Abdullah Öcalan: Barış savaşı veriyorum

img
RIHA - Kürt sorununun demokratik çözümü için mücadele veren Abdullah Öcalan, "Barış savaşı" olarak tanımladığı mücadelesini İmralı’daki tecrit koşullarında da ısrarla sürdürüyor. 
 
Polonya’nın 1 Eylül 1939 tarihinde Naziler tarafından işgal edilmesiyle başlayan ve 6 yıl süren İkinci Dünya Savaşı boyunca 70 milyondan fazla insan yaşamını yitirdi. Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı üyeleri, savaşta yaşanan can kayıplarını hatırlatmak ve barışın tesisi için 1 Eylül’ü “Dünya Barış Günü” ilan etti. Birleşmiş Milletler (BM) ise, 1981 yılında 21 Eylül tarihini Dünya Barış Günü ilan etti. Bu nedenle Dünya Barış Günü dünyanın bazı yerlerinde 1 Eylül'de, bazı yerlerinde ise 21 Eylül'de kutlanıyor.
 
Ancak İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana geçen 85 yılda, savaş ve çatışma hali Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın dört bir tarafında sürüyor.  Türkiye, Irak, İran ve Suriye’deki çatışma haline 2021 yılında başlayan Rusya-Ukrayna savaşı, 7 Ekim 2023’de ise İsrail’in Filistin’e dönük saldırıları eklendi. İsrail, Filistin’in yanı sıra aynı saldırıları Lübnan ve İran’a karşı da sürdürürken, çatışmalı süreçle birlikte dünya halkları bir kez daha ulus-devletlerin kanlı siyasetine tanıklık etti. 
 
İMRALI TECRİDİ  
 
Türkiye, Kurdistan ve Avrupa’nın birçok kentinde gerçekleştirilen 1 Eylül etkinliklerinin temel taleplerinden biri olan Kürt sorununun demokratik çözümü için yoğun çaba sarf eden PKK Lideri Abdullah Öcalan, kendisine yönelik uluslararası komplonun başlatıldığı 9 Ekim 1998 tarihini “3’üncü Dünya Savaşı’nın startı” olarak nitelendirdi. İmralı F Tipi Kapalı Cezaevi'nde 25 yılı aşkın süredir ağır tecrit koşullarında tutulan Abdullah Öcalan’dan 42 aydır haber alınmazken, iktidarın savaş konseptini yeniden devreye koyduğu 2015’den bu yana artan şiddet ve çatışma, Türkiye’yi başta ekonomi ve hukuk olmak üzere pek çok alanda krize sürükledi. Abdullah Öcalan’ın, demokratik çözüm ve kalıcı bir barış için yaptığı sayısız çağrı yanıtsız bırakıldı. Bu çağrıların milyonlara ulaşmasını engelleyen iktidar, savaş politikalarıyla derin krizlere neden oldu. Tüm yönelimlere rağmen barış ısrarından vazgeçmeyen Abdullah Öcalan'ın, barışa dair geçmiş dönemlerdeki değerlendirmeleri ise bugün halen geçerliliğini koruyor. 
 
‘BARIŞ ÇABAMI BÜYÜK YÜRÜTECEĞİM’
 
Abdullah Öcalan’ın 7 Haziran 1999 tarihli avukat görüşmesinde, “Her savaşın barışı vardır. Barışı bilmeyenler savaşı yüzüne gözüne bulaştırır. En güzel barış savaştan daha zordur. Savaş ve barış kavramlarını doğru anlayın. Yarın idama da gidebilirim, ama barış çabamı büyük yürüteceğim. Savaş çirkinliklerin yıkılması, barış güzelliklerin yaratılmasıdır. Sıfır düzeyi yoktur. Barış bir sanat gibi işlenmelidir. Bu tavsiyemdir” diye belirtti. 
 
Aynı yıl 19 Haziran’da bir başka avukat görüşmesinde Abdullah Öcalan, şunları söyledi: "Bu, barış savaşının ütopyasıdır. Benim yaşamımı böyle anlayın. Barış ütopyasını gerçekleştirmek istiyorum. Barış konusunda oldukça ciddiyim. Taktik olarak anlaşılmamalıdır.” 
 
