Deprem komünü: El ele, her eve

HATAY - Samandağ’da depremde kurtulanların kurduğu 400 kişilik Kolektif Koordinasyon Merkezi, el ele verip kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların biricik dayanışması oldu. Kapı kapı çadır, ekmek ve su dağıtan komün, ulaşmadık mahalle bırakmıyor.  
 
Hatay’da depremin ikinci günü hiç kimseyi beklemeden kolları sıvayıp işe koyuldular. Doktor, öğretmen, sanatçı, öğrenci, öğretmen, çiftçi, kimin elinde ne iş geliyorsa koştular, dayanışmaya. Depremden sağ çıkan mahalleli, soluğu Karaçay Bedii Sabuncu Lisesi bahçesinde soluğu aldı. Samandağ’ına bağlı Karaçay mahallesinde halkın kendiliğinde kurduğu Kolektif Koordinasyon Merkezi yüzlerce ihtiyaç sahibine ulaştı. Kimi çadır, kimi gıda, kimi diğer ihtiyaçları kaptı, kapı kapı depremzedelere ulaştı.
 
Set işçileri, tiyatrocular aralarında kimi arasan bulursun. Sayıları zaman zaman 400 kişiye ulaşan dev organizasyon, insan, hayvan canlı ne varsa yardımına koştu. Tonla hikaye birikiyor mahallenin komününden. Aralarında birisi anlatıyor, “Polis Özel Harekatı’ndan (PÖH) biri geldi yemek almaya. Biraz sohbet etmeye başladı. ‘Çadır devleti miyiz diyorlardı, çadır devleti bile olamadık’ dedi.” Kimisi organizasyonlarını Samandağ’ın Rönesans’ı diyor kimisi engelle karşılaşmamak için daha temkinli.
 
‘KEFEN VEREYİM Mİ?’
 
Bir başka gönüllü anlatıyor, “İnsanlar yardım kolilerin içinde ne var ne yok bakamıyor. Çünkü her şeye ihtiyacı var. Birisi içinde ne olduğunu bilmeden kefen bezi olan koliyi istedi. ‘Ne yapacaksın, içinde ne var biliyor musun, dedim. Yok dedi. Kefen var dedim, kefen vereyim mi diye sordum. ‘Yok kefen kalsın’ dedi. Çünkü kefene ihtiyaç kalmadı. Ölen öldü, enkazla gömüldü.”
 
Kendiliğinden kurulan, gelişen, dönüşen ve dalga dalga yayılan Kolektif Koordinasyon Merkezi’nden Eda Dönmez, hummalı deneyimi Mezopotamya Ajansı’yla (MA) paylaştı.
 
Bu dayanışma ağı depremin kaçıncı günü kuruldu?
 
Burası depremin ikinci günü kuruldu, ben de 3’üncü günü geldim. Buraya gelen yardım TIR’larındaydım. Birkaç parça eşya aldıktan sonra buraya geldim. Yardım etmem gerekiyordu. Tesadüfen böyle bir şey olduğunu gördüm ve buraya gelme ihtiyacı hissettim. Depremzede olarak çaresizliği yaşadık. Benim gibi herkes çaresizdi. Çaresizliğimize karşı “bir şeyler yapabiliriz” dedim ve geldim. Geldiğimde 15-20 kişi vardı. Ne olduğunu anlamaya çalıştım. Burası konum olarak Antakya, Samandağ arası ve merkez bir yer. Burada bizim gibi halktan olan insanlar. Sonradan zamanla gönüllüler de geldi. Burada toplanarak herhangi bir sivil toplum kuruluşu veya devlet yok. Tamamen gönüllüler tarafından kuruldu. Başta işler biraz karışıktı. Zamanla bu karışıklığın giderilmesi ve iş bölümü yapılması gerektiğini konuştuk. Burada toplanma amacımız gelen yardımları depremzedelerin ihtiyaçlarına göre belirlemek ve dağıtmak. Görev dağılımız değişiyor; Kimimiz çadır, kimimiz gıda, kimimiz kıyafet bölümünde. Çünkü depremzede olarak herkesin her şeye ihtiyacı var. Zengin de fakir de siyasetçi de STK’ci de depremzede. Evlere girilemiyor. En acil hayati ihtiyaçları gidermek için bir iş bölümü oluşturduk. Herkes bir şekilde bir depremzedeye ulaşmaya çalışıyor. Kimisine evine kadar gönderiyoruz. Engelli bireyler, bebekli bireyler oluyor. Onlar için mobil hizmet sistemi kurduk ve evlerine kadar gidiyoruz.  
 
