Koronavirüs (Kovid-19) salgının en başından bu yana yoğun bir şekilde çalışan ve aileleriyle görüşmekte zorlanan sağlık emekçileri, en temel haklarından yoksun bırakılıyor. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 191’inci Maddesi’ne (Devlet Memurları için lüzum ve ihtiyaç görülen yerlerde çocuk bakımevi ve sosyal tesisler kurulabilir) rağmen yüzlerce hastanenin kreşi yok. Kreşlerin olmaması, çocuklar için büyük riskler barındırıyor. 

 

Bunun en bariz örneği, Çorum'un Bayat ilçesinde 12 Ağustos’ta çocuklarını evde bırakmak zorunda kalarak nöbete giden hemşire Fatma İçuz, çıkan yangında 2 çocuğunu kaybetti. 16 kamu hastanesinin bulunduğu Antalya’da, 12 bin sağlık emekçisi çalışırken, bunun 8 bini kadın ve çoğu çocuklu. Kentte sadece Akdeniz Üniversitesi’ne ait özel bir kreş bulunuyor. Sağlık emekçileri, kreş hakkının yerine sağlanmasını istiyor.

 

KREŞ TALEBİ

 

Antalya’da 8 bin kadın sağlık emekçisinden Özgü Ermiş, sağlı emekçisi olan eşiyle birlikte çocuklarına dönüşümlü bakmak zorunda. Pandemi nedeniyle yoğun çalıştıklarını, diğer yandan çocuklarını korumaya çalıştıklarını belirten Ermiş, “Yıllardır talebimiz olan her işyerine ücretsiz kamusal kreş talebi, pandemi sürecinde daha da önem kazanmıştır” dedi. 

 

KANUN UYGULANMIYOR

 

Evde bırakmak zorunda kaldığı çocuklarını kaybeden hemşire Fatma İçuz’un yaşadıklarının, kreş hakkının önemini bir kez daha açığa çıkardığının altını çizen Ermiş, “Sağlık emekçileri halen nöbete giderken, çocuklarını komşularına emanet ediyor. Devlet Memurları Kanunu’nun 191. Maddesi var ancak pandemi döneminde de Sağlık Bakanlığı’nın aklına gelmiyor. Çok geniş sosyo-ekonomik yelpazeye sahip olan sağlık emekçileri, gerek maddi gerekse 24 saat nöbet usulü çalışma koşulları sebebiyle; çocuklarına ücretsiz 7/24 hizmet verecek kreşlere ihtiyaç duymaktadır. Sağlık emekçilerinin büyük çoğunluğunu kadınların oluşturması, iki ebeveynin de sağlıkçı olması ve tek ebeveynler göz önüne alınınca, bu ihtiyacın önemi daha iyi anlaşılmaktadır” şeklinde konuştu.

 

‘ÜCRETSİZ KREŞ AÇILSIN’

 

Pandemi nedeniyle iş yükü ve yoğunluğunun artması, okul ve kreşlerin kapanması, bakıcıların salgın korkusuyla işlerini bırakmaları, sağlık emekçilerinin dönüşümlü çalışma kapsamının dışında bırakılması, izin haklarımızın durdurulmasının çocukların bakımının zorlaştırdığını ifade eden Ermiş, “Çocuk bakım yükümlülüğünün ezici çoğunluğu kadınların üzerine bırakılmaktadır. Sağlık ve sosyal hizmet alanı kadın emekçilerin sayısal olarak yoğun oldukları iş kollarındandır ancak sorun maalesef bu alanda da olanca ağırlığıyla devam etmektedir. Sağlık ve sosyal hizmet alanında çalışan emekçilerin çalışma koşulları göz önünde tutulmalı ve sağlık emekçilerinin yaşamakta olduğu zihinsel yorgunluğa çözüm olacak hastanelerde kreş ve bakım odalarının oluşturulması için hızlı bir planlama yapılmalıdır. Çocukların bakım sorumluluğu sadece kadın sağlık emekçilerinin üzerine bırakılamaz, bu nedenle ebeveyn izni ivedilikle hayata geçirilmelidir. Bugün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin acil taleplerinden biri de 7 gün 24 saat hizmet verecek, eşit, parasız, kamusal kreşlerin derhal açılmasıdır” çağrısında bulundu. 

 

MA / Hamdullah Kesen