İSTANBUL - İstanbul’da simit satarak geçimini sağlayan Mevlüt Doger, açlık sınırı altında yaşadıklarını belirterek, “Herkes bir simidin hesabını yapıyor” dedi. 

 

Ekonomik krizin büyümesi ve artan enflasyon oranları yoksulluğu da derinleştiriyor. Temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan yurttaşlar, yıl içerisinde iki defa yapılan asgari ücret zamlarının da anlamsız hale geldiğini söyledi. Zamlar nedeniyle geçinemeyen yurttaşlar, maaşına 40 bin TL zam yapan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “sabredin” sözlerine tepkili. İstanbul’un yoğun yerlerinden Eminönü, Kadıköy ve Esenyurt’ta mikrofon uzattığımız yurttaşlar, yaşadıkları geçim sıkıntısını anlattı.  

 

‘BİR SİMİDİN HESABI YAPILIYOR’

 

Geçimini simit satarak sağlayan Mevlüt Doger, insanların artık simit dahi almakta zorlandığını, “Herkes bir simidin hesabını yapıyor” sözleriyle anlattı. İnsanların hayat pahalılığından kaynaklı geçinemediğini ifade eden Doger, 8 bin 500 TL ev kirası ödediğini ve çocuğunun okul masraflarını karşılayamadığını söyledi. Doger, “Devletin bu konuya bir el atması lazım. Şu an Türkiye’de rakamlar bir şeyi ifade etmiyor. Gün geçtikçe açlık sınırının altına düşüyoruz. Bir ülkede hak ve özgürlükler olması lazım” dedi.

 

‘HER ŞEY DAHA KÖTÜ OLUYOR’

 

Serbest ticaret yapan Mert Tokgöz, “Para değer kaybettikçe fakirleşiyoruz. Hiçbir şey iyi gitmiyor” dedi. Ülkeden bir beklentisinin kalmadığını ifade eden Tokgöz, “Geçen sene 5 bin TL olan kira, şu anda 15-20 bin TL. Asgari ücrete zam olmasaydı daha iyiydi. Şu an her şey zam geliyor ve her şey daha da kötü oluyor. Asgari ücret yine artsa, yine zamlar olacak. Zam yapılmasın, enflasyon düşsün” şeklinde konuştu. 

 

Emeklilerin ekonomik krizden çok etkilendiğini söyleyen emekli Cemile Civan, pahalılıktan dolayı geçinemediğini belirtti. Krizin kötü olmasını üretimin olmamasına bağlayan Civan, çözüm olarak üretimin artmasını ve sanayileşmenin desteklenmesini önerdi. 

 

‘HER YERİ SATTILAR’

 

İnşaatçı işçisi Mekin Sevinçler, çalışıyor olmasına rağmen ailesine destek çıkamadığını ifade etti. Sevinçler, “Biletini kesip memlekete gidiyorsun, bin TL veriyorsun. Çok acayip bir şey. Bir tane tişört alıyorsun 300-400 TL. Paranın değeri kalmamış. Hayatı reziller gibi yaşıyoruz. Bunun sabrı yok. Türkiye’nin her yerini sattılar” diyerek, ekonomik krizin sorumlusu olarak iktidarı işaret etti.

 

‘ERDOĞAN’A 10 BİN TL VERELİM!’

 

Asgari ücretle geçinemediğini belirten Murat İmeç, şunları söyledi: “Eskiden 200 TL’ye geziyordum. Şimdi hiçbir yere gidemiyorum. Bugün izin günümdeyim. Hiçbir şey yapmamama rağmen 200 TL gitti. Zaten günlüğüm 380 TL’ye geliyor. Hiçbir şey yapamıyorum. Yaşam şartları çok değişti. Bir elbise alayım mı, almayayım mı diye düşünüyorum. Bir pantolon 700 TL olmuş. Yumurta, et lüks olmuş.”

 

“Ülkeyi yönetmeyi bilen yok” diyerek iktidarı eleştiren İmeç, “Erdoğan’a 10 bin TL verelim. Para harcamayı öğrensin. Hayat nasıl, gerçekleri görsün. Hayatı boyunca para harcamamış. Pahalılık bilmez. Gidiyor mazota zam yapıyor. Kendisi bedava dolduruyor” diye konuştu.

 

‘SABRET, ŞÜKRET’ SÖZLERİNE TEPKİ 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurttaşa “sabret, şükret” sözlerine de tepki gösteren İmeç, “Bizim başkan dünyanın parasını alıyor ama bana gelmiş ‘şükret’ diyor. İlk başta sen şükretmeyi bileceksin. Arabaların sayısını düşür, şoförlerini kaldır. Bakanlar, milletvekilleri özel arabaya binmesin, tasarruf etsin. Bütün sülale bedava yaşıyorlar. Ben seni niye seçtim? Bana refah sağlayabilesin diye. Ama her sene geri gidiyoruz. Ben geri gidiyorsam, sen de sıkıntı var. Çünkü ülkeyi yöneten sensin” ifadelerinde bulundu. 

 

‘HER GÜN YENİ ZAMLA KALKIYORUZ’ 

 

Bir diğer yurttaş Havva Çimur, otel yemekhanesinde 12 saat çalıştığını ve 8 bin TL aldığını söyledi. Zor geçindiğini kaydeden Çimur, “Biz Erdoğan’a yıllardır oy veriyoruz. Bu sefer de seçimleri aldı. Ancak her gün yeni zamlarla kalkıyoruz. Market fiyatları her gün değişiyor. Erdoğan, ‘Seçimden sonra her şey çok güzel olacak’ dedi. Biz hep inandık.  Ne oldu zenginler işini yürütüyor. Bizim gibi çalışanlar ise sabah 05.00’te çıkar, akşam 17.00’de döner. Erdoğan kendi maaşını arttırdı. Her şeyi alabiliyor ama biz bir şey almıyoruz. Bu Erdoğan’a haramdır” dedi. 

 

‘ASGARİ ÜCRETLE GEÇİNİLMEZ’ 

 

İşsizliğe dikkat çeken Oktay Demir, asgari ücretle çalışan birinin geçinmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Türkiye’de ekonomik krizin savaşlardan kaynaklı olduğunu söyleyen Demir, “Bizim verdiğimiz vergilerle top, mermi alıp, başka ülkelere saldırıyorlar. Bizim şuan ne işimiz var Irak’ta, Libya’da? Sen önce ülkendeki ekonomik krizle uğraş” diye konuştu.  

 

Son olarak emekli olduğunu söyleyen Nihat Osmanoğlu, yetkililere “Ekmeğin 10 lira olduğu bir dönemde, 7 bin TL alan bir emekli nasıl geçinecek?” diye sordu. Emekli olmasına rağmen çalışmak zorunda kaldığını belirten Osmanoğlu, “O da karın tokluğuna çalışıyorum” dedi. 

 

MA / Rukiye Adıgüzel - Ferdi Bayram