Yeşil Sol Parti: Meclis, Kürt sorununun çözümünde tarihsel zorunlulukla karşı karşıyadır

ANKARA - Meclis’te Kürt sorununun demokratik çözümü, tecrit ve anayasa değişikliğine dikkat çeken Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Meclis Kürt sorununun çözümünde tarihsel bir sorumlulukla ve zorunlulukla karşı karşıyadır” dedi. 

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüleri Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın, PKK Abdullah Öcalan’ın rolü, Kürt sorunun çözümü ve yeni Anayasa tartışmalarına ilişkin Meclis’te tüm milletvekilleri ile basın toplantısı düzenledi. 

Basın toplantısında söz alan Uçar, Türkiye ve halklarının siyasal, toplumsal ve kültürel yanı sıra pek çok konuda kriz yaşadığına dikkat  çekti. Uçar, “Tekçiliğe, ret ve inkâra, savaşlara, erkek egemenliğine, baskıya, yasaklara dayalı; demokrasiyi sürekli dışlayan, toplumsal hak taleplerini yok sayan mevcut otoriter sistem, toplumsal ve siyasal kırılmayı giderek derinleştirmektedir. İnanç ve kimliklerin, kültür ve dillerin; renklerin çokluğunu reddeden anlayışlar, tarihsel bir süreklilik içinde varlığını sürdürmektedir. 100 yıllık kapitalistleşme serüveninde egemen sınıf ittifakının iç dengeleri değişse de hâkim sınıfların yüzleri gülmekte ve emekçiler giderek yoksullaşmaktadır” dedi. 

Uçar, devamında şunları söyledi: “Savaş ikliminin dört bir yanı sardığını dile getiren Uçar, ve anti demokratik uygulamaların toplumu nefessiz bıraktığı bu süreçte siyasi iktidar, Türkiye’nin temel sorunlarını çözmek yerine adaletsizliği ve hukuksuzluk rejimini kalıcı hale getirmeye çalışmaktadır. Bugün ülkede ve dünyada hemfikir olunan husus şudur ki; bu temel sorunların başında Türkiye’nin içinde bulunduğu çoklu krizlerin başat nedeni Kürt meselesinin çözümsüzlüğü siyasetidir. İnkâra gelmez bu hakikat, iktidar tarafından içi boş hamasi söylemler ve yaşanmış yüzyılın muhasebesini reddeden, geleceğin barışını reddeden politikalarda ısrar ile varlığını sürdürmektedir.

BEDELİ AĞIR OLUYOR

Değerli Türkiye halkları, siyasi iktidarın bir zamanlar çözeceğini iddia ettiği, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘sorunun çözümü için gerekirse baldıran zehri içebileceğini’ ama şimdilerde yok saydığı Kürt meselesi çözümsüz bırakıldıkça Türkiye halkları bunun bedelini her geçen gün daha ağır ödemektedir. Şiddet ve çatışma ortamı devam ettikçe yoksulluk katlanarak artıyor, savaşa yatırılan bütçe ile soframızdan ekmeğimiz çalınıyor, dışa bağımlı ekonomi belimizi büküyor, devlet içinde çeteleşmeler yaşanıyor, hukuksuzluk ve adaletsizlik her alanın sistemsel kuralı haline geliyor. 

‘KOŞULLAR OLUŞTURULMALI’

 ‘Güvenliğimiz tehlikede’ hamaseti ile kerameti kendinden menkul bir güvenlik rejimi yaratılarak yoksulun ekmeği kurşuna ve silaha feda ediliyor. ‘İmkân verilsin, bir hafta içinde barış ortamını sağlayabilirim’ diyen Sayın Öcalan’ın, Kürt sorununun çözümünde güçlü ve etkili varlığına ve sözüne karşılık halen savaş ve yoksullaştırma siyasetinde ısrar edilmesi; Kürt meselesinin çözümsüzlüğünü isteyenlerin, savaştan medet umanların hesabını ve çıkarlarını gösteriyor. Bizler bu kirli hesaplara karşı toplumun iyiliğini, geleceğini, umudunu savunuyoruz ve Kürt meselesinin çözümünde güçlü bir ortak yaşam perspektifine sahip olan Sayın Öcalan’ın ikinci yüzyıla girerken etkili rolünü ve misyonunu oynayabileceği koşulların oluşturulmasını istiyoruz. 

