Tarihsel ötekileştirme anlayışının bir sonucu ve devamı olarak Şengal’de Êzidîlerin bir irade olmasını istememektedir. Amed’de, Van’da, Efrîn’de istemediği gibi. Öte taraftan Türkiye Şengal’in Rojava'yla ilişkisi ve onun Başûr’daki kapısı olduğunu bilmektedir. Başûr için mevcut anlayışın karşısında en güçlü model Şengal’de ortaya çıkan modeldir. Bu modelin yayılmasını önlemenin yolu olarak onu yok etmeyi politik muhasebe olarak öncelemektedir.
 
 Şengal Anlaşması'nda büyük pay sahibi olan Türkiye’yle işbirliği içerisinde olan KDP, Êzidxan bölgesinde ne yapmayı planlıyor? 
 
Evet, 9 Ekim’de imzalanan Şengal Anlaşması'nı bir koordinasyon dahilinde yapıldığı ve bugün bu koordinasyonun sürdürülmesi çabasını da görmekteyiz. Özellikle Hulusi Akar ve Hakan Fidan’ın Bağdat ve Hewlêr ziyaretini ve Kazımi’nin Ankara temaslarını hatırda tutalım. Aslında burada şunu belirtmekte beis görmüyorum. Bugün eğer Türkiye birçok farklı sorunla, ekonomik çöküntü, pandemi, açlık ve uluslararası ve bölgesel karışıklığın tam göbeğinde yer almasaydı, Şengal dahil olmak birçok noktayı karıştırmak için daha fazla girişimde bulunacaktı. Ama bu sürecin bittiğini söylemek mümkün değildir. Bu süreç devam ediyor. Bu ilişkilenmenin bir sonucu olarak bugün sahada ciddi bir hareketlilik olmasa da gergin bir atmosferin hakim olduğunu, sivil direnişlerin devam ettiğini belirtebiliriz. Burada özellikle özyönetime dair güçlü irade beyanının bu sürecin böyle şekillenmesinde etkili olduğunu söylemek lazım. 
 
 DAİŞ saldırısı sırasında KDP eliyle kurulan kamplardaki ailelerin Şengal’e geri gönderilerek, orada bir siyasi yapı oluşturulmaya çalışıldığı ifade ediliyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Türkiye, KDP üzerinden Şengal'de dolaylı bir hakimiyet kurmaya çalışıyor. Şengal’i güçlü bir şekilde savunursak Şengal kazanacaktır, halklar kazanacaktır.
 
KDP ve Türkiye’nin hem Şengal’e hem de Şengalli Êzidîlere yönelik bir politik programı elbette var. Burada Türkiye’nin özellikle KDP üzerinden Şengal’de dolaylı bir hakimiyet kurmaya çalıştığını biliyoruz. Şengal içinde bir kargaşa yaratılmak istendiği ta başından beri bilip gördüğümüz bir şey. Hatta bu sürecin Şengal’in IŞİD saldırısının ilk gerçekleştiği dönemlerle ilişkisi de pekala var. Bugün ortaya çıkan tabloya baktığımızda elbette amaçlarına ulaşamadıklarını görüyoruz. Ama bu saldırıların boyutu, Şengal’i daha kapsamlı ve güçlü bir şekilde savunmamız gerektiğini de göstermektedir. Eğer bunu başarıp, büyütebilirsek elbette Şengal kazanacaktır, halklar kazanacaktır. 
 
 Şengal’de son durum nedir? 
 
Kürt ve Kürdistan’a karşı birçok olay ve olgunun yanı sıra Barzani hanedanlığı, Şengal özgünlüğünde yüzlerindeki maskeyi tamamıyla düşürdü. Bir yandan Irak’ı bir yandan Türkiye’yi Êzidîlerin üzerine saldırmaları ahlaki olarak tam bir çürümüşlük abidesidir bizim gözümüzde. Şengal’i yabancı güçlere peşkeş çekmek ahlaksızlığı da aşan bir falladır. Kadim Kürt kültür ve toplumsal ahlak yapısına tamamen ters bir şeydir. Bu tamamıyla bir çöküştür. Diğer taraftan ise buna karşı yeni değerler var eden ve o doğrultuda mücadele eden bir Kürt ve Kürdistan gerçeği ortaya çıktı. O sayede Êzidîler o büyük felaketin karşısında direnebildiler. O felaket, “ilahi” bir kudrete dönüştü direnişin sayesinde. O tufani gazap Êzidîleri öz-savunma fikriyatına sürükledi.
 
