Sırrı Süreyya Önder: Demokratik dönüşümün mimarıyız, çok umutluyum

İSTANBUL - Türkiye toplumunun derin bir nefes almaya ihtiyacı olduğunu, bunun için hiçbir dönem olmadığı kadar umutlu olduğunu belirten Sırrı Süreyya Önder, “Bu dönem bir demokratik dönüşümün kurucu mimarları arasındayız” dedi.
 
Yüzüncü yılına girecek olan Cumhuriyetin kaderini belirleyecek olan 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Genel seçimlere 25 gün kaldı. İmha ve inkar üzerine kurulu yüz yıllık Türkiye Cumhuriyeti boyunca yok sayılan Kürtler, ikinci yüzyılda demokratik dönüşüm için seçimleri işaret ediyor. Geçen yüzyılda çözümsüz bırakılan Kürt sorunu, seçimlerin belirleyici konumunda olan Kürtlerin sandıktan çıkaracağı sonuçla çözüm için kapı aralamayı amaçlıyor.
 
Kürt sorununun demokratik çözümünde tarihi dönüm noktası olan 2013 ile 2015 yılları arasında “çözüm” adı altında devlet ile PKK Lideri Abdullah Öcalan arasında yürütülen süreçte İmralı Heyeti’nde yer alan Sırrı Süreyya Önder, 2023 seçimleri, iktidarın ve muhalefetin izlediği politikayı, Yeşil Sol Parti’nin Kürt sorununun çözümü ve demokratik dönüşümdeki rolüne dair soruları yanıtladı.
 
Türkiye toplumunun derin bir nefes alması gerektiğini, bunun için kendilerini topluma iyi anlatmaları gerektiği bilincinde olduklarını dile getiren Önder, Yeşil Sol Parti’nin bu dönem demokratik dönüşümün kurucu mimarları arasında olduğunun altını çizdi. Yeşil Sol Parti’nin seçimlerdeki rolüne değinen Önder, kazanma-kaybettirmenin üstünde bir noktada olduklarını, ülkeyi demokratik cumhuriyete dönüştüreceklerini vurguladı.
 
 
Memleket seçimlere gidiyor, 25 gün gibi az bir süre kaldı. Nasıl bir sürece giriliyor? 
 
 İlk defa toplumsal güçler, kurumlar, sınıflar, yapılar, çevreler bugüne kadar devletin güttüğü paradigmanın dışında bir hizalanma arayışı içindeler.
 
Bugün dünyanın geldiği nokta itibariyle bugüne kadar gelinen paradigmayla bundan sonrasını yürütebilmek muktedirler açısından imkansızlaşmış durumda. Bunu bir gerçeklik olarak tespit etmemiz gerekiyor. Ancak bunu tespit ettikten sonra peki yol ne? İkinci yüzyılı nasıl yaşayacağız sorusu orta yerde hayati bir şekilde duruyor olacak. Buna da bir çözüm bazlı yaklaşma yöntemini tercih edebiliriz. İki; böyle bugüne kadar getirdiğimiz gibi gidebileceğini düşünebiliriz. İşte bugüne kadar getirdiğimiz gibi götürebiliriz diyenlerin hem kendileri açısından ağır bir yanılgı olacak. Hadi o önemli değil, oturup onların yanılgısına yanacak halimiz yok ama ülkemiz açısından, ortak geleceğimiz açısından artık toplumsal maliyetler üretecek derdimiz de budur. Bir yüz yılı daha ıskalamamak, bu seçimde tam böyle bir kavşakta hayati bir önemdedir. Aşağı yukarı her seçimde buna benzer değerlendirmeler yapılıyor. Bu seçim çok önemli bir seçim olduğu söylenir ama bu seçim gerçekten bugüne kadar olmadık bir şekilde önemli bir seçim. 
 
Buna birçok farklı açıdan yaklaşmak mümkün. Yani sadece önemi bir kavşakta olmamız ve burada kullanacağımız tercih meselesiyle sınırlı değil. İlk defa toplumsal güçler, kurumlar, sınıflar, yapılar, çevreler bugüne kadar devletin güttüğü paradigmanın dışında bir hizalanma arayışı içindeler. Umutvar olmak için belki çok erken ama bunda da Kürt siyasi hareketinin bugüne kadar özveriyle yürüttüğü mücadelenin ödediği bedellerin önemli bir payı var. Dolayısıyla bir başka yönüyle de bu açıdan önemli. O anlamda hepimiz sahalara indik, bunu anlatmaya, bunu yaygınlaştırmaya ve mümkün olan en olumlu sonucu almaya çalışıyoruz.
 