Siz nerden geldiniz?
 
Buralıyım. Tomruksuluyum.
 
 Anlatımınız buranın bir çeşit komün olduğunu gösteriyor. Bir isminiz var mı?
 
Kolektif Koordinasyon Merkezi olarak isim koyduk. Tam da ismine uygun bir şekilde işleyişimiz var zaten.
 
 Aranızda olan kimler, kaç kişi, kaç saat çalışıyor?
 
Burada doktorundan öğretmenine, sanatçıdan yönetmenine, halktan öğrencilere kadar herkes var. Herkes bir birine yardımcı olmak için bir arada. İlk günlerde 300-400 kişiye kadar sayımız çıktı. Kim olduklarını bilmiyoruz, kimse kimseyi tanımıyor.
 
Burada doktorundan öğretmenine, sanatçıdan yönetmenine, halktan öğrencilere kadar herkes var. Herkes bir birine yardımcı olmak için bir arada. İlk günlerde 300-400 kişiye kadar sayımız çıktı. TIR’lar geliyordu, indir, bindir. Eşya dağıtımı ve paylaşımına kadar iş bölümü vardı. Zamanla oluşumuzu duyan farklı kentlerden gruplar katıldı. Küçük küçük çadırlar kurdular. Dönüşümlü olarak onlar da bize destek oldular. Kim olduklarını bilmiyoruz.
 
 Kimse birbirini tanımıyor mu?
 
Kimse bir birbirini tanımıyor. Benim burada ana okul öğretmeni olduğumu bilen bir mahalle sakinleri var. Şu an neredeyse bütün köyler beni biliyor. Kimse birbirini bilmezken burada çok güzel bir dayanışmaya girdik. Çünkü amacımız bir. Hepimiz depremzedeyiz. Bir amaca hizmet etmeye çalışıyoruz.
 
 Her yaştan insan görüyoruz…
 
15 yaştan 70 yaşa kadar çıkıyor. 15 yaş çocuklar bile bir şeyler yapmak için burada. Yaş grupları çok değişiyor. Ortalama yaş grubumuz yok bizim. Herkes burada ve tek bir amaca hizmet ediyor. Herkesi bu enkazdan çıkmamız gerekiyor. Kimimizin cenazesi vardı onu kaldırdık. Kimimizin kayıpları var, ona destek olaya çalıştık. Kimi evsiz, çadır yaratmaya çalıştık. Yiyecek ve içecek suyu olmayanlar var. Onlara ulaşmaya çalıştık. Enkaz demek sadece yıkım altında olmak değil.
 
 Bu kadar büyük bir organizasyonun karar süreci olmalı, nasıl yürütüyorsunuz?
 
 
10 kişilik komite ekibi oluşturduk. Sınırlı kalmadı. 15, 20’ye kadar çıktı. Komite ekibine göre çalışıyoruz. Ben ihtiyaç listelerini almak ve depodan sorumluydum.
 
Karar süreci ilk iki -üç gün kimsede değildi. Sonra kendi aramızda daha çok dışarıdan bağlantıları olan ve bu bölgeyi çok iyi tanıyan birkaç kişi seçtik. Onlar bağlantıları kursun bizi yönlendirsin diye. 10 kişilik komite ekibi oluşturduk. Sınırlı kalmadı. 15, 20’ye kadar çıktı. Komite ekibine göre çalışıyoruz. Ben ihtiyaç listelerini almak ve depodan sorumluydum. Daha sonra depodan baktım güzel bir işleyiş var. Herkes geliyordu ve ne yapacağını bilmiyordu. Yönlendirmelerle kim olaya hakimse iş bölümleri sağlayarak, bize yardımcı olmaların sağladık. İşi öğrettikten sonra ben dağıtım merkezine geçtim. Bu bölümde küçük organizasyonlar yaparak iş bölümü oluşturduk ve ben çadır bölümüne geçtim. Çünkü ikinci depremden sonra her şey altüst oldu. Her şey sıfırlandı. İnsanlar evlerinde depreme yakalandılar. Evler başlarına yıkılacak kadar derin bir depremdi. Bazı gönüllü arkadaşlarımız etkilendi ve gittiler. Sayımı azaldı. Bundan dolayı sıkıntı yaşadık. Çünkü depremzedeler de artık kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kaldı. Bütün evler yıkıldı. Herkesin çadıra ihtiyacı var. Her yerde çadıra ihtiyaç oluştu. Binamız hasar gördü, iş görmez hale geldi ve iş gücümüz azaldı.
 
