Demirtaş: Mensup olduğumuz devlet bizim anavatanımızı işgal etmiş

img
ANKARA – Kürt halkının onuru ve kimliği ile kendi topraklarında insanca yaşama hakkını savunan bir siyaset yürüttüklerini söyleyen Selahattin Demirtaş, “Sizin ve benim mensup olduğumuz devlet, bizim anavatanımızı zorla işgal etmiş. Erdemlilik anlaşmasını bozan devlettir” dedi. 
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın esasa dair savunmasıyla devam ediyor.
 
‘İNSANLAR SİYASETE GÜVENMİYOR’
 
Türkiye’de ve dünyada siyasetin etkisinin azaldığını ifade eden Demirtaş, buna karşın Kürt siyasetçiler olarak siyasetin değiştirici gücünü öne çıkarmaya çalıştıklarına değindi. Polonyalı düşünür Zygmunt Bauman’ın  “İnsan ilişkilerinin kırılgan olduğu günümüz dünyasındaki ilişkileri tanımlayacak gerçek kavram likit modernliktir” ifadesini alıntılayarak devam eden Demirtaş, “Siyasetin eli kolu bağlı. İnsanlar siyasete güvenmiyor. Çünkü siyasete insanlara beklediğini veremiyor. Türkiye’de siyaset neden çöktü? Güç kimin elinde? Bizi hapiste tutan kimdir, hangi güçtür?” diye sordu.
 
‘BU MÜCADELE BİZİ DEMOKRASİ UZMANI HALİNE GETİRDİ’
 
“Biz tarihi gerçekleri ne unutacağız ne de unutturacağız” vurgusu yapan Demirtaş, “Bu dava vesilesiyle bir kez daha gerek insanlık tarihinin, gerek halklarımızın tarihinin bir kez daha gün yüzüne çıkması için elimizden geleni yapacağız. Binlerce insan, elmanın düştüğünü gördü ama sadece Newton neden diye sordu. Newton'un yerçekimi kuramına ulaşana kadar sorduğu soru nedendir. Biz de soruyoruz neden? Bize bu kötülükler yapılıyor; neden bu kadar saf ari kötülük yapılıyor? Yıllardır bunları anlatıyoruz. ‘Pantolonu kazak gibi başınızdan çıkaramazsınız’, bu da Murat Menteş romanından bir alıntı. Tıpkı bu kumpas gibi pantolonu başından çıkarmaya çalışanlar gibi ayaklarına dolaştı. Karmaşayı yaratan biz değiliz, ters yüz olan, her şeyi yerli yerine oturtmaya çalışıyoruz. Öyle ki bu mücadele bizi demokrasi ve insan hakları uzmanı haline getirdi. Tabiri caizse bu yargılama süreci bilgeleştirdi bizi. Biz işe yarasın diye uğraşıyoruz. İnsanlar da toplumlar da devletler de olgunlaşma çağını yaşarlar esas bilgiliğe o zaman ulaşırlar ama çoğu zaman işe yaramaz. Ama çoğu zaman toplumlar bireyler de ergenlikten çıkmadan haddini bilmeden ölürler. Hiç değilse biz bu dava nedeniyle ulaştığımız insan hakları, barış konusundaki bilgeliğimiz bir işe yarasın istiyoruz, o yüzden susmuyoruz, o yüzden inatla konuşmaya devam ediyoruz” diye konuştu. 
 
‘YAŞADIĞIMIZ ANIN BİR GÜN TARİHE DÖNÜŞECEĞİNİ BİLEREK YAŞAYABİLİRİZ’
 
İnsanlık tarihine ilişkin tespitlerde bulunan Demirtaş, tarihteki belirsizliklerin yine tarih aracılığıyla netleştirilebileceğine dikkati çekerek, “Yaşadığımız anın bir gün tarihe dönüşeceğini bilerek yaşamalıyız” dedi. Tarih boyunca en büyük düşünürlerin, “kendini bil ya da haddini bil” düsturunu benimsediklerini belirten Demirtaş, “Biz de kendimizi haddimizi bilerek başlayalım. Bugün yaptığım konuşmaları bir ağır ceza mahkemesinde yapmak trajik olsa da bu benim tarihe topluma borcumdur. Bugün kötülüğün kaynaklarını anlatmaya çalışırken saf kötülüğün kaynaklarına dikkat çekeceğim” diye konuştu. 
 
