'Êzidî kadınlar ‘jin, jiyan, azadî’ ile öz gücüne dönüyor'

img
HABER MERKEZİ - Şengal’de kendilerine yaşatılan saldırılara örgütlülüğüyle meydan okuyan Êzidî kadınların değişim ve dönüşüme öncülük ettiğini belirten gazeteci Rojbin Deniz, “Bu başarı ‘jin, jiyan, azadî’ felsefesi ekseninde gelişti” dedi. 
 
Êzidîler için 73’üncü ferman olarak tarihe düşülen DAİŞ’in Şengal’i işgal saldırılarının üzerinden geçen 8 yılda, saldırılar da, direniş de bitmedi. Katliamın yaşandığı Şengal ve köylerindeki Êzidîler din değiştirmeye zorlandı, kabul etmeyen katledildi, binlerce kadın ve kız çocuğu “ganimet” olarak alıkonuldu. 7 bin Êzidî DAİŞ tarafından kaçırıldı. Önce Musul ardından Rakka’da kurulan “köle pazarlarında” satılan kadın ve kız çocuklarından 4 bini kurtarıldı. 3 bine yakın kadın ve çocuğun akıbeti hala bilinmiyor. DAİŞ’in elinden kurtarılan kimi kadınlar, Şengal’e dönüşleri engellenerek, kendilerini soykırım saldırılarıyla yüz yüze bırakan KDP’nin kontrolündeki kamplara yerleştirildi. Ancak bu kamplarda şüpheli kadın ölümlerinin yanı sıra taciz, tecavüz ve kaçırılma olayları gündemden düşmedi. En son Şubat ayında KDP güçleri tarafından kaçırılan 2 Êzidî kadının akıbetinin bilinmediği kamuoyuna yansıdı. 
 
Şengal’in DAİŞ’ten temizlenmesinin ardından topraklarına dönen Êzidî kadınlar ise, adeta küllerinden yeniden doğdu. Kadınların öncülük ettiği yeniden inşa, Türkiye, Irak ve Federe Kürdistan Bölgesi’nin ortak saldırılarına rağmen tüm hızıyla sürüyor. Topraklarında savunma birliklerini, eğitim, sağlık kurumlarını kuran, özerk meclis ve yerel yönetimlerde söz sahibi olan kadınlar, Êzidî Kadın Birlikleri (YJÊ) ve Êzidî Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Azadiya Jinên Êzidxanê-TAJÊ) ile diplomaside de güç haline geldi. 
 
Bölgede gelişmeleri takip eden gazeteci Rojbin Deniz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Şengal’e dönük devam eden tehdit, saldırılara karşı Êzidî kadınların örgütlediği özsavunma ve KDP’nin bu örgütlülüğe karşı geliştirdiği politikaları Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi. 
 
ÊZİDÎLİK İNANCI 
 
Êzidîliğin tanrıça kültürünü bağrında besleyen bir inanç olduğunu belirten Deniz, “Êzdalık, tarih boyunca doğal toplumdan kendini beslemiş, üretmiş ve köklerini o sürece dayandırarak, günümüze kadar gelmiştir. Êzdalık inancının kökleri, evrenin oluşumu, toplumsallığın gelişimi ve kadının üretkenliği, toplumsallığına bağlı gelişiyor. Êzdalık inancı kadınla iç içe örülmüş, derin bir bağ kurmuş bir inançtır. Ondan dolayı ‘jin, jiyan’ın birleştiği Êzdalık inancıdır. Tabi sonraki süreçlerde buna ‘azadî’ de eklendi. Kadın ve yaşamın birleştiği yerde özgürlük ya da varlık bulma, kendisi olma vardır. Êzdalık inancının kökleri bu açıdan çok derindir. Felsefik, ahlaki olarak, politik olarak çok derin. Doğal toplumun oluşumu ve sonradan toplumun ahlaki ve politik yönünün olgunlaşması biraz da kadının öz iradesi, öz gücü ve rengiyle gelişiyor” dedi. 
 