Sırrı Süreyya Önder, kendi deyimiyle bütün yaşamı siyasetle geçti. 2018’den sonra sanatla ilgilendiniz. Ancak böylesi önemli bir seçimde siz de adaysınız, seçmenle buluşuyorsunuz. Nasıl bir hava var, toplumun beklentileri neler?
 
Sanırım Ramazan Ayı’nın etkisi, ağır geçim koşullarının etkisi, depremin yarattığı travmayla herkes açısından alanlar biraz şuan beklediğimiz noktada değil. Coşkuyu falan kast etmiyorum. Seçim havasında değil. Sanki memlekette seçim gibi gündem yokmuş gibi bir hava var. CHP’lisi içinde böyle, AKP’lisi içinde böyle bir hava var. Bunun sebebini dediğim gibi ağır geçim koşulları, depremin travması, bir de toplumun terörize edilmesi gibi birçok şeye bağlayabiliriz. Bir basın açıklamasında silueti görünen insanlara yıllarca ceza verilen bir dönemden bahsediyoruz. İnsanlar sabırla o oy verme gününü bekliyorlar. Fakat bayramdan sonra o klasik alışa geldiğimiz seçim havasına gireceğimizi düşünüyorum. 
 
 
Vallahi kişisel tercihime kalsaydı, evet sanat benim için hep yarıda kalmış, hatta başlangıcında kalmış bir alan olarak kaldı. Yaşım da bayağı ilerledi, orada bir şey yapma arzum hep devam ediyor. Cezaevindeyken karaladığım bir şeyler var. Bu arada yazdığım bir iki senaryo var. Biraz sağlık meseleleri yordu. Bütün bunların içinde arkadaşlarımız sorumluluk almam gerektiğini söylediler. Bir iki kaytarmaya çalıştım ama bundan fazlası kibire girer. Ben anlayış olarak genç arkadaşlara, yeni arkadaşlara alan açılması, böyle siyasetin sürgit bir etkinlik gibi sürdürülmemesinden yanayım. Zaten bıraktığım zaman da devam edebilme opsiyonum varken, başka arkadaşlarımıza alan açmak gerektiğini düşündüm. Birçok arkadaşımız da böyle düşünüyor. Bizim yapımızın en önemli özelliği bu belki. Bakın her dönem parlamento grubumuz yepyeni kimlikler kazandırır halka. Her birinin başka bir temsiliyet gücü vardır. O anlamda en üretken yapılardan birisiyiz. 
 
Fakat bu seçim, seçimden sonra ortaya çıkacak olan tabloda belli bir deneyimi ve hafızayı gerektiren kıvamda bir şey olacak. Bu, bugünden belli. Böyle olunca arkadaşlar da ısrarla göreve çağırınca, baş üstüne dedik, geldik. 
 
İmralı Notları’ndan biliyoruz, PKK Lideri Abdullah Öcalan size sanatınızı sürdürmenize dair öneride bulunuyor. Tamamlayamadınız sanırım…
 
Yok, yüzüm kara o anlamda (gülerek), çok tamamlayamadım. Bakalım. Hayatın kendisi de bir sanat, biz politikayı da bir sanat gibi, sanatı da politik olarak yapmayı bilen ve bunu gözeten insanlarız. Hele bakalım, şuan barıştan kıymetli, demokratik bir dönüşümden kıymetli pek az şey var. 
 
Seçim havası olmasa da siyasi partiler yoğun mesai harcıyor. İktidar ise seçim kampanyasını sizin üzerinizden, partiniz HDP üzerinden yürütüyor. Siz nasıl izliyorsunuz?
 
Acınacak bir şey olarak görüyorum. Bu memlekette daha önce değişik platformlarda ve parlamentoda söyledim; eğer biz olmazsak, bu parlamentonun karma olarak bütün partilerden üçte biri tercih edilmezdi. Üçte birinizin Kürt’e düşmanlık etmekten başka, özgürlüklere düşmanlık etmekten başka hiçbir vasfınız yok ve küfretmekten başka. Siz sadece bu vasfınızla alınıp buralara istihdam ediliyorsunuz. Bu memleket düşman icat etmeden, memleket yönetebilme kabiliyetini hiç zaman gösterememiş ki. Cumhuriyetin bu yüzyıllık tarihinin önemli bir bölümünde daima bir düşman algısına ihtiyaç duymuş. Bu düşmanın adı değişmiş, günün konjonktürü neyi gerektiriyorsa. Onun için miting de yapmayacaktı, hani çok değişik bir şey olacaktı. 
 