‘ANLAMI ÖZGÜRLÜKTÜR’
 
Yaşamın barış üzerine yoğunlaşması gerektiğini birçok kez vurgulayan Abdullah Öcalan, 29 Haziran 1999 tarihli görüşmede, "İnanılmaz bir barış savaşımı var. Çok yoğun kanlı çatışmayla birlikte iki yüzyıllık bir kavga barışa dönüşecek mi, sona erecek mi? Büyük barış çabası başlıyor, tarihidir. Savaşın, barışın en ağırını biz çekiyoruz. Burada geçen her saniye kutsaldır, saygı duymak gerekir. Acımasız savaşı bizden daha çok yaşayan yoktur. Barış için yaşayacağım anlaşıldı mı? Savaşın da barışın da anlamı özgürlüktür; herkes adına özgürlüğün kazanılmasıdır. Umarım herkes bu anlayışta olur” ifadelerini kullandı. 
 
YENİ BARIŞ ANLAYIŞI 
 
Barış için savaş verdiğini vurgulayan Abdullah Öcalan, 2 Aralık 1999 tarihli bir görüşmesinde de şunları vurguladı:"24 saat bir savaş içindeyim. Barış savaşı veriyorum. Barış savaşı dışarıdaki savaştan daha zor. Barış yalnız kucaklaşmaktan ibaret değil. Korkunç karşıtları var. Bizim yanımız, benim yanım barış sürecine katkı sunmaktı.” 
 
6 Aralık 1999 tarihli görüşmede yeni bir barış anlayışın olması gerektiğine işaret eden Abdullah Öcalan, "Ya bir daha çatışma ya da kapsamlı barış süreci. Belirsizlik tehlikeli. Barış çalışması derinleşmezse, çatışma gelişir” dedi. 
 
SAVAŞ FELSEFESİ 
 
Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi’nde kaleme aldığı savunmalarında da barışa dair birçok çözümleme yaptı. 
 
İmralı yargılama sürecini de demokratik barış arayışı ve çağrısı olarak değerlendireceğini belirten Abdullah Öcalan, barışla ilgili yaptığı çözümlemelerde, “‘Hakkın savaştığın kadardır’ mantığı genel bir yöntem haline gelmiştir. Hak arayan savaşmasını bilmelidir biçimindeki bu zihniyet, 'savaş felsefesi'nin özüdür. Bu zihniyetin tüm din, felsefe ve sanat ekollerinde yüceltilmesi, bir avuç gaspçının eylemine 'en kutsal eylem' sıfatının takılmasına kadar ilerletilmiştir. Kahramanlık, kutsallık bu gasp eyleminin unvanı haline getirilmiştir. Böylesine yüceltilerek hakim anlayış haline getirilen savaşlar, tüm toplumsal sorunların çözüm aracı olarak düşünülmüştür. Sanki savaş dışı çözüm yolları mümkün değilmiş, olsa bile pek makbul sayılmazmış gibi bir ahlak anlayışı toplumu bağlamıştır. Sonuç, en kutsal çözüm aracı şiddettir. Bu tarih anlayışı yıkılmadıkça, toplumsal olgunun gerçekçi değerlendirilmesi ve sorunlarına savaşsız çözüm aranması zordur. En barışçıl ideolojilerin bile kendilerini savaştan alıkoymamaları bu zihniyetin gücünü gösterir. Sürekli barış isteyen büyük dinlerle, çağdaş sınıf ve ulus hareketlerinin bile savaşçı iktidar kliğinin tarzıyla savaşmaktan kendilerini alıkoyamamaları bu gerçeğin diğer bir kanıtıdır” ifadelerine yer verdi.
 