Êzdîlik inancına yönelik saldırılardan en fazla kadınların etkilendiğine dikkat çeken Deniz, “Fermanlar bir bütünen Êzdalık inancı ve toplumunu etkilediği kadar kadınları da etkileyen bir durum. Bir toplumun inancı, felsefik varoluşu yön değiştirdi. Kültürel olarak belki aynı şeyi yaşıyor olabilir, dil olarak aynı şeyi yaşıyor olabilir, ruh ve duygu olarak aynı şeyi yaşıyor olabilir ama inanç, varlık ve kimlik olarak aynı şeyi yaşamıyor. Bu şuanda var olan bir hakikat. Êzidî kadınlarda bu hakikatin bir parçası ve esasıdır. Kadınlar şuanda gerçek kimliklerini yaşamıyor. Ya gerçek kimliklerini yürüdükleri yolda zamanın derinliklerinde kaybettiler ya da kadınlara bu kimlikleri unutturuldu. Ferman öncesi ve sonrasında Êzidî kadınların yaşadığı durum buydu” ifadelerini kullandı. 
 
KDP’NİN ŞENGAL’DEKİ VARLIĞI 
 
Deniz, Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KDP) Şengal’deki varlığıyla birlikte Êzdîlik inancına yönelik saldırıların en üst seviyeye çıktığını söyleyerek, ekledi: “Özellikle 2003’ten sonra bu durum derinleşti ve daha da yoğunlaştı. Bahsettiğimiz süreç KDP’nin Şengal’e gelişi. Evet KDP öncesinden de yani 70’li yıllarda da Şengal’e gelmişti ve kısa bir süreliğine dağlarda kalmıştı. Fakat 2003’ten sonra 10-11 yıllık bir süre zarfında KDP peşmergeleri zihniyetiyle Şengal’de hüküm sürmeye başladı. Êzidî toplumu için bu yeni bir durumdu. Tabii daha öncesi de vardı. Baas Rejimi’nin, İngilizlerin baskıları vardı. Değiştirmeye, dönüştürmeye yönelik çok yoğun siyasetleri vardı. Özellikle kadınlara dönük yürüttükleri siyaset vardı. Yine öncesinde fermanlarla kadına yaşatılmak istenilen bir soykırım vardı. Kadınlar bu soykırımı ruhlarında, duygularında ve düşüncelerinde yaşadılar. Köklerinde, tarihlerinde yaşadılar ve aslında Êzidî kadınları günümüze yarım tarihle geldiler. 2003’ten sonra KDP’nin Êzidî toplumuna yönelik yürütmüş olduğu siyaset çok daha trajik, küçük düşürücüdür ve kadın iradesinin tanımayacak boyuttadır. KDP eve hapsolmuş Êzidî kadınını daha çok hapsetti. Yüzü peçeli olan, örtülü olan ve elbiseleriyle bütün bedeni saklanan, sesi soluğu kesilen, hiçbir biçimde rengi dışarıya yansımayan kadın modeline büründürüldü.” 
 
KADINLAR DAHA ÇOK HAPSEDİLDİ
 
KDP’nin bölgedeki varlığıyla Êzidî kadınların tamamıyla özünden kopartıldığını ifade eden Deniz, “Çünkü peşmergelerin toplum üzerindeki baskıları farklıydı. Özellikle ahlaki boyutta ve kadına yaklaşımda Êzidî toplumunu tedirgin eden yaklaşımları vardı ve daha önceki fermanlarda yaşamış olduğu korkuyu tekrar yaşadı. KDP peşmergeleriyle bunu tekrardan yaşadı. Yaptıkları şey neydi? Kadınları daha fazla ‘korumak’ idi. Kullanılan yöntem kadına büyük zarar verdi. Çünkü ‘koruma’ adı altında kadınlar daha çok hapsedildi, daha çok saklandı ve daha çok baskı altında tutuldu. Bu ise irade ve psikolojik olarak büyük zararlar verdi. Zaten öncesinde kayıpları vardı ve bu KDP ile daha da derinleşti. Anlaşılacağı üzere ferman 2003 yılında KDP ile kadınlara geldi. Êzidî kadınların kapısını 2003’te çaldı ve 2014’e kadar bir nevi fermanı yaşadılar. Çok ince bir yöntemle yoğun baskılar altında bu fermanı yaşadılar. 2014’te ise bu ferman zirveleşti ve artık her şey somutluk kazandı. Kadınlar 2014’te soykırımın pençesine bırakıldı ve ruhları, bedenleri, fikirleri parça parça edildi. Yalnız bırakılıp, pazarlarda satıldılar. Erkek aklının pençelerine savunmasızca bırakıldılar. Bu vahşice yaklaşım Êzidî kadınları derin bir kırılmaya götürdü” diye belirtti. 
 