‘NEDEN BU KADAR KÖTÜLÜK VAR?’
 
Dünya genelinde 4200 farklı dini grubu olduğunu, bunların başka inanç ve mezhebin kötülüğünü vaaz etmediğinin altını çizen Demirtaş, bütün düşünce akımlarının, sanatın, kültürün de iyilik iddiasında olduğunu belirtti. Demirtaş, savunmasına şöyle devam etti: “Peki o zaman bütün bunlara rağmen neden bu kadar kötülük var? Ya biri bize yalan söylüyor ya da başka bir durum var. Gezegenin asıl tarihi insanın ortaya çıkışıyla başlar. İlk insanlar hayvanlar gibi açıkta çiftleşiyor ama yavaş yavaş insanın zekâsı gelişiyor. Avcıyı çoban, yaban sürülerini kabile, kabileleri millet haline getiriyor. Ama insan savaşmak, daima savaşmak, sonsuza kadar savaşmak zorundadır. İlk savaşı doğaya, vahşi hayvanlara karşıdır. İnsan hep bir savaşçı olacak ve kahraman olacaktır. Nihayet kralları ve tanrıları ile savaşacaktır. Ölülerin ve tanrıların resimlerini taşlara oyacaktır ama insan ve insanlar arasındaki savaş hiçbir zaman son bulmayacaktır. Krallıklar kendileri arasında savaşacaktır, güçlenecek, zayıflayacak ve son bulacaktır. Doğu batıya, Afrika Avrupa’ya, kıtalar kıtalara karşı savaşacaktır. Çöken yıkılan şehirlerin yerlerine yenileri kurulacak. Gömülmüş şaheserler ışığa kavuşacak. Şairler; gariplerin, mağlupların destanlarını yazacak. Filozoflar Pîrsus kıyılarında, Atina temelleri altında dünyanın özünü arayacaklar. Akdeniz'in güzel köklerine bakan açık hava tiyatrolarında bakireler ve ihtiyarlar korosu amansız kaderden şikayet edecekler. Katedraller, amfiler, adalet sarayları yükselecek ve bütün bu dağınık mucizeler üzerinde zaman zaman saz şairlerinin şarkıları duyulacak.
 
KENDİ İCADIMIZ OLAN KİMLİKLERİMİZİN TUTSAĞI HALİNE GELDİK
 
Birçok yerde benzer süreçlerden geçerken birbirimizden haberimiz bile olmaz. Farklı diller, farklı kültürler ve farklı diller geliştirirken de birbirimizden haberdar değildik. Ne zamanki nüfus doyamayacağınız kadar kalabalıklaştı ve yakınlıkla karşılaştık, işte o zaman başka topluluklarla ticarete ve savaşa başladık. Ancak hep bir aynı motivasyonla, aynı amaç doğrultusunda savaştık. Başka toplumların mallarına topraklarına el koymak için. Bizi birleştirecek daha güçlü moral değerlere ihtiyaç duyduk, işte o zaman etnik kimlikleri, halkları ve ulusları icat ettik. Sonra bu kimlikleri dinle, bayrakla, şanlı tarihlerle, devletle, zaferlerle yücelttik. Öyle abarttık ki bir noktadan sonra kendi icadımız olan kimliklerimizin tutsağı haline geldik.
 
Tıpkı para icadımızda olduğu gibi. Biz onu kullanmak için icat ettik ama bir süre sonra o bizi kullanır hale geldi. Bütün bu hengame, savaş, kan, gözyaşı, kıyım ve korkunç acıların; kimliklerimiz, inançlarımız, onurumuz için yaşamamız için gerektiğine sadece 5 bin yıl içinde iman edercesine kesin ve geri dönülmesi imkansız şekilde inandık. Oysa biyolojik 15 bin 20 bin yılda ancak bir milim evrimleştik. Biyolojimiz son 5 milyon yıldır olduğu gibi son 5 bin yılda da aynı kaldı: Karnını doyur, üre, yaşa ve bunun için savaş.
 