‘EN ETKİLİ ÇÖZÜM DEMOKRATİKLEŞME’ 
 
Halkların şovenizmi aşarak demokratikleşmeyi ve barışı dayattığına işaret eden Abdullah Öcalan, “Önümüzde bizleri bekleyen kapitalizmin tek taraflı iradesi döneminin geçtiği, halkların şovenizm ve savaşla yüklü milliyetçiliği aşarak demokratikleşmesini ve barışını dayattığı, kültürel ve yerel gerçekliği ile buluştuğu bir dönem olasılığı güçlüdür. Bunun tek başına değil, hakim sistemin devlet merkezli, ama küçültülmüş yapılanmalarıyla ilkelere dayalı ortaklaşa yürütülmesi de bu olasılık dahilindedir… Toplumsal sorunları ‘başta barış olmak üzere’ çözmede en etkili aracın demokrasi olduğu tartışmasızdır. Gücünü çok zorunlu meşru savunmalar dışında savaştan değil ikna kabiliyetinden alır. Savaşla kaybedileceklerle ikna temelinde kazanılacak değerleri karşılaştırarak, halkların öz çıkarına uygun çözümleri her zaman geliştirebilir. Cesur ve gerçekçi tartışmalar sorunları aydınlatır. Aydınlanan sorunlar ise tarafların en geniş katılımıyla, köklü uzlaşmalarla hal yoluna girebilir. Hiçbir sistem demokrasiler kadar tartışmalı ve gerçekleri su yüzüne çıkarmada başarılı olamaz” değerlendirmesinde bulundu. 
 
BARIŞ VE TOPLUM KAVRAMININ BAĞI
 
Ömrünü Kürt sorununun çözümüne adayan özel olarak da İmralı sürecinde buna yoğunlaşan Abdullah Öcalan, Kürt sorunun karmaşık ve çok yönlü olduğuna dikkat çekti. Kürtlerin dört parçada da devlet ve toplum yapılanmasıyla derin sorunları olduğunu belirten Abdullah Öcalan, “En basit medeni haklarından bile yararlandırılmamaktadır. Siyasal ve ekonomik hakları gündeme bile getirilmemektedir. Toplumsal barışı önleyen savaşlara gerekçe yaratan, tarihte her zaman ideolojilerin gerçek dışı savlarıdır. Bu da sürekli karşı ideolojilere, beraberinde karşı yapılanmalara yol açarak, toplumu gergin ve çatışmalı halde tutmaktadır. Dünya, bölge, Türkiye ve Kurdistan'daki tüm gelişmeler barış ve demokratik çözümünü dayatmaktadır. Devlet, iktidar ve savaş ‘dolayısıyla barış’ meselesiyle uğraşanlar, toplum kavramını mutlaka yetkin ve yeterli kılmaya öncelik vermelidir” diye vurguladı. 
 
ÇÖZÜM DEKLERASYONU 
 
Aşırı milliyetçi devletçi yaklaşıma değinen Abdullah Öcalan şunları belirtti: “Kürdistan'da aynı milliyetçi devletçi akımlar üstün çıkarsa, bir değil dört İsrail-Filistin ortaya çıkar. Bundan çıkarmamız gereken birçok sonuç vardır. Ayrıca günümüzde yaşanan Çeçenistan, Karabağ, Kosova, Kıbrıs, yakın dönemde Ermeni-Osmanlı, Kürt-Cumhuriyet, Arap-Osmanlı, Kürt-Irak bağlamındaki sorunların yol açtığı sonuçlar da bilinmektedir. Yeni facialara yol açmamanın en uygun yolu, Kürt sorununu imha, inkar ve küllendirme, dilencileştirme konumuna düşürmeden, tutarlı, içtenlikli bir barış ve demokratikleşme reformu ile çözüme cesaret etmedir. Bunun genel formülü de Türkiye somutunda çözümlediğimiz, genel güvenlik ve kamusal alan ortaklığı olarak 'devlet + Kurdistan'da demokrasi' formülünün Ortadoğu çapında genelleştirilmesidir. Kendini somutta 'Ortadoğu'da demokratikleşme + devletin demokrasiye duyarlılığı = Kurdistan'a özgürlük'tür. Özgür Kürdistan daha çok demokratik Kurdistan'dır.”
 
