Türkiye-Suriye görüşmesi: Çekilme yok, Misak-ı Milli’de ısrar var

img
RIHA - Ankara-Şam görüşmelerinin perde arkasını irdeleyen gazeteci Zeynep Boran, “Suriye’nin toprak bütünlüğü veya işgal bölgelerinden çekilme yok. Aksine sadece Kürt soykırımı ve Misak-ı Milli’deki ısrar var" dedi. 
 
Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye 20 Kasım’da başlattığı saldırıların üzerinden 2 ay geçti. Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) ve top atışlarıyla saldırılar devam ederken, Rusya garantörlüğünde Ankara ve Şam 11 yıl sonra ilk kez bir araya geldi. 28 Aralık 2022'de Moskova'da Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas, bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmelerin ardından bölgedeki paramiliter grupların rejim üslerine yönelik saldırıları başladı. Türkiye'nin kontrolündeki Suriye kentlerinde halk sokağa dökülürken, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, “Türkiye işgal ettiği alanlardan çıkmadan görüşme olmaz" açıklaması yaptı. Şubat ayında ise 2 ülkenin Dış İşleri Bakanı, Rusya garantörlüğünde görüşme yapılacağını belirtti. 
 
Türkiye-Suriye görüşmelerinin perde arkasını irdeleyen gazeteci Zeynep Boran, görüşmelerin bölgeye yansımalarına dair sorularımızı yanıtladı. 
 
Rejim ile Türkiye 11 yıl sonra yeniden görüşmeye başladı. Tam bu sırada da Türkiye'ye bağlı Ehrar El-Şam başta olmak üzere diğer grupların saldırıları başladı. Bunu nasıl yorumlamak lazım? 
 
Suriye iç savaşının başlamasından bu yana Türk devleti ile Şam hükümeti arasında ilk üst düzey diplomatik görüşmeler, Rusya arabuluculuğunda gerçekleşti. Bu gelişmeler, yandaş medya ve bazı dış basın kaynaklarında olumlu bir gelişmeymiş gibi lanse edildi. Savunma Bakanı Akar, yaptığı açıklamalarda, görüşmelerin olumlu geçtiğini ve bir sonraki görüşmeler için yeni adımlar atılacağını belirtmişti. Aynı şekilde Suriye'de yayın yapan Şam rejimine yakın El Vatan gazetesi, Moskova'daki görüşmelerde Türk askerlerinin Suriye'nin kuzeyindeki topraklardan çekilmesi konusunda uzlaşmaya varıldığını iddia etmişti. Fakat sonrasında Esad ve Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad, İran Dışişleri Bakanı Hisên Emir Abdullahiyan’la yaptığı görüşmede, Türkiye ile ilişkilerinin normale dönmesinin şartının Suriye topraklarından çıkması olduğunu söyledi. Aynı şekilde Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed El Cevlani, video kaydıyla Rusya, Türkiye ve Suriye arasındaki üçlü görüşmeleri “Suriye devriminin hedeflerinden ciddi bir sapma” olarak değerlendirdi. Ayrıca Şam'la normalleşme çabalarını, rejimin Suriyelilere karşı işlediği çok sayıda ihlalin “ödüllendirilmesi” olarak niteleyen HTŞ lideri, “katil” dediği kişilerin yanında durmayı reddettiklerini vurguladı. 
 
Bu görüşmelerin sahaya yansımaları neler oluyor? 
 
 
 HTŞ’nin böylesi bir zamanda Şam hükümet güçlerine yönelik saldırılarını arttırması, Türk devletinin havuç-sopa politikasının yansımasıdır. 
 
