Yüksekdağ: Kadınlar, enkazın arasında filizlenen yeni toplumun mayası olacak

img
İSTANBUL - Türkiye ve Kurdistan halklarının tarihsel bir dönemden geçtiğini belirten HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, deprem bölgelerindeki dayanışmayı işaret ederek, “Jin jiyan azadî, enkazın arasında filizlenen yeni toplumun da mayası olacak” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 7 milletvekili, 4 Kasım 2016’da gözaltına alınıp tutuklandı. Bu tarihten bu yana Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Yüksekdağ’ın, başvuru yaptığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 8 Kasım 2022’de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) işaret ederek, ihlal kararı verdi.
 
Bu karara rağmen hala tutuklu bulunan Yüksedağ, bulunduğu cezaevinden AİHM kararının uygulanmaması, Emek ve Özgürlük İttifakı ve kadınların mücadelesinin yanı sıra 8 Mart’a Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin sorularımızı yanıtladı.
 
‘İKİ TARAFTA SÜRECİ İDARE ETMEYE ÇALIŞIYOR’
 
AİHM kararına işaret eden Yüksedağ, bu karar ile birlikte kendilerine verilen cezalarının haksız ve siyasi saiklerle alındığının bir kez daha teyit edildiğini söyledi. Ancak kararın çok geç verildiğini ve bu nedenle sorunlu bir karar olduğunu da ifade eden Yüksedağ, “Türkiye iktidarının AB ile geliştirdiği açık kapı ilişkileri ve pazarlıkların bu gecikmede etkili olduğunu düşünüyorum. Öte taraftan Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala kararları Türkiye tarafından hala uygulanmadı. Son AİHM kararında benim dışımda İdris Baluken olmak üzere iki mahpus var. Derhal salıverme kararı bilindiği üzere bizim içinde aynı sebeplerle uygulanmıyor. AİHM kararı Kobanê davasındaki suçlamaları ve tutuklamayı da kapsıyor olmasına ve tutuklu yargılanan diğer arkadaşlar açısından da bağlayıcı sayılmasına rağmen heyet kararı yok sayıyor. Bu gün AİHM kararı ve Türkiye devletin altına imza attığı sözleşme ile ve bağlayıcılığını tanıdığı AİHM’le gerçek anlamda bir irtibatı kalmamıştır. İki tarafta da süreci idare etmeye çalışıyor” dedi.
 
HUKUK OYUNUNDA BİR PERDE: KOBANÊ DAVASI 
 
Tutuklamalarının nedenine de işaret eden Yüksekdağ, bunun verdikleri siyasi mücadele ile doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti. Yüksekdağ, serbest bırakılmalarının da ancak verilecek bir siyasi mücadele ile mümkün olabileceğini söyledi. Ayrıca hala süren Kabonê Davası’na da dikkat çeken Yüksekdağ, “Kobanê davasının hukuk ve yargı ciddiyeti boyutunu uzun uzadıya anlatmama gerek yok. Ama tarihe tam bir hukuk cinayeti ve rezaleti olarak geçeceği kesin. Dava, tastamam siyasi ve iktidar güdümünde olunca, hukuk zaten oyunun oynatıldığı bir perdeden fazlası değil” diye kaydetti.
 
YARGI SÜRECİ 
 
Davada sorguların hala bitmemiş olmasına rağmen esas hakkında mütalaa verildiğine de dikkat çeken Yüksekdağ, kendilerine alelacele ceza verilmek istendiğini belirtti. Dava kapsamında yapılan duruşmalara müdahalelerin yapıldığının altını çizen Yüksekdağ, “Bize özel seçilip görevlendirilen bir heyeti dahi günlük olarak yönetemeden edemiyorlar. Davanın hızlandırılması ve mütalaaya geçiş kararı da böyle oldu. Planladıkları seçim tarihinden önce bize kestirecekleri cezayı bir propaganda, karalama ve üstünlük gösterisi için kullanmak istediler. Kobanê davasında son aşamaya geçiş kararıyla eş zamanlı olarak HDP kapatma davasında da hazine yardımına el koyma kararı aldırıldı. Yani bütün siyasi yargı süreçleri senkronize, tek elden, tek masadan yürütülüyor” diye konuştu.
 