‘ADIMLAR ATILMALI’

Bu rol ve misyonuna rağmen, Türkiye’nin imzalamış olduğu ilgili uluslararası sözleşmelere, evrensel hukuk ilkelerine ve Anayasaya aykırı olan ağırlaştırılmış mutlak tecrit 30 aydır mutlak iletişimsizlik halinde sürmekte, ne ailesi ne de avukatlarıyla görüştürülmektedir. Tecridin mutlak hale getirilmesi; devletin kuruluşundan bu yana, rejime ana karakterini veren Kürt meselesinde ve halkların acısında ısrar, ülkenin barışına ve demokrasisine konulan ipotek anlamına gelmektedir. Tecritin ve bu ipoteğin son bulması için bir an dahi beklemeksizin adımlar atılmalıdır.

 
 

‘AÇIKLAMA YAPMAK ZORUNDA’

Adalet Bakanlığı, bağlayıcı muhatap olarak açıklama yapmak zorundadır. Fakat açıklama yapmak yerine ‘tecrit yok’ demektedir.. Yok dediği tecridi ise bugün dünya kamuoyu tartışıyor. Türkiye’de 29 baroya kayıtlı 775 Avukat Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına görüşme için başvuruda bulundu. Bunun dışında sadece 2022 yılında, dünyada 30’un üzerinde ülkeden 2 bin avukat aynı meşru talebi dile getirip görüşme talebinde bulundu. Evet, dünyada Adalet Bakanlığına başvuru var, CPT’ye başvuru var. Konuyu tüm dünya gündemine almışken Türkiye yok diyor! Dahası artık ‘tecrit var’ demeye dahi derhal soruşturmalar açılıyor. Her yerde her şekilde karşımıza çıkan tecrit, yeni rejimin hukuksuzluğu olarak cezaevlerinden gündelik yaşama kadar, her yerde, demokratik taleplerin, demokratik itirazların ve demokratik kamuoyunun önüne çıkarılmaya devam ediliyor.

‘YOK HÜKMÜNDEDİR’

Çok değil daha 2 gün önce, Türkiye’de her kesimin, tüm halkların ortak savunduğu, bu iktidarın hukuksuzluklarına, yolsuzluklarına ve adaletsizliğine karşı eşit, özgür ve ortak yaşam ideali ile yan yana gelindiği Gezi Direnişi sonrası başlatılan Gezi Davasında verilen kararlar her yönüyle yok hükmündedir. Çünkü ortak yaşam ideali, eşitlik talebi meşrudur, yok edilemez. Aynı şekilde Kobanî Kumpas Davasında olduğu gibi hukukun askıya alınarak yürütülen bu davalar, verilen cezalar; ülkenin yeni düzeni olarak uygulanan tecrit rejiminin karakterinden bağımsız ele alınamaz.

‘TÜM HALKLARIN SORUNU’

Bugün Kürt meselesi ve tecrit sadece Kürt halkının sorunu değildir; tüm halkların sorunudur. Kürt meselesinin çözümsüzlüğü aynı zamanda gençliğe, emekçiye, kadına, çocuğa açlık, sefalet anlamına gelmektedir. Yeşil Sol Parti olarak bizler, çözüm isteyen Kürt halkının da hakkını isteyen emekçinin de partisi olduğumuzu ve Kürt meselesinin, tecridin ve yoksulluğun son bulması için demokratik siyaset temelinde mücadele etmeye devam edeceğimizi önemle vurgulamak istiyoruz. Demokratik bir Türkiye’nin inşasında varım diyen herkesin ve her kesimin, en gerçek ve zorunlu sorumluluğu Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümünde ve bunun ön adımı olan tecridin kaldırılmasında aktif rol alması ve çaba içerisinde olmasıdır.  

