MKM'nin izinde bir kurum: JÎN ART açılıyor

İZMİR - İzmir’de Kürt kültürü ve sanatını yaşatmak amacıyla MKM izinde yola çıkan JÎN ART, Hozan Mizgin'in ölüm yıldönümünü olan 11 Mayıs’ta açılışını gerçekleştirecek.

 
İzmir'de, Kürt dili ve kültürünü yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla kurulan Jîn Art Huner’in (Jîn Art Sanat Evi) açılışı 11 Mayıs'ta gerçekleştirilecek. Konak ilçesinin Basmane semtinde bulunan kurumda aylardır açılış hazırlıkları sürdürülüyor. Kurumda, Kürtçe eğitim, müzik, tiyatro ve sinema alanlarında verilen kurslar ise resmi açılış öncesi başlatıldı.  Çocuklarda 4 yaş grubundan başlayarak her yurttaşa erbane, bağlama keman, bateri, piyano, gitar ve halay (govend) eğitimleri veren kurum, haftanın her günü 09.00 ile 21.00 saatleri arası açık. Kurslarda müziğin teorisi ve pratiği üzerine çalışmalar yürütülüyor. 
 
Mezopotamya Kültür Merkezi'nin (MKM) geleneğini sürdürme amacıyla yola koyulan JÎN ART'ın açılış tarihi (11 Mayıs) aynı zamanda Kürt sanatçı Hozan Mizgin'nin (Gurbet Aydın) ölüm yıldönümünü. Açılışta yer alacak olan müzisyen Hogır ve Koma Agire Zerdeşt, bu vesileyle Hozan Mizgin'in şarkılarını seslendirecek,  ayrıca Hozan Mizgin'in hayatını ve mücadelesini anlatan sinevizyon gösterimi yapılacak.
 
KURULUŞ AMACI 
 
Kurum yöneticisi ve eğitmeni Belkısa Süleymanoğlu Bitkin, NÇM’nin geleneğini, Kürt kültürü ve sanatını yaşatmak için JÎN ART'ı açtıklarını vurguladı. Bitkin, "Her şeyden önce yaşamda kültürel bir etki yaratmak istiyoruz. Bu etkinin NÇM’nin yarattığını biliyoruz ancak JÎN ART ile o ruhu sürdürmek istiyoruz. İzmir’de yıllardır kültür ve sanat alanında bir çalışma yoktu. Bu çalışma kentte Kürt kültür sanatına büyük bir etki yaratacaktır. Sadece İzmir’le de sınırlı kalmak istemiyoruz” diye belirtti. 
 
EĞİTİMLER KÜRTÇE OLACAK
 
Çalışmalarının anadilde olacağının altını çizen Bitkin, "Anadilde ısrar, kendinde ısrardır. Kürt kültürünü Türkçe vermek ne kadar mantıklı. O zaman oto asimilasyona dönüşür. O zamanda çalışmanın bir anlamı kalmaz. Dil ve kültür birbiriyle bağlantılı. İkisini birbirinden ayıramazsınız. Burada eğitimlerin tamamı Kürtçe veriliyor. Asimilasyon politikalarının yoğun olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bu, toplumu da olumsuz etkiliyor. Nitekim Kürtçe dil eğitim çalışmalarımız da olacak. Özellikle Kürtçe bilmeyen çocuklar için eğitim vereceğiz. Atölyelerimizin tamamı Kürtçe verilecek" ifadelerini kullandı. 
 
AÇILIŞ HOZAN MİZGİN'E ATFEDİLECEK
 
Açılış için neden 11 Mayıs’ın tercih edildiğine de değinen Bitkin, "Bu tarih bizim için çok önemli. Çünkü Kürt sanatçı Hozan Mizgin’in ölüm yıldönümü. Hozan Mizgin özgür sanatın öncülerinden biriydi. Direnişçi bir kadın, sanat için, özgür sanat için, halkı için büyük bir mücadele veren bir kadın. Bu nedenle kurumumuzun açılışını Hozan Mizgin’e atfediyoruz. Böylesi bir günde açılış yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz” diye belirtti. 
 
AÇILIŞA DAVET 
 
Yoğunluklarının günden güne arttığını dile getiren Bitkin, yapılan başvuruların çalışmalarının daha da yoğunlaşacağını gösterdiğini söyledi. Bitkin, devamında şunları belirtti: "Kültür sanat anlamında birçok farklı etkinlikler, konserler olacak. İzmir’in her tarafında çalışmalar yürüteceğiz. Sadece İzmir değil, Ege'nin tümünde çalışmalarımızı büyüteceğiz. Kürt halkı başta olmak üzere tüm İzmirlileri 11 Mayıs'taki açılışa bekliyoruz.”
 
YAŞAM VE SANAT OLACAK 
 
Kurum yöneticisi ve eğitmen Yılmaz Erincik de, “Jîn” kelimesinin Kürtçede yaşam, “art” kelimesinin ise birçok dilde sanat ve bilim anlamına geldiğini, iki kelimeyi bir araya getirerek yola çıktıklarını söyledi. Erincik, "Çalışmalarımızda kültür ve yaşam sanatını el almayı hedefliyoruz. 2023'te başladığımız hazırlıkları tamamıyla bitirdik ve 11 Mayıs'ta açılışı yapacağız. Açılış ve anma şeklinde bir etkinliğimiz olacak. Çünkü açılışı devrimci sanatçı Gurbet Aydın'a adadık. Bu anlamda tüm halkları buraya davet ediyoruz. Sonuçta bu kurum tamamıyla Kürtleri değil tüm halkları temsil ediyor. Halkların bir arada yaşadığı bir kent olduğu için bu çağrıyı tüm halklara yapıyoruz" dedi. 
 
Kurumun ilerleyen süreçlerde tüm halklara yönelik çalışmalarının olacağını aktaran Erincik, "1990'lı yıllarda yaşanan baskılardan kaynaklı köylerinden İzmir’e göç etmek zorunda kalan insanlar var. Benim ailemde geçmişte bu baskılardan kaynaklı buraya geldi. Okula giderken, ailemiz devlet baskısından kaynaklı okulda Kürtçe konuşmamızı istemezdi. Kamu kurumlarında yaşanan baskılar bizi dilimizden kopardı. İzmir'de yaşayan Kürt halkının dilini ve kültürünü öğrenmeye ihtiyacı var. Bizde bu ihtiyacı karşılamak istiyoruz. Dil bir insanın kimliği ve ulusudur. JÎN Art’ta Kürtçe kurs ve kültürel çalışmalarımız oluyor. Aynı zamanda şan, tiyatro, sinema ve müzik gibi alanlarda çalışmalarımız oluyor. Kurumumuzda çalışmalara katılan ve eğitimci düzeyine gelen öğrencilerimiz de oluyor. Böylece hem kendini geliştirip hem de halka hizmet ediyorlar" ifadelerini kullandı. 
 
SANAT MECLİSLERİ KURULACAK 
 
Sanatın aynı zamanda bir özsavunma olduğunu sözlerine ekleyen Erincik, şöyle devam etti: "Uyuşturucu gibi özel savaş yöntemleri Kürt gençleri üzerinde yoğun bir şekilde uygulanıyor. Hedefimiz tüm İzmir sokaklarını kültür sanat alanına dönüştürmek. Bunu da Sanat Meclisleri’ni kurarak yapacağız. Sanatla bu saldırıları boşa çıkarmayı ve geleceğimizi kurabileceğimizi düşünüyorum." 
 
MA / Semra Turan