O kutsal topraklarda her gün avuçlarını güneşe açıp, herkese aynı nazarda dua eden Êzidîlerin artık yalnız olmadıklarını anladılar. Şengal’in “şiirini” yeniden dinleyip “pirlerin mekanında” yeniden bir araya geldiler. Tam da o andan itibaren artık etkin özne olarak, kendi geleceklerini belirleyebilen oyun kurucu konumuna geldiler. Oyun kurucu konuma gelindiğini, yereldeki gücü gözle görülebilecek olgunluğa ulaştığını, örgütsel olarak tek vücut haline dönüştüğünü dünyaya da gösterdiler. Bunu görmeyen herkes günün sonunda o kutsal dağdan yanlış hesapla geri dönecektir. Herkes Êzidîlerin katliamdan geçirme lüksü kalmadığını anladı. Ama yereldeki bazı “münafıklar” hala işbaşındalar. Bazı saldırılara uğrasa da Şengal’e bir katliam dayatma, Êzidîleri çıkartma artık kimsenin haddine değildir. Yapamayacaklar, yapamazlar da. Bunun elbette uluslararası birkaç denklemi de bulunuyor. Êzidîleri kendilerini savunabilecek özne haline dönüştüklerini de herkesin görmesi ve kabul etmesi en önemli gelişmedir. Bu kabul, önemli. Çünkü Êzidîlerin sahadaki gücü her şeyden önemlidir. Uluslararası anlaşmalara ve küresel hukuk normlarına uygun olarak, kendilerini savunacak öz savunma gücünü pratize ettiler. Dolayısıyla hiç kimse artık eskiden olduğu gibi isteği an ve mekanda Êzidîlere tehdit olamaz. Çünkü artık kendi örgütlü aparatları var.
 
