Adalet Bakanlığı İmralı tecridini AİHM kararını tahrif ederek savundu

img
İSTANBUL - Adalet Bakanlığı, İmralı’daki OHAL sonrası engellemeleri savunmak için hükümetin “Öcalan No.2” kararındaki argümanları “AİHM’in tespitleri” olarak AYM’ye sundu. Avukatlar, bakanlığın tecridi meşrulaştırmak için AİHM kararını tahrif ettiğini belirtti. 
 
Uluslararası komplo sonucu 15 Şubat 1999 tarihinde Türkiye’ye getirilen PKK Lideri Abdullah Öcalan, 24 yıldır İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit altında tutuluyor. 25 Mart 2021’de kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptığı “kesintili” telefon görüşmesinden bu yana ne Abdullah Öcalan ne de cezaevindeki diğer tutuklular Veysi Aktaş, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım’dan haber alınamıyor. Konuya dair Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının yaptığı tüm başvurular ise reddediliyor.
 
Avukatlar, 8 yıl içinde çeşitli ihlallere ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) çok sayıda başvuruda bulundu.  Bu başvurulardan bir tanesi de darbe girişimi olarak nitelendirilen 15 Temmuz 2016 tarihinden sonra ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında Abdullah Öcalan’ın avukat, aile ve vasisi ile görüştürülmemesi, dışarı ile tüm iletişimin kesilmesinin yanı sıra pek çok ihlali barındıran hususa ilişkin yapılan başvuru oldu. AYM, 8 yıl aradan sonra bu ve diğer 22 başvuruya dair Adalet Bakanlığı’ndan 23 Ocak’ta görüş istedi. Bakanlık ise, 24 Mart’ta AYM’ye görüş bildirdi. 
 
İMRALI’DA HAK İHLALLERİ YOKMUŞ!
 
Adalet Bakanlığı, OHAL kapsamında yaşanan ihlallere ilişkin verdiği görüşte, OHAL ilanından bir gün sonra Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Abdullah Öcalan’ın dışarı ile tüm iletişiminin kesilmesine dair talepte bulunduğunu, Bursa 1’inci İnfaz Hakimliği’nin ise aynı gün savcının talebini kabul ettiği ve yapılan itirazı değerlendiren Bursa 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1 Ağustos’ta itirazı reddettiğini belirtti. Daha sonra avukatların 27 Ekim 2016’da AYM’ye bireysel “İşkence yasağı”, “Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı”, “Adil yargılanma hakkı”  ile “Etkili başvuru hakkının” ihlal edildiğine dair başvuruda bulunduğunu kaydeden bakanlık, görüşünde ise kötü muamele ve hak ihlallerinin olmadığını savundu. 
 
TECRİT ‘KÖTÜ MUAMELE’ OLARAK GÖRÜLMEDİ 
 
Bir muamelenin Anayasa’nın 17’nci maddesinin üçüncü fıkrası (kötü muamele) kapsamına girebilmesi için asgari bir ağırlık derecesine ulaşmış olması gerektiğini ileri süren bakanlık, İmralı’daki mutlak tecrit koşullarına rağmen bu eşiğe ulaşmadığını savundu. Bu eşiğin aşılıp aşılmadığının somut olayın özellikleri dikkate alınarak, değerlendirilmesi gerektiğini öne süren bakanlık, başvurunun yapıldığı 2016 yılından 2023 yılına kadar geçen sürede sadece 5 istisnai avukat görüşmesinin olması dışında telefon, aile ve vasi görüşmesi önündeki engeller ile Abdullah Öcalan’dan hiçbir şekilde haber dahi alınamamasını görmezden geldi. Bakanlık, bu durumun “Özel hayata saygı” kapsamına girdiğini ancak AYM’nin “kötü muamele” yasağına dair inceleme yapabilme ihtimaline karşı da “kötü muamele” iddiasına yanıt verdi. 
 