 
 Bizim şu an kendimizi Türkiye toplumuna çok iyi anlatmamız gereken günler. Bu toplumun bir derin nefes almaya ihtiyacı var, hava gibi, su gibi bir ihtiyaç bu.
 
Şimdi sabah akşam, o miting senin, bu miting benim gezmeye başladılar. Biraz çaresizliğin, biraz paniğin ürünü bunlar. Bayramdan sonra bu çaresizlik havasının daha da artacağını düşünüyorum. Bütün medya kanalları ellerinde, bekliyor haber bültenleri girdiğinde, iftar programlarını ipotek etmiş, tartışma programı başladığında bir iki açılış, maçılış, kabul benzeri şeyler yapıyorlar. Bu memlekette iktidarların basın yayını denetledikleri, işte denetlemeye çalıştığını, bu çabaları hepimiz gördük. Cumhurbaşkanı, başbakan konuşurken ona bağlanmayı da gördük. Yeni bir şey değil bizim için. Fakat susarken beklemeyi ilk bunların zamanında gördük. Cumhurbaşkanı bağlanıyor, ezan okunuyor, bir bekleyelim diyor. Bütün canlı yayında o sessizliği çekiyor. Geri stüdyoya dönmüyor yani. Bu sadece o paniğin ve karmaşanın havası, açıkçası onlarla ilgilenmemek gerek düşüncesindeyim. 
 
Bizim şuan kendimizi Türkiye toplumuna çok iyi anlatmamız gereken günler. Bu toplumun bir derin nefes almaya ihtiyacı var, hava gibi, su gibi bir ihtiyaç bu. Yarınından, can güvenliğinden, özgürlüğünden, temel haklarından emin olacağı bir ülkeye ihtiyacı var. Karnının doyacağı, barınmanın sorun olmayacağı, geleceksizleştirilmeyen bir topluma ihtiyacı var. Bunlar çok yakıcı talep haline gelmişken, bize de düşen bu gerçekliği ve çözüm yollarını toplumumuza anlatabilmektir. 
 
Muhalefeti nasıl görüyorsunuz? 
 
Millet İttifakı ve özelinde Sayın Kılıçdaroğlu’nu kast ediyorsak, yükü ve sorumluluğu ağır. Vaktinde çok ağır CHP eleştirileri yapmış birisiyim. Tümünün de arkasındayım, tümü de o konjonktür de bir gerçekliğe işaret ediyordu, bir gerçekliğin altını çiziyordu. Ama bugün için Sayın Kılıçdaroğlu bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bu paradigmanın dışında bir cümle kurmaya çalışıyor. Bu çabayı yüksek değerde buluyorum. Ama bu sonsuz bir kredi anlamına gelmiyor. Bu krediyi verecek olan da ben değilim ayrıca. Toplumda bu beklenti bir hayli yüksek, özellikle Kürtlerde bu çok daha yaşamsal olduğu için hem beklenti yüksek hem destek yüksek. Umuyorum ve diliyorum altında kalmadan, tekrar o kısır gelecek vaat etmeyen, nefret körüklemekten başka, nefreti yeniden yeniden üretmekten başka bir işe yaramayan o eski paradigmaya dönmez. Barışı ve özgür bir geleceği hep birlikte, bütün Türkiye halkları için ve bütün kesimleriyle geliştirmenin önünü açar. Bunun yolu çok basittir. 
 
 
Demokratikleşmenin temel abecesi, yargının bağımsızlığı bir siyasi iktidarın sopa kullanılmasının önüne geçilmesi, insanların hele sosyal demokratların boynun borcu olan insanların bir sosyal devlet, barınması, temel gıdaya erişebilmesi, temiz suya erişebilmesi, temiz bir havayı soluyabilmesi, temiz bir çevrede yaşayabilmesi gibi şeyler için yükü ağır, çabaları olumlu, bekleyeceğiz, bakacağız, göreceğiz. Biz parlamento aritmeği öyle gösteriyor ki kilit bir güç olacağız. Biz bu kilit gücü biz pazarlık unsuru olarak da yapmayacağız. Bir yaptırım aracı olarak da kullanmayacağız. Biz bunu ülkenin demokratik dönüşümü için bir payanda yapmaya hazır bir vaziyette bekleyeceğiz. Gerisi onların göstereceği pratiğe ve iradeye bağlı. 
 