‘TARİHSEL ZORUNLULUKLA KARŞI KARŞIYA’

Elbette ki çözümün tartışılacağı, konuşulacağı ve ortaklaşılacağı en önemli, en güçlü zeminlerden birisi de Meclis’tir. Bugün Meclis Kürt sorununun çözümünde tarihsel bir sorumlulukla ve zorunlulukla karşı karşıyadır.  İkinci yüzyılın arifesinde, yüzleşilmesi gereken bir tarihsel hakikatin muhasebesinin yapılması ve demokrasi ile cumhuriyet arasındaki en büyük çatlağın kapatılması gerekmektedir. Geride bıraktığımız yüzyılda Kürt sorununu çözümsüzlüğe terk eden Meclis bu utançla yüzleşmeli ve yüzyıllık kayıp karşısında çözüme kapı açarak tarihi ve gerçek rolünü oynamalıdır. 

SİYASİ PARTİLERE ÇAĞRI

Bu vesileyle Meclis çatısı altında bulunan tüm siyasi partileri ve siyasileri bu konuda sorumluluk almaya çağırıyoruz. Yüzyıllık inkar ve yok sayma karşısında yüzyıllık hakikati görmeye, çözümü ve ortak yaşamı gerçekleştirmeye davet ediyoruz. Yine çözüm ve müzakere sürecinde sorumluluk alan, Akil İnsanlar Heyetini, STÖ’leri, sendikaları, aydınları, yazarları ve emek veren herkesi, özellikle kadınları yeni yüzyılın çözümsüzlüğe, inkara, ölümlere mahkum olmaması için aktif rol almaya davet ediyoruz. Bu bağlamda kurulacak her söz, atılacak her adım her zamankinden daha kıymetli olacaktır. Çünkü artık ne kaybedilecek zaman ne de kaybedilecek değerler vardır.

‘KİMLER İÇİN YAPILIYOR?’

Türkiye’nin yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyacı vardır. Yeni bir toplumsal sözleşmenin önemli bir boyutu ise demokratik bir anayasadır. Toplumu demir kafese alan katı ulus-devlet mantığı yerine toplumsal çeşitlilikleri zenginlik olarak gören, yurttaşlığın ve ulusun demokratik bir biçimde tanımlandığı, toplumsal cinsiyet eşitliğine ve ekolojik bir toplum modeline dayanan yeni bir toplumsal sözleşmenin kolektif inşası tüm ezilen kesimler açısından hayatidir. Şimdi yeni bir anayasa tartışması gündemdedir. Biz Yeşil Sol Parti olarak, toplumdan yana her türlü düzenlemenin, sivil bir anayasanın ihtiyacını her zaman vurguladık ve mücadelesini verdik. Bunu yaparken de siyasi manipülasyonlara izin vermedik ve gerçeğin üzerini örten her türlü yaklaşıma da karşı olduk. Burada şimdi sormak gerekiyor: Bu anayasa gerçekten kim veya kimler için yapılıyor?

‘DEMOKRATİK ANAYASA’

Anayasa’yı tanımayan bir iktidar var. Anayasa’da temel haklar kategorisinde olan haklarımızdan bile faydalanamıyoruz. Böylesi bir durumda tam olarak neyi değiştirmek istiyoruz? Toplum faydasına olan her şey hukukun dışına itilirken, şu an yeni olan ne sunuluyor? 1982 Anayasası’nı dahi geride bırakan uygulamalar varken, gerçekten sivil toplumdan yana bir anayasa yapmak isteniyor mu? Bizim gördüğümüz şey şudur: Yasasızlık dayatılıyor. Mevcut yasalara dahi tahammül yok! Biz zaten buna karşı mücadele ederken, yeni bir anayasa tartışmasını kendi çıkarları için konuşmak ne siyasete ne ahlaka sığar! Bundan ötürü tekrar ediyoruz: Demokrasiye ve özgürlüğe açılan kapının toplumsal inşasını ifade edecek bir Demokratik Anayasa, ancak Türkiye halklarının barış içinde, eşit ve ortak yurttaşlık temelinde yaşayacağı demokratik bir cumhuriyetin inşa mücadelesi ile mümkün olabilir.