BU DAVADA MEDENİYETİN İKİ AYRI NEHRİ BİRBİRİYLE ÇATIŞIYOR
 
Barbarlık, vahşilik diyoruz ya yanlış… Biz barbarken, vahşiyken bunları yaşamıyorduk. Medeni olduğumuz için bunları yaşıyoruz. Bugün Kurdistan’da Rojava’da yaşanan kıyım, vahşilik, barbarlık değil, medenileştiğimiz için bunlar yaşanıyor. Kötülüğü yaratıp başka bir şeyi keşfettik. Erdemi, etik değerleri keşfettik. Çünkü hiçbir güç içimizdeki özgür ruhu engelleyemez. Modernitenin bize dayattığı şey; toplumsallıksa bunun da yolu etik değerlerdir. Bizi bir arada tutan şey, anayasa değil yasala değil… Bugün Van Bahçesaray’da yolların 6 ay kapalı olduğu bir köyde insanlar birbirini boğazlamıyorsa, malını mülkünü gasp etmiyorsa, bunun nedeni TCK değil evrensel erdemliliktir. Medeniyet var olduğu günden beri bir yandan da erdemlilik akar ve gelişir. Bu davada medeniyetin iki ayrı nehri birbiriyle çatışıyor. Kötülük ve erdemlilik. Bütün bu kötülüklerle baş etmenin yolu olarak özgürlüğe bizi zorlayan doğal halimize zorlayan öte yandan kültür olarak bizi sınırlayan din ideolojiye karşı beynimiz sürekli isyan eder.
 
Bütün yarattığımız çatışmanın altında yatan neden budur. Bedenimiz ve kültürümüz çatışır. Bütün bunlar edebiyata sanata dönüştü. Başka türlü ruhlarımızı iyileştiremiyoruz. Geri dönüp edebiyata sanata müziğe sığınıyoruz. Çünkü ruhumuzun yarattığı gerilim başka türlü dinecek gibi değil. Biz barbar vahşi halimizden çıkmadan şu anda uzaya gidebilecek teknolojiyi yarattık. Biyolojimiz milyonlarca yıllar önceki biyolojidir. Bir lokantanın önünden geçerken biyolojimiz, ‘o kebabı al ye’ der. Ama medeniyet der ki ‘paranız yoksa yiyemezsiniz?’
 
DEVLET BİZİM ANAVATIMIZI ZORLA İŞGAL ETMİŞ
 
Halkımız anavatanımızda karnını doyurmak ve yaşamak istiyor. Türker de bin yıl önce geldi. Onlar da karnını doyurmak ve yaşamlarını sürdürmek istiyor. Tıpkı Fransızlar, Almanlar Yahudiler, Aborjinler ve Afrikalılar gibi. Hepimiz karnımızı doyurmak ve neslimizi sürdürmek isteriz. Herkes haklıdır ama güçlü değildir. Doğada sadece güçlüler ayakta kalıyor. Hani kültür icat etmiştik; ona ne oldu? Ahlak erdem onlara ne oldu? Kültüre göre haklı olan biziz. Sizin ve benim mensup olduğumuz devlet bizim anavatımızı zorla işgal etmiş. Erdemlilik anlaşmasını bozan devlettir, burada bir suçlu aranacaksa o biz değiliz, biz bunun mağduruyuz. Bizim de hatalarımız oldu, o da doğrudan ve hakikatin peşinden gitmeme gibi hatalardır. Erdemlilik sözleşmesini ihlal ederek binlerce yıllık bir arada yaşama akdini bozanlara karşı direnmemizdir. Bugün yargılamamızın nedeni budur.” 
 