 Bu travmatik durumu nasıl aşıyorsunuz, buna dair kendi içinizde bir rehabilite süreci var mı?
 
İlk buraya gelen ekipler arasında çocuk terapistimiz vardı. Psikologlarımız vardı. Omuzlarımızdan tutup “iyi misi” diye sorduklarında bir cümleyle o anki travmayı konuşarak, birbirimize destek olarak, bir birimizin hikayesini dinleyerek bir nebze de olsa rahatlıyorduk. Travmayı dışarıdan bizden daha kötü durumda olan insanları gördükçe, toparlamamız gerektiğini gördük.
 
 Bir mesainiz var mı, sabah başlangıç, akşam paydos kaçta oluyor?
 
Bizim molamız yok. Benim çadır ekibim gece 12’de bir telefonla çıkıp herhangi bir mahallede çadır kurmaya gidebiliyor. Sabah sekiz buçukta… Sabaha kadar buradayız çünkü gönüllülerimiz sahada kalıyor. İhtiyaçlarını da gidermeye çalışıyoruz. Aynı zamanda onlarla sohbet etmeye çalışıyoruz. Onları moral ve duygusal anlamda daha iyi olmalarını sağlarsak daha uzun süreli olurlar.
 
 Nerelere ulaştınız?
 
Burada her yere ulaşıyoruz. Bir kaç gün önce Altınözü’ne gittik. Suriye sınır dediğimiz mahallelere gittik. Herkesin ihtiyacını olduğunu düşünüp, yetişemediğimiz çok yer yok. İskenderun’dan bile gelip, çadır, giyim ve erzak alanlar oldu. Biz her yere yetişmeye çalışıyoruz. Bağışa ihtiyacımız var.
 
Buranın halkı buradaydı. Dışarıda üniversite okuyup bize nasılsınız diye sorduklarında hemen buraya gelin diyoruz. Herkese ihtiyacımız var. Hatay’da doğup, büyümüş öğretmen, doktor, mühendislere ihtiyacımız var. İlk çağrımız onlara oldu.
 
 Birçok kültür sanat faaliyeti de var…
 
Evet, iki çocuğumla buraya gelirken, onları bu hengamede bir nebze olsa depremzede konularından uzaklaşması gerektiğini düşündüğüm için küçük bir çocuk bölümüyle başladık. Okuldan çıkardığımız masa ve sandalyeyle başladık. Resim yapsın, top oynasınlar diye çocukları bir alana aldık. Bu durumdan bir nebze kurtulmaları gerekiyordu. Okul yok, öğretmen yok. “Arkadaşlarım öldü, öğretmenlerim öldü” gibi söylemlerin çocukları ciddi anlamda etkiliyordu. Bir nebze olsa onları bu konuda uzaklaştırmak için çocuk alanı oluşturmaya çalıştık. Boyama kitapları, toplarla çocuk terapistlerimizle, gönüllü sosyal hizmet çalışanlarımızla onları birazcık oyaladık diyebiliriz.
 
 20 gündür burada sayısız insanla tanıştınız, her birinin bir hikayesi var. Bizimle paylaşacağınız bir hikaye var mı?
 
