HABER MERKEZİ - Jîna Emînî’nin katledilmesinin yıldönümünde Rojhilat’ta gerçekleştirilecek eylemlere katılım çağrısı yapan Jineoloji Dergisi’nden Eylem Aktı, Rojhilatlı kadınlarla dayanışmasının önemine vurgu yaptı. 

 

Rojhilat halkı, Jîna Emînî’nin İran rejimi tarafından katledilmesinin yıldönümü olan 16 Eylül’de ülke çapında protesto eylemlerine hazırlanıyor. Eylemlere öncülük eden kadınlar, gerçekleştirilecek eylem ve etkinliklere katılımın önemine dikkat çekti. Jineoloji Dergisi’nden Eylem Aktı, Kurdistanlı kadınlara dayanışma çağrısında bulundu.

 

‘JIN JIYAN AZADÎ’ FELSEFESİ 

 

İran rejiminin yıllardır kadınları baskı altında tuttuğunu belirten Aktı, “Jin, jiyan, azadî sloganı, kendi içerisinde aslında kadın öncülüklü ekolojik bir yaşam ve özgür eş yaşam kavramını barındırıyor. Bu slogan bu eylemlerin ruhunu yansıtıyor. Dolayısıyla eylemlerin bu sloganla yapılması oldukça yerinde. Rojava Devrimi ile birlikte bu slogan geniş kitlelerce anlaşıldı. ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesi, aslında yaşamın hakikatini barındıran bir paradigmadır. Şimdi İran’daki devrime bakıldığında, ilk defa kadın öncülüklü bir durum var. Fakat orada asıl olan kadın öncülüklü örgütlenmelerin oluşudur. Mesela tarihe bakıldığında 1979’da Pehlevi rejimine karşı örgütlenmeler, Kürt kadını öncülüğünde olmuştur” hatırlatmasında bulundu. 

 

ROJAVA ÖRNEĞİ 

 

“Rojava Devrimi” ile kadın öncülüğünün öneminin bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayan Aktı, “Kürt kadınların savaşa nasıl öncülük yaptığını gördük. Kobanê, Qamişlo ve Efrîn’de bunun örneklerini gördük. Kadın öncülüklü eylemler, Rojava Devrimi için rol model oldu. Bu bizim için bir ayna niteliğinde. Kürt kadın hareketi genel siyasete yön veriyor. Tarih içerisinde bunun çok örneği var; Leyla Qasım, Garibe Gezer, Beritanlarımız ve daha sayamayacağım birçok kadın sembolü var. Jîna da Kurdistan’da kadın hareketinin bir sembolüdür” dedi.

 

‘KADINLAR GERİ ADIM ATMADI’

 

İran rejiminin kadınlara dönük baskılarına değinen Aktı, şunları söyledi: “Kadınlar sadece öldürülmüyor. Hatırlarsınız lisede kimyasal gazlarla zehirlenen kız öğrenciler vardı. Bu uzun bir süre devam etti, kız öğrenciler yok edilmek istenildi. Birçok kadın tutuklandı, gözaltına alındı ve bu kadınlara pişmanlık dayatıldı. Kadınlara ‘şeriata uyacağım’ mektupları imzalatılmak istenildi, fakat kadınlar geri adım atmadı. Bunu tarihi açıdan ele aldığımızda, Rojhılatê Kurdıstan’ın çok önemli yerleri vardır. Mesela neolitik dönemden itibaren Kürt kültürünün kökeni, dili tarihi ve kültürü olarak, aslında kendi öz savunmasını yapabilmiş bir coğrafyadır. Bu yüzden kadınların geri adım atmaması, tarihten kaynaklıdır.” 

 

‘YETERİ KADAR NEFES OLAMADIK’

 

Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından Kurdistan ve dünyanın birçok yerinde eylemlerin gerçekleştiğini anımsatan Aktı, “Yeteri kadar nefes olamadık Rohilat’a, omuz omuza bir mücadele olamadı. Coğrafya fark etmeksizin, kadının sorunu bütün kadınların ortak mücadelesiyle çözülecek. 16 Eylül’de aslında Jîna şahsında sadece Rojhilatlı veya Kurdistanlı kadınlara saldırılmadı, dünyadaki bütün kadınlara bir saldırı gerçekleşti. Bu mücadeleyi böyle sahiplenmemiz gerekiyor. Bütün Kurdistanlı kadınları bu sahiplenmeyle omuz omuza mücadele etmeye davet ediyorum” çağrısında bulundu. 

 

MA / Berivan Kutlu