İlk eylemden son eyleme kadar hep aynı kararlılık

img
WAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan'a dönük komploya karşı gerçekleştirdikleri eylemlerde yaşamını yitirenler, arkalarında bıraktıkları mektuplarda komployu boşa çıkarmak ve tecridi kırmak amacıyla eylemlerini gerçekleştirdiklerini vurguladı.  
 
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'a dönük 15 Temmuz 1999 tarihinde gerçekleştirilen uluslararası komplo, 25'inci yılına giriyor. Birçok küresel gücün organizasyonunda gerçekleşen komploya karşı öfke, üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen dinmedi. "Güneşimizi Karartamazsınız" eylemleriyle onlarca kişi bedenlerini ateşe verirken, benzer eylemler son yıllarda da devam etti. 1998’de tutuklu Halit Oral ile başlayan eylemlerin son halkası, Bubo Taş ve Mehmet Akar’ın bedenlerini ateşe vermesi oldu. Bedenini ateşe vererek ya da yaşamına son vererek Öcalan'a dönük komplo ve tecridi protesto edenler, eylemlerine dair arkalarında bıraktıkları mektuplarda Öcalan'ın üzerlerinde bıraktığı etkiyi anlattı.
 
Yaşamını yitirenlerin arkalarından bıraktıkları bazı mektuplar şöyle: 
 
İLK EYLEM
 
Komplonun startının verildiği 9 Ekim gecesi tutuklu bulunduğu Maraş Cezaevi'nde bedenini ateşe Mehmet Halit Oral'ın mektubu: "Size ve halkımıza yapılan saldırılar, insanlığa yapılan saldırılardır. Kendi cephemden bu saldırılara bir cevap olmak, şehitlerimize ve size ihanet etmemek, görevimizi yerine getirmek, büyük bir onur verecektir bana. Şimdiye kadar çağrılarınıza cevap olamadım. Bu eylemimle çağrınıza cevap oluyorsam ne mutlu bana. Öfkem, kinim ve intikamım büyüktür. Ancak bunu zindanda düşmana karşı kusamıyorum. Bu eylemimle, size olan bağlılığımı bir kez daha göstermek istiyorum. Ve bu eylemimle düşmana olan kinimi, öfkemi ve nefretimi kusmak istiyorum. Ve yine ondan intikamımı almak istiyorum. Sizi görme şerefine erişemedim. Ama her zaman kalbimde, yüreğimde hissediyordum sizi. Benim için çözümlemeleriniz esastı. Kuşkusuz eylemim TC’ye geri adım attırmayacaktır. Ama şunu çok iyi görecekler ki, size gelecek en ufak bir zararda, tüm halkımız dünyayı başlarına zindan edecektir. Çünkü, eğer bugün bu dünyada bizden bahsediliyorsa ve bizleri bir şey sayıyorlarsa, tamamıyla sizin büyük emek ve çabalarınızın sonucudur. Yani sizin için ne yaparsak yapalım, kutsal emeğinizin ve çabalarınızın hakkını ödeyemeyiz."
 
MEHMET GÜL
 
19 Ekim 1998’de Manisa’daki cezaevinde bedenini ateşe veren ve kaldırıldığı hastanede 27 Ekim'de yaşamını yitirdi Mehmet Gül: "“Başkanım! Erzurum vahşetinin ardından, Mazlumların diyarı Amed’i gördüm. Mazlum, Dörtler, Kemal, Hayri, Akif ve Ali yoldaşların kendilerini ulusal-sınıfsal onur adına, yaşamı ve kendi iradelerini koruma adına katık ettikleri hücreleri gördüm. Hele Mazlum yoldaşın o sararmış gömleğini görünce; O’nu karşımda görüyor gibi oluyordum. Ve her gün bir kere gidip o gömleğe bakıp duruyordum. Zindanda ideolojik, politik alanda yeteri düzeyde olmasa da Mazlum, Kemal ve Hayri yoldaşların yaşam ve mücadele çizgisine kendimi ulaştırmak istiyordum. Dışarıda, ülkede gelişen devrimci savaş gerçekliği önderliği, Apocu ruhu, vuruş tarzının etkisini zindanlara da yansıtıyordu. Sizin şahsınızda Kürt halkını yeniden soykırımdan geçirmek amacındadırlar. Size yapılan saldırı; insanlığa, barışa, dostluğa ve ulusal kurtuluş hareketlerine yapılan saldırıdır. Dolayısıyla gerçekleştireceğim bu eylemle TC’ye, Türkiye halklarına uzanan barış elinin arkasında komplo teorileri kurup, ateşkese bu şekilde cevap vermelerini kendimi yakarak protesto ediyorum."
 
