WAN - Şiddete Karşı Uluslararası Koalisyon'un kurucularından İranlı yazar Rouhi Shafii, İran'dan örnekler verip Türkiyeli kadınları uyararak, "Siyasal İslamcıların vaatlerine inanmayın" dedi. 

 

Türkiye, 14 Mayıs’ta gerçekleşecek 28. Dönem Cumhurbaşkanı ve Genel Seçimleri’ne hazırlanıyor. 21 yıllık AKP iktidarının akıbetiyle birlikte Türkiye'deki halkların kaderini belirleyecek olan seçimler, sadece ülkede değil, Avrupa ve Ortadoğu’da da yakından takip ediliyor. Türkiye’deki seçimleri yakından takip eden gruplardan biri de İranlı kadınlar. İran’da 1979 yılında gerçekleşen rejim değişikliği sonrası pek çok arkadaşı tutuklanan ve idam edilen Rouhi Shafii, İran’ı terk etmek zorunda kalan binlerce kadından sadece biri. İngiltere'de sürgün hayatı yaşamak zorunda bırakılan ve göç sonrası Şiddete Karşı Uluslararası Koalisyon'u (ICAVI) kuran Shafii, 1980 yılından bu yana İran'da yaşanan erkek-rejim şiddetine dikkat çeken çalışmalar yapıyor. 

 

Türkiye’deki seçimleri yakından takip eden Shafii, ülkesinden örnekler vererek “siyasal İslamın” yarattığı sonuçları değerlendirdi. Shafii, Türkiyeli kadınları siyasal İslamcı yönetimlere karşı uyararak, "Siyasal İslamcıların vaatlerine inanmayın" dedi. 

 

'ADIM ADIM ŞERİATA DOĞRU' 

 

İran’da şeriatın birden ilan edilmediğini hatırlatan Shafii, “Sosyalizmin İran'daki eşitsizliği çözmenin anahtarı olduğuna inanan bazı aydınlar, hiçbir şey bilmeyen liderlerini körü körüne takip eden mürit orduları yarattı. Bu aydınlardan bir kısmı 1970'lerde silahlı direniş içinde gruplaştı, ülke içinde ve dışında Şah'a ve kapitalizme karşı bazen iki taraftan şiddete dönüşen bir kampanya şekillendi. Kısacası, biz insanlar büyük bir yalanın peşine düşerek, geleceğimizi ve modern, barışçıl bir ülkeye sahip olma umutlarımızı yok ettik. Devrim, Fransa'nın Humeyni'yi kendi topraklarında kabul edip tüm medyanın dikkatini ona vermesi ve sonunda muhalefet lideri ilan edilmesini meşrulaştırmasıyla kaotik bir ortamda gerçekleşti. O zamanlar ve tüm bu kaos arasında kimse Humeyni'nin İran planlarından bahsetmemişti. Hepimiz zamanla kabusa dönüşen bir rüyaya dalmış gibiydik” ifadelerini kullandı.

 

SİYASAL İSLAMA KARŞI UYARDI 

 

"Siyasal İslamın" başta kadınlar olmak üzere toplumları kaosa sürüklediğini ifade eden Shafii, ülkesinden örnekler vererek, Türkiyeli kadınları uyardı. Shafii, İranlıların düştüğü hatalardan Türkiye’deki halkların ders çıkartması gerektiğini ifade ederek, "Hangi isim altında olursa olsun Siyasal İslamcılar her şeyden önce kadın haklarına karşılar. Bu yüzden, kadınlara saygı duymakla ilgili söyledikleri hiçbir şeye inanmayın. Bu grupların nüfus içindeki büyümesine ve etkisine karşı koymanın tek yolunun kadınların kendi aralarındaki ittifak olduğunu yıllar içinde öğrendik. Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesiyle birlikte kadına yönelik şiddet arttı. Eğer Erdoğan, İslamcılarla ittifaklarını geliştirmeye devam ederse bu süreç artacaktır” şeklinde konuştu.

 

'KADIN İTTİFAKLARI KURUN' 

 

Kadınların gerici gruplara karşı, birleşik ittifaklarını geliştirmesi gerektiğini söyleyen Shafii, “Her kesimden kadınlarla ittifak kurmalı. Türkiye’deki tüm kadınların birlikte hareket etmesi gerekiyor. Kadınlara içinde bulundukları tehlikeleri basit bir dille anlatıp, onları ikna etmek gerekiyor. Erdoğan’ı bu defa yenmelisiniz” ifadelerini kullandı. Shafii, “Diğer kadınlarla ittifaklar kurun. Onlara, farklılıklarınız varsa şimdilik bunun önemli olmadığını söyleyin. Köktendincilerin iktidara gelmesi durumunda İran gibi Türkiye'nin de modern dünyanın bir parçası olma itibarını kaybedeceği konusunda uyarılarda bulunun. Aşırılık yanlılarının küçük veya büyük gruplar halinde iktidara gelmelerinin tehlikeleri hakkında konuşabilirsiniz” dedi. 

 

Türkiyeli kadınların tehlikenin farkına varması gerektiğini söyleyen Shafii, “Türkiyeli kadınlara tavsiyem, aşırı İslami grupların getireceği tehlikelerin farkında olmalarıdır. Nispeten modern toplumunuzun dokusunu yırtacaklar ve sizi şuan bulunduğunuz yerden geri bir noktaya götürecekler. Kadınlara aşırılık yanlılarını iktidara getirmeyerek, kendilerini nasıl koruyabileceklerini anlatın. Türk ve Kürt kadın kardeşlerime mesajım, hangi etnik, dinsel, toplumsal statüden olursa olsun, kadın olarak birlik olun” çağrısında bulundu. 

 

MA / Berivan Kutlu