‘BATILILARIN ZENGİNLİK DEDİKLERİ ÇALDIKLARIDIR’
 
 Erdemlilik sözleşmesinin bozulmasıyla insanların binlerce kez isyan ettiğini hatırlatan Demirtaş, “Dünyanın her yeri sömürgeleştirildi. Amerika Birleşik Devletleri’nin, Avrupa’nın zenginliğinin, Kanada’nın zenginliğinin temelinde Asya ve Ortadoğu’nun sömürülmesi yatar. Bu sözleşmeyi bozanlar suçludur. Afrikalılar, Asyalılar, Mezopotamyalılar suçlu değil. Daha genç avukatken Lizbon'da bir sempozyumda konuşmacı olarak katıldım ve oradaki parlamentoyu gezdim. Görkemli bir parlamentoları var. Beni gezdirdiklerinde bir yandan da anlatıyorlardı. ‘Şu mermerler, sütunlar Afrika’dan’, bilmem nerden. Bunu anlatan bir sosyalist bir milletvekiliydi. ‘Size ait bir şey var mı’ diye sordum. ‘Hepsi bizim’ diye baktı. Hayır yani çalmadığınız size ait olan bir şey var mı diye. Adamın kafasına dank etti, dünyanın her yerinden çalıp getirmişler bizim diye övüne övüne anlatıyorlar. Çünkü etik sözleşmesini bozdu İspanyollar ve diğer ülkeler” diye konuştu. 
 
Demirtaş, savunmasına şöyle devam etti: “Bugün göç dediğiniz, zorunlu göç dediğiniz çaldıklarınızın peşinden geliyor insanlar. Çünkü o zenginlik dediğiniz zaten o insanlara ait. Biz buna emperyalist sömürü diyoruz. Konuşmalarımızda bunlar var. İspanya Batı Sahra’dan çekilirken arkasından bir avukat, bir doktor bıraktı. Avrupa oradan sömürdüğü altın petrol madenle zenginleşirken dünyanın doğusu geri bırakıldılar.
 
BİZE SARI TORBA ATANLAR KİMLİKLERİNİN FARKINDA DEĞİL
 
Dünyadaki inanç ve dinler iyilik vaazı vermelerine rağmen insanlık kötülükte ısrar ediyor. O zaman neden bu kadar kötülük var. Siyasal İslam’ın bu konudaki rolünü anlatmıştım. Bunları anlatmaya devam edeceğim. Birbirini boğazlayan İrlandalı Katolik ve Protestanların çoğu İncilin 10 emrini bilmiyor. Yalanın üzerine kurulu bir düzen var. Din uğruna, inanç uğruna birbirini kesmeyen kalmadı. IŞİD’lilere sorun bakalım İslam adına bakın tam olarak neyi biliyorlar. Ya da sokağa dökülen linç güruhlarını genel merkezimizin önüne gidip sarı torba bırakan gruplara bir sorun bakalım uğruna uğraştıkları dinin ve kimliğin ne kadar farkındalar. Farkında değiller, bunlar sadece karnını doyuran neslini sürdürmeye çalışan gruplardır. Homo sapiens bunlar. Kültürle alakaları yoktur. Erdemlilik sözleşmesi bozulmuşsa bir arada yaşamanın imkânı yoktur ki onu bozan biz değiliz.
 
İYİLİĞİ SAVUNDUK, BİZ KAZANDIK
 
Normalde doğada bulduğumuz ve serbestçe yiyebildiğimiz bir yiyeceği fırından öylece alıp gidemeyiz. Seni hapse atarlar. ‘Ama param yok?’ ‘Açlıktan öl ama çalamazsın’. ‘Sen benim ülkemi, vatanımı çaldın!’ ‘Ülkenin adını bile söyleyemezsin, Kürdistan diyemezsin. Dersen seni içeri atarım, vatan haini ilan ederim. Türk Ceza Kanunu yazıyor burada. Kürt Ceza Kanunu yazmıyor.’ Güç sizde. Biz de bunu yıkmaya çalışıyoruz. Erdemliler ile kötülerin savaştığı bir davadır bu. İlk günden itibaren erdemliliği savunduğumuz için kazandık biz zaten. Davanın sonucu kazananı belirlemeyecek. İyiliği savunduk ya biz kazandık. Bunun da bir bedeli var. Biz ödemeye devam ediyoruz.
 
