Meclis'in yeni yasama yılı açılışında konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, "İsrail saldırganlığı Türkiye'yi de içine almaktadır" ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Erdoğan'ın konuşmasından hemen sonra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ile tokalaştı. Bahçeli, hemen ardından kameraların karşısına geçerek, "Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım” sözlerini sarf etti. 

 

Daha sonra Erdoğan'dan da Bahçeli'ye art arda destek açıklamaları geldi. Erdoğan, “Milletin faydasına olacak hiçbir diyalogdan kaçınmayız. Cumhur İttifakı'nın uzattığı elin değerinin muhatapları tarafından da layıkıyla anlaşılmasını ümit ediyoruz” dedi. 

 

Erdoğan, Sırbistan ziyareti sonrası gazetecilerin sorularına verdiği yanıtta da Bahçeli'ye destek verdiğini yineleyerek, "Bölgemizdeki gelişmelere bakıldığında, ülkemizdeki huzur ve barış iklimini tahkim etmek, herkes için en hayırlısıdır" diye kaydetti. 

 

Devlet Bahçeli’nin partilerine dönük açıklamalarına yanıt veren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Türkiye’nin iç barışa ihtiyacı var. Atılacak adımları biz de izleyeceğiz” dedi.

 

DEM Partili yetkililer de Kürt sorununun çözümü için İmralı'da mutlak tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'a işaret etti. 

 

Tartışmalar devam ederken, Bahçeli'nin 2007 yılında Demokratik Toplum Partisi (DTP) milletvekilleri ile tokalaşması ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın tokalaşma sonrası yaptığı değerlendirmeleri akıllara getirdi. 

 

ÖCALAN: SEMBOLİK TOKALAŞMA OLMAZ

 

PKK Lideri Öcalan, 2007 yılında yaptığı avukat görüşmesinde, Bahçeli'nin DTP'lilerle tokalaşmasına da dikkat çekerek, "Meclisteki tokalaşma olayına gelince, bu aklımdan bile geçmemişti. Bunu çok ilginç bulduğumu ifade etmek istiyorum. MHP ile tokalaşıyorlar ama öyle rast gele politika olmaz. Politika ilkeli olmalıdır. Bu konuda şu husus önemlidir: Tokalaşma Kürtlerin varlığı, haklarını tanıma noktasında mı yapılıyor? Devlet Bahçeli’nin Kürtlere ilişkin bakışı nedir, nasıl bir milliyetçilik anlayışına sahiptir, bilemiyorum. Bu görüşlerini bilmek gerekir" değerlendirmesinde bulundu. 

 

Abdullah Öcalan, aynı görüşmede şu vurguda bulundu: "Bütün bunlar bilinmeden sırf sembolik olsun diye tokalaşma olmaz, olursa siyaset laçkalaşır. Devlet Bahçeli Kürtlerin varlığı ve haklarını kabul ediyor mu? Eğer ediyorsa ilişki kurulur. Aksi halde ilkesizlik olur. İlkesiz siyaset olmaz. Kürtlerin çok ilkeli siyasete ihtiyacı var."

 

Abdullah Öcalan, söz konusu görüşmede "çözüm" vurgusunda bulunarak, şunları kaydetti: "Bahçeli bu konular ve genel olarak Kürt sorunu hakkında ne düşünüyor, çözüme dönük bir politikaları var mı, yoksa inkarda ısrar mı ediyorlar! Bahçeli'nin bu konudaki görüşleri nedir, konuşuldu mu bunlar? Seni inkar ediyorsa, sen onunla hangi temelde buluşabilirsin? Seni inkar eden, yok sayan bir zihniyetle kucaklaşılabilir mi? Uzlaşma olmayacak, tokalaşma olmayacak demiyorum. Bunun hangi temelde olduğu önemlidir. Çözüme dönük bir irade gösterilirse, samimiyet varsa, kardeşçe bir tutum sergilenecekse tokalaşılır da, kucaklaşılır da. M. Kemal'i boşuna örnek vermiyorum. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Kürtlerle ittifak sağlanırken, kucaklaşılırken, M. Kemal gerektiğinde Kürt büyüklerinin elini de öpmüştü."

 

‘BU İŞLER BU KADAR BASİT DEĞİL'

 

Abdullah Öcalan, 2010 ile 2011 arasında yaptığı görüşmelerde Bahçeli’ye dair değerlendirmelerini sürdürdü. Abdullah Öcalan, o dönem yaşan gelişmelere işaret ederek, “Erdoğan, Baykal, Bahçeli uzlaşmış. Yani Diyarbakır Spor ligde kalırsa sorunlar çözülecekmiş gibi basit yaklaşıyorlar. Diyarbakır Spor’u bile tasfiyenin bir aracı gibi kullanmak istiyorlar, işi buraya kadar düşürdüler. Sanki Diyarbakır Spor ligde kalırsa Kürtlerin ulusal onuru kurtarılıyormuş gibi yaklaşanlar da var. Bu işler bu kadar basit değil. Tehlike gerçekten büyüktür” uyarısında bulundu. 

 

AKP-MHP ORTAKLIĞINI ÖNGÖRMÜŞTÜ 

 

PKK Lideri Öcalan, aynı yıllarda yapılan görüşmelerde, MHP'nin iktidar ortağı olacağı öngörüsünde bulundu. Abdullah Öcalan, yeni anayasa tartışmalarına değinerek, şu değerlendirmede bulundu: "Bir müddet sorumluluk AKP ve MHP’de olacak. 8 yıldır Erdoğan, Baykal ve Bahçeli Kürt sorunu konusunda bir ittifak içerisindedirler. Birbirlerinden farkı yoktur. Anayasa değişiklikleri de bir oyundan ibarettir. Şu anki anayasa değişikliği paketinde Kürtler yok, Kürtlerin hakkı yok, demokratikleşme yok, insan hakları yoktur. 8 maddeyi de AKP çekmiştir, orada bir oyun var; hem 8. maddeyi çekti hem de bunu bizim boynumuza bırakmaya çalıştı. Dolayısıyla referandum Kürtleri, demokratları ilgilendiren bir husus değildir. Ancak yüzde yüz baraj var, yüzlerce çocuğun tutuklanması var, tecavüzler var. Kürt özgürlük mücadelesinin bin 500 siyasi tutuklusu var. Bu anayasa, mevcut 12 Eylül anayasasından daha ileri değildir.”

 

MA / Mehmet Aslan