2003 yılında kalıcı barış ve demokratik çözümün yol haritasını açıklayan Abdullah Öcalan, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün barış, uzlaşma ve çözümün miladı olması çağrısında bulunmuştu. 
 
Öcalan’ın 1 Eylül 2003 tarihine giderken 13 Ağustos 2003’te 10 maddeden oluşan “Uzlaşma ve Çözüm Deklarasyonu”nda şunlar yer alıyordu: 
 
“* Uzlaşma ve çözümün ilk adımı olarak demokratik bir çerçeve sunuyorum. Bu temelde Avrupa Birliği’ne uyum sürecini de önemli buluyorum. Dile getirdiğim demokratik çerçevenin ve diğer önerilerin Avrupa Birliği sürecine de uygun olduğunu düşünüyorum. Bu temelde;
 
a- Düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalı, serbest siyaset yapmanın tüm koşulları yaratılmalıdır.
 
b- Siyasal partiler ve seçim yasası demokratik ölçülere göre yeniden düzenlenmelidir. Özgür ve bağımsız bir seçimin tüm koşulları yaratılmalıdır.
 
c- Demokratik bir yerel yönetim yasası çıkarılarak, yerel yönetimlerin yetkilere arttırılarak demokrasi geliştirilmelidir.
 
* Kürt olgusu demokratikleşmenin temel bir olgusu olarak kabul edilmelidir. Kürt öğesinin demokrasi kapsamına alınması, Kürtlerin demokratikleşmede bir öğe olarak kabul edilmesi anlamına gelir.
 
* Cumhuriyetin temel niteliklerine aykırılık teşkil etmenin dışında, Kürtlerin kültürel hakları tanınmalı, kendi kültürlerini özgürce ifade edebilmeliler. Buna TV, radyo, kitap, eğitim hakkı da dahildir. Bu konuda sınırlamaya gidilmemeli, halk ne kadar istiyorsa o kadar kültürel hakları, TV, radyo, basın-yayın, eğitim hakkı verilmelidir.
 
* Kürtlerin demokratik ve siyasal hakları yasal ve anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır.
 
* Köye dönüşlerin güvenli bir şekilde sağlanması için gerekli girişimler yapılmalı, gerekli idari, hukuki, ekonomik ve sosyal tedbirler alınmalıdır.
 
* Koruculuk, ekonomik ve sosyal tedbirler alınarak kaldırılmalıdır. Devlet içinde yuvalanmış ve hiçbir kanuni dayanağı bulunmayan gayri meşru güçler, çeteler lağvedilmelidir. Meşru güçler dışında güvenlik gücü kalmamalıdır.
 
* Ekonomik çerçeveyi oluşturma açısından köye dönüşlerin sağlanmasıyla birlikte GAP projesi çerçevesinde etkin bir planlama ve destekleme ile bölge ekonomisi için yeni projeler geliştirilmelidir.
 
* Toplumsal Barış ve Demokratik Katılım Yasası çıkarılarak dağdakilerin, sürgündekilerin ve cezaevindekilerin yasal ve demokratik sürece katılmaları sağlanmalıdır.
 
* Uzlaşma ve diyalog gelişmediği takdirde meşru savunma hakkının kullanılacağı çözümün bir parçası olarak ele alınacaktır.
 
* Şu ana kadar yürütülen yanlış politikalardan dolayı devlet Kürtlerden özür dilemelidir.”
 
DEMOKRATİK ULUS ÇÖZÜMLEMELERİ
 
Abdullah Öcalan, Demokratik Ulus anlayışının Ortadoğu’da yaygınlaştırılması gerektiğini belirttiği 13 Aralık 2006 tarihli görüşmede, "Ortadoğu’da çözüm ancak böyle olur. Ortadoğu ülkeleri için demokratikleşme olmadan mevcut ulus-devlet yapılarıyla, ulus-devletin kurucusu olan Avrupa devletleri ve ABD ile baş edemezler. Benim daha önce başka filozoflar tarafından da dile getirilen Demokratik Ulus anlayışım, Türkiye’de sorunların barışçıl ve demokratik bir şekilde çözülmesinin tek yoludur. Aksi takdirde MHP ve CHP’nin yaptığı gibi kuru, sahte ulus-devlet mantığıyla sorunlar çözülmez” dedi. 
 