ANKARA’YI MI İŞGAL ETTİK?
 
Cezaevlerinde büyük hırsız bulamazsınız onlar küçük hırsızlardır. Karnını doyurmak için ailesini geçindirmek için çalmıştır. Kendisine ait olanı almak için yanlış bir yol seçmiştir. Hırsızlığı meşrulaştırmayalım ama gerçek budur. Dünyanın en büyük teröristleri emperyalistlerdir. Ben bu teröristi bırakmam diyenler emperyalistlerle sarmaş dolaş değil mi? Amerika’nın İsrail’in yaptıklarını saymayalım. Sonra bunlar kameraların karşısına geçip masum halkı terörist olarak ilan ederler. G-20 katiller zirvesidir, BM öyledir. Netanyahu katildir, HAMAS katildir ama Filistin halkı İsrail halkı Kürt halkı mazlumdur. Halkların diline kültürüne el koyanlardır katil olanlar, biz değiliz.
 
HALKIMIZIN ONURUNU KİMLİĞİNİ SAVUNDUK
 
Biz sadece halkımızın onurunu kimliğini savunduk, kendi topraklarında insanca yaşama hakkını savunduk. Buradaki hangi Türk ve Kürt arkadaş kimin hakkına el koydu. Devleti de yönetmedik. Gültan ablayı yolsuzlukla, Türkçe tabelaları belediyeden sökmekle suçlayabilir misiniz? Burada Türkçe konuşulamaz diye suçlayabilir misiniz? Hayır ben size binlerce böyle faşist belediye başkanı sayabilirim. Kesk u sor u zeri söktüler, trafik lambalarını yasakladılar. Kim suçlu. Kimin tavuğuna kış dedik. Vatan bizim, toprak bizim, emek bizim. Ankara’yı mı işgal ettik? Gelip orada halkın dilini kültürünü inancı mı yasakladık? Türkler işgale karşı çıktılar mı? Yunanlılar, İngilizler, Bizanslılar vardı, Türkler buna karşı direndiler. Kürtler direnince neden terörist oluyor? Üstelik siyasetle lafla direnmiş. ‘Bu kadarı bile senin için ölüm fermanıdır’ denildiği an erdemlilik sözleşmesi bitmiştir. Yalan iftira budur. Bize yönelik tarihi ve güncel yalanların kaynağı budur saf kötülüğün kaynağı budur. Daha büyük kötülük nasıl yapılabilir dediğimiz an devreye giren budur. Arkadaşlarımız suçsuz yere tutuklu bunu bilmeyen mi var. Yok.
 
Biz insanlara iyi olmayı hatırlatıyoruz. Dünya iyiliğin yüzü suyu hürmetine dönüyor. Bizi birleştiren şey bu iyilik halidir. Bizim konuşmalarımızı bilirkişiye değil yaşasaydı keşke Hallacı Mansur’a, Mevlana’ya gönderseydiniz. Bilirkişi sadece duyduğunu söyler.
 
Adaleti çıkarırsanız sizden hukukçu olmaz, kasap olur kasap. Hepimiz yoksul çocuğu olarak okuduk hâkim savcı avukat olduk. Zenginlerin çocuğu hakim savcı olmaz. Bakın babam 7 çocuğunu okuma yazma bilmemesine okuttu, hepinizin babası annesi öyle. Annem gece yarısına kadar başkalarının elbiselerini dikti. Bizi okutmak için.”
 
Duruşmaya 13.00’a kadar ara verildi.
 

