DİYARBAKIR – Diyarbakır’da 112 Acil Servisi’nde görev yapan 44 sağlık çalışanın ek ödemeleri kimi gerekçelerle kesildi. SES Şube Sekreteri Eyüp Ay, iş yükleri iki kat artarken verilmeyen ek ödemelerin sağlık çalışanlarını demoralize ettiğini söyledi.

 

Koronavirüs (Kovid-19) salgınında vaka ve ölüm sayılarında artış hızla devam ediyor. Diyarbakır'da pandemi hastanesi ilan edilen Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yoğun bakım doluluk oranı, sınıra dayanmış durumda. Kentte vakalar hızla artmaya devam ederken, kentte 112 Acil Servisinde görev yapan 44 sağlık çalışanın ek ödemeleri öne sürülen kimi nedenlele kesildi. 

 

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Sekreteri Eyüp Ay,  ek ödemeleri verilmeyen 112 Acil Servisinde görev yapan 44 sağlık çalışanın kendilerine başvurduğunu ifade etti.

 

Ay, sağlık çalışanlarının "Nöbet defteri neden doldurulmamış,  neden vakaya itiraz ettin, neden sorguladın, neden diğer ekibin bölgesine girmedin” gibi sudan sebeplerle cezalandırıldığını dile getirdi. 

 

Diyarbakır'da pandemi ilan edilen hastanelerde çalışan sağlık çalışanlarının da sadece yüzde 30'unun ancak performanstan yaralanabildiğini belirten Ay, “Herhalde idareciler o koltuklarda fazladan iki saat oturabilmek için durumu kendi lehlerine çevirerek, emekçilerin haklarını gasp ediyorlar” dedi.

 

Ay, kamuoyunda oluşturulan algının aksine sağlık emekçilerine vaat edilen ücretlerin verilmediğini vurgulayarak “Hakkımız olan ücretleri alamıyoruz. Bu süreçte eksik personelle çok iş yaptırılmaya çalışılıyor. İş yükümüz iki kat artmasına rağmen aldığımız ücretler performanslar kesilmeye başladı. Ekonomik krizin etkisi var tabi. Ancak bu süreçte sağlığa bütçe ayrılmayacaksa hangi süreçte ayrılacak?" diye sordu.

 

'TÜKENME NOKTASINA GELDİK'

 

Pandeminin başında 17 bin sağlık çalışanı atamasının yapıldığını, ancak bu rakamın yeterli olmadığını dile getiren Ay, şunları ekledi: "Bakanlık sürekli daha fazla atama yapılacağını dillendirse de bir türlü iş yükümüz azalmadı. Gerçekten tükenme noktasına geldik. Yerel idarecilerin bu tavırları bizi daha fazla tüketip, psikolojik olarak çökertiyor. Bunu kabul etmeyeceğiz. Eylemlerimize devam edeceğiz. Biz bu süreçte iş bırakmayı doğru bulmadığımız için iş bırakmadık ama maalesef idareciler bize başka bir yol bırakmıyorlar. Sağlık emekçileri olarak grev kararı almayı düşünmeye başladık." 

 

'YARIŞ ATI DEĞİLİZ'

 

Sağlık Bakanlığı’na çağrı yapan Ay, "Bir an önce atamaların yapılmasını ve sağlık emekçilerinin iş yükünün azaltılmasını istiyoruz. İkinci çağrımız; yoksulluk sınırının altında ücretlerle çalışmak istemiyoruz. Performansla çalışan emekçiler olmak istemiyoruz. Biz ek ödeme değil, tek ödeme istiyoruz” dedi.

 

Kamu kurumlarında her ay ne kadar maaş alacağını bilmeyen tek meslek grubunun sağlıkçılar olduğunu kaydeden Ay, “Yıllardır SES olarak performans sistemine karşıydık. Çünkü hastaneler ticarethane değil, bizler de tüccar değiliz. Dolayısıyla yarış atları değiliz. Performansımıza göre bize ücret vermesinler. Biz zaten iş ve meslek etiğini bilen bir iş ortamında çalışmaktayız. Dolayısıyla tek istediğimiz şartların düzeltilmesidir" diye konuştu.