BÜLENT BAYRAM
 
21 Ekim 1998’de Semsûr'daki cezaevinde bedenini ateşe veren Bülent Bayram: "Önderliğe (Öcalan) yönelik saldırı kampanyasının yoğunlaştığı son günlerde düşmana olan öfkem daha da arttı. Bu öfkemi, bulunduğum zindanda düşmana karşı nasıl harekete geçiririm düşüncesi içerisinde kıvrandım durdum. Sonuçta en büyük karşılığın bu eylemle verileceğine karar vererek hazırlıklarıma başladım. Kendi canımızı, uğrunuza feda etmekten çekinmeyeceğimizi Zilan, Sema, Fikri, Halit ve daha binlerce şehidimiz kanıtlamıştır. Kaybedecek fazla bir şeyimiz olmadığını, ama kazanacağımız bir dünyanın var olduğunu tüm insanlık bilmelidir. Bağlılığım ve inancım beni bu eyleme yöneltiyor. Yaşasın Başkan Apo!"
 
ALİ AYDIN
 
21 Ekim 1998’de Bartın’daki cezaevinde bedenini ateşe vererek yaşamını yitiren Ali Aydın: "Başkanım! Seni görmeyi çok isterdim. Ama bakıyorum, seni görmeme izin vermeyenler var. Onun için bu engelleri kaldıracağım. Tıpkı Sema gibi, Fikri gibi, Murat Kaya gibi, M. Halit Oral ve Mehmet Gül yoldaşlar gibi, ben de kendimi feda edeceğim. Hayatta en çok nefret ettiğim şey, dışarıdayken Kürt halkının içine girdiği durumdu. Parti içinden, parti ortamından kaçıp daha sonra gelip değerler üzerine konarak, değerleri çarçur eden kişilerden nefret ediyorum. Bunlara bakarak kendimi geliştiriyorum. Ve düşmana kinim artıyordu. Yaşasın Başkan Apo.”
 
SELAMET MENTEŞ VE AYNUR ARTAN
 
23 Ekim 1998’de Midyat’taki cezaevinde birlikte bedenlerini ateşe vererek yaşamlarını yitiren Selamet Menteş ve Aynur Artan: "Bizler, gerçekleştireceğimiz bu eylemle, içimizdeki geleneksel kadını ve erkek egemenliğini yakıyoruz. Geleneksel yaklaşımlar, bizlerin Önderliği anlamamızda hep engel olmuştur. Bugüne kadar kafamızı büyük şeylerden ziyade hep küçük şeylerle meşgul ettik. Kendi bireysel duygularımızdan ve küçük dünyalarımızdan çıkamadık. Ama Başkan’ın, Parti Önderliği’nin kadına ve kadın kurtuluşuna verdiği değeri görüyoruz. Jin’i Jiyan’a çevirebilmenin yolunun, onu iradeleştirmekten geçtiği tespiti, kadını her gün daha fazla özgürlüğe yakınlaştırıyor. Önderlik öğretisi artık cins gerçekliğini, cins ayrımcılığını da tamamen ortadan kaldırdı. Direniş meşalesi Mazlum’dan Dörtler’e, Dörtler’den Zekiye ve Rahşanlara, Ronahi ve Berivan’a, Sema’ya ve Fikri’ye devredildi. Son günlerde zindanlar alev alev yanıyor. Yüreğini yakabilen, bir tutam kora çevirebilen herkese; gören, duyan, hisseden herkese yapılan bir çağrı bu. Bu, zulme karşı direniş, yok edişe karşı varoluş, tüketmeye karşı yeniden yaratılışın adıdır.”
 
MİRZA SEVİMLİ
 
26 Ekim 1998’de Erzirom'daki cezaevinde bedenini ateşe veren Mirza  Sevimli: "Başkanım, bu mücadeleye tek başına başladın. Kürt halkının tarihi baş aşağıya giderken tarihi tek başına bugüne kadar getirdin. Bugün artık halk bilinçlenmiş, dünya da kalksa Kürtlere karşı hiçbir güç dayanamayacaktır. Eskiden iki Kürdü yan yana getiremezdin, ama Başkanım, bugün sen milyonlarca halkı ayağa kaldırmışsın. Düşman da senden çok korkuyor; nasıl bir kedi köşeye sıkıştığında sağa sola saldırıyor, düşmanın durumu da böyle. Kendini yakan arkadaşlara destek amacıyla kendimi yakmayı düşünüyorum. Bu eylemde sonuna kadar kararlıyım. Sonuna kadar sana borçluyuz. Bugün, canımdan başka bir şey olsaydı sana feda etseydim, ama canımdan başka bir şey gelmiyor. Sen var oldukça Kürt halkının sırtı yere gelmeyecek.”
 