Diğer başlıklar

02/01/2024
23:16 Avrupa'da faizin en yüksek olduğu ülke Türkiye
21:41 Sokak hayvanları için eylem: Valilik yasayı deliyor
20:51 Japonya’daki depremde yaşamını yitirenlerin sayısı 55’e yükseldi
19:46 Beyrut'ta patlama meydana geldi
18:40 Şavlığ’ın cenazesi 6 ay sonra ailesine verildi
17:44 Muhabirimiz Yalçın serbest bırakıldı
17:41 Demirtaş: Biz Kürtler olarak itaat etmiyoruz!
17:21 AKP’li Akdeniz Belediyesi borçlarına karşılık 14 taşınmazı devretti
16:58 Can Atalay için oturma eylemi
16:53 Eğitim Sen: Yurt ücretlerine yüzde 142 zam yapıldı
16:49 Agirî’de ırkçı paylaşım yapan Tuba Işık’a tepki
15:52 Afyon'da 11 JES sondajı için süreç başladı
15:49 Adalet Nöbeti eylemcileri: Talebimiz net, Öcalan'a özgürlük!
15:11 Sağlık çalışanları mobbing ve tehditleri protesto etti
14:59 Gazeteci Hakan Yalçın tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi
14:50 Tanzanya'daki demiryolu inşaatında çalışan işçilerden maaş protestosu
14:49 'Dikmece Mahallesi imara uygun değil'
14:18 Tutsakların aydınlara ve Meclis’e gönderdiği mektuplara el konuldu
14:14 Jîna Emînî’nin katledilmesinin haberini yapan gazetecilere görüş yasağı
14:03 Demirtaş: Mensup olduğumuz devlet bizim anavatanımızı işgal etmiş
13:41 Demirtaş Ailesi'ne başsağlığı ziyaretleri sürdü
13:34 'İsrail'e casusluk' suçlamasıyla 33 gözaltı
13:23 Amed’de iş cinayeti
12:56 Deniz Poyraz doğum gününde mezarı başında anıldı
12:11 İmralı’ya gitmek için her hafta dilekçe yazıyorlar
11:48 Avukatlardan İmralı’ya gitmek için başvuru
11:23 YSK yerel seçimlere katılabilecek parti isimlerini açıkladı
11:20 DEM Parti Kadın Meclisi: Başak Demirtaş yalnız değildir
11:19 Temerrüt faizi yüzde 11’den yüzde 48'e çıkarıldı
11:08 Demirtaş: Savunmamı babama ithaf ediyorum
11:02 İran’da 2023 yılında 823 kişi idam edildi
10:44 Havuz medyasından asparagas ‘son dakika’
10:22 Şengal’e saldıran Türkiye’ye yanıt: İnşa ettiğimiz sistem bombalarla yıkılmaz
09:57 Sabahat Tuncel’in babası: Açlık grevini sahiplenelim
09:15 Meletî'de kaza: 4 ölü, 36 yaralı
09:07 KDP'nin alıkoyduğu gazeteciden 70 gündür haber yok
09:06 ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eylemi 37’nci gününde
09:04 Uyuşturucu bataklığına sürüklenen çocuklarını kurtarmak için mücadele ediyor
09:02 ‘Ekokırım suç olarak kabul edilsin’ mücadelesi: Çevre hukuku uygulanmıyor
09:01 AKP'li Beyoğlu, meclis üyesini özel kalem müdürü yapmak için başvurdu
09:00 02 OCAK 2024 GÜNDEMİ
01/01/2024
23:59 Japonya’da deprem: 4 kişi yaşamını yitirdi
23:49 ABD’nin Hesekê'deki üssüne SİHA saldırısı
23:41 Trafik cezalarına da zam geldi
22:22 CPT: 2023 yılında Türkiye’nin saldırılarında 11 yurttaş yaşamını yitirdi
21:24 Kadınlar Geleceği Örüyor Ağı’ndan Beluci kadınlara destek
20:40 Şêrawa'ya yönelik saldırıda 2 yurttaş yaşamını yitirdi
20:30 ‘Tecrit Bülteni’nin 5’inci sayısı çıktı
19:37 Bir sigara grubuna zam
19:34 Îdir KYK yurdunda eylem