YAŞAMA DÖNÜŞ MÜCADELESİ 
 
Bu anlayış ve siyaset karşısında kadınların özerk sistemle yeni yaşama öncülük ettiğini belirten Deniz, şöyle dedi: “Fermandan sonra Êzidî kadınların toparlanması biraz zor oldu. Fermandan sonra Şengal’de yürütülen politikaları ele alırsak kadınları tekrar yaşama döndürmek çok yoğun ve derin bir mücadeleyle oldu. Êzidî kadınların fermandan sonra tekrardan yaşamla buluşma mücadelesi verildi. Bu da aslında Önder Apo’nun felsefesiyle gerçekleşti. Êzidî kadınlar, bu felsefeyle erken bir bağ kurdu. Çünkü bu felsefe onları tarif ediyordu. Sonrasında da KDP ve Irak’ın sistem olarak kadınlara dönük siyaseti hiç değişmedi. Hatta bu politika fermandan sonra renk ve yöntem değişikliğine gitti ve daha da acımasız bir hal aldı. KDP hala bu siyasette ısrar ediyor, Irak’ta ısrarcı. Fakat Demokratik Özerk Şengal’in varlık kazanması Êzidî kadınlara ilham kaynağı oldu. Bu onların yol haritası oldu. Kadınlar öz güçleriyle yaşama, üretime katıldı. Kadınlar artık öz örgütlülükleriyle ayakta durmayı öğrendi. Bu açıdan fermandan sonra Şengal’de kadınlara dönük geliştirilen politikaları iki boyutta değerlendirmek gerekiyor. Birincisi kadınlara dönük geliştirilen düşmanca siyaset, köle, hiçsizleştiren bir politika. İkincisi kadınların öz gücüne ve örgütlülüğüne dayalı yürütmüş oldukları mücadele.  Bundan dolayı Êzidî kadınların toparlanması ve öz güce dönüşmesi Şengal’de büyük değişim ve dönüşüme yol açtı. Bu anlamda Şengal’de eşbaşkanlık sisteminin vücut bulması, kadın hareketinin örgütlenmesi, savunma sisteminin gelişmesi, Êzidî kadınlarının toplumsal cinsiyete, erkek aklına ve rengine karşı mücadelesini daha belirgin kıldı. Fermandan sonra Şengal’de politika kadın merkezli ve kadın renginde gelişti diyebilirim.” 
 
SERDEŞT’TE İLK MECLİS 
 
Fermandan sonra Êzidî kadınların TAJÊ etrafından örgütlenerek, kendi meclislerini kurduğunu kaydeden Deniz, ilk olarak Şengal Dağları’na sığınan kadınların Serdeşt’te bir meclis kurduğunu ve bu meclisin daha sonra daha sonra TAJÊ olarak kendini örgütleyerek, bir kadın hareketine dönüştüğünü aktardı. Ardından bütün yerleşim alanlarında meclisleşmeye gidildiğini söyleyen Deniz, “Halkın fermandan sonra Şengal’e dönmesiyle birlikte örgütlenme çalışması yoğunlaştı. Êzidîler kendilerini yalnız, terk edilmiş, ihanet uğramış hissediyordu. Dünya siyasetinin Êzidîlerin yok oluşu üzerine kurulu olduğunu düşünüyorlardı. Varlıklarını sürdürmek için el birliğiyle örgütlenmeye ve savunma mekanizmalarında yer alarak kendilerini eğitmeye yöneldiler. En fazla da kadınlar bir arada tutunmaya çalıştı. Kadınların birliği ve örgütlülüğüyle Şengal yeniden toparlandı diyebilirim. Bunun sonucunda 9 kadın meclisi oluştu. Yanı sıra bir Kadın Vakfı kuruldu. Çünkü DAİŞ’in esir aldığı binlerce Êzidî kadın vardı. Rakka ve Musul civarında yapılan operasyonlarla kurtulan Êzidî kadınlar vardı. Bunların bir yerde toplanması gerekiyordu. Kadın Vakfı bu ihtiyaç üzerinden kuruldu. Vakıf ve kadın hareketi o süreçte ortak bir çalışma yürüttü. Êzidî kadınları DAİŞ’in elinden kurtarmak için yoğun bir çalışma yürütüldü. Hem diplomatik olarak hem de kadınların tutulduğu kamplara gidilerek, arama çalışması yapıldı. Kurtulan kadınların yaşadıkları travmayı atlatmaları için vakıf ciddi bir çaba verdi” dedi. 
 