EMRULLAH DAMLACI
 
18 Kasım 1998'de Mêrdîn'in Dêrîk ilçesinde bedenini ateşe veren Emrullah Damlacı (Seyîd Bayram): "Başkan’a uzanan eller kırılacaktır. Benim tek istediğim bize teslim edilen bu kutsal direnişin kadro ve halk tarafından hangi yönü ile olursa olsun devam ettirmektir. Özgürlüğe çok kısa bir zaman kalmıştır. Özgürleşmek Başkan Apo’ya bağlıdır. Başkan’ı ateşten bir çemberle korumak gerekir. Keşke canımdan çok sevdiğim Başkan Apo’ya canımdan başka bir şeyim olsaydı ve onu da verebilseydim. Başkan Apo güneştir, güneşimizi karartamazlar." 
 
SERPİL POLAT
 
17 Şubat 1999'da Sakarya'da bedenini ateşe veren Marksist-Leninist Silahlı Propaganda Birliği (MLSPB) Onur üyesi Serpil Polat: "Emperyalizmin, Oligarşilerin, devrimci önder Abdullah Öcalan şahsında genelde halklara, özelde Kürt halkına yönelik saldırılarını kınıyor, devrimci önder Abdullah Öcalan'ın yargılanamayacağını belirterek, öfkemin büyüklüğünü bedenimdeki alevle düşmana kusmanın hazırlığını tamamlıyorum. Devrimci önderleri yargılanamaz. PKK Genel Başkanı serbest bırakılsın. Devrimci irade, teslim alınamaz. Bu gerçeklik doğrultusunda, bulunduğum alanın sınırlılığından kaynaklı saldırı aracı olarak kendini yakma değil, düşmanı yakma aracını kullanıyorum. Sizi, ateşin ve güneşin sıcaklığıyla selamlayıp kucaklıyorum. PKK'li dostların bu eylemi noktalama isteğiyle kendimi yaktığımı duymalarını istiyorum. Devrimler halklaşılarak zafere ulaşır. Devrimci önderlerin rolü önemli ve hayatidir. Devrimci önder Abdullah Öcalan bu bilinçle hareket edecektir, etmelidir. Önderlerin yok edildiği ya da çizgisinden kaydırıldığı durumlarda yeni önderler yaratılmıştır, yaratılacaktır. Yaşam ve savaş, bütünlüğüyle ele alınıp değerlendirilerek yürüyüş devam edecektir."
 
FATOŞ SAĞLAMGÖZ 
 
İsveç'in Göteborg kentinde Gustaf Adolf Meydanı'nda 11 Kasım 2003’te bedenini ateşe veren Rihalı Fatoş Sağlamgöz (Sema): "İşçi kesiminden gelen 9 çocuklu bir ailenin son ferdiyim. Ailem Türk kökenlidir. Sizin kadına verdiğiniz önem, kadınla olan güzel yoldaşlığınız tüm dünya tarafından biliniyor. Bir adada dört duvar arasına hapsetmeye çalıştıkları, aynı zamanda tüm Ortadoğu kadının özgürlüğüdür de. Bu özgürlüğü hapsetmeye çalışanlar o adanın etrafındaki engin denizleri göremeyecek kadar körler. Tarihsel gerçeklikle bağlantılı olarak kadına bir misyon biçtiniz. Bu misyonu en iyi şekilde oluşturmak artık bizim görevimiz. Yeni girmiş olduğumuz süreç, fedai bir ruh ateşten daha kızgın bir yürek gerektiriyor. Ancak bu şekilde size şehitlerimize ve halkımıza layık olabiliriz. Uygulayacağım eylem tarzını kabul etmeyeceğinizin bilincindeyim. Ama bazı noktalarda halklar arası köprü olmak gerektiğine inanıyorum. Belki o köprünün tahtalarından birisi olabilirsem ne mutlu bana. Mensubu olduğum halkın milliyetçi ruhunda kendi cephemden bir gedik açmaya çalışacağım. Ateş topları ve küllerin karıştığı bir noktada bedenler kardeşleşebilir."
 
SERDAR ARI 
 
23 Ekim 2005’te İzmir cezaevinde bedenini ateşe veren Serdar Arı, "Sadece Kürt halkı için değil, Ortadoğu halkları ve insanlık için bir gelecek umudu oldunuz. Ortaya koyduğunuz Demokratik Ekolojik Toplum Paradigması ve Demokratik Konfederalizm projeleriyle halkların yeni sesi oldunuz. Tüm bu yaratımlarınıza rağmen hak etmediğiniz uygulamalara maruz bırakılıyorsunuz. Uluslararası komplonun üzerinden 7 yıl geçti. O günden bugüne kadar geçen zamanda eşine ender rastlanan bir tecrit içinde tutuldunuz. Ve bugün bu tecrit bir imha kuşatması halini almış bulunuyor. Kürt halkıyla ve halklarla olan bağınız kopartılmak isteniyor. Halklar tekrardan karanlığa gömülmek isteniyor. İmralı’dan yayılan aydınlık karartılmak isteniyor. Bu anlamda İmralı’da tarihsel bir mücadele, hesaplaşma yaşanmakta. Bugüne kadar temsil ettiğiniz özgür yaşam çizgisi her türlü engellemelere rağmen var oldu ve insanlığa ulaştı. Gıdasını bundan alan halklar çözümün, özgürlüğün İmralı’dan geçtiğini anladılar. Ve her dönem bir sahipleniş içinde oldular. Elbette bu durumdan en çok korkan ve paniğe kapılan uluslararası komplocu güçler oldu. Bundan dolayı bugün İmralı’da bir imha tecridi yaşama geçirilmeye çalışılıyor. Tüm bu uygulamalar uluslararası komplocu güçlerin çözümsüzlüklerini gösterdiği gibi, sizin de büyüklüğünüzün itirafı oluyor. 
 