MA / Ferhat Çelik

Diğer başlıklar

04/08/2021
11:55 Öcalan’ın avukatlarından yeni görüşme başvurusu
11:42 Orman yangınları için ayrılan 190 milyonluk bütçe kayıp
11:41 Orman yangınlarında son durum
11:41 TIR’ın içinde yakalanan 300 mülteci sınır dışı edilecek
11:34 DFG'den Temmuz raporu: 15 gazeteci şiddete uğradı
10:48 Otobüste cinsel saldırı: Muavin tutuklandı
10:46 TTB’den Muğla raporu
10:42 Eyn Îsa’ya tank saldırısı: 3’ü çocuk 4 kişi katledildi
10:42 Hozat ve Dicle'deki yangınlar söndü
10:22 Diyarbakır'da son 24 saat: 14 ölüm, 2 bin yeni vaka
10:09 Katliam yapan Altun 6 gündür yakalanmadı
09:03 SES Urfa Şubesi Eşbaşkanı: Tereddüt etmeden aşı olun
09:03 Yüksekova patlamasının tanığı: Askerleri kurtarmaya gittik, üzerimize ateş açtılar
09:02 Özuğurlu: ABD'nin yeni adresi Asya Pasifik
09:02 Açlık grevi 251'inci gününe girdi
09:01 Batıda otel, bölgede karakol!
09:01 Şeker: Tecrit son bulmadıkça toplum nefes alamayacak
09:00 04 AĞUSTOS 2021 GÜNDEMİ
00:08 Milas’ta alevler termik santrale ilerliyor
03/08/2021
23:56 Konya’daki katliam soruşturmasında 10 tutuklama
22:44 Silopi’de kitlesel yürüyüş: Şengal’i bombalamak, kadın iradesini bombalamaktır
22:21 Koronadan 126 kişi daha hayatını kaybetti
21:55 HDP, Karakoçan’da halkla buluştu
20:51 Manavgat'taki yangına dair bir çocuk tutuklandı
20:41 'Memleket yanıyor, AKP izliyor'
20:34 DEDEF: Yangınların yayılmasında iktidarın payı büyük
19:28 Şengal’de katledilenler için anma ve yürüyüş
19:21 Katledilen kadınlar için yapılmak istenen açıklamaya müdahale
19:18 Samsun’da Kürtlere yönelik ırkçı saldırılara tepki
18:47 Kadın cinayetlerine karşı tek ses oldular
18:34 SES'in kuruluşu Adana'da kutlandı
18:28 Fuhuş çetesi davasında 3 fail yine tutuklanmadı
17:59 Özsavunma uygulayan Demir’e ceza istendi
17:54 DTK ve DBP'nin Ağustos ayı programı belli oldu
17:31 Manavgat’ta yangın 7’nci gününde devam ediyor
17:29 Antalya'da ırkçı gruplar yol kesip, kimlik kontrolü yapıyor
17:08 Lahor Şêx Cengî için gözaltı kararı çıkarıldı
16:22 Ferit Şenyaşar: Bizi buradan ya ölüm ya da adalet ayırır
15:56 Dedeoğulları’nın sağ kalan tek bireyi: Olay Kürtlere hakaretle başladı
15:16 '3 Ağustos, Kadın Kırımına Karşı Mücadele Günü ilan edilsin' çağrısı
15:15 Sel mağdurları: Altyapı yetersiz, ihtiyaçlar karşılanmadı
15:04 Sağlık meslek örgütlerinden 'aşı ol' çağrısı
14:54 Havaya ateş açan şarkıcı Güney gözaltına alındı
13:52 İkizdere’de direniş alanı kamulaştırılıyor
13:51 Adana Alevi Platformu’ndan ırkçı saldırılara tepki
13:48 Ege'de orman yangınları yayılıyor: Ölü sayısı 9'a çıktı
13:30 Irak ve Federe Kürdistan’da işkence BM raporlarına yansıdı
13:26 Hukuk örgütleri: Faşist saldırılar karşısında Kürtlerin yanındayız
12:54 Erciş’te halk buluşması: Çözümün yolu İmralı’dır
12:32 HDP Ekoloji Komisyonu’ndan iktidara istifa çağrısı
12:22 Katledilen aileden sağ kalan Çetin Dedeoğulları ifade verecek
12:21 Yangınları söndürmeyen valilik ormanları yasakladı
11:52 Şengal için yaşam 5 dakika durdu
11:51 Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:28 Irkçı katliamın faili 5 gündür yakalanmadı
11:26 Şengal Katliamı 7’nci yılında: Ellerini güneşe uzatan kadınları selamlıyoruz
11:20 HDP PM üyesi Durdu’dan Yeni Şafak hakkında suç duyurusu
11:00 Êzidî kadınların direnişini anlatan film suç sayıldı
11:00 TJA: 3 Ağustos 'Soykırıma Karşı Eylem Günü' ilan edilsin
10:55 HDP: Êzidî Soykırımı tanınmalı
10:54 HDP Konya İl Eşbaşkanı: Siyasetin dili ırkçı saldırıları tetikliyor
10:25 Selin vurduğu Yüksekova’da berîvanlar canlarını zor kurtardı
10:23 Şenyaşar Ailesi: Dört bir yandan adalet çığlıkları yükseliyor
10:19 DEDAŞ’ın kesintileri ekinleri kuruttu, çiftçiyi tüketti
09:50 Temmuz ayında 20 kadın katledildi
09:49 Dersim’de asker bir çocuğu taciz etti
09:36 Sel bölgesine giden AKP’li vekil: HDP niye yardım etmiyor?
09:03 Dönüşümlü açlık grevi 250’nci gününe girdi
09:03 ‘Büyükada’da ‘sabotaj’ gözaltısı’ haberi kurgu çıktı
09:02 Akdeniz: Mülteci düşmanlığı üzerinden yapılan ırkçılık Kürtleri vuruyor
09:01 Ege'de ekolojik talan ve iklim krizi
09:00 İşkenceye maruz kalan gazeteci Sezgin: Bu bir devlet politikasıdır
09:00 03 AĞUSTOS 2021 GÜNDEMİ