‘İSTEDİKLERİNİ BAŞARAMADILAR’
 
Bu hususlarla özelde Kürt halkına ve Türkiye halklarına gözdağı verildiğini belirten Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanlarımızın kolunu kanadını kırdıklarını sanıyorlar. Demokratik siyasetin hedeflendiği ve rehin alındığı Kobanê ve HDP kapatma davası gibi süreçler bu amaca matuftur. Ama bizim tutsak edildiğimiz süreç boyunca kaç HDP’li, kaç kadın, kaç genç kendi kanatlarıyla uçmayı öğrendi? Halklarımız darbe ve operasyonlara hangi düzeyde dayanıklılık kazandı? Bunu hesap edemiyorlar. Bu nedenle bizi yargıladığını sananlar, yıllardır halkın iradesini hapiste tutanlar, istediklerini başaramadılar. Bir yanımız esaret ise bir yanımız ise özgürlüktür çünkü.”
 
SALDIRILAR NEYLE BOŞA ÇIKARILDI?
 
HDP’ye yönelik saldırıların yıllardan beri çeşitli biçimlerde sürdüğünü ancak bu güne değin bu saldırılardan devletin sonuç alamadığını sözlerine ekleyen Yüksekdağ, bunun temel nedeninin ise her saldırının altından kalkmayı bilmelerinden kaynaklandığını vurguladı. Yüksekdağ, “Bunda en önemli faktör halkımızın dirayeti, değerlerine bağlılığı ve iradesinden taviz vermemesidir. Arada bir hapishanedeki arkadaşlarla konuşuyoruz; neredeyse tutuklanmayan, hapse girmeyen HDP’li kalmamış. 12-13 yaşlarındaki çocuğumuzdan 75-85 annemize, babamıza kadar herkes politik duruşuyla sınandı. Hala yanımızda 4 yaşında annesiyle birlikte üç yıldır hapis yatan çocuklar var. HDP’ye yönelik saldırılar öyle genel geçer cümlelerle tarif edilecek bir şey değil. Büyük kırım hareketi ve büyük direniştir. Hiçbir siyasi organizma bize yapılanın yarısını bile kaldıramayacak durumdayken HDP’nin yaygın algı sınırlarını zorlayarak gerçekleştirdiği bir direniş söz konusudur” şeklinde konuştu.
 
‘HDP HALKTIR’
 
“Hep söylüyoruz, yine hatırlatalım; HDP, halktır. Baştan sona, aşağıdan yukarıya halk hakikatidir” diyerek, sözlerine devam eden Yüksekdağ, “Bu hakikatin varlığını ve gelişimini durduramazsınız. Bu güne kadar HDP adıyla ve çatısıyla gelişiyordu. Yarın başka bir ad, başka bir çatı da yaratır. Halklarımızın, kadınların, gençlerin iktidarın zulmüne uğrayanların merkezinde durduğu, çoğu zaman tek başına bir parti gibi davranan, hatta yer yer bilinciyle, pratiğiyle onun önüne geçen bir toplumsal güçten söz ediyoruz. Bu nedenle kapatma davası bizden çok siyasi iktidarın ve bu kuralsız savaştan medet umanların sonudur.  Hiçbir HDP’li ve devrime, demokrasiye, özgürlüğe inan hiçbir insanımız eminim ki kapatma saldırısını felaket senaryosu gibi okumuyordur. Ve bence başka hiç kimse de böyle okumamalıdır.
 
‘BU TAKTİKTİR VE BOŞA ÇIKARILABİLİR’
 
Kapatma davası ve diğer saldırılarla “Ha kapandı ha kapanacak” kaygısının yaratılmak istendiğine dikkat çeken Yüksekdağ, bunun bir taktik olduğunu ve boşa çıkarılmanın yollarının da olduğuna işaret etti. Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hareketin yasalarına uymak ve öz örgütlenmelerimize sahip çıkmak bu dönemin ana eksenidir. Bizleri, bu tür darbe saldırılarıyla alt üst edip devre dışı bırakmaya çalışanlara şu eski sözdeki gibi cevap verebiliriz; Yerin altının üstünden daha kötü olduğunu nereden biliyorsunuz? Tarih tanıktır ki birçok kritik süreçte bazı kırılma anları yıllar boyunca süren statükoların devrilmesi ve yeniye alan açmasına vesile olmuştur. Biz de bu uğursuz saldırıyı bir olanağa çevirmek için dikkat kesilmeliyiz. Neden olmasın? Şimdikinden daha iyisi neden olmasın?”
 