Bir yandan görüşme trafiği askeri ve istihbari boyutta devam ederken, diğer yandan da Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeler, son günlerde rejimin müzakereleri ilerletme şartlarına ilişkin karşılıklı açıklamalar, Ankara ile Şam arasındaki ilişkileri normalleştirme sürecinde tavırlar, ayrışmayı yansıtıyor. Bu çerçevede Türk devleti, bir kez daha Halep’te kontrol ettiği bölgelere takviye göndermeyi sürdürdü. Ayrıca İdlib’deki çatışmasızlık alanları içerisinde, Zaviye Dağı’na bağlı Balyun kasabasındaki kuvvetleri için bir üssün yakınında bir helikopter pisti kurdu. Eş zamanlı olarak HTŞ’nin Suriye’nin kuzeyindeki hareketliliği bir üst aşamaya çıktı. Edindiğimiz bilgilere göre Moskova görüşmesinden hemen sonra HTŞ lideri Ebu Muhhammed El Cevlani, Efrîn merkezine gitti. Burada Suriye ve Türkiye arasındaki görüşmelere karşı olan Ehrar El Şam çete grubuyla bir araya geldi. Ehrar El Şam çete grubu da, Türk devleti ve Şam hükümeti arasında yapılan bu görüşmelere karşı olduğunu, Suriye hükümetiyle "uzlaşmayı düşünmediğini" açık bir şekilde ortaya koymuştu. 
 
Sahadaki bu siyasi hareketliliğin yanında HTŞ çeteleri ay başından beri Şam hükümetinin Lazkiye'nin kuzeyinde, Halep'in batısında ve İdlib taraflarındaki birçok noktasına saldırılarını arttırdı. Ocak ayının başından bu yana çıkan çatışmalarda Şam hükümet güçlerinin 17 askeri öldürülürken, 6 askeri ise yaralandı. HTŞ’nin böylesi bir zamanda Şam hükümet güçlerine yönelik saldırılarını arttırması, Türk devletinin havuç-sopa politikasının yansımasıdır. Şam hükümetine masada kabul ettiremediği kararları, HTŞ eliyle sahada askeri saldırıları arttırarak kabul ettirmek istiyor. Buna ek olarak, Türk devletinin güdümündeki çete grupları arasındaki anlaşmazlıklardan yararlanarak bölgedeki hakimiyetini güçlendirmeye çalışmaktadır.
 
 Türkiye'ye bağlı gruplar bu görüşmelere nasıl bakıyor?
 
Son dönemde Türk devleti ile Şam hükümeti arasındaki yakınlaşma adımlarıyla beraber, Suriye’nin kuzeybatı bölgelerindeki çete grupları, İdlib ve Halep kırsalında muhaliflerin kontrolündeki tüm şehir ve kasabalarda, Türk devletinin Şam hükümetine yönelik son tutumunu ve onunla yakınlaşmasını kınamak için kitlesel halk gösterileri düzenleme çağrısında bulundu. İdlib, Cisr eş-Şuğur, Eriha, Binniş, Maarat Misrin, Haram, Salkin, Sarmada, el-Bab, Cerablus, Azez, Suran, Mare, Ahterin, Afrin, Cinderes, Çobanbey, Atarib ve kuzeydeki diğer kasabalara ek olarak İdlib vilayetinde birçok kasabada ve Halep kırsalında, Cuma günü “Öleceğiz ancak Esed ile barışmayacağız” başlığı altında onlarca protesto gösterisi düzenlendi. İdlib bölgelerinde ve Halep kırsalındaki cami vaizlerinde, Suriyeliler ile Şam hükümeti arasında uzlaşmaya yol açacak uluslararası ve bölgesel girişimlere boyun eğmeme veya sessiz kalmama çağrısında bulunuldu. Gösterilerde, Türk devletinin Suriye muhalif grupları ve Suriye halkıyla yaptığı anlaşma ve dayanışmadan vazgeçme hakkına sahip olduğuna vurgu yapılsa da, “Bizlerle Suriye rejimi arasında bir uzlaşmayı dayatma veya Türkiye’deki Suriyeli mültecilerde dahil olmak üzere, Suriye konusunu Türk tarafların seçim öncesi kendi aralarında yatırım yaptıkları bir kart olarak kullanma hakları yoktur” açıklamalarında bulunuldu. 
 