Kılıçdaroğlu’nun Kürtler videosunu izlediniz mi?
 
Şimdi artık bunun üzerinden cümle cümle, kelime kelime onu deseydi, bunu demeseydi gibi bir değerlendirmeyi faydasız buluyorum. Şuanda atılacak her adım, beyan edilecek her iradeyi kıymetli buluyorum. Fakat en önemli mesele şudur, bu mesele artık bölgesel bir mesele haline gelmişse, bunun konuşarak, müzakere edilerek çözülmesi için imkanlar sonuna kadar zorlanmalıdır. Demokratik bir dönüşümün en kestirme ve en insancıl yolu budur. Peki bunun için ne lazım? Bunun için bu konuda her görüş kendisini herhangi bir baskı altında hissetmeden kendisini barışçıl yollarla ifade edebilmelidir. Şuan, şu konuda söylenecek 10 laftan 9’unun karşılığı, onlarca yıl hapis. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’dan beklediğimiz cümle terkibi olmamalı, onu öyle kurmalıydı, bunu böyle söylemeliydi değil. Kılıçdaroğlu’dan beklediğimiz birinci turu nitelikli bir çoğunlukla, net bir çoğunlukla alması, ardından ülkede bu meselenin kendi koyacağı iradenin yanında, bu meselenin rahatça konuşulabileceği bir demokratik düzlem yaratması. 
 
 
Bu iktidar giderse çözüme kapı aralanır mı? 
 
Yaşayıp göreceğiz, aralanmazsa, Kürt meselesi bugün Pervin Buldan başkanımızın dediği gibi, “Çözmeyeni çözen” bir mesele. 
 
Kürt sorununa gelmişken, İmralı, Kandil, Meclis üzerinden muhatap tartışması yürütülüyor. Siz 2013 ile 2015 yılları arasında Kürt sorununda demokratik çözümün tarihi dönüm noktası olan bir sürecin aktörlerinden birisiniz. Muhatap kim, nasıl çözülür bu sorun? 
 
Bütün paydaşlarını içermeyen ve bütün boyutlarıyla ele alınmayan hiçbir planın yürüme şansı yoktur. Ama dediğim gibi bütün bunlar için önce memlekette demokratik bir düzlemin oluşması gerekiyor. Bu olmadan, bunun bir sonraki aşamalarını konuşmanın hiçbir faydası yok. 
 
Peki nasıl bir süreç bekliyorsunuz? 
 
 
 Çözüm sürecinin bir döneminde umudumuz çok yükselmişti. Onun dışında hep kaygı ve kuşku hakimdi. Bu dönem, epeyce yüksek olduğu o dönem kadar umutluyum.
 
Valla bizim kişisel olarak şeylerimizi konuşmak ayıp. Bu kadar yoldaşımız, arkadaşımız çok ağır bedeller ödediler, ödemeye devam edenler var, hayatını kaybedenler oldu. O anlamda biz kişisel olanı, bu kısımdan çıkarıp, şuraya taşımak gerekiyor. 21’inci yüzyılın paradigmasında bu işi daha üst bir kavramsallaştırmayla biraz mevcut kavram haritamızla mesele tıkandı ve ilerleyemiyor. Bu algoritmanın dışında bir mimari yapabilir miyiz? Bunun koşullarını araştırmak… Bunu hep düşünüyorum zaten. İki, süreçte bizden kaynaklı, sürecin kendi konjonktüründen kaynaklı ve muhataplarımızdan kaynaklı sıkıntılar nelerdi, biz acaba bunda daha farklı, daha yaratıcı bir şey yapabilir miydik? Hata bizde miydi, ne kadarı bizdeydi? Karşıda mıydı, değil miydi? Kasıtlı mıydı, değil miydi? Sürekli böyle bunların muhasebesini yapmakla ve o hafızayı tekrar hatırlamakla meşgulüm. Son olarak da dünya deneyimlerine tekrar bir göz atmakla meşgulüm. Artık bu inovasyon çağında sanki başka bir yol ve yordam yanına eklemlenebilir. Yani bir ulusun, bir halkın kendi ulusal demokratik kimliğini ötekileştirmeden, yok saymadan ifade edebilmesi boyutu baki kalmak üzere, bize düşen başka birtakım düzlemler yaratabilmek, onun için biraz böyle tefekkür halindeyiz. Bakalım. 
 