MAHKEMENİN YERİNE GEÇTİ
 
Avukat ve müvekkil görüşmesini düzenleyen “Vekaletname ibraz eden avukat, hükümlü müvekkili ile çalışma gün ve saatlerine her zaman görüşebilir” şeklindeki yasaya atıfta bulunan bakanlık, ancak avukatların Abdullah Öcalan’ın görüşlerini dışarıya taşıdığı ve bu konuda yargılandıklarını belirterek, yasada yer almayan gerekçelerle bunu gerekçelendirmeye çalıştı. Ayrıca ileri sürülen bu iddiadan yargılanan avukatların davasında henüz aleyhte bir karar çıkmaması ve kesinleşmiş bir hüküm olmamasına rağmen tecride gerekçe olarak göstermeye çalıştı. 
 
BAŞVURU ARALIĞINI ÇARPITTI
 
Adalet Bakanlığı, başvurunun yapıldığı tarihten itibaren engellenen tüm haklara dair yanıt vermek yerine 2013-2014 yıllarında Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisi ile yaptığı görüşmeleri öne sürdü. Başvuru kapsamı OHAL sonrası kapsamlı engellemeler olmasına rağmen başvuruyu çarpıtan bakanlık, “Başvurucu anılan süreçte aile fertleriyle ‘birçok’ kez görüşmüştür” diyerek, yukarıdaki yıl aralığında yapılan görüşmeleri sundu. 
 
Bakanlık, 2011 ve 2016 arasında yapılan başvuruların “Gemi bozuk” şeklindeki gerekçelerle engellenmesini “elde olmayan aksaklıklar” şeklinde değerlendirerek, bu gerekçe ile görüşlerin engellenmesini “makul” olarak savundu. Bakanlık, avukatların verilen disiplin cezaları ve diğer kararların zamanında kendilerine tebliğ edilmediği veya hiçbir şekilde tebliğ edilmemesi nedeniyle itirazda bulunamadıkları bu nedenle “Adil yargılama hakkı ve etkili başvuru hakkının” ihlal edildiğine dair beyanına ise kararların başvuruculara (Abdullah Öcalan ve diğerleri) iletildiğini ileri sürmekle yetindi. Ancak bu kararların avukatlara iletilip iletilmediğine dair görüş bildirmeyi ise es geçti. 
 
‘ERİTİLMEK İSTENİYOR’
 
Bakanlık görüşleri ardından AYM, 30 Mart’ta Asrın Hukuk Bürosu’ndan da OHAL kapsamında yapılan başvuru ve diğer 22 başvuruya ilişkin görüş istedi. Avukatlar da, 14 Nisan’da OHAL ile başlayan engellemeler ve sonuçlarına ilişkin AYM’e görüş iletti. Avukatlar, bu kapsamdaki yanıtlarında bakanlığın başvuruyu salt “Kötü muamele” ve “Özel hayatta saygı hakkı” kapsamıyla ele aldığı ve sınırlandırdığına işaret etti. “Adil yargılama hakkı” ve diğer anayasal hükümlerinin de ihlal edildiğinin tespit edilmesi yönünde başvuru yaptıklarını belirten avukatlar, “Adil yargılanma hakkının ihlal talebinin özel ve aile hayatına saygı hakkı kapsamında eritilmek istendiği anlaşılmaktadır. Bakanlığın çıkarsadığı türden bir tespit yerinde değildir” diye belirtti.  
 