Türkiye rejim ile uzlaşıp Suriye topraklarına yönelik yeni bir saldırı başlatabilir mi? 
 
 
 Rusya'nın Ukrayna ile yaşadığı savaşta içine girmiş olduğu çıkmaz, İran rejiminin Suriye’deki konumunu güçlendirdi. Yapılan görüşmelere şüpheyle yaklaşan İran rejimi, özellikle Suriye içindeki etkisinin zayıflaması konusunda kaygı yaşamakta. 
 
Suriye sahasındaki mevcut konjonktür, İran’ın bölgedeki nüfuzu ve Suriye iç savaşından bu yana Türk devletinin eğitip finanse ettiği çete gruplarının pozisyonu, Türk devletinin Suriye rejimiyle uzlaşıp Özerk yönetimin denetimindeki topraklara saldırmasını uzak bir ihtimal olarak gösteriyor. Bunun yanında Şam hükümetinin askeri gücü böyle bir saldırıyı başlatabilecek potansiyele sahip olmamakla beraber, özerk yönetime yönelik lokal saldırılar yapma ihtimali de mevcut. Şam hükümeti ve Türk devleti arasındaki görüşme trafiğinin başlamasından bu yana Şam hükümetinin Türk devletine özerk yönetim bölgelerine dair istihbari paylaşımlarda bulunduğu bilinmektedir. Şam hükümetinin en önemli müttefiklerinden olan İran, yaşanan gelişmeleri kendi lehine çevirmek için harekete geçti. İran rejimi her ne kadar bu üçlü görüşmelerin dışında kalıyor gibi görünse de, Şam üzerinde çıkarları ve siyasi nüfuzu var. Geçtiğimiz birkaç yılda İran ve ona bağlı milisler, Suriye çölünün geniş kesimlerini kontrol altına aldı, nüfuzlarını Halep'in kuzeyine ve doğusuna genişletti ve batı Dera Zor Valiliği'ni bir beylik olarak etkili bir şekilde yönetti. Rusya'nın Ukrayna ile yaşadığı savaşta içine girmiş olduğu çıkmaz, İran rejiminin Suriye’deki konumunu güçlendirdi. Yapılan görüşmelere şüpheyle yaklaşan İran rejimi, özellikle Suriye içindeki etkisinin zayıflaması konusunda kaygı yaşamakta. Bu nedenle İran'ın Suriye'deki nüfuzundan taviz vermeyeceğini söylemek mümkün. 
 
Rejimin buna yaklaşımı nasıl olur, Rusya neden bu görüşmeleri destekliyor?
 
Kendi denetimindeki bölgelerde derin bir ekonomik kriz yaşayan Şam hükümeti, girdiği kaos ortamından kurtulmak ve yine Kuzey Suriye’deki hakimiyetini güçlendirmek için Türk devletinin teklifine sıcak bakabilir. Ancak Moskova görüşmelerinde olduğu gibi masada Türkiye’nin Suriye’den çıkma ve terör örgütlerinden desteğini çekme şartlarını dayatması bu çabaları sonuçsuz bırakacaktır. Aynı zamanda bu görüşmelerle Ruslar ve Şam hükümeti, Minbiç, Til Rifat gibi bölgeleri de içine alan bölgelerin kendilerine teslim edilmesi için Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi üzerinde baskı kuruyor. Bu amaçla da Türk devletinin Kobanê'ye saldırmasına yol vereceğini söylemek mümkün. Bu durumda Türk devletinin Kobanê'ye saldırı tehlikesi artıyor. Özellikle Ukrayna savaşında hedeflediği sonucu elde edemeyen Rusya, NATO’ya karşı Türk devletini kendi safına çekmek, aynı zamanda Türkiye'nin konumundan yararlanarak batıya mal sevkiyatını devam ettirmek istiyor.  
 