KADIN PARTİSİ İLE AĞIR DARBE ALDI
 
HDP’ye yönelik saldırılar ile kadınlara yönelik saldırıların eş zamanlı ve aynı düzlem üzerinde geliştiğini dikkat çeken Yüksekdağ, “Bu kaçınılmaz bir bağlaşıklık. HDP’ye saldırınca kadın iradesi üzerine kurulmuş kadın özgürlük hukukun uyguladığı, mücadelesinin verildiği bir yapıya saldırmış oluyorsunuz. Üstelik meclis ve merkez siyaset gibi bir alanda yüzyıldır süren erkek hegemonyasının tekelinin kırılmasını sağlayan bir partiye saldırmıştır oluyorsunuz.  İktidar ve düzen partilerinin HDP’yi hazmedememesinin başat nedenlerinden biri de budur. Meclis, belediye, merkezi yönetim, siyasi partiler gibi alanların daima erkeklere parsellenmesi geleneği HDP’nin siyasete etkin girişiyle ağır darbe aldı” dedi.
 
KADINLARIN VARLIK ALANLARI HEDEFTE
 
Yüksekdağ, bu nedenle en çok kadınlara ve özellikle siyasetçi kadınlara yönelik saldırının olduğunu söyledi. Yüksekdağ, cezaevine atılan kadın siyasetçilere dikkat çekerek, “Eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet bu gün hiçbir düzen partisinin ulaşamadığı bir seviye olarak tarihe kaydedilmiştir. HDP bu güçlü yanlarıyla hem sistemin yanlarını ortaya çıkarmakta ve milyonlarca kadına özgürlük ve cesaret enerjisi taşımaktadır. HDP’nin ev kölesi yapmak istedikleri, şiddete, tacize, tecavüze ve ucuz iş gücü sömürüsüne mahkum etmek istedikleri kadına örnek olmasını istemiyorlar. Özellikle de kadınların aktif siyasete çekilmesine ve teşvik edilmesine tahammül edemiyorlar. Bu nedenle HDP’nin kapatılması ve tasfiye saldırısına uğratılmasıyla kadınların kazanılmış tarihsel varlık alanlarını yok etmeyi ve siyasi direncini kırmayı hedefliyorlar. Tam da bu nedenle istediklerini başaramayacaklar. Çünkü kadın direnişleri çağında olduğumuzu idrak edemeyecek kendi kibirlerine ve zulümlerine batmıştır” ifadelerini kullandı.
 
‘KADIN SOYKIRIMINA KARŞI MÜCADELE ZORUNLU’
 
Kadınların en çok köleleştirilen ve sömürülen kesim olduğu tespitini yapan Yüksekdağ, şunları söyledi: “Bu eril sistem bin yıldır kendisini üreterek ve baskıyı perçinleştirerek bu günlere gelmiş. Bugün baktığımızda da kapitalist eril yönetim yapılarının kadınla açık ya da gizli biçimleri ülkeden ülkeye farklılık gösterse de köhnemiş bu ilişki biçimini sürdürdüğünü görüyoruz. Ortadoğu, Kurdistan ve Türkiye gerçeği bakımından eril hegemonyanın çok ağır ve şiddetli biçimiyle yüz yüzeyiz. Kadına dönük şiddet ve cinayetler öyle sistematik bir hal aldı ki artık bunu jenositten, kadın soykırımından farklı tanımlamak mümkün değil. Bu aynı zamanda kadınların mücadele zorunluluğunu da öne çıkarıyor. Özgürlük talebi, eşitlik mücadelesi bu gün öne çıkan en büyük toplumsal hareketlerdir. Kadın toplumsallığı geliştikçe, kadınlar hak ve kurtuluş mücadelesine yöneldikçe şiddetin dozu artıyor.”
 
