“Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa demokratik çözüm” kampanyası kapsamında 13 Ekim’de Amed’de “Komploya karşı direniyoruz, özgürlük için Amed’de buluşuyoruz" şiarıyla büyük bir özgürlük mitingi düzenlenecek. Mitinge sayılı günler kalırken, çalışmalar da hız kazandı. Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde yapılacak miting için Kurdistan ve Türkiye kentlerinden hummalı bir çalışma yürütülüyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Ceylan Akça ve Serhat Eren, mitinge katılım çağrısı yaptı. 

 

KADIN VE TECRİT

 

DEM Partili Ceylan Akça, son dönemde artan kadın katliamlarına değinerek, “Devlet koruma mekanizmalarını kadınlar için seferber etmiyorsa; o halde kadınların şiddet altında ezilip susturulması, ölmesi ve katledilmesini benimsiyor demektir. Tecrit ve kadın cinayeti, bir binden beslenen, birbirini daha da kötüleştiren, derinleştiren şiddet biçimleridir. Bu sebeple tecride karşı özgürlük, komploya karşı direnme, barışçıl çözüm isteme, statü isteme, bütün mekanizmalardan eşit bir şekilde faydalanma adına dile getirdiğimiz temel taleplerimiz var” ifadelerini kullandı. 

 

‘KADINLAR EN ÖN SAFTA YER ALMALI’

 

Seslerini 13 Ekim’de İstasyon Meydanı’nda yükseltmek istediklerini söyleyen Akça, “Kadın cinayetlerini, ekonomiyi, işçi ölümlerini, şu an dış politikadaki çözümsüzlüğü, iç politikadaki bu normalleşme kisvesi altında bize dayatılan kölelik sistemini reddetmek için tecride karşı direniyoruz, özgürlüğü savunuyoruz. 13 Ekim’de Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü ve Kürt sorununa barışçıl çözümünü talep edeceğiz” diye belirtti.

 

Akça, son olarak şu çağrıda bulundu: “Kadınlar, ekonomik ve sosyal hakları dahil tüm haklardan faydalanabilmek, ikinci cins olarak görülmekten kurtulmak, tamamıyla özgürleşmek için bu mitinge ses vermeliler. Özellikle en ön safta yer almalılardır” dedi. 

 

MİTİNGİN ÖNEMİ 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın barış ısrarına karşı iktidarın savaşı derinleştirdiğini söyleyen DEM Partili Serhat Eren de, “Bu miting kadın katliamına karşı çıkmak, kadın özgürlüğünü savunmak için de önemli bir miting” dedi.

 

Ülkenin bütün kaynaklarının savaşa harcanmasından kaynaklı halkların yoksulluğa mahkum edildiğini belirten Eren, şöyle devam etti: “Savaşın İmralı tecridi ile doğrudan bağlantısı olduğu için ‘İmralı tecridine son, Öcalan’a özgürlük, savaşa hayır’ diyoruz. Gençlerimiz için, geleceğimiz için, kimliksizleştirilen, tamamen siyasetten, toplumdan, yaşam alanlarından koparılan gençlerimiz için, bu saldırılara ‘dur’ demek için bu mitinge katılmak durumundayız. Kar hırsı uğruna ekolojik dengeyi bozan sisteme karşı, Kürt sorununun demokratik yolarla çözümündeki muhatabın Sayın Abdullah Öcalan olduğu konusundaki ısrarı ortaya koyan, devletin çözüm dışında bir çeneğinin olmadığını göreceği bir miting olacak.”