Anayasa her şeyden önce bir düzenleme eylemidir. Dünyanın her yerinde ‘devletlerin meşruluğu toplumdan türer’ gerçeği üzerinedir. Bu düzenlemeler toplum yararına olmak zorundadır. Unutulmamalıdır ki, Magna Carta’da bile toplumdan rıza almaya dayalı bir yasa yapma süreci vardır. Haliyle anayasalar iktidarın merkezi otoritesini daha da güçlendirmek üzerinden kurgulanamaz. 1921 Anayasası bu açıdan hatırlamaya değerdir. 1921 Anayasası hakimiyetin milletin egemenliğinden kaynaklandığını kabul eder, merkezi yönetim yerine yerelden inşayı ve halkların bir aradalığını savunur. Bugün bunları savunmak suç sayılmaktadır. Oysa bunlar bu cumhuriyetin kurucu gerçekleridir. Ve üzerinden tam 102 yıl geçmiştir.  

‘KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ’

Demokratik Cumhuriyetin anayasası, mümkün en geniş katılımla ve halkların ortak yaşam ufkuyla yapılmasıyla daha güçlü ve gerçekçi olacaktır. Geleceğe, özgürlüğe ve barışa olan inancımızla ve demokratik siyasetteki kararlılığımızla demokratik bir anayasanın yapılması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bununla birlikte; tecrit kaldırılmadığı, çatışmalar devam ettiği ve yeni anayasa haklara ve özgürlüklere dair olmadığı sürece demokratik bir anayasa oluşturmanın gerçek olmayacağı aşikardır..

Bütün bu başlıklarda bizler, yeni yasama döneminde çözüm siyasetini en güçlü biçimde savunacağız ve bu siyasetin toplumsallaşması için tarihsel rolümüzü en etkili biçimde oynayacağız. Meclis’in işlevsiz bırakıldığı, noter makamına indirgendiği, halk iradesinin yerine tek adam iradesinin ikame edildiği bu rejimde; çoğulcu, halkların iradesinin ve taleplerinin yansıdığı, karşılık bulduğu bir parlamento, ikinci yüzyılda Türkiye halklarının, inançların, kimliklerin ve tüm ezilenlerin sorunlarını çözüme kavuşturan bir Türkiye’nin demokratik ulus perspektifiyle daha güçlü olacağına olan inancımız tamdır. İnkar yerine ortak yaşamı kabul eden bir perspektifin Demokratik Cumhuriyet’ten geçeceği ve aynı zamanda bölgesel barışı da güçlendireceği açıktır. Bizler, Yeşil Sol Parti olarak devraldığımız geleneğin bize verdiği güçle yeni yüzyılı Demokratik Anayasa’nın ve Demokratik Cumhuriyet’in yüzyılı yapmak için buradayız. Mutlaka kazanacağız, hep birlikte kazanacağız!”

POZİSYON NE? 

Uçar, “Tecridin ve çatışmaların bitirilmesi dediniz, AK Parti’nin size ziyaretinde bunları koşul olarak sunup ‘Evet bir anayasa birlikte yapabilriz’ mi diyeceksiniz yoksa ‘Anayasayı tanımayan bir iktidar ile anayasa yapmayız’ diyerek kapıyı kapatır mısınız?” şeklindeki soruya ise, “Anayasa yapım sürecinde önemli olan kimin kimi ziyaretinden öte nasıl bir anayasa taslağının önümüze geldiğidir. Türkiye’deki toplumun değerlerini ve demokratik değerleri savunan bir anayasa düzlemi bizim de mücadelemiz içinde. Gelen taslak böyle olursa güç verecek bir pozisyonda oluruz” şeklinde yanıt verdi.