Önümüzdeki dönem açısından umutlu musunuz? 
 
Evet, çözüm sürecinin bir döneminde çok umudumuz yükselmişti. Onun dışında hep kaygı ve kuşku hakimdi. Bu dönem, epeyce yüksek olduğu o dönem kadar umutluyum. 
 
O dönem 7 Haziran sürecini getirdi. Bugünkü havayı 7 Haziran’a benzetenler var, siz bir benzetme yapıyor musunuz? 
 
Bir şeye benzetmemeyi tercih ediyorum. Çünkü bu tür analojiler sıkıntı doğuruyor. Dar bir alana hapsediyor. Her süreç kendi özgünlüğünü taşır. Biriciktir. Bundan sonrası da öyle olmak zorundadır. En azından biz kendimizi bu benzetmelerden beri tutmak zorundayız. O benzetilen dönemlerdeki yaşananları yok sayma anlamına gelmiyor. Oradaki benzerlikler, ortaklıklar yada aykırılıkları hep hatırda tutmak ama hiçbir dönemi başkaca hiçbir dönemin kendisi gibi ele almamak gerektiğini düşünüyorum. 
 
HDP son seçim olan 2019 yerel seçimlerinde “kazanma ve kaybettirme” stratejisiyle hem kayyım atanan belediyeleri geri aldı, hem de büyükşehirlerde AKP’ye kaybettirdi. Bu dönem için aynı stratejisi sonuç alır mı? 
 
 
 Biz bu sürecin, bu dönüşümün yapısal mimarlarından birisi olacağız. Onun için kazanma-kaybettirmenin üstünde bir yerdeyiz.
 
Bu dönemin kazanma ve kaybettirme aralığının dışında bir karakteri var. O noktadan daha ilerideyiz. Bu dönem bir demokratik dönüşümün kurucu mimarları arasındayız. Muhalefet yada iktidar bu konumumuzu istediği kadar tahfif etsin. Başka türlü anlamlandırsın yada adlandırsın önemli değil. Biz bu sürecin, bu dönüşümün yapısal mimarlarından birisi olacağız. Bizdeki birikim ve deneyim, bizdeki politik perspektifin dışında süreci karşılayacak bir siyasal pratik yok. Ne sağda ne solda. Onun için kazanma-kaybettirmenin üstünde bir yerdeyiz. Biz demokratik bir cumhuriyete dönüştüreceğiz. Bundan da diktatörler hariç kimsenin korkmasına gerek yok. Hatta onların da korkmasına gerek yok, çünkü evrensel ve genel bir hukuk içerisinde sorumlulukları tartışılacak. Onun için biz kazanma-kaybettirme aralığından çıkmış bir durumdayız şuanda. 
 
Seçime 25 gün gibi kısa bir zaman kaldı. Seçmene bir çağrınız var mı? 
 
Şimdi epeyce seçim yaşadım, birçoğunda adaydım, birçoğunun da temel mutfağında çalıştım. Neredeyse 4-5 ayrı bölgede ve ülke genelinde. Açıkçası halklarımıza çağrı yaparken bir parça mahcubuz. Onlar her çağrımızın hakkını verdiler, biz zaman zaman yetemedik onların ortaya koyduğu iradeyi daha da güçlendirmeye. Ama bu dönem özellikle Yeşil Sol Parti’nin tanıtımı, pusuladaki yeri ve bizim sandıklarda resmi gözlemci bulunduramamamızdan kaynaklı sorunlarda, sandıklara müdahil olma gibi meselelerde, yaşlılarımızı, deprem bölgesindeki yurttaşlarımızın organizasyonu, o konuda belki son kez bir özveri bekliyoruz. Özellikle bayramdan sonra hep beraber mobilize olacağız. Şuan benim evimde yapıyoruz, sabah çıktık, bu saate geldik, röportajı da ancak bu saate bırakabildik. Önümüzde yaklaşık bir ay var, gece demeden, gündüz demeden çalışırsak, bu çabaların sonucunu en net alabileceğimiz bir seçim olacak. Bu başka bir siyasal parti seçmeni için yaşamsal önemde olunduğunun farkında olmayabilir. Herkes için yaşamsal ama bunu en iyi biz biliyoruz, bu seçim ortaya çıkacak sonucun yaşamsal öneme haiz olduğunu. Onları saygıyla selamlıyorum, hep birlikte başarı dileklerimiz gönderiyorum ve başarı sözü veriyorum. Şimdiden iyi bayramlar dileğimi de eklemiş olayım.  
 