BAKANLIK ÖRNEKLERLE YALANLANDI
 
Bakanlığın yasal düzenlemeleri dikkate almadığına ve uymadığına dikkat çeken avukatlar, buna örnek olarak müvekkilleri ile her gün görüşme hakları olmasına rağmen bu haklarının 2011 yıllana kadar haftada bir kez ve bir saat ile fiilen sınırlandırıldığını paylaştı. Avukatlar, savcılığın ve idarenin bu fiili duruma dahi riayet etmediklerini belirterek, “Sayın Abdullah Öcalan, 27 Temmuz 2011’den itibaren sadece 5 avukat görüşmesi gerçekleştirmiştir. Yine 2014’den itibaren sadece 5 aile görüşü gerçekleştirebilmiştir. Arkadaşlarıyla görüştürülmesi hakkı ise ne yasal ne de fiili olarak tanınmıştır. Sayın Abdullah Öcalan 24 yılı aşkın süre boyunca yalnızca 2 telefon görüşmesi gerçekleştirmiştir. Bu görüşmeler de olağan dışı nedenlerden ötürü yaşanmıştır. En son telefon görüşmesi olan 25 Mart 2021’den itibaren ise kendisinden hiçbir şekilde haber dahi alınamıyor” ifadelerine yer verdi. 
 
İŞKENCE ALTINDA TUTULUYOR
 
Abdullah Öcalan’ın 12 yıl boyunca en az 23 bin saat boyunca avukatları ile görüşme hakkının olduğunu ancak bu hakkın sadece 7-8 saatini kullanılabildiğini ayrıca 200’den fazla aile görüş hakkından ise sadece 5’nin gerçekleştiğine dikkat çeken avukatlar, Abdullah Öcalan’ın “ömür boyu” cezaevinde tutulmasına dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 18 Mart 2014’te verdiği karara da değindi. AİHM’in bu durumu işkence olarak tespit ettiğini belirten avukatlar, bu tespitin, kararın yürürlüğe girdiği 2002’den beri geçerli olduğunu, yani müvekkillerinin 20 yıldır resmen hükme bağlanmış işkence koşullarında tutulduğuna işaret etti.
 
VARSAYIM ÜZERİNE KARAR
 
Avukat ve aile görüşlerinin ile haberleşme hakkının engellemesine dikkat çeken avukatlar, mevcut koşulların “Özel hayata saygı”  hakkı kapsamını aştığını, söz konusu ihlallerin ağırlık boyutunun işkence olduğunu bu nedenle bakanlığın görüşlerinin dikkate alınmaması gerektiğini belirtti. Avukatlar, “Bakanlık, İnfaz Hakimliği’nin kısıtlama kabul kararını, ‘dışarıyı olumsuz etkileyeceği’ varsayımları üzerine verdiğini ifade etmiştir. Oysaki bakanlık da bilmektedir ki mevzuatın herhangi bir yerinde veya yasa maddesinde bir varsayım üzerine kısıtlama kararının verilebileceği düzenlenmemiştir. Hiçbir yasal düzenleme, infaz hakimliği kararında olduğu gibi avukat, aile ziyaretleri ve her türlü haberleşme yollarının tamamen yasaklanması ve dış dünya ile tüm bağlarının koparılmasını mümkün kılmamaktadır. Böylesi süresiz, belirsiz ve toplu bir yasağı hiçbir mahkeme de kendiliğinden alamaz” diye belirtti. 
 
HUKUKİ ÖNGÖRÜLEBİLİRLİĞİ YOK
 
İnfaz Hakimliği kararının anayasal hükümleri ihlal ettiğini vurgulayan avukatlar, engellemenin salt OHAL gerekçesine dayandırılamayacağı ve aynı zamanda Anayasa’nın 13, 15 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 15 ve 18’inci maddesine uygun davranılmadığına dikkat çekti. Avukatlar, şu ifadelerin de altını çizdi: “Bütün hakların süresiz ve belirsiz yasaklanamayacağı, 667 sayılı KHK’nin ise infaz hakimliği kararından bir gün sonra yürürlüğe girdiği, bu nedenle konu ve yürürlük tarihi açısından da başvurucu için geçerli olmadığı izah edilmiştir. İnfaz Hakimliği kararı esnasında yürürlükte olmayan bir KHK’ye itiraz mercii olan Ağır Ceza Mahkemesince sonradan dayanılmasının da hukuki öngörülebilirliği yoktur.” 
 