JIN JIYAN AZADÎ FELSEFESİ
 
Êzidî kadınların Arap, Suni ve Hristiyan kadınlarla da ciddi bir diplomatik ilişki kurduğunu belirten Deniz, bunun ise kadınların tüm ihtiyacına cevap olabilecek bir örgütlenmeye götürdüğünü söyledi. Deniz, bu örgütlenmeye dair şunları aktardı: “2019 yılından sonra biraz daha somutluk kazandı ve renk aldı. Öncesi kadınları toparlamaydı. 2019 yılında ise kadın hareketinin atmış olduğu adım toplumsal doku içerisinde rengini görünür kıldı. Ekonomik alanda önemli çalışmalar yürütüldü. Bu, hem tarım hem de kadın alanlarını oluşturmak adına önemliydi. Ancak çok kapsayıcı olmadı. Çünkü yeni yeni ekonomiye atılıyordu. Hem yeterli tecrübe yoktu hem de ferman öncesi ve sonrasının yaratmış olduğu travmanın izleri hala duruyordu. Yanı sıra kültür-sanatta da kadınlar kendilerini geliştirdi. Kısık sesle söylenen klamlar şimdi yüksek sesle söyleniyor. Eğitim komiteleri oluşturuldu. Kadınların yoğun bir ilgisi var çünkü en fazla ihtiyaç duydukları alan bu. Kendisini yaşamla bütünleştirecek bilgi akışı ve fikrin oluşturması gerekiyor. Özellikle köy ve mahallelerde ağırlık verilen eğitimler büyük bir değişim getirdi. Kadınlar artık kendi diplomasisini yürütebiliyorlar. 
 
DİPLOMATİK İLİŞKİLER GELİŞTİRİLDİ 
 
Yıllarca adlarına hep başkaları konuştu. Artık bu durum aşıldı. Öncellikle Irak’ta bu adımlar atıldı. Arap kadınlarla yoğun bir diplomatik ilişkileri geliştirildi.  Yine Şii, Suni ve Hristiyan kadınlarla buluşma gerçekleşti. Heyetler halinde bir araya gelinerek, iç sorunlar konuşulup, tartışıldı, ortak komisyonlar kuruldu. Uluslararası Kadın Çalıştay’ı Bağdat’ta Êzidî kadınlar öncülüğünde gerçekleşti. Oluşturulan komisyonlarda ise fermanlara sebep olanlar ve gerçekleştirenlerin sorgulanması ve yargılanması için ortak mücadele kararına gidildi. DAİŞ’in alıkoyduğu Êzidî kadınların gönderildiği Arap ülkelerde gereken duyarlılığın oluşması ve kadınları bulunması için çalışma yürütülmesi kararı alındı. Bu Êzidî kadınlar için oldukça önemliydi. Kapının önüne çıkamayan Êzidî kadınlar, Tunus’ta bir toplantıya katılıp, sorunlarını ve soykırımı dile getirdiler. Yalnızlığını kırdı diyebiliriz. Kadınların öz gücüyle başarmış oldukları bu başarı ‘jin, jiyan, azadî’ felsefesi ekseninde gelişti. Êzidî kadınları buna inanıyor. Gelişen sorunlara yaklaşımı da bu eksende.”
 
KADINLAR KARAR MERCİİNDE 
 
Kadınların yaşadıkları sorunlara meclislerin çözüm ürettiğini söyleyen Deniz, “Küçük yaşta boşanmalar var, kadın cinayetleri gelişiyor, namus olgusu üzerinden bir yaklaşım var. Kadınların örgütlülüğü ve irade gücü, bu sorunlara ortak bir mücadeleyle çözüm geliştiriyor. Meclisler bünyesinde sorunları ele alan, çözüm üreten ve toplumu da bu sürece dahil eden bir yaklaşım gelişti. Bunun toplumda somut bir karşılığı oluyor. Kadınlar, sorunlarını meclise açıyor ve çözüm gücü olunuyor. Kadınlar artık kendilerini toplumun esas rengi olarak görüyor. Demokratik Özerk Şengal sistemi kadınların yaşamı örme noktasında büyük avantajlar sunuyor. Kadınlar da bu sistem üzerinde daha cesaretli adımlar atıyor. Kadınlar, Şengal’in kaderini belirleyecek kararlarda yer alıyorlar artık” diye konuştu. 
 