‘KADINLAR SEÇİME DAMGASINI VURACAKTIR’
 
“Kadın isyanı”nın da geliştiğini dile getiren Yüksekdağ, bunun ayrıca kurulu düzeni değiştirmeye dönük bir devrim niteliği de taşındığını ve görülmesi gerektiğine dikkat çekti. Yüksekdağ, Türkiye ve Kurdistan’da kadınların verdiği mücadeleyi işaret ederek, “Türkiye ve Kürdistan kadın hareketi yakın tarihimize göz ucuyla baksak bile öncü ve hayati rol oynamıştır. Jin jiyan azadî haykırışı, basit olmanın ötesinde bir dönemin ruhu, eylem bilinci ve harekete geçirici gücü olmuştur. Darbelerin katliamların, kitle hareketlerinde dibe vuruşların yaşandığı dönemlerde kadın hareketi hep diri kalmayı bildi. 8 Mart’ların 25 Kasımların ve kadın haklarının gasp edilmesine karşı kampanyaları bütün bir toplum için bir ‘kalk borusuna’, işaret fişeğine dönüştürdü. Kadınların bu rolü ve öncülüğü hala günceldir ve yaşamsaldır. Türkiye’nin kritik, kaotik bir seçim sürecine girdiğini ve sistem felaketleriyle altüst olduğunu dikkate alırsak böyle bir dönemde kadın öncülüğü ve siyasetin merkezine yürüyüşü çok daha önemlidir. Kadınlar tabandan ve yaşamdan doğan güçleriyle gerek temsili gerek hareket boyutuyla bu tarihsel sürece damgasını basmalıdır, basacaktır.”
 
İKTİDAR NASIL GİDER?
 
Millet İttifakı’nın Türkiye ve Kurdistan’ın kritik sorunlarına dair somut adımlar atmadığını ve bu durumun temelinde ise ittifakı oluşturan güçlerin arasındaki çelişkilerin olduğunu vurgulayan Yüksekdağ, ittifakın öncelikle Kürt sorununu ele alması gerektiğini belirtti. Kürt sorununun çözümsüzlüğünün rejim krizine yol açtığını belirten Yüksekdağ, ittifakın demokratik inşaya dair güçlü ve güven artırıcı sözler söylemesi gerektiğinin altını çizdi. Yüksekdağ, “Bütün muhalefetin istediği mevcut iktidarın değişmesi ise bu her şeyden önce muhalefetin demokratik değişimiyle başlar. Aksi durumda iktidardan farklı olmaz. Ama bu konuda bilhassa İP merkezli direnç geliştirdiği, diğer ittifak bileşenlerinin de suni bir denge kurmak adına bu dirençle uyumlu davrandığı görülüyor” diye kaydetti.
 
‘KABUL EDİLEMEZ’
 
Yüksekdağ, Millet İttifakına dair sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer taraftan faşist, ucube bir sisteme dönüşmüş iktidardan kurtulmak için gereken yapıcılığı göstermemek, saray siyasetini çağrıştıran tepeden bakış sergilemek çok doğal ve kabul edilebilir sayılıyor. Ama bizim açımızdan kabul edilemez. Kürtlerin, HDP’yi var eden devrimci, demokratik güçlerin oyununa talip olanların, taleplerine yabancılığı normal değildir. Bizim tabanımız ve demokrasi güçlerinin beklentisi, eğilimi belidir. Asıl önemlisi Millet İttifakı ve onun çıkaracağı Cumhurbaşkanı adayı, bu tayin edici gücü ne kadar dikkate alacak; ya da demokratik, yenilenmeci karaktere sahip mi, değil mi? Tabi bizim stratejimiz her durumda nettir. Kendi adayımızı çıkarmak da dahil bağımsız bir politik hattan ilerleme eksenindedir. Bu eksenin geliştirilmesi, Millet İttifakının ne yapacağından çok daha belirleyicidir” dedi.
 
EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI
 
Emek ve Özgürlük İttifakının Türkiye ve Kurdistan halkları için yeni bir umut ve enerji olduğunu ifade eden Yüksekdağ, “İttifakın, amaç ve hareket birliğini, açıklığını, doğrudanlığını daha iyi yansıtabilmesi gerekiyor. Ne kadar ağır ve bıçak sırtı bir zamandan geçtiğimiz ortada. Böyle bir zamanda halkların, kadınların, gençlerin, emekçilerin umut ve beklentilerini merkeze almayan karşılığını en iyi şekilde vermeyen her politik organizasyon akamete uğrar. Emek ve Özgürlük İttifakı, ilk çıkış rüzgarını çok iyi değerlendirmeli. Hepsinden önemlisi de halkların ona, ‘Üçüncü İttifak’ olduğu için yüzünü çevirdiğini, değer verdiğini, unutmamalı. Ayrıca ittifakın Kartal Mitingi gibi enerjik ve kitlesel çıkışlara ihtiyacı var” diyerek, seçime işaret edip, bu doğrultuda gelişmelerin çoğaltılması gerektiğini kaydetti.
 
UYGULAMALAR ÇOĞALTILMALI
 
Mereş Merkezli depremlere de değinen Yüksekdağ, iktidar ve devletin çöktüğünü ancak buna karşın ise insanlık değerlerini savunan güç ve hareketlerin ise güçlü bir biçimde ayağa kalktığını ifade etti. Bu yönüyle önemli bir sınavın verildiğini söyleyen Yüksekdağ, kadınların rolüne dikkat çekti. Kadınların yaşamı kuruduğu ve aynı zamanda sürekli üreten bir ruh ile enerji olduğunu da dile getiren Yüksekdağ, şöyle konuştu: “Bir taraftan hala yitirdiğimiz canların yasanı tuttuğumuz doğrudur; ama diğer taraftan kadına ve onun nezdinde yaşama sahip çıkmak zorundadır herkes. Bu süreçte kadın örgütlerinin, özelde kadın dayanışması eksenli çalışan gönüllü ve inisiyatiflerin geliştirilmesi, desteklenmesi çok önemlidir. Mevcut dayanışma hareketlerinin özgün kadın boyutunun kapsayıcı, sistematik ve daha zengin olanak aktarımıyla büyütülmesi gerekiyor. Bu nedenle Silopyalı kadınların örnek organizasyonu, Mor Tır,  Mor Yerleşke, kadın ve çocukların için psiko-sosyal destek, kreş gibi uygulamaların çoğaltılması önemlidir.”
 
YENİ TOPLUMUN MAYASI OLACAK
 
Yüksekdağ, “İnancımız o ki; ‘Kadın yaşam özgürlük (Jin jiyan azadî)’, eril kapitalist sistemin enkazının arasında filizlenen yeni toplumun da mayası olacak” dedi. Yüksekdağ, kadınların 8 Mart sürecinde deprem bölgesinde bu mayayı çalması gerektiğini belirtti. Yüksekdağ, sözlerini, “Elbette ki dayanağımız, Rojava’dan İran’a ve dünyayı saran kadın isyanlarına inanmak aynı yoldan ilerlemektir. Bu 8 Mart’ı bir yıl öncekisinden daha güçlü ve kendinden emin karşılayan bir kadın hareketi var. Ve artık toplumsal kurtuluş, politik özgürlük, adalet mücadelesi, çok daha fazla kadının kurtuluşuna bağlanmış durumda. Kadın kurtuluşunu sağlanması emekten, özgürlükten, haktan yana hiçbir toplumsal kesimin kurtulamayacağı bir çağın ilk çeyreğindeyiz. 8 Mart kadın dayanışması ve mücadelesinin bir meşalesi olarak, bu tarihsel dönemi aydınlatan ışığa dönüştürebiliriz. Tam da böylesi bir dönemde; ölümlerin, çaresizliğin kol gezdiği zamanda 8 Mart’ın ruhuna, birleştirici ve kazanma odaklı kuvvetine ihtiyaç var. Kaybettiklerimiz arasında ve kadınların yaşamını ve yarınını birlikte kazabiliriz” şeklinde noktaladı.
 