DEĞİŞEN HALİ İLE ELE ALDI
 
Avukatlar, hakimlik kararının 5275 sayılı yasanın 59’uncu maddesine dayandırıldığını ancak engellemeye konu edinen bu maddenin sonradan değiştiğini belirterek, değerlendirmenin mevcut hali yerine hakimliğin karar aldığı tarihteki hali ile değerlendirmesi gerektiğini ancak Bakanlığın şu anki halini esas alarak AYM’yi yanıltmaya çalıştığına dikkat çekti. Avukatlar, “Bakanlık, değerlendirmeyi Şubat 2018 tarihinde torba yasa ile yasalara yerleştirilen KHK düzenlemesine göre yapmaya çalışmaktadır. Ki bu durumun kendisi OHAL hukukuna aykırıdır. Bir KHK ancak OHAL ile ilgili ve OHAL süresi boyunca geçerli olabilir. OHAL bittikten sonra hükümsüz kalacak olan düzenlemelerin yasal hale getirilmesi Anayasa ve AİHS hükümlerine, sınırlama ölçütlerine aykırıdır. OHAL süresi boyunca, yani avukat görüşünün süresiz yasaklanması mümkün değildir. Zaten gerekçe yapılan 5275 sayılı yasanın 59/4. fıkrası avukat yasağını dair herhangi bir düzenleme barındırmamaktadır” diyerek, duruma açıklık getirdi. 
 
HERHANGİ BİR DÜZENLEME YOK
 
Yine avukatlar, bir hükümlünün avukatları ile görüşmelerini yasaklayan herhangi bir düzenlemenin olmadığını, söz konusu maddenin yalnızca ziyaret esnasındaki belgelerin hakimlikçe incelenmesi veya görüş esnasında bir görevlinin bulunması hususunu düzenlendiğini belirtti. Bu sınırlı düzenleme ile ilgili olarak da avukatlar, “Ve elbette bunların mümkün olabilmesi için de öncelikle bir avukat görüşünün olması gerekmektedir. Yasal düzenleme, avukat yasağını düzenlememesine rağmen infaz hakimi yasanın hilafına süresiz bir avukat yasağı kararı vermiştir. Fakat bakanlık görüşünde; müdahalenin bu öngörülememe hallerine, kanuni olmama, orantılı ve ölçülü olmama durumlarına yönelik hiçbir cevaba veya açıklayıcı görüşe rastlanılmamıştır. Bundan dolayı da diğer görüşlerinin dikkate alınması kanunen mümkün değildir” ifadelerine yer verdi. 
 
TECRİDE GEREKÇE 
 
İşkence yasağına dair Anayasa ve AİHS’te yer alan hususlara dikkat çeken avukatlar, “Dolayısıyla özellikle darbe girişimi bahanesi ile orantılılık ve ölçülülük ilkelerine uymadan Sayın Abdullah Öcalan’ın dış dünyadan tüm bağlarının koparılması ve bunun aslında hiçbir hukuki öngörülebilirliğe, kanunilik ilkesine dayanmadan karara bağlanması sosyal ve duyusal izolasyona yol açmıştır” diye belirtti. 
 
Tüm yasal ve anayasal düzenlemelerin ihlal edildiğinin altını çizen avukatlar, bu kararın siyasi olduğunu vurgulayarak, Abdullah Öcalan’a yönelik bu tutum nedeniyle yıllardır toplumun ekonomik, siyasal ve sosyal bir buhran ile karşı karşıya kaldığına da işaret etti. 
 
BAKANLIK AİHM KARARINI TAHRİP ETTİ
 
Avukatlar başvurusunda, bakanlığın tecrit ve işkenceyi meşrulaştırmaya çalıştığını ve bu doğrultuda “AİHM’in tespitleri” şeklinde yer verdiği tespitlerin Türkiye’nin “Öcalan No.2” kararındaki argümanlar olduğunu ve bu argümanların AİHM’in tespitleri gibi sunmaya çalışıldığına dikkat çekerek, bakanlığı teşhir etti.  AİHM’in verdiği Abdullah Öcalan (No.2) kararı ile bakanlığın sunduğu kısımların birbiriyle uyuşmadığını belirten avukatlar, “İlgili karara yapılan atıflar orijinal kararla uyuşmamakta olup ileri sürülen argümanlara geçerlilik kazandırmak üzere kısaltılmış ya da tahrif edilmiştir” diyerek, bakanlığın referans aldığı argümanlar ile AİHM’in asıl tespitlerine yer verdi. 
 