KAMPLARDAKİ GERÇEK 
 
Kamplardaki kadınların Avrupa’nın desteğiyle farklı ülkelere götürülerek, gerçeğin üzerinin örtünmek istendiğini söyleyen Deniz, Êzdalık kültürünün kadınlarla somutluk kazandığının altını çizerek, ekledi: “Ama kamplarda yaşanan durum bunun tam tersi bir durum. Kamplardaki durum kadınların ferman öncesi yaşadıklarıyla aynı. Kadını tanımayan, bedeni üzerinden siyaset yapan bir uygulama var. Kamplarda Êzidî kadın kırımı yaşanıyor. Bu soykırım bu kamplarda sürüyor. Her gün bu kamplarda bir kadın intiharı, katliamı ve kaçırılması, tecavüzü yaşanıyor. Uygulamanın her türlüsü yaşanıyor. Bunun öncülüğünü de KDP yapıyor. Êzidî kadınların kaçırılması yeni bir durum değil. Ailelerin seslerini dışarıya duyurulmasıyla açığa çıkan bir durum. Fakat buna benzer yüzlerce durum var. KDP’nin aileleri tehdit eden, sindiren siyaseti maalesef ki bu gerçeğin üzerini örtüyor. Bu kamplarda yürütülen siyaset en fazla Êzidî kadınları yaralıyor. Maalesef ki fermandan kurtulan kadınlar o kamplarda fermanı bir biçimiyle yeniden yaşıyor. Bu sadece bir boyutu. 
 
Bir diğer boyut ise DAİŞ’in elinden kurtarılan ve şuanda Şengal’de olan kadınlar. Kadın Vakfı’nın yardımıyla ayakta duruyorlar. Travmanın atlatılması için psikolojik destekte bulunuluyor. Fakat birçok kadın kamplara gitti. Çünkü aileleri orada. Ailelerinin yanına gittiler. DAİŞ kıyametinden kurtulup KDP kıyametinde yaşamak gibi bir şey. KDP, kadınların Şengal’e dönmemesi için çok ince bir siyaset yürütüyor. Baskı uygulanıyor, aileler korkutuluyor yine Türkiye saldırıları üzerinde korkutma var. Türkiye’nin üzerinden oluşturulan korku dalgası kamplarda aileleri bir biçimde sindiriyor ve dönüşleri engelliyor. Yanı sıra bir göç siyaseti var. ‘Şengal’e gitmesin ama Avrupa veya başka bir yere gitsin’ siyaseti bu. Bunun yol ve yöntemi gösteriliyor. Birçok Avrupa ülkesi de KDP ile ortak. Bunun başında Almanya ve Rusya geliyor. DAİŞ’ten kurtarılan Êzidî kadınlar bir biçimde KDP üzerinden Avrupa’ya götürüldü ve götürülüyor. 
 
Kurtarılan kadınların hikayelerinde DAİŞ’in esas ortakları ortaya çıkıyor. Bu aktörler ABD, Türkiye, KDP ve birçok Arap ülkesi. Bunun açığa çıkmaması için kadınlar kaçırılıp Avrupa ülkelerine götürülüyor. Götürülen kadınlarda farklı  şehirlere ve yerleşim yerlerine  götürülüyor. Birçok rehabiliteden geçiriliyor. Birçok kadınla irtibata geçmek istedik ama yaşamış olduklarını ifade etmek istemiyorlar.  Yürütülen siyaset, kadınların yaşamış olduklarını hafıza ve belleklerinde silme siyaseti. Bu şekilde kendilerini temize çıkartmak istiyorlar. Bunun önceliğini de KDP yapıyor.”
 