MA / Mehmet Aslan
 

Diğer başlıklar

03/03/2023
14:13 Görüntülenmesi yasak mezarlık: Sayısını biz de bilmiyoruz
13:48 Aileler İmralı için başvuruda bulundu
13:18 TİHV’den deprem raporu: Kamu olanakları doğru kullanılmadı
13:12 Şenyaşar ailesi Adalet Nöbeti’ni sürdürüyor
12:43 TÜİK’e göre enflasyon yüzde 55,18
11:57 İslahiye'de çöken bina ayakta, ayaktaki bina çökmüş olarak kaydedildi
11:43 Bu yıl 8 Mart'ın rengi: Mor-siyah ve hesaplaşma
11:16 Ne mutlu üşüyorum!
10:43 Sanal medyada çocuk fotoğrafları: Para karşılığında satılıyorlar mı?
10:14 50’yi aşkın yakınını kaybetti: Ses geliyordu, yardım edemedik
09:54 ENAG: Yıllık enflasyon yüzde 126'ya yükseldi
09:47 Bacakları protezli depremzedeye günlerdir çadır ulaştırılmadı
09:39 Deprem bölgesinde koruyucu sağlık hizmeti yok
09:25 Yüksekdağ: Kadınlar, enkazın arasında filizlenen yeni toplumun mayası olacak
09:20 Engelli yurttaşlar zor durumda
09:17 ‘Kahraman baba’ ve çaresizlik!
09:16 Dayanışma merkezi depremzedenin yuvası oldu: Kenti terk etmeyeceğiz
09:15 Almanya'dan dayanışma için Hatay'a geldiler
09:15 ‘Kurtulan’ soluğu köyde aldı: Nüfus ikiye katlandı
09:06 Binlerce insanın ihmalden öldüğü AKP döneminde tek bir istifa yok!
09:02 ‘Halkın dayanışması devletin gücünün çok daha önünde’
09:01 Kaçak yapıları yıkan BDP’liler yargılanıyor
09:01 Dicle Nehri’ndeki adacıklar işgal ediliyor
09:00 'Dayanışmayı engellemek isteyen iktidar başarılı olamadı'
09:00 03 MART 2023 GÜNDEMİ
08:53 EYT düzenlemesi yürürlüğe girdi
00:18 Şengal saldırısında yaşamını yitiren Şemo defnedildi
02/03/2023
23:52 Mereş’te 3,9 büyüklüğünde deprem
23:50 Gözaltına alınan 77 SOL Parti üyesi serbest bırakıldı
23:41 Eyn İsa’ya obüs saldırısı
23:01 Yunanistan’daki tren kazasında can kaybı 57’ye yükseldi
22:50 Kılıçdaroğlu TİP ve SOL Parti’yle görüşecek
21:59 Kadın Edebiyat ve Sanat Festivali sona erdi
21:02 ABD Senatosu’nda Kovid-19’a ilişkin tasarı kabul edildi
20:56 GSM şirketleri hakkında soruşturma
20:55 Oluç: Deprem komisyonunun ilk işi siyasi sorumluluğu açığa çıkarmak olmalı
20:33 Aydın'da bir kadın katledildi
20:21 İzmir Körfezi'nde yeni fay hatları tespit edildi
19:58 Kadın cinayetine 12 yıl hapis istemi
19:52 Millet İttifakı: Ortak anlayışa ulaştık
19:35 Ege'den depremzedelerle dayanışma çağrısı
19:23 Beştaş: İktidar ‘İnşaat ya Resulullah’ şiarıyla yandaşlarının ceplerini doldurdu
18:50 Meclis’te deprem sonuçlarının araştırılması için komisyon kuruldu
17:51 KNK’den Süleymaniye’ye ziyaret: Lozan’a ortak tavır alınmalı
17:32 Ekşi Sözlük'e erişim engeli kaldırıldı
16:21 Bozgeyik: Hatay'ın demografik yapısı değiştirilmek isteniyor
16:17 Paris Katliamı açıklaması: Açıkça siyasi bir bağlantı var
16:06 Zilan'daki kemikler ATK'ye gönderildi
15:46 Vartinis Davası yine ertelendi
15:40 Kadınlar 8 Mart’a hazırlanıyor: Öfkeliyiz, zulmün hesabını soracağız