AİLE VE AVUKATLAR DA CEZALANDIRILIYOR
 
Hakimliğin OHAL’in hemen akabinde 21 Temmuz 2016’da aldığı kararın Şubat 2018 dönemine kadar sürdüğünü, ardından Abdullah Öcalan ile avukat ve aile görüş yasaklarının İnfaz Hakimliği kararı ile 6 aylık sürelerle alınmaya başlandığını aktaran avukatlar, 14 Eylül 2018 itibariyle de aile görüşlerinin disiplin cezalarıyla periyodik bir şekilde yasaklandığını ve bu disiplin cezalarının içeriğinin ise gizli tutulduğunu ve paylaşılmadığını başvuruda dikkat çekti.
 
Avukatlar, İnfaz Hakimliğince alınan avukat yasakları ile disiplin kurulunca alınan aile disiplin cezalarının ayrı bir cezalandırma yöntemi olarak ele alındığını kaydetti. Bu durumun sistematik bir “eziyet” ve “kötü muamele” aracına dönüştüğüne dikkat çeken avukatlar, görüşmelere engel olarak “Elde olmayan aksaklıklar” ile “Gemi bozuk” gerekçesinin öne sürülmesine tepki gösterdi. Avukatlar bu durumun hem Abdullah Öcalan’a hem de aile fertlerine yönelik bir cezalandırma yöntemi olduğuna işaret etti. 
 
HER AÇIDAN İŞKENCE
 
Avukatlar, devamında ise şunlara yer verdi: “Başvuruya konu karar neticesinde süresiz bir sosyal ve duyusal tecride yol açılmıştır. Bu mutlak iletişimsizliğin ve yasakların süresi, saiki, şiddeti, başvurucunun öznel tutulma koşulları, yaşı, sağlık durumları da mevcut koşulları ağırlaştıran unsurlardır. Dolayısıyla her açıdan işkence yasağının ihlali için aranan asgari şiddet eşiği uzun bir süredir aşılmıştır. Mevcut koşullar insanlık dışı bir muamele ile işkence arasında seyretmektedir.” 
 
Avukatlar, istemleri doğrultusunda karar verilmesini talep etti. 
 
