İSTANBUL - Sivil toplum örgütlerinin BM İşkenceye Karşı Komite'ye sunduğu raporda, göç merkezlerindeki "ikna odaları"na işaret edilerek, göçmenlere zorla “gönüllü dönüş” formalarının imzalatıldığı belirtildi. Raporda, "Koşullar alarm verici” uyarısı yapıldı.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin (İHK) 56'ncı Oturumu, 18 Haziran'da BM Cenevre Ofisi'nde başladı. Oturumlar kapsamında birçok ülkeden sivil toplum örgütü, 16-17-18 Temmuz tarihleri arasında BM İşkenceye Karşı Komite (CAT) ile birçok alanda hazırladıkları hak ihlallerini görüşecek.
Türkiye’den rapor sunan sivil toplum örgütleri arasında ise Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), Medya ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (MLSA) ile The World Organization against Torture (OMCT) yer alıyor. 4 kurumun, göçmenler/sığınmacılar için hazırladığı raporda, maruz kaldıkları ihlallere geniş yer verildi.
Komite, oturumlardaki tartışmalar sonrası “Türkiye Raporu” hazırlayacak. Türkiye'deki ihlaller ve işkence suçlarını kapsayacak raporun ise 2025 yılı içerisinde açıklanması öngörülüyor.
GERİ GÖNDERME İLKESİ İHLAL EDİLİYOR
Raporda, Türkiye’nin hem CAT’ın bir tarafı, hem de Mülteci Sözleşmesi Yürütme Komitesi (EXCOM) üyesi olmasına rağmen, sık sık Non-refoulement’i (geri göndermeme ilkesi) ihlal ettiği vurgulandı.
GÖÇ MERKEZİNDEKİ KOŞULLAR ALARM VERİCİ
Raporda, sığınmacı ve mülteci gözaltı merkezlerindeki koşullar, hem prosedürel hak ihlalleri hem de merkezlerin kötü maddi koşulları nedeniyle alarm verici olduğu kaydedildi ve yabancıların çok savunmasız bir konumda olduğu vurgulandı. Raporda, sığınmacıların artan kötü muamele korkusuyla, maruz kaldıkları ihlallere dair herhangi bir yasal işlem yapmak istemediklerine yer verilirken, Geri Gönderme Merkezi’ne yerleştirilen bir mültecinin yasal koruma almasının çok zor olduğu da belirtildi.
TELEFON HAKKI İÇİN YEMEK DAĞITMA KOŞULU
Raporda, göç merkezlerinde çeşitli koşulların kötü muameleyi oluşturabileceği belirtilerek, bu koşullar arasında aile ziyaretlerinde kısıtlamalar, telefon görüşmelerinde sınırlamalar, yetersiz gıda ve hijyen, ve kalabalık ortamlar bulunduğu aktarıldı. Uygulamaların personelin “keyfi” tutumuna bağlı olduğuna vurgu yapılan raporda, sığınmacıların telefon haklarını, genellikle sadece yemek dağıtımı gibi görevlere yardım ettiklerinde kullanabildikleri belirtildi.
ZORLA ‘GÖNÜLLÜ DÖNÜŞ’ BASKISI
Mültecilerin personel tarafından yanlış yönlendirildiklerini, bu nedenle yasal yardım hakkından faydalanamadıklarının belirtildiği raporda, sığınmacıların sınır dışı edilmeleri için “gönüllü dönüş formları”nı imzalama konusunda fiziksel ve psikolojik baskıya maruz kaldıklarına yer verildi. Raporda, şu ifadelere yer verildi: “Avukatlara göre, göç merkezlerinde çalışan yetkililer yabancıların belgelerini değiştirmekte ve hatta yabancı tarafından imzalanmış gibi ‘gönüllü dönüş’ belgeleri düzenlemektedirler. Yabancılar buna karşı çıktıklarında şiddetle karşılaşmaktadırlar.” Raporda, şu ifadeler yer aldı: “Avukatların ziyaretlerinde paylaşılan bilgilere göre, sığınmacılar sıklıkla, sınır dışı edilme riski altında olmalarına rağmen, bu merkezlerde daha fazla kötü muamele korkusuyla ‘gönüllü dönüş’ prosedürlerini kabul etmektedirler.”
İKNA ODALARI
Türkiye’ye gelen ve gözaltına alınan sığınmacıların, başka göç merkezlerine nakledildiğini ve burada kendi istekleriyle gönüllü olarak geri dönmeleri amacıyla “ikna odaları” adı verilen odalar olduğuna yer verilen raporda, sığınmacıların buna direnmeleri durumunda ise yatak ve battaniye gibi temel ihtiyaçların verilemediği durumların yaşandığına dikkat çekildi.
Raporu hazırlayan 4 kurumun CAT’ın, mülteci/sığınmacılar için Türkiye’nin uyması gerekenler konusunda talepleri şöyle: “Barolar bünyesinde geri gönderme merkezlerinde kalan yabancılar ve mültecilere hukuki yardım sağlamak için ayrı birimler kurun. Bu merkezlerde hukuki yardım ofisleri kurarak, yabancıların ve mültecilerin ihtiyaç duyduklarında hukuki yardıma erişimini sağlayın. Geri gönderme merkezlerindeki işkence, kötü muamele ve aşağılayıcı davranış vakalarının artmasını Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine getirin ve bu vakaların tarafsız bir gözlem komitesi tarafından izlenmesini ve raporlanmasını sağlamak için gerekli adımları atın.”
MA / Diren Yurtsever