 
MA / Özgür Paksoy - Ferdi Bayram 

Diğer başlıklar

22/04/2023
14:16 Ağır hasta tutuklunun mektubu: Takatim kalmadı
13:47 AKP’li belediye başkanından depremzedelere: O zaman çadırda kalma
13:36 Yeşil Sol Parti Gençlik Meclisi’nden etkinlik: Yeni yüzyılın dinamiği gençlik
13:07 Kayıp yakınları şair Tanile Varujan’ın akıbetini sordu
13:03 Cehennem Deresi'nde hava hareketliliği
12:53 Kurt sürüsü 30 keçiyi öldürdü
12:41 Muhalefetten HDP’ye bayram ziyareti
12:35 Cumartesi Anneleri’nin eyleminde 17 gözaltı: Suç işliyorsunuz
12:29 Şenyaşar ailesi: Yüreklerimiz adalet yolunda birleşsin
12:06 'Cennetin güzellikleri cehennemde yaratılır’ kitabı okuyucuyla buluştu
11:28 Depremlerde can kaybı 50 bin 783'e çıktı
10:58 Munzur Çayı'nda kaybolan 3 genci arama çalışmaları sürüyor
09:19 Babasından devraldığı mücadeleyi sürdürecek
09:18 'Gar Katliamı faillerinin yargılanması için Meclis'te olacağım'
09:17 Yazar Namazie: İran yol ayrımında
09:14 Emek mücadelesinden vekil adaylığına
09:13 Federe Kurdistan'da 1 yılda 5 katliam
09:10 Hatimoğulları: Bu iktidar kesinlikle gidecek
09:04 125 yıllık direniş
09:02 Botan Vadisi’nde renk cümbüşü
09:00 22 NİSAN 2023 GÜNDEMİ
21/04/2023
23:47 Lozan'ın 100'üncü yılında 'Jin, Jiyan, Azadi' paneli
20:48 Sancar Erzin'de: Hatay 14 Mayıs’a hazır
19:19 AKP Çukurova ilçe binasına saldıran kişi tutuklandı
19:12 Semsûr’de Kılıçdaroğlu’na provokasyon
19:01 Adana'da sağanak yağış ardından sel
19:00 Agirî’de kadın katliamı
18:38 Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Uçar İstanbul’da: Onlar gidecek bizler kazanacağız!
17:43 Kürdistan Gazetesi'nin yayımlandığı tarih unutulmadı
17:32 Sudan’da çatışmalar bayramda da sürdü: En az 330 ölü
17:07 Hatay’da konuşan Sancar: Hedefimiz bu ölüm iktidarını göndermek
17:06 3 kişinin bulunduğu araç Munzur'a uçtu
16:00 Yeşil Sol Parti dur durak bilmiyor
15:35 Sancar: 14 Mayıs'tan sonra bayram yaşayacağız
14:37 Şenyaşar ailesi bayramı adliye önünde karşıladı
14:19 Mezarlıklara bayram ziyareti
13:18 Sancar: İktidarı gönderip, düzeni değiştireceğiz
12:12 Amed Kent Koruma'dan Yeşil Sol Parti'ye bayram ziyareti
11:53 'Jin, jiyan, azadî' direnişinde katledilenlerin mezarına kitlesel ziyaret
10:35 Vedat Aydın’ın mezarına bayram ziyareti
10:10 Kobanê Davası mütalaası: Mahkeme seçim için üzerine düşeni yaptı
09:37 Konukçu Meclis yolunda: Kadınlar seçeneksiz değil
09:21 Yaşamını kadın mücadelesiyle geçiren Kaya: Değiştirecek gücümüz var
09:17 Delil yok ama suçlu!
09:16 Yeşil Sol Parti’nin Hatay adayı: Hedef en az 2 vekil
09:13 Yurt dışındaki seçmene çağrı: Bir oy diktatör devirir
09:12 Yeşil Sol Parti, İstanbul’da sandıkları 68 bin 500 kişiyle koruyacak
09:07 Yalçındağ: Türkiye, Avrupa Konseyi’nden atılabilir
09:05 Yeşil Sol Parti’den Manisa’da iddialı çalışma
09:03 Zorla göç ettiği memleketinde vekil olacak
09:02 Agirî'de doktor aday: İnsanlar 14 Mayıs’ı iple çekiyor
09:00 21 NİSAN 2023 GÜNDEMİ
20/04/2023