15:16 DFG: Tutuklu gazetecilerin sayısı 88’e yükseldi
14:47 Fabrika yangınında bir işçi yaşamını yitirdi
14:38 Türkdoğan’a ‘Ermeni Soykırımı’ davası: Geçmişle yüzleşilmeli
14:34 AYM ‘hazine’ yardımına bloke konulması kararını görüşecek
14:10 TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan Sincan Cezaevi’ne sevk edildi
13:32 ‘Hükümet istifa’ diyen taraftara seyirden men cezası
13:16 Fay hattı üzerine kurulu santrallerin durdurulması talebi
13:06 Dêrazor’da patlama: 5 ölü, 40 yaralı
12:58 Koçyiğit: 3 buçuk milyon öğrencinin eğitim hakkı gasp edildi
12:52 İnşaat işçileri: Deprem bölgesinde inşaatlar durdurulsun
12:38 Deprem bölgelerindeki asansörler için yüksek risk uyarısı
12:35 Ferit Şenyaşar: Bakan, nöbetimizi görmemek için arka kapıdan giriş yapıyor
12:26 Komisyondan Başarır ve Türkkan için dokunulmazlık kararı
12:25 Abdullah Öcalan’ın avukatları görüş başvurusunda bulundu
12:19 Demokratik Modernite'nin 42’nci sayısı çıktı
12:17 Kaymakamın aldığı koku ne!
12:14 Aydeniz: Helalleşme yüzleşme ve hesap vermeyle olur
12:11 KDP Metîna’da 3 askeri üs kurdu
11:06 Emniyetteki intihar iddiasının görüntüsü: Kamerada izleyen polis müdahale etmedi
11:05 Günay: AKP-MHP ittifakından kurtulmadan halklar nefes alamaz
11:01 İran’da bir kadın idam edildi
10:43 Kadınlar deprem bölgesinde: Dayanışma ve cesaretle yeniyi kuracağız
10:28 Depremzede kadın, gönüllüler için yemek yapıyor
10:19 Engelli babasıyla 7 gün dışarıda kaldı, yardım gelmedi
09:53 Depremin 25’inci günü: Çadır yok, seraya sığındılar
09:51 Günlerdir bakanlığın yıkım kararını bekliyorlar
09:49 Talabani’den KDP’ye: Gelin PKK ile Türkiye arasında barışı sağlayalım
09:48 KESK’li kadınlar yaşamı yeniden kurmak için deprem bölgesinde
09:45 Deprem komünü: El ele, her eve
09:12 Rant, kişiye özel imar ve yeşil alanların betona boğulduğu ilçe: Elbistan
09:06 ‘Kızım soğuktan öldü’
09:05 Semsûr'da herşey çocuklar için!
09:05 Başaran: 8 Mart yıkımın hesabını sorma günüdür
09:03 Eşinden sonra evini de kaybetti: Hasta halimle nasıl yuvamı yeniden kurayım
09:03 Halk baraj nöbetinde: İkinci bir felaketin yaşanmaması için önlem alınmalı
09:02 Çocukluğumun kehaneti!
09:02 Yurttaşlar: Yapın diyen belediye evlerimizi yıktı
09:01 Hataylı depremzede: Selam söyle başkanımıza!
09:01 Deprem bölgesindeki hayvanlar tehlike altında
09:00 Ölüm, yoksulluk ve ceza üçgeninde yaşam: Kolberlik
09:00 02 MART 2023 GÜNDEMİ
00:10 İran’da bir tutuklu idam edildi
01/03/2023
23:49 Gazeteci Gökhan Özbek gözaltına alındı
22:52 HDP’li gençler ‘Küfür etme istifa et’ pankartı astı
22:41 ‘Öcalan’a Özgürlük’ konferansının sonuç bildirgesi açıklandı
22:28 Ahmet Şık’a kınama cezası
22:18 Meclis Genel Kurulu’nda gündem Kızılay
21:06 Öcalan’a Özgürlük konferansı sona erdi: Özgürlük talebi daha çok yükseltilmeli
