Riha’ya gelen Halkaların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Parti Sözcüsü Ebru Günay, HDP Riha milletvekilleri Ayşe Sürücü, Ömer Öcalan, Nusrettin Maçin, Nimetullah Erdoğmuş, selden etkilenen Eyubiye ilçesindeki Piazza AVM'yi ziyaret etti. Buldan, AVM’deki incelemelerin ardından açıklamalarda bulundu. 

  

BULDAN: ÖFKELİYİZ

 

Buldan, depremzedelerin yaşadıklarını, depremzedelerin yaralarını sarmayan, onlarla dayanışma içerisinde, onlara yardım götürmeyen bir iktidara hem söyleyecek sözleri hem de öfkeleri olduğunu belirterek, “Olayın üzerinden 40 gün geçti hala depremzedeler gıda yardımına, barınma yardımına ve bir çok malzemeye ihtiyaç duyan bir dönemi yaşıyor. Bu elbette ki depremzedelere büyük bir haksızlıktır. Biz Halkların Demokratik Partisi olarak, bütün kurullarımız ile birlikte depremin yaşandığı andan itibaren onlarla dayanışmayı, onların yaralarını birlikte sarmayı, acılarını birlikte paylaşmayı, bu anlamda birlikte olmayı bir görev ve sorumluluk olarak önümüze koyduk. İlk günden bu yana onlarla birlikteyiz ve hala onlarla birlikte olmaya devam ediyoruz, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. 

 

TOPLANAN 115 MİLYAR TL NEREDE?  

 

Depremzedelerin sorunlarının çözülmediğini ifade eden Buldan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Barınma sorunu hala var, konteyner sorunu hala var, çadır sorunu hala var, su sorunu hala var. İnsanlar depremin yaşandığı yerleri bırakmak, terk etmek zorunda kalıyorlar. Kendi evlerini, topraklarını, doğdukları yerleri, hayallerini, geleceklerini terk etmek zorunda kalıyorlar. Bu iktidarın depremzedelerin yaralarını sarmaması ile alakalı bir şeydir. Depremzedelerin taleplerinin, isteklerinin hala karşılanmaması olmasından kaynaklıdır. Büyük şov yaptılar, bir kampanya başlattılar. 115 milyar TL para topladılar, ancak bu paraların nereye gittiğini sormak bizim hakkımızdır, sorumluluğumuzdur, bunu bir kez daha soruyoruz; toplanan 115 milyar TL nerededir? Bunu kimlere verdiniz, nerelere dağıtınız. Depremzede  giden tek kuruş yoktur.  

 

HESABINI SANDIKTA SORMASINI DA BİLİRİZ

 

AFAD’ın deprem süreci boyunca çadırları parayla satması, Kızılay’ın çadırlarını parayla satması bu ülke açısından utanç tablosudur. Bütün bunların hesabını elbette ki bizler, yeri ve zamanı geldiğinde sandıkta sormasını da biliriz. Başta depremzedelerin, tüm Türkiye halklarının, toplumunu bunu sormaya, sorgulamaya hakkı vardır. Şimdi dört gün önce burada yeni bir felaket yaşandı. Ve bu dört gün önceki felakette 17 insanımız yaşamını yitirdi. 15 insan Urfa’da iki insan Adıyaman’da yaşamlarını yitirdiler. Bu ülkenin bir bakanı olan, Tarım ve Orman Bakanının o buraya geldiği zaman can kaybı 15’ti, ‘15 insan yaşamını yitirdi ancak toprak suya doydu’ sözü bir akıl tutulmasıdır. Hiçbir mantığın, vicdanın, hiçbir ahlakın kabul etmeyeceği bu sözü kendisine iade ediyoruz. Bu bakanın Urfa halkına, Adıyaman halkına bir özür borcu vardır. 

 

BAKAN İSTİFA ETMELİDİR 

 

Teselliyi insanların ölümünde arayan bir bakanın derhal istifa etmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Burada yaşanılan felaket öyle küçük, öyle ucuz ve üzerinden politika yapılacak bir felaket değildir. Alt yapı sorununun çok yoğun yaşandığı Urfa kentinde, bir yağmur yağmasıyla, bir sel felaketi ile karşı karşıya kalıyorsak, bu ülkeyi yönetenler başta olmak üzere bu ili yönetenler de hesap vermek zorundadır. Eğer bir ilde alt yapı sorunu tamamlanmamışsa, alt yapı sorunu varsa, bu felaketlere davetiye çıkarmak anlamına gelir. Talanın, hırsızlığın, yolsuzluğun ülkeyi getirdiği hali hepimiz görüyor ve yaşıyoruz.  AVM’nin inşa edildiği yerin dere yatağına yakın bir yerde olması hangi mantığa sığar. İnsanlar hala buralarda cansız bedenler arıyor. 

 

ALTYAPI SORUNLARINDAN KAYNAKLI MAĞDURİYETLER YAŞANDI

 

Mal canın yongası diye bir söz var. İnsanlar araçlarını kurtarmak için günlerdir burada bekliyorlar. AVM’nin altında 400’e yakın araç olduğu söyleniliyor ve dört gündür bir pompa bile getirip bu suyu çekmeyen, o araçların ailelere, insanlara teslim edilmesine engel olanlar, bu sorumluluğu üstlenmek zorundadır. Dört gündür bu kente su verilmiyor, çünkü şebeke buradan etkilenmiş ve insanlar burada susuz bir şekilde yaşıyorlar. Alt yapısı sağlam olan kentlerde hangi felaket gelirse gelsin, bu tür ölümler yaşanmaz,  bu tür mağduriyetler yaşanmaz. Ama biz Urfa’da da Adıyaman’da da bu kentlerin yönetimden kaynaklı, yolsuzluklarından kaynaklı, usulsüzlüklerinden kaynaklı, altyapı sorunlarından da kaynaklı, bu mağduriyetlerin yoğun yaşandığını bir kez daha gördük. 

 

14 MAYIS FIRSATTIR

 

Bugün Urfa’da mağduriyet yaşayan halkımızı ziyaret ediyoruz. Bir kez daha gördük ki felaketin boyutu, kelimelerle anlatılacak boyuta değil. Büyük bir mağduriyet var ama burada ne yöneten var ne yönetici. İnsanlar bir kez daha kaderleriyle baş başa bırakılmış durumdalar. Şunu bir kez daha söylemek istiyorum. Bu iktidardan kurtulmanın, bu iktidarı göndermenin, bu talan anlayışının, hırsızlık anlayışının, yolsuzluk anlayışının gitmesi için önümüzde fırsat var. Elbette ki bu fırsat 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerdir. Urfa halkı bu yaşadıklarının hesabını elbette sandıkta soracaktır. Bu mağduriyetleri bizlere yaşatmaya, halkımıza yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yoktur, haddi de değildir. Halkımızın acısını bir kez daha yürekten paylaşıyorum. Onlarla birlikte olmaya devam edeceğimizi belirtmek istiyorum. Bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi, başsağlığı dileklerimi, tüm halkımıza sizlerin aracılığıyla göndermek istiyorum. Hepimizin başı sağolsun, Allah sabır versin.”

 

BULDAN YURTTAŞLARI DİNLEDİ

 

Açıklamadan sonra Buldan ve beraberindekiler, Karakoyun Deresi ve Eyubiye ilçesine bağlı Süleymaniye Mahallesi'nde incelemelerde bulunarak, yurttaşların sorunlarını dinledi.