MA / Zeynep Durgut
 

Diğer başlıklar

08/03/2023
09:02 Hataylı depremzede: Memleketimizi kimseye peşkeş çekmeyeceğiz
09:01 Prof. Dr. Zencir: Sağlık emekçilerine gölge etmesinler, biz yaparız
09:01 ‘Çocuk istismarını önlemek için sistem baştan aşağı değişmeli’
09:00 Depremde etkilenenlere psiko-sosyal destek
09:00 Tutuklu DFG Eşbaşkanı Altan’dan gazeteciler için dayanışma çağrısı
09:00 08 MART 2023 GÜNDEMİ
07/03/2023
23:59 8 Mart etkinlikleri gün boyu sürdü
23:46 Bursaspor ve kulüp görevlileri PFDK’ye sevk edildi
23:38 Oluç: Irkçılık karşısındaki mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz
23:05 Akşener: CHP, HDP ile görüşebilir ama bize asla getiremez
21:51 İl il 8 Mart eylemleri
21:46 Kadına yönelik şiddet çadırda da sürüyor
21:06 Amedspor’a ırkçı saldırı Riha’da protesto edildi
20:22 Meclis kürsüsüne formayla çıkan Paylan: Amed de vardır Amedspor da
20:14 AB’den cinsel şiddet faillerine yaptırım uygulama kararı
19:34 Amedspor'a ırkçı saldırıda gözaltına alınan 9 kişi serbest
19:19 Demokratik Modernite dağıtımcısı Dişarı tahliye oldu
18:32 HDP’den ırkçı saldırıya ilişkin suç duyurusu
18:26 Bir asker hayatını kaybetti
18:08 Sivas’ta 4.2 büyüklüğünde deprem
17:54 Gever’de gençler Amedspor’a destek için yürüdü
17:36 Kadınlardan çadır kente dayanışma ziyareti
17:17 Êlih’te 8 Mart'a ilişkin bildiri dağıtımı
17:14 TMMOB İKK’den Amedspor’a destek açıklaması
16:55 İTO’dan sağlık kurumlarına deprem uyarısı
16:51 Wan'da 8 Mart'a çağrı
15:35 Jîna Emînî anmasına katılan aktivist Melai’ye hapis cezası
14:50 ‘Amedspor’a saldırılara göz yumuldu’
14:50 Temel: Altılı Masa gidişi ve dönüşü halka izah etmeli
14:33 İzmir'de alkollü sürücünün serbest bırakılmasına tepki
14:29 Kılıçdaroğlu: Herkesin yenilenmiş gibi uyanacağı bir dünya hayal ediyorum
14:25 MKGP ve DFG’den tutuklu gazeteciler için çağrı: Adliye önünde buluşuyoruz
14:24 Dicle Üniversitesi’nde ağaç kıyımı
14:24 Linç edilmek istenen Amedspor taraftarı: ‘Bunlar Kürt, öldürün’ diyerek saldırdılar
13:58 Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi boşaltıldı
13:44 ABD Büyükelçisi, Irak Su Kaynakları Bakanı’yla görüştü
13:22 Amedspor’a saldırıya 8 suçtan suç duyurusu
13:21 ABD Savunma Bakanından Bağdat’a ziyaret
13:20 'Kamu binalarının depreme dayanıklılığı tespit edilsin'
13:19 Kadınlar zehirli gaz saldırılarına karşı alanlara çıktı
13:15 Çadırları su alan depremzedeler konteynır talep ediyor
12:47 Buldan: Cumhurbaşkanlığı adayı belirleme politikamızı gözden geçireceğiz
12:39 Şenyaşar ailesi depremzedeler ve adalet için mum yaktı
12:24 Amed’te 3 bin 252 bina ağır hasarlı
11:46 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüş başvurusu
11:19 Bahçeli Amedspor’u hedef aldı: Amed diye bir yer yoktur!
11:09 İran’daki kimyasal saldırılarda 4 çocuk yaşamını yitirdi
10:15 Deprem bölgesinde ev ev gezerek çadır kuruyor
10:09 ‘Dayanışma yaşatır şiarımızın karşılığını gördük’
10:07 Kadınlardan Êlih’deki 8 Mart yürüyüşüne çağrı
