HABER MERKEZİ - Akademisyen Kamuran Berwarî, Türkiye'nin Kerkük'ü Kürtlerden arındırmak istediğine işaret ederek, "Kerküklülere Türklük dayatılıyor” dedi.
Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi'nin Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine KDP işbirliğinde başlattığı saldırılar sürüyor. Bölgede dönük saldırılar sürerken, Ankara ile Hewlêr arasındaki işbirliğinde yeni gelişmeler yaşanıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 24 Ağustos'ta Irak ve Federe Kurdistan Bölgesi’ne ziyarette bulundu.
Fidan'ın ziyaretlerinin ardından Kerkük’te başlayan gerginlik tırmandı. Türkmen Cephesi ile Selefi grupların Kerkük-Hewlêr kara yolunun kapatılmasına karşı protesto eylemleri başladı. Eylemcilere saldırılarda, 4 Kürt genci katledildi. Yine Fidan’ın ziyaretinin ardından “Kerkük Türktür Türk kalacaktır” sloganlarının yükselmesi, Türkiye’nin bölgeye dönük müdahalelerinin sonucu olarak yorumlandı.
Federe Kurdistan Bölgesi Demokrasi ve Siyaset Akademisi Başkan Yardımcısı, Duhok Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kamuran Berwarî, Kerkük'te yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
FİDAN'DAN SONRA YAŞANANLAR
Saldırıların Fidan ziyaretinden önce planlandığını söyleyen Berwarî, “Türkiye görüşmelerde istediğini elde etseydi, Kerkük'te saldırılar olmayacaktı. Kuşkusuz Fidan'ın gelişi, Mustafa Kazimi döneminde uygulamaya konulan stratejik planın bir parçası ve bunu uygulamaya çalışıyorlar. Fidan'ın Kerkük'e gelişinden sonra saldırıların olması, bu saldırılarda Kürtlerin katledilmesi tesadüf değildir. Bu görüşmeler öncesinde bunun hazırlıkları yapılma ihtimali çok yüksek. Fidan'ın bölgeye gelişi, Ortadoğu'daki tüm gelişmelerle bağlantılıdır. Bu ziyaret Halep ve Dêrazor, Musul ve Kerkük ile bağlantılıdır. Türk devleti ve diğer bazı güçler, Başûr Kurdistan ile Irak arasında bir bölge oluşturmayı amaçladılar ve burayı kontrolleri altına alarak, Kurdistan'ın doğalgaz ve petrolünü satacaktı. Bu plan tutmayınca, Kerkük'e saldırdılar" dedi.
KERKÜK'E TÜRKLÜK DAYATMASI
Berwarî, tarih kitaplarının Kerkük'ün bir Kürt şehri olduğunu doğruladığını belirterek, “Türkiye Kerkük'ten Türklüğü talep ediyor. Türk devleti, Kerküklerden Türk olmasını, kendilerinin Türk olduklarını ilan etmelerini istiyor. Bu talep karşısında ise, 'sizi koruyacağız' propagandası yapıyor. Bununlar bağlantılı olarak da bir grup askerini Kerkük'e göndererek, ‘Türkleri koruyoruz’ bahanesiyle yerleşmek istiyor. Türk devleti, aslında Kurdistan ve Irak'ta bir rolünün olmadığını biliyor. Kerkük Kurdistan kentidir ve her zaman da Kürt şehri olarak kalacaktır. Kerkük'ü kimse Kürtlerin elinden alamayacaktır. Kerkük Kürt’ün kimliğidir. Kerkük şehri, doğumdan önce 4-5 bin yıl boyunca Kurdistan'dı. Erdoğan ve Fidan Osmanlı devletinin belge ve arşivlerine baksın. Orada buna dair milyonlarca belge var. Osmanlı kaynaklarında Kerkük'ün nüfusu 30 bindir ve bunlardan 4'te 3’ü Kürtlerden oluşuyor ibareleri vardır. Ne Erdoğan ne Hakan Fidan ne de onların hükümeti Kurdistan'ın bir parçasına Türkiye'nin malıymış gibi Türk ve Türkmen damgasını vuramaz" diye belirtti.
‘SEÇİM ÖNCESİ TESADÜF DEĞİL’
Bölgede yapılacak yerel seçimlere işaret eden Berwarî, bu saldırıların seçimle bağlantısı üzerinde durdu. Kerkük'e yönelik saldırıların seçimden önce yaşanmasının tesadüf olmadığını dile getiren Berwarî, “Türk devleti bölgedeki kaos ortamından yararlanarak, lehine çevirmeye çalışıyor. Bu kaosu bir avantaj olarak görüyor. Elbette önümüzdeki günlerde yapılacak olan yerel seçimlerde Türkiye kendisine yakın güçlerin Kerkük'te oy alamayacağını biliyor. Kerküklüler aslında kime oy vereceğini biliyor” diye konuştu.
Berwarî, Kerkük'te yaşanan gerilimde Türkmenlerin ciddi bir rol oynadığına dikkat çekerek, "Çatışmalara Türkmenler ve bazı Araplar neden oluyor. Türkmenler, kendilerini Irak topraklarının ve Kurdistan'ın sahibi olarak görmeye devam ederlerse kaybederler. Çünkü kendilerini kandırıyorlar. Tarihsel açıdan, dil, kültür ve coğrafya açısından Türkmenlerin Kerkük'le kimliklerini kanıtlamaları mümkün değildir. Çünkü Başûr Kurdistan ve Irak'ta bulunan Türkmenler, Türk devletiyle bağlantılıdır. Son 30 yılda bölgede çok kötü bir rol oynadılar. Kurdistan'daki Türk ordusunun çoğunluğu bu Türkmenlerden oluşuyor" ifadelerini kullandı.
DEMOKRAFİYE MÜDAHALE
Saldırılarla Türkiye'nin Kerkük'ün demografisinin değiştirmek istediğini ve Kerkük'ü Kürtlerden boşaltmak istediğini söyleyen Berwarî, "Önümüzdeki dönemde Irak ve Başûr Kurdistan'da büyük gelişmeler olacaktır. Bugün yaşananları bölge siyasetçileri istikrara bağlamak istiyorlar. Durum Kerkük halkının kontrolü altında olmalıdır. Kerkük şuanda Irak'ın resmi şehridir. Kerkük'ün tüm ilçeleri Kürt'tür. Tahrip edilse bile ve Kerkük'e başka ırklar getirilse bile, Kerkük Kurdistan'dır. Demografisiyle oynamak ve Kerkük'ü Kürtlerden boşaltma çabaları kesinlikle boş bir senaryodur" şeklinde konuştu.
'TÜRKİYE'NİN POLİTİKASI TEŞHİR OLDU'
Türkiye'nin politikalarının artık uluslararası düzeyde de teşhir olduğunu ifade eden Berwarî, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fidan'ın Başûr Kurdistan, Irak, Kerkük ve İran'a gelmesi bir stratejidir. Ancak nasıl ki Zap'a binek geldiler, yalın ayak döndülerse (Siwar hatin pêya çûn), Kerkük ve Irak’tan da yalın ayakla çıkacaklardır. İran ve Başûr’da aynı yolu izleyecekler. Çünkü Türk devletinin Ortadoğu'daki politikası çöktü. Türk devleti kendisini adaletli bir devlet olarak göstermek istiyorsa, ilk olarak Irak'ın suyunu açmalı ve ordusunu Irak'tan çekmelidir. Şengal'e, Rojava'ya, Kandil’e ve Başûr Kurdistan'a yönelik saldırılarını da durdurmalıdır."