Beni çok üzen bir hikayeyi paylaşayım; Depremin 23’üncü (1 Mart) günündeyiz. Akşam eve çadır talepleriyle ilgileniyoruz. Öncelik kriteri belirlediğimiz 3 kriter var; Hamileler - çünkü bunlar arabada kalamazlar, uzanmak zorundalar, serada kalamazlar, bebekli aileler ve engelli bireyler. İlk kriterlerimiz bunlardı. Bunlara çadır dağıtmaya çalışıyorduk. Bir mesaj geldi, ikinci cümlesinde hüngür hüngür ağladık. “Biz hala neden burada oturuyoruz” diye birbirimizi sorguladık. Bir şeyler yapmak zorundayız dedik. Çünkü mesajda, “Bebeğim hasta, arabadayız, ben ikinci çocuğuma hamileyim, evime giremiyorum, seram yok, kalacak yerim yok, çocuğuma ilaç bulamıyorum, onu ısıtamıyorum.” Büyük oğlunu şehir dışına göndermiş eğitimden kaynaklı. “Aynı zamanda çocuğumdan uzaktayım, bana çadır göndermeniz için kendimi mi öldüreyim?” Bu mesajın tamamını okuyamadım ben. Sonrasında mesajın devamında ne yazdığını bilmiyorum ama hikayeyi bitiremedim. Ben kendime “Eda sen hala burada nasıl oturabiliyorsun, hala eline sıcak çay alabiliyorsun” dedim. Çünkü o kadın çocuğunu ısıtamıyor, sıcak süt veremiyor, bir çocuğundan ayrı. Daha çok şey yapmamız ve çabalamalıyız dedik. Ağlaştık ve üzüldük. Gece saat 11’de herkesi aradık. Yarın sabah herkes burada olsun dedik. Hepimiz toplandık. Kimisi üniversiteye hazırlanırken, dershanesini bıraktı. Kimi babayken babalığını bıraktı. Şehir dışında öğretmenlik yaparken öğretmenliği bıraktı. Kimi işsiz kaldı. Kimi dışarıdan geldi destek olmak için. Kimsenin hiçbir mecburiyeti yokken herkesi daha çok çalışmaya çağırdık. 2-3 saatlik uykuyla daha çok çalıştık. Çünkü o insanlara ulaşmamız gerekiyordu.
 
* Bizim aracılığımızla bir çağrınız var mı, neye ihtiyacınız var?
 
 
Burada çadır bir lüks değil, ihtiyaçtır. Bir insanın birinci ihtiyacı barınma ihtiyacıdır. Bir insan hala ben arabada yatıyorum diyorsa ciddi bir problemdir. Dolayısıyla bu problem artık göçe sevk ediyordur. Birçok insanımız göç etti. Çadır istiyoruz.
 
Burada çadır bir lüks değil, ihtiyaçtır. Bir insanın birinci ihtiyacı barınma ihtiyacıdır. Bir insan hala ben arabada yatıyorum diyorsa ciddi bir problemdir. Dolayısıyla bu problem artık göçe sevk ediyordur. Birçok insanımız göç etti. Hatay halkını burada kalmasını istiyoruz. Her eve çadır. İleriki süreçlerde daha güzel projeler olabilir. Konteynerler olabilir. Ama çadır istiyoruz.  Çocuklu annenin, engelli, yaşlı ninenin barınma ihtiyacını karşılayabileceği ilk acil ihtiyacı çadır.
 
İkinci ihtiyaç deterjan, hijyen malzemeleri ve iç çamaşırları. Çok fazla yardım TIR’ları geldi. Herkes elinde ne var ne yok gönderdi. Ama iç çamaşırı ciddi bir ihtiyaç. Akan suyun rengi kahverengi. Salgın hastalıkları başladı. Çocuklarda ishal ve kusmalar başladı. Biz tek kullanımlık çatal, kaşık istiyoruz. Bunları isterken artık utanıyoruz. Çünkü çok basit şeyler. Bunlar da çok ihtiyaç. Dışarıda izlemeyin buraya gelin. Bizimle birlikte yürüyün. Bana bir ihtiyacın var mı diye sormayın. Halkımızın size ihtiyacı var.
 
Belli bir süre sonra biz yıpranacağız. Buradaki herkes yıpranmaya başlayacak. Ama yeni jenerasyonun buraya gelmesi gerekiyor.
 