Diğer başlıklar

04/10/2023
10:22 3 günde 112 gözaltı
09:53 Giyadîn’in yeraltı suları hedefte
09:24 ABD Temsilciler Meclisi Başkanı McCarthy kendi partisinin oylarıyla görevden alındı
09:08 Amed’te mahalleli uyuşturucuya karşı örgütlendi
09:08 Verimi düşük bağ bozumu
09:07 Êlih kayyımı Buğday Pazarı'na göz dikti!
09:06 9 Ekim’e çağrı: Kitlesel sahiplenmeyle tecrit aşılır
09:05 Av. Erol: İmralı zaman makinasıdır, geleceğinizi gösterir
09:04 Uluslararası komplo: 25 yılda savaşa 720 milyar dolar harcandı
09:00 04 EKİM 2023 GÜNDEMİ
03/10/2023
23:11 3’üncü İzmir Uluslararası Mülteci Film Festivali başladı
23:07 Nagihan Akarsel için Kobanê’de anma töreni
22:39 Yeşil Sol Parti’nin Çanakkale’deki futbol turnuvası engellendi
22:07 Mêrdîn’de savcıdan kadına şiddet: Kamera kayıtları toplanmadı
21:28 Dilan Kortak davasında mahkeme görevsizlik kararı verdi
20:56 Durak, uzaklaştırma kararı ve şikayetlere rağmen katledildi
19:52 Nijerya’da Lassa salgınından 181 kişi hayatını kaybetti
18:55 EŞİK Meclis’te: Eşitlikten vazgeçmeyeceğiz
18:45 Kadınlar Birlikte Güçlü: Şüpheli şekilde yaşamını yitiren Kübra’ya ne oldu?
18:02 ‘Üniformalıların işlediği suçlara karşı sessiz kalmayacağız’
17:56 Yeşil Sol Parti: Savaştan beslenenlerin tehditleri yok hükmündedir
17:51 Muğlalılar, imar planının iptalini istedi
17:47 'Gençler özel savaş politikalarınıza boyun eğmeyecek'
17:43 Kobanê Davası’nda fotoğraflarla konuştu: Erdoğan’a hangi ceza istenecek?
17:17 Edremit'te moloz dökülen alanda yangın
17:01 Kadınlardan Uçar'a destek: İrademizdir
17:00 HDP eski Gençlik Meclisi üyesinin davası ertelendi
16:26 Kaldıraç okurları: Taciz ve tehdit ediliyoruz
16:01 Vartinis’te anma: 30 değil, 300 yıl da geçse unutmayacağız!
15:46 Tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi: 10 yaralı
14:58 MKGP’den Nagihan Akarsel için açıklama
14:52 Ayşenur Arslan serbest bırakıldı
14:48 İran saldırısında bir kolber katledildi
14:40 ‘Suruç için adalet’ istedikleri için tutuklanan iki kadın tahliye oldu
14:30 DAD: Canlarımız serbest bırakılmalı
13:57 İki üniversitede yemekhane zamlarına tepki
13:24 Skandal sözler eden İmam hakkında suç duyurusu
12:54 Gazeteci Ayşenur Arslan gözaltına alındı
12:46 Akın: Yeni anayasa için önce yol temizliği yapılmalı
12:07 Evde emniyete ait dinleme cihazı bulundu
12:06 Eylül ayında Rojhilat ve İran’da en az 463 gözaltı
11:57 'Özgürlük Yürüyüşü'nde 3'üncü gün: Zeytinlikler talan ediliyor
11:51 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından yeni görüşme başvurusu
11:15 Ankara eyleminde hayatını kaybedenlerin kimlikleri açıklandı
11:08 Kömür ocağında göçük: Bir işçi yaşamını yitirdi
10:56 Cumartesi Anneleri eylemine dönük polis şiddeti bilirkişi raporunda
10:43 DFG: 4 gazeteci tutuklandı, 268 habere erişim engeli getirildi