Ancak sizin gibi insanlık, özgürlük ve onur emekçisi birinin böyle uygulamalara maruz bırakılması, İmralı tabutluğunda tutulması, kendine uygarım diyen 21. Y.Y.'ın utancı olarak tarihe geçecektir. Size uygulanan imha tecridiyle halkımız, halklar tekrardan köleleştirilmek isteniyor. Yarattığınız bunca değer bir çırpıda yok edilmek isteniyor. Ama bizlerin bunu kabul etmesi mümkün değildir ve bedeli ne olursa olsun kabul etmeyeceğiz. Yaklaşık 21 haftadır sizden haber alamıyoruz. Bu ise bizleri kaygılandırıyor ve öfkelendiriyor. Kürt halkı özgürlüğünün ancak ve ancak Başkan APO’sunun özgürlüğünden geçtiğini biliyor. Onun için geçmişte olduğu gibi bugünde üzerine düşen görevleri yerine getiriyor. Üzerinizde uygulanan imha tecridini protesto etmek amacıyla bu eylemi gerçekleştiriyorum.”
 
VIYAN SORAN 
 
Heftanîn bölgesinde 1 Şubat 2006’da bedenini ateşe veren Viyan Soran (Leyla Wali Hasan): "Senin ismini duyduğum ve tanıdığım günden beri yaşamı hissediyor, kim olduğumu ve nasıl yaşamam gerektiğini biliyorum. Yani fikirlerin beni bana tanıttı ve anlamlı yaşamayı öğretti. Özgürlüğün alfabesini bana öğrettin. Senin okulunda zorlanmalar yaşamışsam da hiçbir gün ikirciklik yaşamadım ve pişman olmadım. Çünkü ben okulunda anlamın, düşüncenin ve insanın gücünü keşfettim. Çok az da anladım ki, mümkün olmayan hiçbir şey yoktur. Ama insanın amacında ciddi olması, ona inanması ve ona ulaşması şartıyla. Bir kadın ve bir Kürt olarak özgürlük bana amaç oldu ve bu amaca yürekten inandım. Bunun için hasretle bir anlığına da olsa seni yakından görmek, kucaklamak, omzunda nefes almak sonra da özgürlük, kadın ve halkıma ilişkin yüreğimdekileri seninle tartışmayı isterdim.
 
Bugün 15 Şubat 2006’da Reber Apo’nun esaret altına alışının 8.yılına giriyoruz. Bununla birlikte uluslararası komplo İmralı ve Kürt halkı üzerinde yeni ve tehlikeli bir süreç başlatmıştır. Reber APO ve Kürt halkının barış ve demokrasi çabalarını boşa çıkarmak istiyorlar. Çok açık teslim olma ve Başkan Apo’dan vazgeçme çağrısı yapıyorlar. Bizi ehlileştirmek, Başkan Apo’suz, ideolojisiz, iradesiz bir yaşama alıştırmak istiyorlar. Bu nedenle bu gün Kürt halkı dünyanın dört bir yanında Başkan Apo’ya yönelik imha ve inkar siyasetine karşı tepkilerini haykırıyor. Bende sizin bir öğrenciniz olarak, meşru olmayan saldırılar karşısında bu yılın 15 Şubat’ında halkımın içinde size olan bağlılığımı yenilemek istiyor ve halkımın direniş eylemlerini gürleştirmek istiyorum. Bedenimin ateşiyle sınıflı toplum uygarlığının buz tutmuş yürek ve beyinlerine bir mesaj vermek, batının İnsan Hakları Mahkemesinin yalancılığını ve sahtekârlığını ortaya çıkarmak için tarihin adaleti önünde birçok insan gibi bir şahit olmak istiyorum." 
 