MA / Sedat Yılmaz - Azad Altay
 

Diğer başlıklar

03/03/2023
14:13 Görüntülenmesi yasak mezarlık: Sayısını biz de bilmiyoruz
13:48 Aileler İmralı için başvuruda bulundu
13:18 TİHV’den deprem raporu: Kamu olanakları doğru kullanılmadı
13:12 Şenyaşar ailesi Adalet Nöbeti’ni sürdürüyor
12:43 TÜİK’e göre enflasyon yüzde 55,18
11:57 İslahiye'de çöken bina ayakta, ayaktaki bina çökmüş olarak kaydedildi
11:43 Bu yıl 8 Mart'ın rengi: Mor-siyah ve hesaplaşma
11:16 Ne mutlu üşüyorum!
10:43 Sanal medyada çocuk fotoğrafları: Para karşılığında satılıyorlar mı?
10:14 50’yi aşkın yakınını kaybetti: Ses geliyordu, yardım edemedik
09:54 ENAG: Yıllık enflasyon yüzde 126'ya yükseldi
09:47 Bacakları protezli depremzedeye günlerdir çadır ulaştırılmadı
09:39 Deprem bölgesinde koruyucu sağlık hizmeti yok
09:25 Yüksekdağ: Kadınlar, enkazın arasında filizlenen yeni toplumun mayası olacak
09:20 Engelli yurttaşlar zor durumda
09:17 ‘Kahraman baba’ ve çaresizlik!
09:16 Dayanışma merkezi depremzedenin yuvası oldu: Kenti terk etmeyeceğiz
09:15 Almanya'dan dayanışma için Hatay'a geldiler
09:15 ‘Kurtulan’ soluğu köyde aldı: Nüfus ikiye katlandı
09:06 Binlerce insanın ihmalden öldüğü AKP döneminde tek bir istifa yok!
09:02 ‘Halkın dayanışması devletin gücünün çok daha önünde’
09:01 Kaçak yapıları yıkan BDP’liler yargılanıyor
09:01 Dicle Nehri’ndeki adacıklar işgal ediliyor
09:00 'Dayanışmayı engellemek isteyen iktidar başarılı olamadı'
09:00 03 MART 2023 GÜNDEMİ
08:53 EYT düzenlemesi yürürlüğe girdi
00:18 Şengal saldırısında yaşamını yitiren Şemo defnedildi
02/03/2023
23:52 Mereş’te 3,9 büyüklüğünde deprem
23:50 Gözaltına alınan 77 SOL Parti üyesi serbest bırakıldı
23:41 Eyn İsa’ya obüs saldırısı
23:01 Yunanistan’daki tren kazasında can kaybı 57’ye yükseldi
22:50 Kılıçdaroğlu TİP ve SOL Parti’yle görüşecek
21:59 Kadın Edebiyat ve Sanat Festivali sona erdi
21:02 ABD Senatosu’nda Kovid-19’a ilişkin tasarı kabul edildi
20:56 GSM şirketleri hakkında soruşturma
20:55 Oluç: Deprem komisyonunun ilk işi siyasi sorumluluğu açığa çıkarmak olmalı
20:33 Aydın'da bir kadın katledildi
20:21 İzmir Körfezi'nde yeni fay hatları tespit edildi
19:58 Kadın cinayetine 12 yıl hapis istemi
19:52 Millet İttifakı: Ortak anlayışa ulaştık
19:35 Ege'den depremzedelerle dayanışma çağrısı
19:23 Beştaş: İktidar ‘İnşaat ya Resulullah’ şiarıyla yandaşlarının ceplerini doldurdu
18:50 Meclis’te deprem sonuçlarının araştırılması için komisyon kuruldu
17:51 KNK’den Süleymaniye’ye ziyaret: Lozan’a ortak tavır alınmalı
17:32 Ekşi Sözlük'e erişim engeli kaldırıldı
16:21 Bozgeyik: Hatay'ın demografik yapısı değiştirilmek isteniyor
16:17 Paris Katliamı açıklaması: Açıkça siyasi bir bağlantı var
16:06 Zilan'daki kemikler ATK'ye gönderildi
15:46 Vartinis Davası yine ertelendi
15:40 Kadınlar 8 Mart’a hazırlanıyor: Öfkeliyiz, zulmün hesabını soracağız