23:59 İşçileri taşıyan araçta kaza: 2 ölü, 12 yaralı
23:20 Kaçırılan Kürt iş insanı Oğuz 33 gün sonra serbest bırakıldı
22:10 Erdoğan yine doğalgaz ‘müjdesi’ verdi
21:45 Yaşam alanlarına moloz dökülmesine karşı suç duyurusu
21:08 Yeşil Sol Partililer protesto etti, Soylu hakaret
21:00 Bazarcix’ta fırtına: 1 kişi yaşamını yitirdi, 150’si yaralı
20:35 Şirinevler’de kurulan stanta yurttaşlardan yoğun ilgi
20:22 Suruç Katliamı’nın 93'üncü ayında adalet talebini haykırdılar
19:38 EŞİK milletvekili aday listelerini inceledi: Kadın oranı en yüksek parti Yeşil Sol
19:26 Dağ: Betonlaşmaya karşı Yeşil Sol Parti’de buluşuyoruz
19:02 Bazarcix'ta kriz masası kuruldu
18:56 Giyadîn’de şüpheli ölüm
18:33 İngiltere Erdoğan’ı yalanladı
18:14 HDP, MEBYA - DER ve ANYAKAY-DER'den mezarlık ziyareti
17:23 UNİCEF: 67 milyon çocuk aşısız kaldı
16:44 Yeşil Sol Parti’de seçim çalışması: Söz verdik, tek adamı göndereceğiz
16:42 Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti 759’uncu gününde
16:04 Bazarcix’ta fırtına: En az 20 yaralı
15:21 HPG'den Garê açıklaması
14:56 Amedliler: Önümüzdeki bayramı Tayyip’siz geçireceğiz
14:39 SES'ten deprem raporu: Sağlık yönetimi enkaz altında kaldı
14:19 Bayram alışverişi yapamayan Wanlılar: Seçimde gereken cevabı vereceğiz
14:02 İHD raporu: 52 tutukluya işkence yapıldı, 32’sinin tahliyesi engellendi
13:44 Yeşil Sol Parti adaylarından mezarlıklara ziyaret
13:30 Thodex kurucusu Özer Türkiye'ye getirildi
13:17 Ferit Şenyaşar: Bu zulmü yapan iktidar gitmek üzere
13:10 SGP: Erdoğan kamu kaynaklarıyla 14 günde 15 açılış yaptı
12:53 Mersin Sanayi Sitesi’nde yangın: 4 kişi yaşamını yitirdi
12:51 Türkiye Amêdiye köylerini bombaladı
12:17 HDP ve Yeşil Sol Parti’den Bayram Mesajı: 14 Mayıs'ı çifte bayrama dönüştürebiliriz
11:51 İmralı’ya bayram görüşü başvurusu
11:48 Ekonomik kriz bayramın tadını kaçırdı
09:56 Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Akın: Erdoğan’ın arayışları Amed’te boşa çıktı
09:34 Edirne F Tipi’nde tutuklular sedyeye kelepçeleniyor
09:33 Bakanlıktan AYM’ye Abdullah Öcalan yanıtı: Elde olmayan sebepler
09:16 Gençler: Tutsaklığa son vermek için sandığa gideceğiz
09:10 Alevilerden çağrı: Yeşil Sol Parti’de birleşelim
09:09 Yeşil Sol Parti Wan adayı Sayyiğit: 7 Haziran’ın ötesinde bir hava var
09:06 Çiçek Otlu: Sivas Katliamı yaşamımda dönüm noktası oldu
09:04 İHD seçimleri takip için YSK'ye başvuracak
09:03 Üniversiteye atanan Atmaca’ya ‘örgüt’ aranıyor
09:01 Birca Belek Derneği Eşbaşkanı: Asimilasyona izin vermeyelim
09:00 Feminist aday Saki: Kadın mücadelesinin kazanımlarıyla çok şey değiştirebiliriz
09:00 Kenanoğlu: Semsûr renkleri, tarihi ve kültürüyle bizimdir
09:00 20 NİSAN 2023 GÜNDEMİ
08:44 KCK’den provokasyon uyarısı
19/04/2023
23:54 Ferit Şenyaşar: Barikatları yıka yıka geliyoruz
23:02 Oy pusulasının son şekli kesinleşti
22:50 54 nükleer karşıtı kurumdan açıklama
22:50 Botan’da kadın mitingi için hazırlıklar sürüyor