EVRİM DEMİR
 
Mûş'un Bulanık ilçesinde 18 Temmuz 2011'de, Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi'nde 14 Temmuz 1982'de başlatılan ölüm orucunun yıl dönümü dolayısıyla kendini yakan 18 yaşındaki Evrim Demir: "Bir gün herkesin de benim gibi bir dünya düşlemesidir. Bu eylemle barışın sesi olmak istiyorum. Kan kanla temizlenmez kan kanı getirir. Bu MHP anlayışında Kemalistlerin anlayışından hiçbir farkı yoktur. Kürt halkı sınırları önemsemiyor, devleti önemsemiyor. Çünkü bir devlet bir toplum var. Bir toplum dili, kültürü ve tarihi var eder. Bizim sınırımızı kültürümüz çizecektir, tarihimiz ve dilimizdir. Biz kardeşiz ama 'Haklarınız yok, Kürt sorunu yoktur' denilirse biz de tüm gücümüzle bu hakları savunuruz ve isteriz. 
 
AKP Hükümeti bir bizi kandıracağını sanıyor. Biz Kürtçe söyleyip oynamak değil, statü istiyoruz. Biz kendi kendimizi yönetmek hakkını istiyoruz. Biz var olduğumuzu ve PKK hareketiyle bir bütün olarak kabul edilmek istiyoruz. Bu böyle bilinsin. Artık 'PKK hareketini imha tasfiye ederiz' deyimiyle 30 yıl daha savaşa hizmet ederler. Ben ve benden sonrakiler bunu kabul etmez. 70 yıl bile olsa tekrar ayaklanırız. Yani her açıdan bu durum imkansız ve yararsızdır. Ben bölücü, terörist de değilim, ben bir Kürdüm. Azadi (özgürlük) sloganıyla büyüyen ve onun için ölecek bir Kürdüm. Kürdistan'da hala çok kirli bir savaş yürütülüyor. Kürt halkının evlatlarını ölüme mahkûm edenler, Türkiye halklarında temennimdir ki bir gün onların da ölecek olmasıdır. Bölücülük adı altında Türk halkı korkutuluyor ve korku imparatorluğu inşa ediliyor. Kürt halkı Bedirhanlardan, Şeyh Saitlerden ve Seyit Rızalardan gelir. Kürt halkı bunu nesilden nesile evlatlarına anlatır. Daha çok şey yazmak isterdim. Fakat artık gerçekle bütünleşme ve var etme zamanıdır. Tüm Kürt halkını Türkiye halklarını Önder Apo'yu savaşlarda evlatlarını kaybetmiş, tüm anneleri ve babaları değerli tüm gerillalarımızı ve özellikle Amed ve Hakkari halkını kucak dolu selamlıyorum. Gün Barışa ve Önder Apo'ya özgürlük günü olması dileğiyle."
 
UĞUR ŞAKAR 
 
Almanya'nın Krefeld kentinde 20 Şubat 2019'da tecride karşı bedenini ateş veren ve 22 Mart'ta yaşamını yitiren Uğur Şakar: "Uluslararası komplo ile Kürt halkını yok edebileceklerini sananlara Kürt halkı varlığını savunabilmek için en görkemlice direnişlerini ortaya koyacağıma hiç kuşkum yoktur. Ben de bu toplumun bireyi olarak özellikle sözde demokrasinin beşiği dedikleri Avrupa ülkelerini protesto ediyorum. Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) önünde dirhem dirhem eriyen yoldaşlarımın göz, kulak ve dillerini kapatan kapitalist moderniteyi protesto ediyorum. Alman devletinin polis şiddeti ve Kürtler üzerindeki siyasal baskıları lanetliyorum. Kölece yaşamaktansa her bir Kürt özgürce yaşamak uğruna kavga etmeye davet ediyorum. Mutlaka kazanacağız."
 
AYTEN BEÇET
 
23 Mart 2019 Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde tecride karşı yaşamına son veren Ayten Beçet: “Sürece doğru nasıl cevap olunur diye arayışa girdiğim günlerde 17 Mart 2019’da Heval Zülküf Gezen bana ne olursa olsun nasıl doğru temelde sürece cevap olunabileceğini ve özgürleşmek isteyen insanın özgürleşmek ve tecridi kırmak için hiçbir şeyin önüne engel olamayacağını gösterdi. Önderliğe verdiğim sözle ve bunun farkındalığıyla bu hamleye katılım yaptım. Şahsımda tüm Kürt halkını, Botan ve metropol halkını daha güçlü ve bilinçli bu hamleye kattım. Heval Zülküf şahsında arınıp tecridi kırmak için seslerini daha da yükseltmeliler. Bir adım atmak için ilk defa kendimi bu kadar özgür hissediyorum. Beynim ve ruhumla önderlik ile buluşmanın heyecanıyla daha anlamlı ve onurlu bir yaşamla komutanım Heval Zülküf Gezen’in bize miras bıraktığı bu direniş çemberini büyüterek sürece cevap olmanın inancıyla."
 