15:16 DFG: Tutuklu gazetecilerin sayısı 88’e yükseldi
14:47 Fabrika yangınında bir işçi yaşamını yitirdi
14:38 Türkdoğan’a ‘Ermeni Soykırımı’ davası: Geçmişle yüzleşilmeli
14:34 AYM ‘hazine’ yardımına bloke konulması kararını görüşecek
14:10 TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan Sincan Cezaevi’ne sevk edildi
13:32 ‘Hükümet istifa’ diyen taraftara seyirden men cezası
13:16 Fay hattı üzerine kurulu santrallerin durdurulması talebi
13:06 Dêrazor’da patlama: 5 ölü, 40 yaralı
12:58 Koçyiğit: 3 buçuk milyon öğrencinin eğitim hakkı gasp edildi
12:52 İnşaat işçileri: Deprem bölgesinde inşaatlar durdurulsun
12:38 Deprem bölgelerindeki asansörler için yüksek risk uyarısı
12:35 Ferit Şenyaşar: Bakan, nöbetimizi görmemek için arka kapıdan giriş yapıyor
12:26 Komisyondan Başarır ve Türkkan için dokunulmazlık kararı
12:25 Abdullah Öcalan’ın avukatları görüş başvurusunda bulundu
12:19 Demokratik Modernite'nin 42’nci sayısı çıktı
12:17 Kaymakamın aldığı koku ne!
12:14 Aydeniz: Helalleşme yüzleşme ve hesap vermeyle olur
12:11 KDP Metîna’da 3 askeri üs kurdu
11:06 Emniyetteki intihar iddiasının görüntüsü: Kamerada izleyen polis müdahale etmedi
11:05 Günay: AKP-MHP ittifakından kurtulmadan halklar nefes alamaz
11:01 İran’da bir kadın idam edildi
10:43 Kadınlar deprem bölgesinde: Dayanışma ve cesaretle yeniyi kuracağız
10:28 Depremzede kadın, gönüllüler için yemek yapıyor
10:19 Engelli babasıyla 7 gün dışarıda kaldı, yardım gelmedi
09:53 Depremin 25’inci günü: Çadır yok, seraya sığındılar
09:51 Günlerdir bakanlığın yıkım kararını bekliyorlar
09:49 Talabani’den KDP’ye: Gelin PKK ile Türkiye arasında barışı sağlayalım
09:48 KESK’li kadınlar yaşamı yeniden kurmak için deprem bölgesinde
09:45 Deprem komünü: El ele, her eve
09:12 Rant, kişiye özel imar ve yeşil alanların betona boğulduğu ilçe: Elbistan
09:06 ‘Kızım soğuktan öldü’
09:05 Semsûr'da herşey çocuklar için!
09:05 Başaran: 8 Mart yıkımın hesabını sorma günüdür
09:03 Eşinden sonra evini de kaybetti: Hasta halimle nasıl yuvamı yeniden kurayım
09:03 Halk baraj nöbetinde: İkinci bir felaketin yaşanmaması için önlem alınmalı
09:02 Çocukluğumun kehaneti!
09:02 Yurttaşlar: Yapın diyen belediye evlerimizi yıktı
09:01 Hataylı depremzede: Selam söyle başkanımıza!
09:01 Deprem bölgesindeki hayvanlar tehlike altında
09:00 Ölüm, yoksulluk ve ceza üçgeninde yaşam: Kolberlik
09:00 02 MART 2023 GÜNDEMİ
00:10 İran’da bir tutuklu idam edildi
01/03/2023
23:49 Gazeteci Gökhan Özbek gözaltına alındı
22:52 HDP’li gençler ‘Küfür etme istifa et’ pankartı astı
22:41 ‘Öcalan’a Özgürlük’ konferansının sonuç bildirgesi açıklandı
22:28 Ahmet Şık’a kınama cezası
22:18 Meclis Genel Kurulu’nda gündem Kızılay
21:06 Öcalan’a Özgürlük konferansı sona erdi: Özgürlük talebi daha çok yükseltilmeli