10:42 43 öğrenciye taciz davası: Tanık gelmedi, duruşma ertelendi
10:35 İzmir'de polis bir kadını katletti
10:34 Gözaltı protestosunda gözaltına alınan 10 kişi serbest
10:25 Dersim merkezli operasyonda 6 gözaltı
10:13 Sağanak yağış etkisini sürdürüyor
10:05 Ankara saldırısıyla ilgili 18 ilde 90'ı aşkın gözaltı
09:59 ENAG'ın enflasyon rakamı: Yüzde 95,33
09:23 Kayyımın ithal bürokratından geriye usulsüzlükler kaldı
09:13 ‘Çatışmada öldürüldü’ denilen taksicinin dosyası 6 yıldır gizli
09:12 Kayyım yıkımına karşı bir araya gelme daveti
09:09 Türkdoğan: İmralı’daki hukuk Türkiye’de ikili sistem yarattı
09:08 TJA, İstanbul’un 3 bölgesinde sahada olacak
09:07 Uluslararası komploya karşı özgürlük talebi
09:06 'Özgürlüklerin gasp edildiği ortamda yeni anayasadan bahsedilemez'
09:05 Kadınlar ‘jin, jiyan, azadî’ etrafında birleşti
09:04 'Tecrit topyekun mücadele ile kaldırılır’
09:00 03 EKİM 2023 GÜNDEMİ
08:56 Gazeteci Merdan Yanardağ'ın ilk duruşması yarın
02/10/2023
23:55 HPG’li Oğuz polis ablukasında defnedildi
23:49 Adana’daki iki belediyeden 13 kişi tutuklandı
20:21 Qoser’de bir kadın katledildi
20:10 Kürtçe basın toplantısı nedeniyle Öcalan hakkında tutanak tutuldu
19:46 İzmir’de okulda yaşanan tacize karşı suç duyurusu
19:30 Kuzey ve Doğu Suriye’nin aile hukuku tartışıldı
18:34 HPG’li Oğuz’un cenazesi polis tarafından kaçırıldı
18:32 Avukata şiddet uygulayan polisin dosyası Ağır Ceza’ya gönderilecek
18:09 Bedlîs’te su kesintisi nedeniyle okul ve cami kapatıldı
17:57 Nijer’deki askeri yönetimden Cezayir’in ‘arabuluculuk’ teklifine olumlu yanıt
17:53 Kobanê Davası: HDP’nin yaptığı çağrıyı BM de yaptı
17:22 Kadınlardan uzman çavuş tacizi protestosu: Sessiz kalmayacağız
17:05 Yılmaz Özalp sloganlar eşliğinde uğurlandı
17:05 Irak Cumhurbaşkanı Reşid: Türkiye’nin ihlalleri sivillerin ölmesine neden oluyor
16:56 TJA: İktidar üniformalı tecavüz faillerine alan açtı
16:47 30 yıl sonra tahliye olan Çalışır’a kitlesel ziyaret
16:24 Mêrdîn’de bir genç tutuklandı
16:21 Gözaltılara tepki: HDP ve Yeşil Sol Parti’ye saldıran iktidar, kumpas iktidarıdır
15:51 Sağlık emekçilerinden bakan’a: Sağlıkta şiddeti tweetle’mi önleyeceksiniz?
15:03 Kadınlar Nagihan Akarsel için BM ile görüştü
14:54 'Qers halkı kayyıma yerel seçimde cevap verecek'
14:43 Aydın'da bir günde 4 ÇED kararı
14:14 Gözaltına alınan siyasilerin soruşturmasında ‘gizlilik’ kararı
14:10 'Nükleer silah kullanma' davasında mütalaa verilecek
14:01 Nobel Tıp Ödülü sahiplerini buldu
13:59 'Can Atalay'a Özgürlük Yürüyüşü' ikinci gününde
13:32 Tahliye talebinin ret edilmesinden 2 gün sonra yaşamını yitirdi
12:55 4 vekilin dokunulmazlık fezlekeleri Meclis'te
12:04 İstanbul'da gözaltılar protesto edilecek
11:50 Çocuğa tecavüz davası: Sanık korucunun 'zorla kaçırdım' mesajı dosyada
10:39 Bangladeş'te dang humması salgınında can kaybı bini aştı