MA / Mehmet Aslan 

Diğer başlıklar

10/05/2023
13:11 Mereş'te Yeşil Sol Parti'den CHP'lilere tepki: Yalanı bırakın
13:10 Kobanê Davası: Erdoğan sizin üzerinizden seçim kampanyası yürütüyor
12:56 Hazine açığı dörde katlandı
12:30 Dersim’de Yeşil Sol rüzgarı: Bu kadim halk sizi gönderecek
12:26 Aydın, sanatçı ve yazarlar Yeşil Sol Parti’yi destekleyecek
11:42 Gar Katliamında adalet arayışının 91’inci ayı
11:06 Dövizde artış, TL’de değer kaybı
10:44 İşsizlik rakamı 3 milyon 508 bin kişiye yükseldi
10:00 AKP'nin 'adaleti' askıya alan adayı
09:31 Îdir, fark ve birincilik için seferber oldu: Hedef 2-0
09:28 Birçok kez Sandık Kurulu Başkanlığı yaptı: Her seçmenin sandıkları koruma hakkı var
09:25 Yeşil Sol Parti’den Mersin mitingine çağrı: Seçim zaferinin resmi olacak
09:17 Sêrt Barosu seçim güvenliği için hazırlıklarını tamamladı
09:10 Yeşil Sol Parti Ege’den 4 bin 470 hareketli seçmen taşıyacak
09:08 Seçime 4 kala: Sahada kaybeden AKP-MHP sandıktan çıkmamalı
09:08 Posxovlu kadınlar: Bu düzen değişmeli
09:07 İçeriyi dışarıyla buluşturan kitap: Cennetin Güzellikleri Cehennemde Yaratılır
09:07 Sırrı Sakık: 14 Mayıs hesaplaşma günüdür
09:06 Ev işçileri siyasi partilere taahhütname imzalattı: İnsanca yaşamak istiyoruz
09:06 'Bir oy iktidarı durdurmaya yetecektir'
09:05 ‘Umut Yeşil Sol’da’ diyen kadınlar değişimde kararlı
09:04 Depremzedelerin sorunları çözülmedi: Hatay'da sağlık iyi değil
09:03 Yaşamı zorluklarla geçen Ceritli: Kadınları sadece Yeşil Sol temsil edebilir
09:01 Operasyon bölgesinde şüpheli korucu ölümü
09:01 İpekyüz: Bursa’daki kazanım özgürlüğün kapısını açacak
09:00 Bir dezenformasyon kurumu: Anadolu Ajansı
09:00 10 MAYIS 2023 GÜNDEMİ
09/05/2023
23:47 Kılıçdaroğlu: Haydi ilk turda bitirelim
22:57 Şengal’de bir toplu mezar daha bulundu
22:52 İzmir’de ‘Seçimler, ittifaklar ve kadınlar’ başlıklı söyleşi
22:47 Maden ocağında göçük: 1 işçi yaşamını yitirdi, 5 yaralı
22:37 Erdoğan’ın Mêrdîn mitingi için tüm semt pazarları kapatıldı
22:27 İspanya'da 2 yıldır boş olan daireler kamulaştırılacak
22:22 Beştaş Erziromlu gençlerle buluştu
22:15 Yayladağı'ndan çağrı: Barış için Yeşil Sol Parti'ye oy verelim
21:23 Bazarcix'ta kadınlardan dengbej dinletisi
21:18 Ayşenur Zarakolu Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri sahiplerine verildi
21:15 Önder: Barış bu kadar kriminalize edilmemeli
20:33 Kılıçdaroğlu’nun aracına taşlı saldırı
20:33 Pirsûs’lu yurttaşlardan Ferit Şenyaşar’a destek ziyareti
19:44 Savcılık 28 kişi hakkında ceza istedi
19:37 HDP Çatalca İlçe Örgütü’ne saldıranlara ‘iyi hal' indirimi
19:24 304 isimden Yeşil Sol Parti ve Kılıçdaroğlu için oy çağrısı
19:22 Dalaman’da 4 büyüklüğünde deprem
18:56 Albashır’ın beyanı alınmadan duruşma ertelendi
18:52 Yurt dışında 1 milyon 798 bin 505 kişi oy kullandı
18:37 TÜİK’in açtığı tüm davalar ENAG lehine sonuçlandı
18:32 Yeşil Sol Parti’den Amed’in ilçelerinde konvoy turu
18:15 Yeşil Sol Parti 100 bin gönüllüyle seçim güvenliğini sağlayacak
