DİYARBAKIR - Dünya Anadil Günü’nü yepyeni projelerle karşılayacak olan MED-DER, Kürtçeyi çocuklara ulaştıracaklarını söyledi.
UNESCO 17 Kasım 1999’da, 21 Şubat’ı “Uluslararası Anadil Günü” ilan etti ve 22 yıldır bu tarih “Dünya Anadil Günü” olarak kutlanıyor. Sosyal bilimciler ve dil bilimciler, anadili bir kültürün içinde varlığını sürdürdüğü çevre olarak yorumluyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun 18 Aralık 1992 tarihli ve 47/135 sayılı kararına göre BM Ulusal veya Etnik, Dinsel ve Dilsel Azınlıklara Mensup Kişilerin Haklarına Dair Bildiri, anadilde eğitimin bir hak olduğu ve devletlere, eğitimde fırsat eşitliği ve toplumsal eşitlik bakımından sağlanması sorumluluğu yüklüyor.
TÜRKİYE ÇEKİNCEYİ KALDIRMADI
Türkiye'nin, BM bildirisini kabul etmesine rağmen anadil ile ilgili bazı maddelere koyduğu çekinceleri bugüne kadar kaldırmadığı gibi Anayasa'nın 42’nci maddesinin son fıkrasında yer alan “Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez” düzenlemesinde de bir değişiklik yapmadı.
Türkiye'de anadil tartışması ve eğitimde anadil politikaları, ülkenin ikinci yoğun konuşulan dili olan Kürtçe üzerinden “güvenlik ekseninde” tartışılıyor.
KÜRTÇE KONUŞUN
Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) öğretmenleriyle Anadil Günü'nü, Kürtçeyi ve yeni çalışmalarını konuştuk. Anadilin toplumlar açısından çok önemli olduğuna dikkati çeken Öğretmen Ali Haran, bir çocuğun dünyaya geldiğinde düşünme biçiminin, çalışmalarının, gülmesinin dolayısıyla her şeyin dille geliştiğine değindi. Bütün kodların çocuklar üzerinde toplandığını ve çocuğun o şekilde büyüdüğünü belirten Haran, “Fakat evlerinde anadilleriyle konuşan çocukların, kurumlara gittiklerinde farklı dille karşılaşması onlarda travma yaratıyor” dedi.
Kürtçenin dijital ortamda, kitaplarda büyük aşama kaydetmesine rağmen yeni neslin Kürtçe konuşmadığına değinen Haran, ailelerin dile önem vermemesine tepki gösterdi. Haran, şunları söyledi: “Ebeveynlerden Kürtçe öğrenemeyen çocuklar, daha sonra zorluk çekiyor. Anne ve babalar çocuklarıyla Kürtçe konuşmuyor, çocuklar Türkçeyle büyüyor. Böyle olunca da Türk kültürüyle şekilleniyorlar. Bu dilin yaşaması açısından kötü bir şey. Bizim anne ve babalara çağrımız; çocuklarınızla Kürtçe konuşun ve taviz vermeyin.”
KÜRTÇE DÜNYAYA YAYILDI
Türkiye’nin anadil konusundaki sorumluluklarını yerine getirmemesine tepki gösteren Haran, “Bunun üstüne Kürtçenin bitmesi ve her yerden çıkartılması için elinden geleni yapıyor. İlerletmesi yerine Kürtçeyi kirli bir şeymiş, geri kalmış insanlık gibi gösteriyor. Kurum, kuruluşlarda ve üniversitelerde Kürtçe olmasını istemiyor, dijital ortamlarda bile yayılmasını engellemeye çalışıyor. Japonya’da Kürtçe ders veriliyordu, Türkiye dersin verilmemesi için bütün diplomasisiyle durumun üstüne gitti. Kürtçenin sokak dili olarak kalmasını istiyor. Ama artık bunun önüne geçemiyorlar. Tüm çabalara rağmen Kürtçe dünyaya yayıldı. Kürtçeyi bitiremezler” ifadelerini kullandı.
YENİ PROJELER VE ‘EM HENE’
21 Şubat Anadil Günü’nü yeni plan ve projelerle karşılayacaklarını aktaran Haran, 21 Şubat’tan 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’na kadar etkinliklerinin aralıksız süreceğini, bu iki günü birleştirdiklerini söyledi. Haran, 21 Şubat’ a kadar 4 Kürtçe TV programı, 5 bin tane maske yapacaklarını ve maskelerin üzerinde dilin önemini belirtecek, Kürtçe yasak olan bir takım harflerin yer alacağını kaydetti. Bu etkinliklerin yanında Twitter’da #Emhene hashtagi kampanyası başlatacaklarını sözlerine ekleyen Haran, “Bu hashtag Türkiye sınırlarını aşacak ve Avrupa’ya, Amerika’ya kadar dağılacak, çok etkili bir tag olacak. Bugün İngiltere sokağında dolaşan insanların da Kürtlerden haberi var artık. Önceden böyle değildi. Ve bu yüzden biz bir tane daha tag açmayı düşündük, Kürtlere sempatisi olanlara karşılık İngilizce tag açalım dedik. 10 tane de Kürtçe Folklorik kitap üzerine çalışıyoruz, 6 tanesi yazıldı. Dijital ortamda da Kürtçenin yayılması için sesli Kürtçe kitaplar hazırlıyoruz. Online ders videoları da çekiyoruz. Kürtçe ve Dimilkî olarak, 20 tane video çektik, bittiğinde Youtube kanalımızda yayınlayacağız. Bunun sonucunda eksikliklerimizi de göreceğiz ve daha iyi yapmak için uğraşacağız.”
ONLİNE KAYIT
Haran, online Kürtçe derslerinin artık Diyarbakır dışına çıktığına dikkat çekerek, ilginin çok olduğunu ve yeni kayıtlarda iki günde 150 kayıt aldıklarını kaydetti. Haran, pandemiden kaynaklı henüz yüz yüze eğitime geçemeyeceklerini belirterek, herkesi online kayıt yapmaya ve dili yaşatmaya davet etti.
KÜRTÇEDE ERİLLİK YOK
Derneğin öğretmenlerinden Niştiman Gül ise Kürtçe üzerinde her zaman bir baskı olmasından kaynaklı bugüne kutlu bir gün olarak bakamadıklarını söyledi. Kadın ve dil ilişkisine değinen Gül, “Kadınlar dilin taşıyışıdır. Ve her dilin bir mantığı var. Dilde cinsiyet olmadığı zaman eril oluyor. Böyle olunca da bütün cümlelerde erkeklikten bahsediliyor” diyerek Kürtçede böyle bir durumun söz konusu olmadığını ifade etti.
‘DİLİMİZİ YAŞATACAĞIZ’
Çocukların daha anne rahmindeyken dille tanıştığını söyleyen Haran, “Çocuklar okula gittiklerinde sürekli bir çevirme yapıyorlar, zorlanıyorlar. Böyle olunca her şeyden uzaklaşıyorlar. Bu nokta da ailelerin yaklaşımı çok önemli evlerinde Kürtçe konuşmaktan korkmamalılar. Dil canlıdır, dilimizi elimizden geldiğince yaşatacağız ve çocuklarımıza ulaştıracağız. Online derslerimiz devam ediyor. Katılmanız bizi çok mutlu eder. Dil bu şekilde ulaşır herkese. Ve ulaşıyor da önünüz karanlık değil aydınlık. Biz her gün daha da ileriye gidiyoruz” dedi.
MA / Eylem Akdağ