DERSÎM - Derinleşen ekonomik krizin iktidarın savaş politikalarının sonucu olduğuna işaret eden Dersim esnafı, “Savaş konseptinden çıkılması için iktidarın değişmesi gerekiyor” dedi. 

 

AKP’nin 21 yıllık iktidarının temel politikası haline gelen savaş politikalarının yoğunlaştırıldığı Dersîm’de, diğer yandan derinleşen ekonomik krizle halk yoksullukla karşı karşıya. Değişim için 14 Mayıs seçimlerine büyük önem atfeden Türkiye ve Kurdistan halkları, derinleşen sorunların çözümü için iktidarın değişimine işaret ediyor. 

 

İktidarın politikalarının hedefi olan Dersim’de mikrofon uzattığımız esnaf, değişimin kaçınılmaz olduğunu söyledi. 

 

‘İKTİDARIN GİTMESİ GEREKİYOR’

 

Kent esnafından Cihan Hoşoğlu, savaşın ekonomik krize etkisine değinerek, “Savaş süreci yoğunlaştığında, ciddi krizlerle karşılaşıyoruz. Her türlü kriz bir şekilde ekonomiye dayanıyor. Demokrasi ve insan hakları kriziyle birleşiyor. Günün sonunda bu coğrafyada yaşayan, bu bölgede yaşayan insanlar olarak derinleşmiş krizlerle karşı karşıya kalıyoruz. Bu iktidar da savaş konseptini geliştirdiği için daha ciddi problemlerle karşılaştık. Daha önce de ekonomik problemlerimiz vardı. Yerelden yönetilemeyen, kendi kendini yönetemeyen toplumlar olduğumuz için problemlerin sürekli en son halkası biz oluyoruz ve ilk biz etkileniyoruz. Bu savaş konseptinden çıkılması için iktidarın gitmesi gerekiyor. Değişimin öncüsü Yeşil Sol Parti’nin perspektifidir” dedi. 

 

EKONOMİYE 'TİTANİC' BENZETMESİ 

 

Takı işletmesi olan Songül Yıldırım, esnafın içinde bulunduğu durumu Titanic Gemisi’ne benzetti. Yıldırım, “O su alıp batıyor, ben hem ekonomik hem de sosyal yönden darbe üstüne darbe yiyip batıyorum. Gelir gideri birbirine endeksleyemiyorum. Giderim katlandı. Eğitim, öğretim, sağlık masrafları hat safhaya ulaştı. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamayacak duruma geldik. Çıkmaz bir labirentin içindeyiz. Yetmiyor, kazanamıyoruz, harcayamıyoruz. Oradan buradan kısa kısa bitmişiz” diye konuştu. 

 

Değişimin kaçınılmaz olduğunun altını çizen Yıldırım, “Önemli olan yılmamak, inadına inadına ayakta durup, ben buradayım diyebilmektir. Ben de onu yapıyorum, ben buradayım, siz neredesiniz?” diye sordu. 

 

‘KURU SOĞANA MUHTAÇ OLDUK’ 

 

Bir diğer esnaf Bülent Yüksel de, insanların alışveriş yapamaz noktaya geldiğini söyledi. Yüksel, borçlarla işleri yürütmeye çalıştıklarını belirterek, “21 yılda acıya alışmasını öğrendik. Nasıl acı çekilir, nasıl aç kalınır, aç karına nasıl yatılır? Bunları öğrendik. Sosyete bile kuru soğana muhtaç oldu. Açlık gördüğüm, ekmeksiz, susuz kaldığım günler oluyor. Bir yemek yaparken, bunu kaç gün götürebilirim hesabını yapa yapa yakında dünya matematik şampiyonu olacağım. Türkiye halkları için değişim iyi olacak. Herkes hesabını yapmak zorunda, sandığa giderken mantığıyla oy atmalı. Değişim gerekiyor” şeklinde konuştu. 

 

‘ALDIĞIMIZ PARAYI YERİNE KOYAMIYORUZ’

 

30 yıllık esnaf Halide Erk, zamların esnafa yansımalarına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Aldığımız parayı yerine koyamıyoruz. Sabah sattığımız 100 liralık şalvar öğleden sonra 130 lira oluyor. Müşteri de şaşırıyor. Yetişemiyoruz. Artık bu iktidar değişsin. İşsizlik son bulsun, ucuzluk olsun, bolluk olsun.”

 

MAYDANOZ 7 LİRA

 

Gözleme yaparak geçimini sağlayan Saniye İldeniz de ekonomik olarak zorlandıklarını belirterek, iktidarın değişmesi gerektiğinin altını çizdi. İldeniz, “Bir demet maydanoz 7 lira, bir kilo soğan 30 lira, bunu kaça bölmelisiniz, nasıl hesap kitap yapmalısınız? Öyle olunca tuzun bitince ancak tuz parası kalıyor, yağ bitince yağ parası kalıyor. İşçi asla çalıştıramıyorsun, çünkü maaş yok. Benim iş yerim ama benim de maaşım yok. 2-3 lira artıyor, onu da kira sıkıntısından biriktiriyorum. Gözleme yapıyorum ama kaşar alamıyorum. Kaşar alırsam size fiyat farkı koymam lazım. Koysam, sizde bir daha gelip burada yemezsiniz. O yüzden sadece çökelekle yapıyorum. Gerçekten inanılmaz pahalı. Çok sıkıntılı bir süreç içerisindeyiz” diye anlattı. 

 

TEMEL İHTİYAÇLAR KARŞILANMIYOR

 

Kendilerinin de en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadıklarını söyleyen İldeniz, şunları anlattı: “6 aydır et yemiyorum. Ayağıma ayakkabı alamıyorum. Eskiden kara lastik giyiyorduk, kara lastik bile 450 lira olmuş. Artık o kara lastiği bile alamıyoruz. İktidarın değişmesi gerekiyor. Din, dil, ırk ayrımı yapmayan, dürüst, ecdadını tanıdığım, yalan söylemeyen, sömürmeyen dürüst insana vereceğim. Bu ülkeyi yönetmesini istediğim tek kişi Kılıçdaroğlu.”

 

MA / Eylem Akdağ