17:57 Nisêbîn'de miting sonrası polis müdahalesi
17:52 BM: Haiti’deki çete şiddetinde 846 kişi öldürüldü
17:39 Yeşil Sol'un Colemêrg mitinginde 'zafer' vurgusu
17:13 Yeşil Sol her köyde her evde
17:05 TMMOB kayyım vurgunlarını açıkladı
16:54 Ahmet Türk: İktidar partisi gideceğini görüyor
Aydeniz: Çözümün muhatabı Abdullah Öcalan'dır
16:50 Gazetecilerden Yeşil Sol Parti’ye destek
16:26 Sancar gençlere seslendi: Her biriniz seçim görevlisi gibi davranın
15:53 Êlih’te savaş uçağı hareketliliği
15:46 Çewlîg'de halk buluşması: Şimdi iktidarı değiştirme zamanı
14:55 ‘İzmir’deki nükleer atıklar bertaraf edilsin’
14:52 AKP içindeki rüşvet videosuna karşı suç duyurusu
14:44 Binler Cizîr mitinginde: Öcalan özgür olana kadar mücadele
14:39 Yeşil Sol’un Nisêbîn mitingi başladı
14:17 Cizîr ve Nisebîn’de miting, Çewlîg'te halk buluşması
14:03 Emine Şenyaşar: Adalet dayanışmayla gelir
13:02 Ayşe Gökkan: İşkenceye maruz kaldım, tedavi hakkım engellendi
12:55 Xarpêt mitingine katılım çağrısı
12:51 Yeşil Sol'dan Antakya ve Defne için müşahit çağrısı
12:29 Tutuklu Özgür Basın emekçilerine ödül
11:28 Dört tarafı askeri üslerle çevrili köyde Temer Temel'i kim katletti?
11:13 Buldan: Iğdır’da demokrasi 2, faşizm 0 olacak
11:09 Yeşil Sol Parti Muğla'da müşahit olmaya çağırdı
11:02 Avukatlardan Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusu
10:58 Munzur’da kaybolan 1 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı
10:49 Ordu'da balıkçı barınağına ikinci kez durdurma kararı
10:23 Eğitim-Bir-Sen üyeleri yasağa rağmen sahada AKP’ye oy istiyor!
10:09 Marmara’da 5 bin hareketli seçmen kaydı alındı: Yarın son gün
10:08 Soma’da seçim çağrısı: Madenlerde ölmemek için oylar Yeşil Sol'a
09:46 Oy pusulaları bölgelerine gönderildi
09:31 Temel: Esas darbe halkın iradesini tanımamaktır
09:24 Şengal baharın renklerine büründü
09:23 Erdexan 7 Haziran'ı da aşacak
09:20 Müşahitlerin görevi: Sandıkta başlar, seçim kurulunda biter
09:17 AKP Şirnex Belediyesi’ni nasıl aldı?
09:17 Geliyê Godernê direnişi öncülerinden Bukarkî’den Yeşil Sol’a destek
09:14 Yeşil Sol adayı Turhallı: Bir oy çok kıymetli, sahip çıkalım
09:12 Gündoğdu Meydanı’na çağrı: Bu iktidarı birlikte yıkacağız
09:09 Galeria’nın çökmesinde ‘suç birliği’ çıktı
09:09 Cengiz Çandar: İktidar çatır çatır dökülüyor, gidecek, başka çaresi yok
09:06 Bedlîs seçime hazır: Kent sorunlarının çözümü Yeşil Sol'da
09:04 109 yaşındaki seçmen: Mührünüzü ağaca vurun, meyvesini yiyelim
09:04 Adalet Bakanlığı İmralı tecridini AİHM kararını tahrif ederek savundu
09:03 'Abdullah Öcalan özgür olmadan kimse özgür olamaz’
09:02 ‘Yeni yüzyıl Yeşil Sol Parti ile inşa edilecek’
09:02 Tekirdağ’da değişim rüzgarı: Seçeneksiz değiliz, Yeşil Sol Parti var
09:02 Boş depoda sahte seçmen kaydı çıktı
09:01 Krizin pençesinde seçime doğru: Hesap soracağız
09:01 Yeşil Sol Parti adayı Dr. Ayhan: Sağlıkta şiddetin karşısında duracağız
09:00 Kayyım 'sur tanıtımına' doyamadı
09:00 09 MAYIS 2023 GÜNDEMİ