Öcalan, kendisiyle “çözüm” adı altında 2013 ile 2015 yılları arasında yapılan görüşmelerde de barışın sağlanmasına dair önemli değerlendirmelerde bulundu. İmralı Heyeti ile 3 Ocak 2013’te yapılan ilk görüşmede, “23 yıldır barış için uğraşıyorum” diyen Öcalan, 23 Şubat 2013 tarihli heyet görüşmesinde, başlatılan süreci “Tarihi bir barış ve demokratik yaşama geçiş” olarak tanımladı. 
 
ÇÖZÜM SÜRECİ
 
Barış çabalarının Turgut Özal ile başladığını hatırlatan Abdullah Öcalan, 21 Temmuz 2013 tarihli görüşmede, “Erdoğan söylemde ‘Baldıran zehri içerim’ diyor ama pratik tam tersidir. Biz savaşı AKP’ye karşı başlatmadık ki. Önce Kürt feodallerine karşı, sonra devlete karşı savaştık. Şimdi devletin temsilcileriyle burada çatışmasızlığı barışa doğru evriltmek istiyoruz. Ama AKP adım atmadı” dedi. Hakiki barış olmazsa hakiki savaşın başlayacağı uyarısında bulunan Abdullah Öcalan, 27 Şubat 2015 tarihli görüşmede, “AKP otoriterleşmek isterse kendini bitirir. AKP hakiki olmazsa bu sefer gerilla hakiki savaşı başlatır. Anlaşma yok, çözüm yok, barış yok, faşizmi dayatırsa savaş başlar” diye uyardı.
 
TECRİT VE IRKÇI SALDIRILAR 
 
İktidar tarafından “buzdolabına kaldırdık” denilerek bitirilen diyalog sürecinden sonra Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit derinleştirildi. Buna karşı 2018 yılında Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde açlık grevleri başladı. Eylemin sonucunda ise 2019 yılında Abdullah Öcalan ile yapılan birkaç görüşmede de çağrılar ve çözüm çabaları öne çıktı. Bu dönemde Abdullah Öcalan, İmralı Adası’na giden avukatlarına “Kürtlere yer açmaya çalışıyorum gelin Kürt sorununu çözelim. Bir haftada çatışma durumunu, ihtimalini ortadan kaldırırım diyorum. Ben çözerim, kendime güveniyorum, çözüm için hazırım. Ancak devlet de devlet aklı da gereğini yapmalıdır” mesajını verdi. 
 
Gelinen noktada İmralı'da giderek ağırlaştırılan tecrit sebebiyle Abdullah Öcalan ve beraberindeki tutsaklardan 42 aydır haber alınamıyor. Kürt soruna karşı geliştirilen ve giderek derinleşen savaş, yükselen yeni nesil milliyetçi ve ırkçı saldırılara yer açarken, savaş politikaları da yaşanan yoksulluğu giderek arttırdı. 
 
MA / Ceylan Şahinli
 
 
 
 