BUBO TAŞ
 
13 Ocak 2023’te Mêrdîn’in Artuklu ilçesinde bedenini ateşe veren Bubo Taş, "Musa’nın (Anter) dediği gibi bu davanın hem tanığıyım hem de sanığıyım. Benim onun kadar olmasa da ömrüm bu davada geçti. İmralı tecridini protesto edeceğim. Bundan başka amacım ve gayem yok. Ben Kurdîstan’ın başkanı için canımı feda ediyorum. Çünkü benim ömrüm bu davada geçti. 10 senedir bu davadan koptum. Ne yaparsam yapayım bu yıllar içinde yaşımın da geçmesiyle sessizleştim, bir şey yapamadım. Önderlik düşünün ki, 22 yıldır… Yanlış anlaşılmasın. Benim kimseye karşı kinim öfkem yok. Kürt halkına çağrıda bulunuyorum. Birbirinizi tutun. Bundan başka hiçbir şeyin bize bir faydası yok.”
 
MEHMET AKAR
 
16 Ocak 2023’te Amed'in Sûr ilçesinde bedenini ateşe veren 24 yaşındaki Mehmet Akar: "Merhaba arkadaşlar. Heval Bubo'nun eylemini selamlamak istiyorum. Önder Apo’dan haber alınamıyor. Ne ailesinin ne de avukatlarının görüştürülmesine izin verilmiyor. Başvurular hiçbir gerekçe gösterilmeden ret ediliyor. Biz artık Önder Apo’nun sağlık durumundan endişe ediyoruz. Buna karşılık ben de saat 21.21'de Amed keçi burcunda bedenimi ateşe vereceğim. Bedenimi tutuşturan ateşin aydınlığı İmralı'yı aydınlatsın. Umudum o dur ki bu eylem Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüne vesile olsun."
 