08/05/2023
23:42 CHP’nin afişlerinin asılı olduğu kıraathaneye saldırı
23:41 Semsûr’de 4.6 büyüklüğünde deprem
22:51 Yüksekdağ: Özgür basına yönelik tutuklamalar direncin ışığını karartamaz
22:38 Partizan’a yönelik operasyon Zürih’te protesto edildi
22:06 Sudan'daki tarafların Cidde'deki görüşmeleri sürüyor
21:27 Mersin Seçim Güvenliği Platformu’ndan provokasyonlara tepki
21:02 Adana’da bir kadın katledildi
20:06 58 depremzede çocuk bakanlık kuruluşlarında
19:20 OECD’den gözlemcileri engelleyen Ankara’ya tepki
19:03 Katledilen Aymaz Kürtçe şarkılarla anıldı
18:51 246 isimden Yeşil Sol Parti’ye destek açıklaması
18:41 Yeşil Sol Dörtyol'da: Depremde yaşatılanların öfkesi sandıklarda buluşacak
18:35 Yeşil Sol Parti Osmaniye’de: Önümüzde hiçbir engel yok
18:26 Temel kitlesel törenle defnedildi
17:26 Ferhat Tunç: Yeşil Sol ülkeye baharı getirecek
17:19 Semsûr’de Yeşil Sol’a çocuk ve kadınlardan yoğun ilgi
17:03 Aydeniz: Tecride ses çıkarmayanlar Kurdistan’a gelmesin
Sancar: Özgürlüğe giden yoldaki kapıları biz açacağız
16:40 Üniformalı polisten Yeşil Sol Parti konvoyuna ülkücü işareti
16:38 Yeşil Sol Parti final mitinglerine hazırlanıyor
15:41 AB’den Rusya’ya yaptırım hazırlığı
15:36 Tutuklu Sayın’ın tahliyesi 3 ay ertelendi
15:02 Tutuklanan kadınların hakları ihlal ediliyor
14:47 ATK’den yeni rapor: Cemevlerine saldıran kişinin akıl sağlığı yerinde
14:17 Riha’da onbinler Yeşil Sol mitinginde: Karanlığın sonunda güneş doğacak
13:57 Golan'da coşkulu buluşma: 6 gün sonra bu karanlık dönem bitiyor
13:38 ‘Sandığa sahip çıkarak başaracağız’
13:25 Yeşil Sol Parti’ye yönelik ırkçı saldırılar kınandı
13:07 Çewlig mitinge hazır
13:01 Buldan: Biz bu ülkenin teminatı, güvencesiyiz
13:00 Avrupa Konseyi: Türkiye düşmanca tutumuna son vermeli
12:54 Şenyaşar ailesi: Adalet gelinceye kadar mücadele edeceğiz
12:32 Tutuklu gazeteci Değer'in 'geçinemiyoruz' davası ertelendi
12:11 Yeşil Sol Parti'den İzmir mitingi için çağrı
11:59 İstanbul Kalkınma Ajansı’nda işçiler grevde
11:39 Yeşil Sol Parti Adana'da değiştirmeye çağırdı
11:37 Amed’te trafik kazası: 2 ölü, 10 yaralı
11:27 Qers’te miting, Erdexan’da halk buluşması
11:21 Demirtaş'tan İzmirli seçmenlere: Her evden 1 oy Yeşil Sol'a
11:19 Borsa haftaya yükselişle başladı
11:18 Yurt dışında yarın sandıklar kapanıyor
10:41 AKP’nin Şirnex’te askeri sandığa taşıma planı
10:31 Sandık güvenliği için 'müşahit olun' çağrısı
09:51 Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Akın'dan hareketli seçmene çağrı: Bize başvurun
09:08 Tutuklanan gazeteciler: Biz değil hakikat hapsedildi
09:08 4 belediye tek kuruş vermedi, Amed kayyımı milyonlar harcadı!
09:07 Oluç: Kürt sorununun çözümünde Kılıçdaroğlu’nun samimiyetine inanmak istiyoruz
09:06 Yeşil Sol Parti’nin psikolog adayı Ülgen: Değişime inanç büyük
09:05 Ege'nin kadın adayları: Faşizmi kadınlar yenecek
09:01 ‘Îdir’de AKP’ye oy vermiş olanlar da öfkeli’
09:01 Sebahat Tuncel’in ailesi: Yeşil Sol Parti etrafında birleşmeliyiz