DÎLOK - OHAL sürecinde KHK ile görevinden ihraç edilen eğitim emekçisi Fatma Bayındır, Yeşil Sol Parti Dîlok Milletvekili adayı olarak mücadelesini Meclis’e taşımak istiyor. 

 

14 Mayıs’ta gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri yaklaşırken, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nden (Yeşil Sol Parti) birçok farklı kimlik, mücadelelerini Meclis’e taşıyor. 2016 yılında Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında devreye konulan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile öğretmenlik mesleğinden ihraç edilen Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) emekçisi Fatma Bayındır da “KHK’lilerin sesi olmak istiyorum” vurgusuyla Yeşil Sol Parti’den Dîlok milletvekili adayı.

 

Kamu muhalefetinin, AKP-MHP tarafından yürütülen politikalar karşısında önemli bir engel olarak nitelendiren Bayındır’a göre siyasi saiklere dayanan ihraçların karşısında siyasal mücadele şart.

 

Bayındır, KHK’lilere de Yeşil Sol Parti’de örgütlenme ve destek çağrısı yaparken, “Birlikte kazanacağız, KHK’ler gidecek biz kazanacağız” mesajı gönderdi.

 

‘GERÇEK MUHALEFET BİZİZ’

 

KHK mücadelesinin yanı sıra Yeşil Sol Parti’den milletvekili adayı olmasındaki diğer etkenleri sıralayan Bayındır, “Kadın özgürlükçü, eşitlikçi bir yerden siyaset kurduğum, ekolojik yaşamı temel aldığım için burada siyaset yürütme kararı aldım. Kadın özgürlüğünü öne çıkaran politikalarından dolayı buradayım. Bunun yanında iki kutuplu bir Türkiye siyaseti değil, üçüncü yol olarak kendi siyasetimizi kurmamız gerek. Ne AKP-MHP faşist bloğu ne de geçmişin özlemini içinde barındıran ulusalcı ve ittihat-terakki geleneğini sürdürmek isteyen ikinci kutubuz, biz gerçek muhalefet olduğumuzu düşünüyoruz” dedi.

 

‘KORKU POLİTİKALARI DAHA FAZLA SÜRDÜRÜLEMEZ’

 

AKP-MHP “faşişt“ bloğunu yenecekleri inancında olduklarını dile getiren Bayındır, korku politikalarının daha fazla sürdürülemeyeceği kanaatinde. “Bir sonun başlangıcında olduklarını biliyorlar” diyen Bayındır, şöyle konuştu: “Sistemi yeniden kurmak, bütün ötekileştirenleri kapsayan, doğa ve insan odaklı bütün kimlikleri kapsayan eşit yurttaşlık talebimizi içeren süreci kurmak kolay olmayacak. Bunun bilincindeyiz fakat bütün siyasetimizi bu odaklar üzerine kuracağız. Elimizden geleni yapıp bu düzenin bize uyguladığı tüm zorlukları yeneceğiz.”

 

‘EMEKÇİLERİN KURTULUŞU DA BİZDEN GEÇİYOR’

 

Milletvekili adayı olduğu Dîlok’un birçok farklı etnisiteyi barındırdığına dikkat çeken Bayındır, “Burada bütün kimlikleri kapsayan bir siyaset örmemiz gerektiğini düşünüyoruz” diye belirtirken, kentteki iç ve dış göçün, ucuz iş gücü sorununu ortaya çıkardığını söyledi. Ülkedeki ekonomik krizin Dîlok’taki yansımalarına dikkati çeken Bayındır, “Antep hem çok zenginlerin hem de çok yoksulların olduğu, sınıf farklılıklarını çok derin bir biçimde gördüğümüz bir kent. Savaş hemen yanı başımızda yaşanıyor. Sokaklarda, caddelerde peçete satan çocuklara yürek dayanmıyor. Kadınlar çok ciddi emek sömürüsüne maruz kalıyor. Savaş buradaki yoksulluğu derinleştirdi. Antep Türkiye’de ciddi bir sanayi kenti. Bu kadar yoksulluk ile bu kadar ihracat rekorlarının kırıldığı bir kentte patronlar ile aynı havayı teneffüs ediyoruz. Bu çatışmayı da sıklıkla yaşıyoruz. Burada işçi direnişleri geçmişten bugüne yaşanıyor. Biz Yeşil Sol Parti olarak emekçilerin güvenlerini garantiye almak da üçüncü yol siyasetinin bir parçasıdır. Emekçilerin kurtuluşu da bizden geçiyor” ifadelerini kullandı.

 

MEREŞ DEPREMİ

 

Bayındır, 6 Şubat’ta yaşanan Mereş merkezli depremlerden etkilenen Dîlok’un ve diğer tüm kentlere dair iktidarın bakış açısının şu benzetme ile anlattı: "Yolda yürürken, bilerek ya da bilmeyerek karınca yuvasına basarız. Karıncalar canhıraş bir şekilde sağa sola gider, kimisi yaralanır, kimisi ölmüş olur ama biz de umarsızca tepeden onlara bakar geçeriz. Yaşadığımız tam da buydu. Biz üç gün botunca insanlarımızı enkaz altından çıkarmaya çalışırken, insanlara yardım götürmeye çalışırken AKP-MHP iktidar bloğunun yöneticileri, üzerimizde helikopterler ile bize baktılar. Biz ise yuvaları dağılmış karıncalar gibi orada birbirimize yardım etmeye çalışıyorduk. Onlar ‘nereden, nasıl rant elde ederiz’ hesabıyla acılarımızı yok sayıyorlardı.”

 

DÎLOK’TA KADIN ADAYLAR ÖNE ÇIKIYOR

 

Dîlok’ta fermuar sistemini uyguladıklarına dikkat çeken Bayındır, “Gururla söyleyebiliriz ki biz Antep'te eşit temsili listemizde uyguladık. Milletvekili adayımız sevgili Sevda Karaca'nın da birinci sırada olması bizim için ayrıyeten gurur verici bir durum. Kadın mücadelesine emek vermiş bütün kız kardeşlerimizin emeğiyle yürüyen bir süreçtir. Tabii ki partimizin bu konudaki duyarlılığı, kadın özgürlükçü, kadın eşitlikçi bakış açısının önemi yadsınamayacak bir durumdadır. Yeşil Sol Parti olarak Türkiye genelinde yüzde elli eşit temsiliyet talebimizi şu anda yüzde kırk beş olarak yerine getirmiş durumdayız. Umarız ki gelecek seçimlerde kadın temsili yüzde ellinin üstüne çıkacaktır. Bunun için mücadelemize devam ediyoruz” diye konuştu.

 

KADINCA SİYASET VURGUSU

 

Siyasetin eril ve erkek dili ile üretildiğini aktaran Bayındır son olarak, “Biz kadınca siyaset yapmak istiyoruz. Erkeklerin yaşamadığı sıkıntıları orada bizim adımıza tartışmaları doğru değil. Biz kadınlar olarak barış taleplerimizi kendimiz vurgulamak istiyoruz” diye ekledi.