00:08 ABD, 24 Rus diplomatı sınır dışı edecek
02/08/2021
23:22 Yüksekova'da 7 kişi tutuklandı
21:25 Rize’de teleferikten düşen kadın hayatını kaybetti
21:19 AKP'li Başkan: 'Keşke bizim de evimiz yansaydı' diyecekler
20:43 Irkçı saldırılar oturma eylemiyle protesto edildi
20:40 Kadınlar: Azra için sessiz kalmıyoruz
20:31 Haytaoğlu’nu katleden fail tutuklandı
20:24 Gözaltındaki 15 HDP’li serbest bırakıldı
20:22 BTS’nin oturma eylemi 29’uncu haftasında
20:17 Özalp'te yıldırım çarpması sonucu 2 kişi hayatını kaybetti
20:02 Günlük vaka sayısı 22 bini aştı
19:34 TOKİ'nin deprem sonrası yaptığı konutlar su altında kaldı
19:29 Yüksekova’da da sel etkili oldu
19:23 Selde etkilenen aileye yetkilinin verdiği numara yurttaşa ait çıktı
19:13 Kayıp engelli genç bulundu
18:55 HDP'li heyetten Çaldıran’da sel bölgesine ziyaret
18:20 Ege bölgesinde 4 ilde daha yangın
18:11 ÖHD, Konya’daki ırkçı saldırıya ilişkin raporunu açıkladı
17:22 Irkçı katliama tepki: Sorumlular derhal yargılansın
17:01 DEDAŞ’ı protesto eden çiftçilerden yol kapatma eylemi
16:55 Engelli gençten 5 gündür haber alınamıyor
16:49 Umut Gündüz’ün ailesinden Şenyaşar ailesine ziyaret
16:37 Valiliğin ‘kontrol altına alındı’ dediği yangın devam ediyor
16:33 HDP Kadın Meclisi: Tecavüz savaş yöntemi olarak sürdürülüyor
16:30 Kürt siyasetçi Kılınç yaşamını yitirdi
16:19 Gazeteci Daştan’dan Êzidî belgeseli
16:17 Başkale’yi sel bastı
16:16 Manisa'da orman yangını
15:52 Kürt Kadın Platformu'ndan saldırılara karşı birlik çağrısı
15:23 İzmir’de 2 kişi gözaltına alındı
15:00 Avukatlardan İmralı başvurusu
14:40 Sıla Yılmaz’dan haber alınamıyor
14:21 Yüksekova'da askeri operasyon
13:56 Dedeoğulları için kurulan taziyeye ziyaretler sürüyor
13:46 TİS görüşmeleri başladı
13:40 Diyarbakır'da 4 genç gözaltına alındı
13:38 Yangınların görüşüleceği kabine toplantısı ertelendi
13:06 Van’da 9 kişinin gözaltı süresi 4 gün uzatıldı
13:05 Kadınlardan tepki: Azra'nın hesabını soracağız
12:58 Temelli: Doğal afetlere siyasi afet eklendi
12:24 Yüksekova'da gözaltına alınan 7 kişi adliyeye sevk edildi
12:04 Gazeteci örgütleri: Gazeteciler kimsenin ajanı değildir
11:58 HDP’li Meclis üyesi Artuğer yaşamını yitirdi
11:29 Kayıp genç kadın tecavüz edilerek öldürüldü
11:27 Van için kuvvetli yağış uyarısı
11:22 Savcı tatilde, anne adliye önünde
11:15 Dedeoğulları ailesinin avukatı: Saldırı tek kişi tarafından yapılmadı, planlı ve organize
10:32 İran’da 3 Kürt idam edildi
10:29 Katledilen Yaşar Dedeoğulları: Mahallede tek Kürt olduğum için benimle uğraşıyorlar
10:22 Xaşkanlılar tepkili: Depremde de selde de yardım gelmedi
10:21 Muğla’da 8 yerleşim yeri tahliye edildi
10:01 Türkdoğan: Türkiye ırkçılık hastalığıyla yüzleşmeli
10:00 Açlık grevi eylemi 249’uncu gününde
09:50 ‘Türkiye Paris İklim Anlaşması’nı acilen imzalamalı’
09:43 Dedeoğulları ailesinin savcılık ifadesi: Kürt olduğumuz için saldırıya uğradık
09:18 Azad Barış: Şengal'de yerel münafıklar iş başında
09:04 Êzidî partisi başkanı: KDP engel olsa da Şengal'e dönüşleri sağlayacağız
09:03 Öcalan: Şengal için kıyamet koparılmalı
09:02 Sözleşmenin iptali sonrası şiddet arttı
09:01 Öcalan'ın 'çözüm' ısrarı hep boşa çıkarıldı
09:00 Dargeçit'te 'dokuya aykırı' ışıklandırma
09:00 02 AĞUSTOS 2021 GÜNDEMİ
01:29 Elmalı’da mevsimlik işçilere ırkçı saldırı: Kurğa ailesi köyü terk etti
00:23 Irkçı katliama tepki gösteren 7 genç gözaltına alındı
00:00 Milas Belediye Başkanı: Termik santral için tehlike görünmüyor
01/08/2021
23:45 Silvan Jandarma Alay Komutanlığı’na saldırı
23:42 Halk buluşmasına katılması engellenen 15 kişi gözaltında
22:48 Üniversite öğrencisi Haytaoğlu 4 gündür kayıp
22:02 Ortadoğu ve Kuzey Afrika 2. Kadın Konferansı sonuç bildirgesi açıklandı
21:38 Pakdemirli: 3 ilde 8 noktada yangın sürüyor
21:07 Antep’te trafik kazası: 3 ölü, 15 yaralı
20:42 Koronadan 96 kişi daha hayatını kaybetti
20:21 Aydın'da ırkçı katliama karşı 24 saatlik oturma eylemi
20:15 HDP'liler sel bölgesinde: Acil afet bölgesi ilan edilsin
20:07 ÖHD: Katliamın sorumlusu iktidardır
19:58 Demirtaş’tan ırkçı katliamda yaşamını yitirenler için başsağlığı
19:42 TMMOB: Irkçı saldırı failleri bir an önce cezalandırılsın