Diğer başlıklar

01/09/2024
14:18 Bagok'ta hayatını kaybedenlerin cenazeleri kışlaya götürüldü
13:32 Semsûr'da bir kadın katledildi
12:26 Kurdistan İnsan Hakları Ağı'ndan ihlal raporu
12:18 Nisêbîn'de bir kişi ölü bulundu
12:15 Amed'de 1 Eylül deklarasyonu: Çözüm için sorumluluk üstlenin
11:14 Bagok Dağı bombalandı
10:07 5 kent için sağanak yağış uyarısı
09:30 MHP'liler hakkında suç duyurusunda bulunan hukukçu gözaltına alındı
09:23 Katledilen gazeteciler Jin derginin kapağında
09:21 Nisêbîn'de 6'ncı kattan düşen çocuk yaşamını yitirdi
09:14 Şüpheli ölüm DNA eşleşmesine rağmen 4 yıldır aydınlatılmadı
09:12 Irkçı saldırılar sürüyor: Arkasında iktidar var
09:11 Hasandin’de madene karşı çıkanlara asker tehdidi
09:11 Aleviler 'eşit yurttaşlık ve anayasal güvence' istiyor
09:09 'Barışa Çağrı' imzacıları: Barışın inşası için savaşmalıyız
09:08 'Pişmanlığı' reddeden 32 yıllık tutsakların tahliyesine 4’üncü engel
09:07 'Özgürlük Okumaları'nı anlattılar: Dönüşüm sağlıyor
09:03 Darp edilen tutsağın kardeşi: Can güvenliği yok
09:00 1 EYLÜL 2024 GÜNDEMİ
08:52 Gabar Dağı'nda yangın: Müdahale edilmiyor
31/08/2024
23:27 Bahçelievler'deki silahlı saldırıya yayın yasağı
23:19 AKP’den ‘Yeşil’ maskeli taraftara destek!
23:00 'Uzun Yürüyüş' BM önünde tamamlandı
22:41 Bagok'ta operasyon sonrası yasak ilan edildi
22:24 Kayyım karşıtı nöbet İstanbul’da final yaptı: Mücadele sürecek
21:40 ‘Kalıcı barış için tecridi kaldırın’
21:07 Wan’da şarkılar doğa için söylendi
20:46 Yaşam nöbeti 100’üncü gününde
20:12 2 Eylül Festivali’nde güncel siyaset tartışıldı
19:55 Barış ve Demokrasi Konferansı: İmralı tecridine karşı hızlıca adım atılmalı
19:37 Kayyıma karşı yapılan eylemde tecrit vurgusu
18:46 Narin Güran soruşturması: Amca deliller kapsamında gözaltında
18:32 ‘Mücadele yeni kayıpların önünü aldı'
18:08 Sınırda X-Ray’dan geçmek istemeyen 5 kişi gözaltına alındı
17:47 Gemi söküm tesisinde işçiler zehirlendi: 1 işçi öldü
17:42 GÖÇİZDER’den açıklama: Baskılarla sonuç alınamayacak
17:28 Rusya Quneytira’da bir gözlem noktası kurdu
17:02 Amedspor maçına ‘Yeşil’ maskesiyle giden 11 kişi gözaltına alındı
16:36 Berlin’de Demokrasi Konferansı: Barış Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüyle sağlanabilir
16:28 Türkoğlu: Barışı sağlayacak tek alternatif tecrit altında
15:45 Mersin ve Hatay'da 1 Eylül'e katılım çağrısı
15:06 Barış Vakfı: Türkiye Kürt barışına mecbur
15:05 Berçelan Yaylası’ndaki berivanlardan fotokapan tepkisi
14:30 Kuday ve Aykaç için tahliye talebi
14:17 Gözaltına alınan madencilere avukat yasağı
14:07 İran’da yaralanan kolber yaşamını yitirdi
13:50 Emine Şenyaşar: Görüşme gerçekleşene kadar buradayım
13:48 Narin Güran 11 gündür kayıp: Amcası gözaltına alındı
13:39 Cumartesi Anneleri: Zorla kaybettirme insanlığın utancıdır
13:32 Kayıp yakınları Acar ve Gündüz'ün akıbetini sordu
12:09 Ayten Öztürk için çağrı: Hukuksuzluk sona ermeli
11:48 Amed’de yapılacak mitinge çağrı: Tecridi kıralım