22:46 Türeli doğduğu topraklarda defnedildi
22:43 Yıldız’ı katleden polise ceza istendi
22:33 KATDER’den Wêranşar’da iftar programı
22:26 Akbelen’de iftar yemeğinde talana dikkat çekildi
22:21 Bazîd'te Yeşil Sol Parti adaylarına görkemli karşılama
22:20 Halep’te Çarşema Sor kutlamaları
22:08 Kılıçdaroğlu: Ülkeyi mezhep tartışmalarından çekip çıkaracağız
22:07 Şenyaşarların iftar sofrasına KESK’ten ziyaret
21:35 Yeşil Sol Parti, DBP ve HDP'den Pirsûs’ta iftar programı
21:10 Bloomberg: Türkiye tazminat ödemediği için petrol ihracatı durduruldu
20:57 Sancar: Halkımızı stratejik oy kullanmaya çağırıyoruz
20:42 ‘14 Mayıs’ı barış halayına çevireceğiz’
20:31 YSK aday listesini onayladı
19:21 Kadınlardan Yeşil Sol Parti’ye: AKP gitsin, kadınlar kazansın
18:15 Kanada’da 155 bin kamu görevlisi grevde
18:00 Eyn İsa’ya yönelik saldırı sürüyor
17:50 KCK’den Türeli açıklaması: KDP-MİT tarafından katledildi
17:23 Riha'da Yeşil Sol Parti stickerları söküldü
17:23 AP, orman tahribatina neden olan ürünlere yasak getirdi
17:14 Cizîr Belediye Eşbaşkanı Kutlu serbest bırakıldı
17:12 Lozan’ın 100’üncü yılında ‘Jin Jiyan Azadi’ paneli düzenlenecek
16:29 Êzîdîler Mîdyad’ta Çarşema Sor’u kutladı
16:27 Yeşil Sol Parti’nin seçim çalışmaları sürüyor
16:01 Giyadîn’de Yeşil Sol Parti adaylarına yoğun ilgi
15:55 Karadeniz Cezaevleri raporu: Tutukluların tüm hakları ihlal ediliyor
15:32 Licê’de coşkulu buluşma: Abdullah Öcalan'ı özgürleştireceğiz
14:46 Semsûr’da kadın seçim bürosu açıldı: Eşit ve özgür yaşamı kuracağız
14:26 Akdoğan’ın cenazesinin verilmemesine ailesinden tepki
14:21 Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz
14:06 YSK’den bakanlara dair karar: İstifa etmelerine gerek yok
13:52 Thodex kurucusu Özer Türkiye'ye iade edilecek
13:44 Hazal Kaya’ya Musa Orhan’a hakaretten ceza istemi
12:44 İstinaf Mahkemesi Gökkan’ın 22 yıl 6 ay hapis cezasını onadı
11:30 Xarpêt’in adayları: Erkek bakış açısına karşı Yeşil Sol Parti’ye
11:21 TJA’dan kadınlara: Yeşil Sol Parti’de kenetlenelim
11:20 TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan’a 3 yıl 9 ay hapis cezası
10:26 Sırrı Süreyya Önder: Demokratik dönüşümün mimarıyız, çok umutluyum
10:17 Antakya'da sağlam kalan evleri de devlet yıkacak
10:05 Karayılan: Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’de demokrasi gelişmez
09:08 Not defterindeki ‘gerilla’ kelimesi ‘örgüt üyeliği’ suçlamasına yetti!
09:05 Cengiz Çandar: Erdoğan giderse çözümün yolu açılır
09:02 Seylan: Halkın sözünü Meclis’e taşıyacağız
09:01 Tarım işçisi kadınlar: Emeğimiz için oylar Yeşil Sol Parti'ye
09:01 Altan: Haberciliğimiz suç unsuru gibi iddianameye dönüştürüldü
09:00 Deprem riski olan Burhaniye ekolojik talanın merkezi oldu
09:00 Yadê Gulê'nin vasiyetiyle Öcalan’ın avukatı olan Uysal Yeşil Sol Parti’den aday
09:00 Emekliler: İnsanca bir yaşam için seçimde tutum göstereceğiz
09:00 19 NİSAN 2023 GÜNDEMİ