İSTANBUL - Metris R Tipi 2 Nolu Kapalı Cezaevi'nde bulunan boynundan aşağı felçli Abdullah Turan’ın avukatı Vedat Ece, müvekkili hakkında “toplum için tehlikelidir” diyen Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulundu. 

 

Metris R Tipi 2 Nolu Kapalı Cezaevinde bulunan ve boynundan aşağısı felçli Abdullah Turan’ın avukatı Vedat Ece, müvekkili için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Ece, suç duyurusunda, müvekkilinin ağır felçli olduğu, idrarından kan geldiği, göğüs ve karın bölgelerinin şişkinlikler meydana geldiğini, bunun yanı sıra ağır mesane hastalığı geçirdiğini belirterek, bu nedenlerden ötürü ayrıca İstanbul Adli Tıp Kurumunun (ATK) 3 Şubat’ta “cezaevinde kalamaz” raporunu verdiğini hatırlattı. 

 

ATK’nin verdiği kararın ardından Bakırköy İnfaz Savcılığı’na başvuru yaptığını ifade eden Ece, savcılığın Turan’ın “toplum güvenliği için bir risk teşkil edip etmediğini” Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne sorduğunu aktardı. Emniyetin 7 Nisan’da, boynundan aşağısı felç olan müvekkili için infazının ertelenmesi ve tahliye edilmesi durumunda yine “örgüte katılabileceği”, “örgüt ile iltisaklı kişiler ile iletişime geçebileceği” ve “örgüt adına suç işleyebileceğini” yanıtını verdiğini kaydetti.  

 

Bu yanıtta ise Bakırköy savcılığının 5 Haziran’da emniyet müdürlüğüne “verilen cevapta müvekkilin tahliye olmasının toplum güvenliği için herhangi bir somut risk teşkil edip etmediği konusunda tereddüt yaşanmıştır. Somut tehlikenin açık olarak belirtilmesi…” diye yazı yazdığını belirten Ece emniyetin, 24 Kasım’da Turan’ın fenalaşması ve durumunun basına yansımasının ardından 30 Kasım’da mesai bitiminde cevap verdiğini altını çizdi. Emniyetin “Abdullah Turan isimli şahsın toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturulacağı değerlendirilmiş” şeklince cevap yazdığını belirten Ece, savcılığın ATK’nin raporunu görmezden gelip, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nün değerlendirmesini esas alarak tahliye taleplerini reddettiğini söyledi.

 

6 AY SONRA CEVAP VERİLDİ

 

Suç duyurusunda savcının talebine emniyetin 6 ay sonra cevap verdiğini dile getiren Ece, “Bu nedenle söz konusu yazı gecikerek gönderilmiş ve müvekkilin cezaevinde fenalaşmasına, ölüm tehlikesi geçirmesine ve bu riskin daimi olarak sağlığında kalmasına sebep olmuştur. Bu nedenle söz konusu görevli polis memurları görevini gereği gibi yerine getirmediğinden, müvekkilin özgürlüğünden alıkonulmasına, boyundan aşağısı felçli olan vücudunda sağlığının çok daha ağırlaşmasına sebep olmuş ve yaşamını kaybetmekle karşı kalmasına sebep olmuştur” ifadelerini kullandı.  

 

ANAYASAYA AYKIRI

 

Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin infazın ertelenmesi konusunda kararların makul hız ve özende yapılması gerektiğini belirtildiğini ifade eden Ece, kanunda “Bu konuda mevcut düzenlemelere bakıldığında 5275 sayılı Kanun'un 16. maddesinin 2. fıkrasında, bir hükümlünün cezasının infazının sağlık nedenleriyle ertelenebileceği öngörülmektedir” ifadelerinin yer aldığını dile getirdi. Ece, bununla birlikte, infazın ertelenmesi kararının temin edilemeyerek Müvekkilinin hastalığına rağmen ceza infaz kurumu koşullarında kalması ihtimali Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3. maddesi uyarınca kötü muamele yasağının ihlali anlamına geldiğini kaydetti. 

 

HUKUK BAZ ALINSIN

 

“Temel hak ve özgürlüklerin ve özellikle adil yargılanma hakkı ve diğer evrensel hakların korunması gerekliliği göz önünde bulundurularak, soruşturmanın yürütülmesinde asıl yetkili savcılığınız tarafından; soruşturma evresinin uluslararası sözleşmeler, AİHM kararları, Anayasa, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan genelgelerde açıklanan ilkeler doğrultusunda gizli, hızlı, etkin, adil, eksiksiz ve insan haklarına saygılı bir şekilde yapılarak delillerin derhal, tam ve hukuka uygun olarak toplanması suretiyle, yapılacak soruşturmadan kaynaklanan insan hakları ihlallerine fırsat verilmemesi” talebinde bulunan Ece, şikayet edilen suçlar ile ilgili yapılacak soruşturmanın, kolluk kuvvetlerine bırakılmayarak bizzat savcılık tarafından gizli, etkili ve yeterli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtti. 

 

CEZALANDIRILMALARI TALEP EDİLDİ

 

Ece,"Yukarıda açıkladığımız ve resen dikkate alınacak nedenlerle; Anayasa, TCK, CMK ve Uluslararası Sözleşme hükümlerine aykırı davrananlar hakkında ve müvekkilin en temel haklarını ihlal eden görevliler hakkında gereken ceza davalarının açılmasını, ayrıca özel hukuka ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, cezalandırılmalarını talep ederim" dedi.