HABER MERKEZİ - Fransız avukat François Devedjian, CPT'nin İmralı tecridine dair açıklama yapması gerektiğini ifade etti.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 40 aydır mutlak tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan’ın haklarına dair Adalet Bakanlığı'na mektup gönderen Paris Barosu avukatlarından François Devedjian, İmralı tecridine dair ANF’nin sorularını yanıtladı.
Devedjian, Öcalan'ın durumunu incelemek üzere İmralı'ya tek gitme yetkisine sahip olan Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) Azerbaycan'a dair yaptığı açıklamayı hatırlatarak, benzer bir açıklamanın İmralı’ya dair de yapılması gerektiğini ifade etti. CPT'nin İmralı'daki incelemelersonrası kamuoyuna açıklama yapmadığına dikkati çeken Devedjian, “CPT, Türkiye cevap vermediği için son İmralı raporunu daha açıklamış değil. CPT son olarak Azerbaycan'a dönük istisnai bir karar alarak bu ülke hakkında bir kamuoyu açıklaması yaptı. Aynı şeyi Türkiye için de yapabilir. Bunun tamamen haklı ve yerinde bir karar olacağını düşünüyorum. Hatta Türkiye'deki aleni, tekrarlanan ve kurumsallaşmış insan hakları ihlaller göz önüne alındığında daha gerçekçi yaptırımların daha haklı olacağını düşünüyorum. İnsan haklarını düzenli olarak ihlal eden bir devlet olarak Avrupa Birliği'ne katılmayı hatta onunla ilişkilenmeyi talep edemezsiniz" ifadelerini kullandı.
'ÖCALAN ÖZGÜR OLMALI'
Startı 10 Ekim 2023'te verilen ve devam eden "Abdullah Öcalan'a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm" hamlesini değerlendiren Devedjian, "Öcalan'a özgürlük kampanyasının çok önemli bir kampanya olduğunu düşünüyorum. Abdullah Öcalan, Kürtlerin Nelson Mandela'sıdır. Eğer herkes barış ve her halükârda Kürt halkının durumunda ve tüm komşularıyla ilişkilerinde bir iyileşme istiyorsa, Abdullah Öcalan bunu başarabilecek bir konumdadır. Türkiye tarafından alıkonulduğu ve zindanda tutulduğu koşullar, Türkiye'nin Kürtlerin doğal haklarının tanınması konusunda barışçıl bir şekilde anlaşmak ya da ilerlemek istemediğinin gerçek bir kanıtıdır. Bu nedenle Öcalan'ın serbest bırakılması için mücadele etmeliyiz. Ve her halükârda, avukatlarının Abdullah Öcalan'ı görme imkânı ve Öcalan’ın kendisini ifade etmesini sağlamakla işe başlanmalı. Bu durum, tabii ki Kürtler için bir ihtiyaç ama bence aynı zamanda Türkler ve insanlık için de bu sorunun gündeme getirilmesi ve herkesin neyin tehlikede olduğunu anlaması açısından da önemli" diye konuştu.