10:43 Saldırıların 330'uncu günü: 40 bin 602 Filistinli katledildi
10:37 Amed 1 Eylül'e hazır: Barışın yolu tecridin kırılmasından geçer
10:35 Hatimoğlulları: Malazgirt'te yan yana gelen kirli ittifakı demokrasi güçleriyle bozabiliriz
10:03 Makbule Özer ailesine haber verilmeden cezaevi kapısına bırakıldı
09:49 İstanbul’da 2 farklı saldırı: 1 kişi öldü, 6 kişi yaralandı
09:43 Barış Anneleri’nden 1 Eylül çağrısı: Savaş her alanda hissediliyor
09:34 Gençlere çağrı: Çözüm yurtdışında değil, örgütlü mücadelede
09:32 Yangöz: Savaşa karşı ortak mücadele hattı örgütlemeliyiz
09:08 Urfa Cezaevi’nde hak ihlalleri: Tahliye yok, soruşturma ve baskı var
09:07 Esat Oktay Yıldıran uygulamaları devrede: Kürtçe’ye engel, tecrit artıyor
09:04 1 Eylül’de Habur Sınır Kapısı’na ‘Barış yürüyüşü’ düzenlenecek
09:04 Ekmeğini taştan çıkaranlar da geçinemiyor!
09:02 Abdullah Öcalan: Barış savaşı veriyorum
09:00 31 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
08:27 GÖÇİZDER'in mal varlığı donduruldu
30/08/2024
23:33 Kadın katliamları Lozan’da protesto edildi
22:10 Xana Axpar’da akrabalar arasında kavga: 2 ölü
22:02 Antalya cezaevlerinde hasta tutsakların tahliyesi ve tedavisi engelleniyor
21:47 Kayyım nöbeti: Çözüm için tecrit kaldırılmalı
21:21 ÖHD, üyelerine dönük ırkçı paylaşımlar hakkında suç duyurusunda bulunacak
20:54 Beştaş ‘Yeşil’ maskesi için savcılara seslendi: Uyuyor musunuz?
20:32 31 yıllık hasta tutsağın tahliyesi 5’ince kez ertelendi
20:14 Avukat Güler’in ayakkabısına cezaevinde el konuldu
19:26 Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği: Özgür yaşamı savunacağız
19:02 Kocaeli’de otobüslerde canlı bomba ihbarı
18:55 Cizîr Belediyesi’nden ‘Cizre’mi seviyorum kirletmiyorum’ kampanyası
18:08 İzmir'de orman yangını
18:00 Samsun'da Rihalı tarım işçilerine saldırı
17:30 DFG ve MKG Gülistan Tara’nın mezarını ziyaret etti
17:23 Madencilere asker saldırısı: 5 gözaltı
17:17 Antalya’da orman yangını
16:54 ÖHD’den Kürtçe yemin açıklaması: Anadil en temel insan hakkıdır
16:50 Silopiya'da 1 Eylül yürüyüşüne çağrı
16:17 Varto Festivali sona erdi
16:11 Suriyeli çocuğa şiddet uygulayan fail tutuklandı
16:09 Gazeteci Gülistan Tara için mevlit verildi
16:05 İran mahkemesinden Kürt imama 15 yıl hapis cezası
15:32 Soma'da madenciler eylemde: Haklıyız, kazanacağız
15:10 78'liler Girişimi üyesi Ural serbest bırakıldı
14:53 Zırhlı aracın çarptığı gencin ayağı kırıldı
14:51 Werişe Muradî: Kadınların özgürlük mücadelesi zafer getirecek
14:16 ‘KDP’nin 31 Ağustos ihaneti ulusal utancın sembolüdür’
14:09 Amed Emek ve Demokrasi Platformu’ndan 1 Eylül’e çağrı
14:07 Hücredeki tutsak Benli’nin kitaplarına el konuldu
13:43 Afganistan’da kadınlardan ‘Sesimi yasaklayamazsın’ protestosu
13:28 İHD İç Anadolu Cezaevleri Raporu: İhlal, işkence ve kötü muamele
12:55 Vicdani retçiye hapis cezası: Sözlerimin arkasındayım
12:29 Adana’da bir kadın katledildi
12:26 Ailelerden İmralı başvurusu
12:05 Cûdi’de yaban keçisi avlayan kişiye 660 bin TL ceza