MA / Berivan Kutlu
 
Yarın: Konca: Kadınlar Öcalan'ın projesini tamamlıyor
 

Diğer başlıklar

06/02/2023
10:52 İl il ilk bilanço: 284 can kaybı, 2 bin 323 yaralı, bin 710 yıkılan bina
10:47 Amed Kent Konseyi toplanma alanlarını paylaştı
10:25 Riha’da yıkılan bina kameralara yansıdı
10:21 Mereş ve Dîlok'ta şiddetli depremler: Can kaybı artıyor, binlerce kişi enkaz altında
10:18 HDP Amed İl Örgütü kriz masası kurdu
10:15 Depremin merkez üssü Bazarcix’tan ilk görüntüler
10:04 Reuters deprem sarsıntı haritasını paylaştı
10:01 JINNEWS muhabiri Yıldız gözaltına alındı
09:55 Demirtaş’tan deprem açıklaması: Bugün dayanışma zamanı
09:51 Hollanda merkezli araştırma merkezi 3 Şubat'ta Türkiye’yi uyardı!
09:36 Gemlik yürüyüşü ertelendi: Depremzedeler için acil yardım çağrısı
09:32 Pervin Buldan: Yüreğimiz deprem bölgesinde
09:31 700 gün oldu: Şenyaşar ailesi yargı sopasına rağmen vazgeçmedi
09:19 HDP ve DBP eşbaşkanları AKP’ye üye yapıldı
09:18 Kobanê Davası yarın: Mahkemenin acelesi var!
09:09 Şiddet uygulayan polise değil, darp edilen kadınlara soruşturma
09:07 Avrupa ülkeleri Türkiye’deki konsolosluklarını neden kapattı?
09:03 İtalyan gazeteci Forgia: Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı
09:02 Av. Sarısaç: Bakanlığın ‘hasta tutuklular’ genelgesi uygulanmıyor
09:01 Küresel ısınma ve kirlilik Wan Gölü'nü yok ediyor
09:00 Kadınların evrensel paydası: Jineolojî
09:00 06 ŞUBAT 2023 GÜNDEMİ
08:53 Mereş depremi: Suriye’de 574 kişi yaşamını yitirdi
08:36 Balıkesir’de 4,6 şiddetinde deprem
08:26 Maraş Valisi: Hasar ciddi
08:20 Amed’te kriz masası kuruldu
07:58 Elbistan’da 6 bina yıkıldı
07:36 Meletî’de 140 bina yıkıldı, 23 kişi yaşamını yitirdi
07:29 Şirnex’te okullara kar tatili
06:51 Deprem ardından uluslararası yardım çağrısı
06:28 Riha’da 16 bina yıkıldı: 10 ölü, 110 yaralı
06:05 Amed’te yıkılan bir binada yüz kişi enkaz altında
06:02 Osmaniye’de 34 bina yıkıldı, 5 kişi yaşamını yitirdi
05:54 Amed’te trafik tıkandı: Halka sağduyu çağrısı
05:44 Mêrdîn'de de evler yıkıldı
05:39 Amed’te çok sayıda kişi enkaz altında: Arama kurtarma ekipleri yetersiz
05:31 Riha’da 6 katlı bina çöktü
05/02/2023
22:36 Mêrdîn'deki polis şiddetine ilişkin soruşturma başlatıldı
22:12 İzmir'de Xızır Cemi
21:53 Alman Sol Parti’den Amed Barosu ve ÖHD’ye ziyaret
21:38 Ege’de kar ve fırtına yaşamı olumsuz etkiledi
21:20 Gazeteci Tisdall: Türkiye’nin ‘ikiyüzlü padişahı’ batının dostu değil
20:53 ‘HDP, en çok konuşulan ama konuşturulmayan bir parti’
20:30 Demokratik Cumhuriyet Konferansı sona erdi: Tek engel insanın kendisi
19:58 Av. Sarıca: Avrupa ahlak ve demokraside sınıfta kaldı
19:24 Avusturya ve İsviçre’de düşen çığlarda 10 kişi hayatını kaybetti
19:21 Pakistan’da bombalı saldırı: 8 kişi yaralandı
19:09 Gever’den ‘Gemlik Yürüyüşü’ çağrısı
18:48 Kar yağışı Aydın'da yolu trafiğe kapattı
18:33 ‘Cezaevlerindeki tecrit Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesiyle başladı’
18:17 Hezex’te şüpheli kadın ölümü
17:14 YBŞ’den 'İntikam Operasyonu'na dair açıklama
16:23 Amed’de kar nedeniyle yarıyıl tatili uzatıldı
16:06 İşçilerden EYT düzenlemesine itiraz
15:58 HDP'den sınır kapısında şiddette uğrayan Özdemir’e ziyaret
15:53 Polis şiddeti telefon kamerasında
15:46 Mûş'ta okullara 2 gün ara verildi
15:43 Gençlerin komploya karşı yürüyüşü başladı
15:43 Tayip Temel: Tek çözüm Abdullah Öcalan’ın özgür koşullarda mücadele etmesi
14:21 Kadınlar yeni dönem mücadele yöntemlerini tartıştı
14:08 Tütüncülerden 'tütün satmama' kararı
13:49 Sol Parti Eş Genel Başkanı Wissler’den DBP'ye ziyaret
13:46 Serhat’ta kar yağışı: Bin 385 yerleşim yerine ulaşım yok
13:41 İran askerleri 2 kolberi ağır yaraladı
13:17 Şimoni Diril davası: Apro Diril yeniden tutuklandı
13:09 DBP kongresinde İmralı tecridine tepki
13:07 Haydar Ergül: Halklar Öcalan’a sahip çıkmak zorunda
12:23 Şenyaşar ailesi: Bu süreçte tek ihtiyacımız dayanışma
12:14 Bekir Ağırdır: Umut yorgunuyuz, zihni devrime ihtiyaç var
12:09 Sağlık durumu kötüleşen tutuklunun ceza infazı ertelendi
11:27 İstanbul'da vapur seferleri iptal
11:22 Kanser tarama kitlerine ulaşılamıyor
11:03 Rıza Türmen: HDP'siz bir Türkiye mümkün değil
10:38 Demokratik Cumhuriyet Konferansı: Çözüm demokratik ulus
10:23 Kobanê Davası'nda savcı esasa dair mütalaa verecek