19:25 Atalay için başlatılan açlık grevi sonlandırıldı
18:10 Gazze’de yaşamını yitirenlerin sayısı 22 bine dayandı
17:55 Halep’teki iki beldeye saldırı
17:45 İran'a ait savaş gemisinin Kızıldeniz'e girdiği duyuruldu
17:00 Dersim'de deprem
15:41 Demirtaş’ın babasının taziyesine kitlesel ziyaret
14:55 Gözaltındaki gazeteci Yalçın yarın savcılığa çıkarılacak
14:39 Yılın ilk gününde 'özgürlük' nöbeti tuttular
13:59 Demirtaş yarın savunmasına devam edecek
12:58 Tutsaklara 'kitap' soruşturması
12:40 Yüreğir'de ev yangını: 3 ölü, 1 yaralı
11:54 JINNEWS’in 2023 çetelesi: En az 320 kadın katledildi
11:31 Japonya’da deprem: Tsunami uyarısı yapıldı
11:23 Silêmaniyê’de SİHA saldırısı
10:07 ‘Kürtler önderliğinin özgürlüğünü istiyor’
09:14 KDP’nin alıkoyduğu gazetecinin akıbeti 69 gündür bilinmiyor
09:13 Cezaevlerindeki ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eylemi 36’ncı gününde
09:13 Mexmûr'un yeni yönetimden beklentisi neler?
09:12 2023 ÇED bilançosu
09:11 'Tutsaklar eylemlerinde kararlı'
09:10 Çiçek: 2024 örgütsel kararlılığı ve cesareti büyütme dönemidir
09:03 Kanser riski bulunan tutsağın annesi: Bırakın tedavi ettirelim
09:02 Gün cinayetinde failler korunuyor!
09:00 Havalar soğudu, aktarcılarda yoğunluk başladı
09:00 01 OCAK 2024 GÜNDEMİ
08:58 Ankara Üniversitesi Hastanesi’nde 72 işçi yeni yıla işsiz girdi
08:38 Köprü ve otoyol ücretlerine yeni yıl zammı
31/12/2023
21:53 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri süreci yarın başlıyor
20:43 ABD’nin Hewlêr’deki üssüne bir saldırı daha
20:22 Gever’de art arda 3 deprem
18:38 Özerk Yönetim’den yeni yıl mesajı
17:24 Muhabirimiz Yalçın 3 gündür gözaltında
17:11 Demirtaş’tan babası için mesaj: Merak etme yüreğimiz hücreden büyüktür
17:05 Demirtaş’ın babası toprağa verildi
16:31 ‘Tecrit kalkmadan ülkenin hiçbir sorunu çözülemez’
15:51 Adana'da Can Atalay için özgürlük talebi
14:39 Demirtaş, babasının cenaze törenine katılmayacak
14:19 DEM Parti’den ırkçı paylaşıma suç duyurusu
14:01 Bin 25 avukattan ‘Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü’ için başvuru
13:46 Mêrdîn’de morga getirilen 3 cenaze tanınmayacak halde
13:22 Bakırhan: Eğer kardeşsek önce Kürt sorunu çözülecek
13:18 Mûş'ta DEM Partili 2 genç gözaltına alındı
13:10 Tutsak gazeteci Müftüoğlu’ndan yeni yıl mesajı
12:12 Selahattin Demirtaş’ın babası vefat etti
12:01 ‘Açlık grevini kararlılıkla sürdüreceğiz’
11:48 Hatimoğulları: Tecrit kaldırılsın, Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlansın
11:44 ŞanoWan’ın Ocak ayı programı
10:48 Jin’ın 2023 son sayısı: Eşitsizliğe, tecride, patriyarkaya ve yoksulluğa isyan
09:13 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 68 gündür haber yok
09:12 Tutsakların eylemi 35’inci gününde
09:12 Karabük T Tipi’nden milletvekillerine: Cezaevlerini ziyaret edin
09:11 Tutsak yakınları: Abdullah Öcalan ile yapılacak ilk görüşmede sorunlar çözülür