11:13 DEM Partili Çiftyürek: Coğrafyamız gıda kriziyle yüz yüze
10:29 Narin Güran’ı arama çalışmaları sürüyor: Ağabeyi serbest bırakıldı
10:19 Dilruba Kayserilioğlu tahliye edildi
10:13 Kaybettirilen Ertak'ın oğlu: Devlet geçmişle yüzleşmeli
09:39 İzmir'de 1 Eylül programına katılım çağrısı
09:14 İlkokula başlayan öğrencinin masrafı 5 bin TL’den 15 bin TL'ye yükseldi
09:12 DEM Parti Eylül’de ‘Örgütlenme seferberliği’ başlatıyor
09:11 Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü: Devlet hukuku içselleştirmeli
09:06 İstanbul’da 1 Eylül’ün adresi Kadıköy: Savaş ve tecride karşı barışı haykıracağız
09:05 Şiddet olayları artıyor: Çözüm bireysel terapi değil, toplumsal adalet
09:03 Kızına mücadele sözü veren Yüce: Devlet barış elimizi hep reddetti
09:02 Karadeniz’de HES’ten sonra maden talanı
09:01 30 yıllık hasta tutsağın tahliyesi bir kez daha engellendi
09:01 Av. Altuntaş’tan tecrit tepkisi: Devlet kanunlara uymuyorsa kimse güvende değil
09:00 30 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
05:02 Gulistan Tara Êlih’te toprağa verildi
00:29 Gulistan Tara'nın cenazesi Êlih'e uğurlandı
29/08/2024
23:45 Doğa, Kültür ve İnanç Festivali’ne yoğun ilgi
22:02 Kırşehir YGC’deki tutsaklar: İşkenceye uğradık, yalıtılmış hücrelere kapatıldık
21:22 Kayyım nöbeti 75’inci gününde: Hep beraber barışı inşa edelim
21:08 Gulistan Tara'nın cenazesi Silopiya'da karşılandı
20:57 WHO: Gazze'de çatışmalara 3 günlük ara verilecek
20:08 Narin Güran’a dair haberlere yayın yasağı
20:01 Haciya Kurdan Mahallesi’ne elektrik verildi
19:59 Hîvron ve Kolektifa Rîtmên Azad Wan’da sahne alacak
19:32 Meletî'de bir yurttaş boğuldu
19:16 Amûdê’de patlama: 1 kişi hayatını kaybetti
19:07 Amed’de Halk Lokantası açıldı: 4 çeşit yemek 70 TL
18:25 İran’da 5 kişi idam edildi
18:08 ‘Abdullah Öcalan’ın fikirleri yaşamın her alanında’
17:59 Sebahat Tuncel'den Özgür Basın çalışanlarına dayanışma ziyareti
17:42 Suriyeli çocuğa şiddet uygulayan kişi gözaltına alındı
17:01 Arama çalışmaları 9’uncu gününde: Narin’den hala bir iz yok
16:42 Suriyeli çocuğa şiddet uygulayan failler hakkında suç duyurusu
15:59 Dinçer Lojistik işçilerinin direnişi kazanımla sonuçlandı
15:46 Bayındır'dan 'Malazgirt fotoğrafı' yorumu: Ne olursa olsun Kürt mücadelesi kazanacak
15:24 DEM Partili Güneş’ten Meclis’e kaybolan çocuklar için acil toplantı çağrısı
14:28 Amed Sağlık Platformu: Hasar tespit raporlarını açıklayın
14:19 78’liler Girişimi üyesi Ural gözaltına alındı
14:16 MKB Rondo işçileri greve başladı
14:03 DEM Parti'den saldırıya uğrayan Hewş Kafe'ye ziyaret
13:45 Ankara’da 1 Eylül çağrısı: Barış ezilen halkların direnişinde
13:22 Şenyaşar'ı ziyaret eden Gergerlioğlu: Meclis Başkanı niye susuyor?
13:10 Gazeteci Tara’nın cenazesi Êlih’e uğurlandı
12:42 Koza İşletmesi'ne 8 ayda 8 'ÇED gerekli değil' kararı
12:04 Irak Türkiye’ye ait İHA’yı düşürdü
12:00 Türk-İş’ten ‘enflasyon geriledi’ iddiası
11:53 Avukatlardan İmralı’ya gitmek için başvuru