09:50 Amed’den Bodrum’a giden otobüs devrildi: 8 ölü
09:49 3 milyarlık 'şüpheli' ihale Erdoğan’ın komşusuna verildi
09:15 Şeker: Heyetlerle birlikte tecride karşı mücadele edeceğiz
09:11 Qoser, Gemlik yürüyüşçülerini bekliyor
09:10 Konca: Kadınlar Abdullah Öcalan'ın projesini tamamlıyor
09:09 Şenyaşar ailesine dönük katliam davası yeniden görülecek
09:08 Kürtçe seçmeli dersler formundan çıkarıldı
09:07 Direnişteki işçiler: Bu davayı kazanacağız
09:06 Emine Şenyaşar 100 haftadır Adalet Nöbeti'nde
09:06 AYM'nin 'ihlal yok' dediği dosyalar AİHM'e taşındı
09:00 05 ŞUBAT 2023 GÜNDEMİ
04/02/2023
23:44 Evin Cezaevi’ndeki tutuklulardan Xoy kenti için yardım çağrısı
22:56 İranlılar Anket Grubu: Halkın yüzde 80’i rejime ‘hayır’ dedi
21:28 Şili'de 40 bin hektar alan küle döndü
19:57 Amed’te yolcu otobüsü devrildi: 4’ü ağır, 30 yaralı
19:14 BMG’den halk toplantısı: Savaş yoksullaşmanın kalemidir
17:51 Dersim’de ‘Cezaevlerindeki tecride karşı birleşik mücadele’ paneli
17:38 Cumhuriyetin anayasal serüveni: Milliyetçilik ideolojisinden vazgeçilmeli
17:21 Sêrt’te Gemlik yürüyüşüne katılım çağrısı
17:12 Kadınlardan Meysami’ye: Sizin gibi bir iradeye ihtiyacımız var
16:30 CENTCOM: İran’dan Yemen’e kaçırılan silahlara el konuldu
16:30 ‘Harmandalı çöplüğü kapatılsın’
16:27 HDP’li Uca: Gemlik yürüyüşüne güçlü katılım önemli
15:48 Amedspor deplasmanda 1 puanla döndü
15:36 Osmanağaoğlu: Feminist ve Kürt kadın hareketi görülmüyor
15:28 Amed-Riha karayolu ulaşıma kapandı
15:18 İzmir için fırtına uyarısı
15:17 ‘Kaybettiklerimizi tekrar kazanmak için tecrit kırılmalı’
14:55 İHD: Hasta tutuklu Alan nefes almakta zorlanıyor
14:46 Amed beyaza büründü
14:41 Hasta tutuklu Seyfettin Demhat’ın serbest bırakılması istendi
14:28 Hasta tutuklu Muhlise Karagüzel için çağrı
13:58 Encü’nün taziyesine kitlesel ziyaret
13:55 Bozarslan: Türkiye’de Türklük özgür değil
13:53 Kayıp yakınları Cemal Geren’in faillerini sordu
13:46 39 yıl önce kaybedilen Maksut Tepeli’nin akıbeti soruldu
13:42 Kayyımın kar manzarası: Yollar kapandı, halk mahsur kaldı
13:21 Çewlig Baro Başkanı: Seçim öncesi bölge baroları tehdit ediliyor
13:18 Ağır hasta tutuklu 30 yılın ardından özgürlüğüne kavuştu
12:57 BES\AR: Aylık enflasyon yüzde 129’a ulaştı
11:46 Şenyaşar ailesi: Urfa'da kaybolan adalettir
11:02 Yüzyılın muhasebesi: Halk ünitelerinin yer alacağı ikinci Meclis kurulabilir
10:42 'Uluslararası destekle DAİŞ’in bölgedeki hareketliliği artıyor'
10:23 Demokratik Cumhuriyet Konferansı: Yeni yaşama davet kurucu siyasetin yol haritasıdır
10:17 İktidar Kobanê Davası'nı sonuçlandırmak istiyor
09:52 HDP eski PM üyesi yaşamını yitirdi
09:42 Aksoyoğlu: Üçüncü ittifak Türkiye’yi ferahlatacak bir hamle gerçekleştirmeli
09:40 Kaçırılan çocuktan 57 gündür haber yok: Adres belli, neden bulunmuyor?
09:35 Açlık grevindeki yönetmen Jafar Panahi serbest bırakıldı
09:33 İlk eylemden son eyleme kadar hep aynı kararlılık
09:09 HDP’li Tiryaki: Halkımızı seçeneksiz bırakmayacağız
09:08 Cezaevi görüşleri fiilen engelleniyor
09:07 Yurttaş ilaç bulamıyor, bulduğunda ise alamıyor
09:01 Birleşerek direnen işçiler kazanıyor
09:01 Tecride karşı Gemlik Yürüyüşü’ne katılım çağrısı
09:01 9 gün devam eden işkenceye bir buçuk yıl sonra takipsizlik
09:00 Hamzaoğlu: Yeni yaşam için 'HDK okullarına' ihtiyaç var
09:00 04 ŞUBAT 2023 GÜNDEMİ
03/02/2023
23:10 'İran’da 2022 yılında 6 kişi mayın patlaması sonucu hayatını kaybetti’
22:29 Rojhilat Kürtleri Pîr Şalyar Düğünü’nü kutladı
22:21 Rubin: ABD PKK konusunda Türkiye'ye boyun eğmeyi bırakmalı
22:17 ŞanoWan Şubat programını açıkladı
21:46 30 yıllık tutuklu Güneş tahliye edildi
20:00 AB’den Rusya’ya 10 milyar avroluk yaptırım paketi
19:57 'Seyrana Li Çeper' oyunu HDP için sahnelendi
19:41 ‘İran’daki protestolarda 22 kişi gözünü kaybetti’
19:12 İHD’den ırkçılık bülteni: Kürt olmak, Kürtçe konuşmak yasak!
19:05 Tire'de kaza: 1 ölü, 3 yaralı
18:52 İzmir'de 'İslam'da emek, barış ve adalet' paneli
17:31 Bakanlıktan SİNPAŞ telaşı!
17:30 Gençler komploya karşı bildiri dağıttı
17:18 Dünya genelinde düşen gıda fiyatları Türkiye’de arttı
16:56 Kentsel dönüşüm Amed esnafını mağdur ediyor
16:47 Aliağalılar: Bölgenin zehirlenmesine izin vermeyeceğiz
16:01 İHD’den birçok kentte ‘Barış Nöbeti’ eylemi