09:10 Seçmen sayısı 5 ayda 8 bin 343 kişi arttı, yarısı karakolda kayıtlı
09:09 Özgür ve onurlu bir yaşam için Adalet Nöbeti’ndeler
09:07 İmam Deniz: Bedenlerin teşhiri barbarlıktır
09:05 Kayyım seçime 3 ay kala 'ihtiyaç fazlası' taşınmazları kendisine devretti
09:04 Uçar: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü bir değişimi getirecek
09:03 Tek adam rejimine karşı demokratik siyaset ısrarı
09:00 31 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
30/12/2023
21:08 Kadınlar Birlikte Güçlü’den yılın son eylemi: Mücadelemizden vazgeçmiyoruz
19:19 DEM Parti’den abluka altındaki Hespist köyüne ziyaret
18:19 Konya’da bir kadın ve kızı katledildi
17:54 Atalay için başlatılan açlık grevi 2’nci gününde
17:08 Meletî’ye sevk edilen gazeteci Yalçın avukatı ile görüştü
17:08 30 yıllık tutsak Mustafa Okcul tahliye edildi
17:01 Katledilen yönetmen Kerîmiyan doğduğu kentte toprağa verilecek
16:41 Elezîz’de 4.2 büyüklüğünde deprem
16:08 Amedspor'un yeni teknik direktörü Mesut Bakkal
15:49 QSD: DAİŞ'in yaptığı saldırıyı Türkiye üstlendi
15:38 Kanser hastası tutuklu yaşamını yitirdi
15:33 5 kentte 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' talepli nöbet
15:32 Yüzde 93 engelli 80 yaşındaki hasta tutsağın tahliyesi istendi
14:24 'Cezaevinde kalamaz' raporlarına rağmen tahliye edilmiyor
14:02 Yasaklarda katledilen sağlıkçılar anıldı
13:57 KESK’in ihraçlara karşı eylemi 79’uncu haftasında
13:48 Kayıp yakınları Roboskî'nin faillerini sordu
13:36 Amed’te özel jet pistten çıktı
13:14 Cumartesi Anneleri: Yeni yılda kayıplarımıza ulaşma umudumuzu büyüteceğiz
13:09 Yoksulluk sınırı 47 bin lirayı aştı
12:24 DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Bahçeci: 2024 yılı özgürlük yılı olacak
11:53 Hatimoğulları: Tecrit kalkmalı, diyalog başlatılmalı
11:00 İran’da bir Kürt işkence sonucu hayatını kaybetti
10:37 ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eylemi 34’üncü gününde
10:35 Kadınlar çok dilli atölyede bir araya geldi
10:34 Gazeteci Serhat: Evdeki hesap çarşıya uymuyor
10:24 DEM Parti Gençlik Meclisi: Bugünden geleceğimizi inşa edeceğiz
09:47 Êlih Çayı’nı kirletecek OSB inşaatı çalışmalarına başlandı
09:40 Gazeteci Ahmet’ten 67 gündür haber alınamıyor
09:36 Saliha İlhan’ın zulüm ve direnişle geçen hikayesi
09:30 TJA'nın ‘özgürlüğe doğru’ kampanyası umut oldu
09:29 Karabük T Tipi'nde 13 tutsağın tahliyesine İGK engeli
09:26 7 kişinin öldüğü patlamaya fail aranıyor!
09:24 Kınay: Havası, suyu ve toprağı kirlenmiş kentler oluştu
09:20 Doç. Dr. Ekmez: İşkenceye dönüşen tecride karşı çıkılmalı
09:18 Çocuklar ÇEDES tehdidi altında
09:11 Abdullah Öcalan’ın avukatı: 2024 demokratik çözüm yılına çevrilebilir
09:08 Katledilen yönetmen Kerîmeyan’ı anlattı: Halkının ve hünerinin sevdalısıydı
09:03 Yargı sistemi AKP’nin hukuk bürosuna dönüştü
09:00 30 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
29/12/2023
22:39 Pirsûs’ta ‘Laz Kemal'in selamıyız’ pankartı asıldı