20:42 Dersim'de 2 kişi gözaltına alındı
20:36 Mor TIR İzmir'den yola çıkıyor
20:34 Türkiye’den Kobanê’nin doğusuna hava saldırısı
20:18 KHK eyleminde 8 Mart mesajı
20:08 Amed Barosu: Meslektaşlarımıza yönelik silahlı saldırıyı kınıyoruz
20:02 Kuzey ve Doğu Suriye’de 8 Mart’ın startı verildi
19:57 QSD: Türkiye Şubat’ta 24 kez saldırdı, 4 sivil yaşamını yitirdi
19:54 Deprem nedeniyle Mêrdîn’e giden aile kaza yaptı
19:31 Depremzede çocuklarla bir araya gelindi
19:00 Kayseri’de 467 yapı depremde ağır hasar gördü
18:45 Antalya’da sendika değiştiren 11 işçi işten çıkarıldı
18:29 8’inci Kadın Edebiyat ve Sanat Festivali Qamişlo’da başladı
18:08 Yunanistan'da kaza: Ulaştırma Bakanı istifa etti
18:03 Şêrewa'ya yönelik hava saldırısı
17:57 Göç İdaresi’nden Suriyeli Halid’e tehdit ve baskı: Nizip’e gidin!
17:51 Çocukların akıbetini soran kadınlardan pankartlı eylem
17:39 Katledilen Suriyeli işçilerin davası görüldü
17:31 İmamoğlu ‘İstanbul Deprem Seferberlik Planı’nı açıkladı
17:27 Oluç: Halk 14 Mayıs’ta depremin siyasi sorumlularından hesap soracak
17:22 TJA ve HDP, Meletî'de kadınlarla bir araya geldi
17:04 TJA’nın 8 Mart startına polis engeli
16:51 Mereş’te sadece bir mezarlığa 6 bin kişi defnedildi
16:33 Ayşe Gökkan ve 6 tutuklu kadın sevk edildi
16:33 Mata Otomotiv eylem sürüyor
15:56 18 yaşındaki Çiğdem Cansız’ın intihar ettiği iddiası
15:43 Ceren Sözeri ve Evrensel’e açılan dava ertelendi
15:42 'Yasımızı mücadelemizin sebebi yapacağız'
15:29 Sanal medyada Kürtleri hedef gösteren kullanıcı hakkında suç duyurusu
14:53 ‘Sorumlular istifa etmeli’
14:38 8 Mart’ın startı verildi: Bu isyan saltanatlarını yıkacak
14:31 İstanbul’daki protestoda 8 gözaltı
14:20 TMMOB’dan kira artışlarının önlenmesi için ‘kontrol büroları’ önerisi
14:19 ‘Yıkılan şehirleri kadın dayanışmasıyla yeniden kuracağız’
14:13 İran’da kız öğrencilerinin okullarına saldırı iddiası!
13:52 Kadın tutuklulara dayanışma kartı
13:33 Colemêrg’te ekmeğe zam
13:14 İzmir’de yapı durum tespiti için başvurular başladı
13:09 Şenyaşar ailesi: Hakikatlerin üstünü kapatamazsınız
13:02 KESK Kadın Meclisi: Öfkemizle kadın dayanışmasını örüyoruz
12:41 Suriyeli Sened ortopedik yatağa kavuştu
12:37 Babasının taziyesine katılmak isteyen tutukludan 40 bin TL istendi
12:37 Erdoğan'dan seçim açıklaması
12:36 'Öcalan'a özgürlük, dünyaya barış' konferansı sürüyor
12:26 Şengal'de bir araç bombalandı: 1 kişi yaşamını yitirdi
12:18 Bakanlığın onay verdiği maden projesi iptal edildi
12:09 Çadırlar 'rüşvet' ve elektrik kesintisi baskısıyla boşaltıldı
12:07 Yunanistan'da tren kazası: 32 ölü, 85 yaralı
11:32 ‘Kardeşimi 18 gün sonra çıkardılar, elimde sadece mezar taşı numarası var’
11:30 Şubat ayı savaş bilançosu
11:15 Hatay’da 4.8 büyüklüğünde deprem
11:11 Türkiye 22 günde en az 584 saldırı düzenledi
11:08 Semsûr’a ağıt…