10:04 'Seramızı eve çevirir yine de toprağımızı terk etmeyiz’
09:51 Tarımsal aletler göçükte, çiftçi endişeli
09:25 Suriyeliler deprem kayıplarını bulmak için çalışıyor
09:23 Depremzede kadınlarda rahim ağzı kanseri riski
09:22 Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti 3’üncü yılına giriyor
09:21 ‘Müdahale erken yapılsaydı, sonuç çok farklı olabilirdi’
09:17 Kadın özgürlükçü, ekolojik bir yaşam için çalışıyorlar
09:16 'Hayatımızı sömürenlere karşı sesimizi birlikte yükseltelim'
09:12 'Êzidî kadınlar ‘jin, jiyan, azadî’ ile öz gücüne dönüyor'
09:08 Çadır verilmedi, hasarlı tandırda yaşıyor
09:06 Enkaz başında bekleyen canlar!
09:05 Hataylı kadınlar: Gerekirse ot yiyeceğiz ama terk etmeyeceğiz
09:02 10 kentte olduğu gibi Colemêrg’in kayyımı da ‘depreme hazır!’
09:00 Kaburgalarını kırdıkları tutukludan 250 bin TL istiyorlar
09:00 07 MART 2023 GÜNDEMİ
06/03/2023
23:50 Millet İttifakı’ndan kutlama mesajları
23:19 Serinyol'da dayanışma alanlarının boşaltılması girişimi
22:14 Kılıçdaroğlu: Değişimin temsilcisi olarak karşınızdayım
22:03 Sancar'dan ilk açıklama: Kılıçdaroğlu’nun partimize ziyaretini bekliyoruz
21:53 Kadınlardan ‘Sen de pencerenden bir mum yak’ kampanyasına destek
21:41 HDP Gençlik Meclisi’nden ‘JİTEM artıkları kaybedecek’ pankartı
21:38 Millet İttifakı 12 maddelik yol haritasını açıkladı
21:01 Erdoğan, seçim kararı için 10 Mart’ı gösterdi
20:43 Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu
20:32 ​​​​​​​Halep’te ‘Kadın bilgiyle güzelleşiyor’ paneli
19:49 Depremlerde can kaybı 46 bin 104’e yükseldi
19:48 Kadınlar Birlikte Güçlü’den İzmir'de 8 Mart çağrısı
19:33 Yüksekdağ'dan depremzede çocuklara oyuncak
19:31 Bayındır’ın şüpheli ölümüne ilişkin uzman çavuş tutuklandı
18:58 ‘The Yeşil’ poster satışı yapan Çiçek Sepeti’ne boykot
18:52 İzmir Barosu'ndan ırkçı saldırıya tepki
18:36 'Afet Yeniden İmar Fonu' Meclis'e sunuldu
18:34 Muğla Emek ve Demokrasi Güçleri'nden sorumlulara istifa çağrısı
18:29 ‘90’lı yılların katillerine özenenler bilsin ki boyun eğmeyeceğiz’
18:24 Şirnex-Nisêbîn karayolunda zincirleme kaza
18:20 Deprem bölgesinde 8 Mart: Dayanışma büyüyor
18:16 Êlih'te sağlık çalışanları şiddeti protesto etti
17:19 İHD: Irkçı saldırılar karşısında cezasızlık son bulmalı
16:56 Enkaz altında cenazelerin olduğu Mereş’te çalışmalar durduruldu
16:49 Deprem bölgesine görevlendirilen emniyet müdürü hırsızlıktan tutuklandı
16:47 Taraftarlar: Amedspor’a yapılan saldırı bir sistem sorunudur
16:46 PAME depremzedeler ile dayanışmaya devam ediyor
16:32 İranlı kadınlar: Eğitim hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz
16:14 ‘Sorumlular açığa çıkarılmazsa planlayıcı iktidarın kendisidir’
16:00 Tutuklu kadınlara 8 Mart kartı
15:57 Akşener Millet İttifakı’na geri döndü
15:51 Sönmez: Amedspor’a saldırının arkasında organize bir akıl var
15:35 31 yıl sonra fiziki özgürlüğüne kavuştu
15:18 Kılıçdaroğlu ile Akşener görüşecek
14:42 'Devletin ayrımcı politikalarına rağmen' kadınlar yan yana