10:04 11 il için sarı ve turuncu kodlu uyarı
09:26 Xwebûn 'Her şey özgürlük için' manşetiyle çıktı
09:21 Akın: Krizlerin temelinde İmralı tecridi var
09:20 ‘Abdullah Öcalan etrafında kenetlenen bir halk gerçekliği var’
09:20 Cumartesi Annesi Tosun: Devlet kayıplar arşivini açıklasın
09:17 Soylu hedef gösterdi, emniyet mail attı: 15 yıl hapsi isteniyor
09:13 AYM açlık grevi gerekçesiyle verilen cezalarda ihlal görmedi!
09:11 Fatma Öcalan: Ağabeyimle görüşmek istiyorum
09:06 İmralı tecridi: AİHM ve CPT’nin varlığı tartışmalı hale geldi
09:03 Çiçek: Tecride karşı daha büyük direneceğiz
09:00 02 EKİM 2023 GÜNDEMİ
08:49 İstanbul ve Kırklareli'nde ev baskınları
01/10/2023
23:42 FilmAmed Belgesel Film Festivali sona erdi
23:23 Metina, Biradost, Balekayetî, Amediyê ve Kandil’e hava saldırısı
21:18 Batman Petrolspor'a saldırı
20:45 Babil’de çıkan yangında 7 kişi hayatını kaybetti
18:28 HPG’den Ankara açıklaması
18:02 Amedspor, Uşakspor deplasmanından lider döndü
17:15 DAD kongresinde 'eşit yurttaşlık' talebi
16:52 İzmir'de deprem
16:32 'Cezaevinden bir cenazenin daha çıkmasına izin vermeyelim'
16:04 Yeşil Sol Parti: Meclis, Kürt sorununun çözümünde tarihsel zorunlulukla karşı karşıyadır
15:35 Kadınları taciz eden uzman çavuşlar darp edildi
15:24 Erdoğan'dan Meclis açılışında yeni anayasa mesajı
14:55 Karaburun'da RES için ağaçlar söküldü
13:59 Bakan Yerlikaya'dan bombalı saldırı açıklaması
13:37 Efrîn ve Şehba’ya 1 ayda 91 saldırı
12:42 Hezro'da 'çocuk babasını öldürdü' iddiası
12:16 Büyük kongre öncesi halk toplantısı
12:05 İnfazı ertelendikten 48 gün sonra yaşamını yitirdi
11:49 Tutuklu Atalay için 'Özgürlük Yürüyüşü' başladı
11:05 Bombalı saldırıya dair yayın yasağı
11:00 Şêx ve aşiretlerden QSD’ye destek
10:58 Agirî'de gümrük memurlarına 'oy taşıma' baskısı
10:38 Jin derginin bu haftaki kapağı Nagihan Akarsel
10:35 Akdağ’daki yangın kendiliğinden söndü
10:13 Ankara’da Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bombalı saldırı
10:07 Vartinis Katliamı'ndan sağ kurtulan Öğüt: Hak mücadelemi sahiplenin
09:30 31 yıldır kaybedilen kardeşini arıyor
09:11 KDP'ye 'işbirliği' tepkisi: İhaneti bırakın
09:10 Hasta tutuklunun infaz erteleme talebi 4 aydır yanıtsız
09:09 Bayındır’dan 9 Ekim çağrısı: Amed’te olalım
09:09 Tutuklunun koltuk değneğine el konuldu
09:08 Açlık grevi direnişçileri: İmralı’da eşsiz bir mücadele veriliyor
09:03 ‘Komployla hedeflenen paradigma evrenselleşti’
09:01 Mehmet Öcalan: İmralı kapıları kırılmadan çözüm sağlanmaz
09:00 01 EKİM 2023 GÜNDEMİ
01:27 Yerel seçimler 31 Mart'ta
30/09/2023
23:16 Ağır hasarlı bina yıkımında bir işçi hayatını kaybetti
22:08 Mikail Aslan İzmir’de sahne aldı
22:01 Gever’de 'Vejîn' konseri
21:54 Celalettin Can hastaneye kaldırıldı
21:18 Sigaraya 5 lira zam
19:12 Hevsel’de gastronomi etkinliği