20:42 Dersim'de 2 kişi gözaltına alındı
20:36 Mor TIR İzmir'den yola çıkıyor
20:34 Türkiye’den Kobanê’nin doğusuna hava saldırısı
20:18 KHK eyleminde 8 Mart mesajı
20:08 Amed Barosu: Meslektaşlarımıza yönelik silahlı saldırıyı kınıyoruz
20:02 Kuzey ve Doğu Suriye’de 8 Mart’ın startı verildi
19:57 QSD: Türkiye Şubat’ta 24 kez saldırdı, 4 sivil yaşamını yitirdi
19:54 Deprem nedeniyle Mêrdîn’e giden aile kaza yaptı
19:31 Depremzede çocuklarla bir araya gelindi
19:00 Kayseri’de 467 yapı depremde ağır hasar gördü
18:45 Antalya’da sendika değiştiren 11 işçi işten çıkarıldı
18:29 8’inci Kadın Edebiyat ve Sanat Festivali Qamişlo’da başladı
18:08 Yunanistan'da kaza: Ulaştırma Bakanı istifa etti
18:03 Şêrewa'ya yönelik hava saldırısı
17:57 Göç İdaresi’nden Suriyeli Halid’e tehdit ve baskı: Nizip’e gidin!
17:51 Çocukların akıbetini soran kadınlardan pankartlı eylem
17:39 Katledilen Suriyeli işçilerin davası görüldü
17:31 İmamoğlu ‘İstanbul Deprem Seferberlik Planı’nı açıkladı
17:27 Oluç: Halk 14 Mayıs’ta depremin siyasi sorumlularından hesap soracak
17:22 TJA ve HDP, Meletî'de kadınlarla bir araya geldi
17:04 TJA’nın 8 Mart startına polis engeli
16:51 Mereş’te sadece bir mezarlığa 6 bin kişi defnedildi
16:33 Ayşe Gökkan ve 6 tutuklu kadın sevk edildi
16:33 Mata Otomotiv eylem sürüyor
15:56 18 yaşındaki Çiğdem Cansız’ın intihar ettiği iddiası
15:43 Ceren Sözeri ve Evrensel’e açılan dava ertelendi
15:42 'Yasımızı mücadelemizin sebebi yapacağız'
15:29 Sanal medyada Kürtleri hedef gösteren kullanıcı hakkında suç duyurusu
14:53 ‘Sorumlular istifa etmeli’
14:38 8 Mart’ın startı verildi: Bu isyan saltanatlarını yıkacak
14:31 İstanbul’daki protestoda 8 gözaltı
14:20 TMMOB’dan kira artışlarının önlenmesi için ‘kontrol büroları’ önerisi
14:19 ‘Yıkılan şehirleri kadın dayanışmasıyla yeniden kuracağız’
14:13 İran’da kız öğrencilerinin okullarına saldırı iddiası!
13:52 Kadın tutuklulara dayanışma kartı
13:33 Colemêrg’te ekmeğe zam
13:14 İzmir’de yapı durum tespiti için başvurular başladı
13:09 Şenyaşar ailesi: Hakikatlerin üstünü kapatamazsınız
13:02 KESK Kadın Meclisi: Öfkemizle kadın dayanışmasını örüyoruz
12:41 Suriyeli Sened ortopedik yatağa kavuştu
12:37 Babasının taziyesine katılmak isteyen tutukludan 40 bin TL istendi
12:37 Erdoğan'dan seçim açıklaması
12:36 'Öcalan'a özgürlük, dünyaya barış' konferansı sürüyor
12:26 Şengal'de bir araç bombalandı: 1 kişi yaşamını yitirdi
12:18 Bakanlığın onay verdiği maden projesi iptal edildi
12:09 Çadırlar 'rüşvet' ve elektrik kesintisi baskısıyla boşaltıldı
12:07 Yunanistan'da tren kazası: 32 ölü, 85 yaralı
11:32 ‘Kardeşimi 18 gün sonra çıkardılar, elimde sadece mezar taşı numarası var’
11:30 Şubat ayı savaş bilançosu
11:15 Hatay’da 4.8 büyüklüğünde deprem
11:11 Türkiye 22 günde en az 584 saldırı düzenledi
11:08 Semsûr’a ağıt…