14:20 Bursa Barosu’ndan açıklama
14:15 Akşener’in şartı: İmamoğlu ve Yavaş’a Cumhurbaşkanı Yardımcılığı verilecek
14:02 Askeriyenin molozları mahallenin sulama göletine döküldü
13:56 İmamoğlu ve Yavaş, Akşener'le görüştü
13:53 ‘Irkçılığa dönüşen çizgiye karşı mücadelede kararlıyız’
13:39 Deprem bölgesinde kuvvetli rüzgar
12:37 Ekoloji Örgütleri: 126 sayılı Kararname iptal edilsin
12:29 Amedspor’a destek: ‘Organize kötülüğe’ karşı durmalıyız
12:23 Ege'de kuraklık tehlikesi
12:22 Tutuklu gazeteci Şahinli’ye 6 yıl sonra dava
12:13 Belediye taciz failini izne çıkarttı
12:03 ÖHD’den Ege cezaevi raporu: İhlaller yaşanıyor
11:59 Emine Şenyaşar'ı görmemek için arka kapıdan girip çıkıyorlar!
11:54 145 yazardan 'Sen de pencerenden bir mum yak' kampanyasına destek çağrısı
11:08 Amedspor kafilesine kitlesel karşılama
10:55 ‘Halk devletin kirli oyunlarına karşı mücadelesinden taviz vermeyecek’
10:48 HDP’den ‘depremde 1 ay’ videosu: Hesap vereceksiniz
10:29 Gazeteci Babat ve Arslan’a dava: Devlet aleyhinde sözde haber yaptı
09:50 Ağır hasarlı binada 600 torba yem çıkarılmayı bekliyor
09:28 Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanı adayında nihai karar için toplanıyor
09:14 Gönüllü berberlerden Nurdağı ve İslahiye’deki depremzedelerle dayanışma
09:03 Geriye bir tek kardeşi kaldı: Mezarlıkta yatanların çoğu yaşıyor olabilirdi
09:03 Arap Alevilerin kutsal günü: Leyle-t el-shaban buruk kutlandı
09:03 TJA ve Barış Anneleri, Riha’da dayanışmayı büyütüyor
09:02 Enkazdaki tütününü kurtarmaya çalışan çiftçi: Gölge etmesinler, yeter
09:02 İzmir’deki kentsel dönüşüm için uyarı: Rant değil barınma hakkı esas alınmalı
09:02 Tribünde siyaset yasak, ırkçılık serbest
09:01 Sosyolog Taş: Merkezi otoriterlere güvenin azalması değişimleri getirebilir
09:00 Toplanmayan çöpler salgın hastalığa neden oluyor
09:00 06 MART 2023 GÜNDEMİ
08:51 Millet İttifakı toplanıyor: Cumhurbaşkanı adayı açıklanacak
00:08 İskenderun Körfezi’nde 4.5 büyüklüğünde deprem
05/03/2023
23:42 Bursa Valiliği: 7 kişi gözaltına alındı
23:29 Demirtaş’tan Amedspor’a destek mesajı
23:22 Denizli’de trafik kazası: 1 ölü, 4 yaralı
22:45 Amedspor ‘Diren ha Diyarbekir diren’ şarkısı ile karşılandı
22:04 Kuzey ve Doğu Suriye’de 8 Mart coşkusu
21:07 Amedspor’a yönelik ırkçı saldırı protesto edilecek
20:33 HDP Eş Genel Başkanları: Örgütlü linç ve faşizme karşı Amedspor'un yanındayız
20:21 14 barodan Amedspor’a yönelik ırkçı saldırıya tepki
20:02 HDK, HDP ve TJA'nın yardım otobüsü yola çıktı
19:50 Colemêrg’te şüpheli kadın ölümü
19:37 Amedsporlu 4 sporcu ve 3 yönetici darp raporu aldı
19:20 İBB Afet Koordinasyon Merkezi ‘sivil dayanışma’ deneyimi için Amed’te
19:18 Riha’da gözaltına alınan Samur çifti tutuklandı
19:14 İzmir ve Manisa’da kadın buluşması
18:33 Qamişlo'da 8 Mart etkinlikleri
18:07 ‘Hükümet istifa’ sloganı atan kadınlara gözaltı
18:06 Bayındır'ın şüpheli ölümünde uzman çavuş olan eşi gözaltında
17:59 HDK’den depremzede çocuklar için etkinlik