Kürt sorununun demokratik çözümü için birçok kesim tarafından çağrılar yapılırken, Amed’te 29 Ekim 2023 tarihinde aralarında siyasi parti, dernek ve kurumların da olduğu 200’e yakın kuruluş, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin son bulması ve Kürt sorununun demokratik çözümü için “Şimdiden geleceğe doğru özgürlük çağrısı” deklarasyonunu kamuoyuyla paylaştı. Deklarasyonun imzacılarından Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin (MED-DER) Eşbaşkanı Remzi Azizoğlu, İmralı tecridi ve “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyasını değerlendirdi. 

 

MED-DER Eşbaşkanı Remzi Azizoğlu

 

‘MİLYONLAR İRADESİNİ BEYAN ETTİ’

 

Abdullah Öcalan’ın aile ve avukatlarıyla görüştürülmemesini “mutlak tecrit” olarak nitelendiren Azizoğlu, tecridin hem Türkiye Anayasası hem de uluslararası hukukta suç olduğunu belirtti. Milyonların Abdullah Öcalan’ı iradesi olarak beyan ettiğini söyleyen Azizoğlu, “Kürt sorununu çözmek istiyorlarsa öncelikle O’nunla görüşmeliler. 34 aydır herhangi bir haberin alınmaması halkı tedirgin ediyor. CTP, ‘görüşme yaptım’ diyor ancak bir bilgi vermiyor” diye belirtti. 

 

Abdullah Öcalan’ın mesajlarının halka ulaşılmaması için tecrit edildiğini vurgulayan Azizoğlu, tecridin Abdullah Öcalan şahsında tüm Kürtlere uygulandığını belirtti. Tecridin devam etmesinde uluslararası kurumların etkisinin olduğuna işaret eden Azizoğlu, “Uluslararası hukuk deniliyor oysa bu hukuk kendi sistemleri ve çıkarları için uygulanıyor. Eğer böyle olmasaydı tecrit bu kadar devam etmezdi” ifadelerini kullandı. 

 

‘PARADİGMASI DÜNYAYA YAYILDI’

 

Türkiye’de, Kürtlerin eşit yurttaş olarak kabul edilmediğini dile getiren Azizoğlu, “Kürtleri kabul etmeyen bu sistem, seçilmiş ve yöneticilerini de kabul etmiyor” dedi. Abdullah Öcalan’ın Kürt sorunun demokratik çözümü ve Ortadoğu’daki sorunların çözümünde önemli bir aktör olduğuna dikkat çeken Azizoğlu, Abdullah Öcalan’ın paradigmasının ve fikirlerinin dünyaya yayıldığını, birçok ülkede tartışıldığını söyledi. Azizoğlu, “Öcalan özgür olduğunda paradigması kolayca hayata geçer.  Savaşlar sona erer. Halklar birlikte kendi kendini yönetir. Abdullah Öcalan özgür olmadan ne Kürt sorunu ne de Ortadoğu’da hiçbir sorun çözülmez. Sorunların çözümü için Öcalan’ın çözüm önerisi de var” hatırlatmasında bulundu. 

 

‘EYLEMLER TOPLUMSALLAŞMALIDIR’

 

Halkının özgürlüğü için mücadele eden Güney Afrika Lideri Nelson Mandela’yı anımsatan Azizoğlu, şöyle devam etti: “Türkiye’nin de bu kanunu yerine getirmesi gerekir. Abdullah Öcalan özgür olmalıdır. Öcalan’ın özgürlüğü için cezaevlerinde açlık grevi devam ediyor. Anneler Adalet Nöbeti’nde.  Ancak birkaç aile ya da kişilerle bir sonuç alınamaz. Eylemler toplumsallaşmalıdır.” 

 

MA / Mehmet Güleş - Bazid Evren