 
 Rusya-Türkiye-Suriye üçlüsünün denetiminde Halep-Lazqiye M4 uluslararası yolunun açılması için hazırlıklara başlandı. Rusya'nın Suriye'ye müdahalesi çerçevesinde, Suriye krizinin başka bir aşamaya geçtiği görülüyor.
 
Bu nedenle Rusya, Suriye konusunda da salt çıkarlarına göre hareket etmektedir. Rusya bundan dolayı Türk devletinin Efrîn’i işgaline ve daha sonraki işgal saldırılarına yeşil ışık yaktı. Suriye’nin çeşitli yerlerindeki Türk devletiyle bağlantılı çetelerin, özellikle İdlib’de yeniden konumlandırılmasında rol oynadı. Bunları yaparken de Türk devletini adım adım Şam hükümetine yakınlaştırma politikası yürüttü. Bu politikalarını 11 yıldan sonra Türk devleti ve Şam hükümeti arasında ilk üst düzey görüşmeyle bugünkü bilinen aşamaya getirdi. Siyasi ve diplomatik görüşmelerin zeminini hazırlayan Rusya, eş zamanlı olarak sahadaki askeri varlığını da arttırdı. Edindiğimiz bilgilere göre Rus güçleri, Süheyl El Hasan'a bağlı 25'inci Tümen'e mensup askerlerini daha önce İran kontrolündeki Minbic Bölgesi'ne bağlı İdlib kırsalı, Meskena ve Khafsa bölgesine gönderdi. Rus güçlerinin bu bölgelere konuşlandırılması Rusya-İran anlaşması anlamına geliyor. Son olarak da bu hafta içinde yapılan görüşmeler çerçevesinde, Rusya-Türkiye-Suriye üçlüsünün denetiminde Halep-Lazqiye M4 uluslararası yolunun açılması için hazırlıklara başlandı. Rusya'nın Suriye'ye müdahalesi çerçevesinde, Suriye krizinin başka bir aşamaya geçtiği görülüyor.
 
ABD’nin görüşmeler karşısında tutumu nasıl olur?
 
Türkiye, Suriye ve Rusya arasında üçlü görüşmelere ilişkin ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, "Devletleri, Esed rejiminin son on yılda Suriye halkına uyguladığı zulmü ve rejimin, Suriye halkının hayat kurtarıcı insani yardıma ve güvenliğe erişimini engellemeye devam etmesini dikkatle değerlendirmeye çağırıyoruz" dedi. Yine bu görüşmelere olumlu bakmayan ABD’nin temel stratejik hedefleri olarak Suriye’nin bölgede İsrail’e bir tehdit olmaktan çıkarılması, Rusya’nın müttefiki Suriye krizine yönelik çözüm planının hayata geçirilmesinin mümkün olduğunca zorlaştırılması, İran’ın Ortadoğu’daki etkisinin sınırlandırılması hususlarıdır. Yine Suriye üzerinden Rusya’nın bölgede hâkim olabilme potansiyeline karşı varlığını sürekli hissettirerek, Suriye konusunda etkin olmaktadır. ABD ve Uluslararası Koalisyon da son zamanlarda hareketliliğini arttırdı. ABD heyeti bölgeyi ziyaret ederek Türk devleti ve Rusya’ya uyarı mesajı gönderdi. Buna rağmen Rusya’nın ara buluculuğuyla Moskova’da en son yapılan 3’lü zirveyle beraber saldırı tehditlerini yineleyen Türk devleti, sınır hattı boyunca havadan ve karadan saldırılarını kesintisiz devam ettirmektedir. 
 
ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde herhangi bir askeri operasyonu desteklemediğini yineledi. Ryder, herhangi bir kara saldırısının bölgeyi daha da istikrarsızlaştıracağını ve DAİŞ’i hezimete uğratma görevini etkileyeceğini yineledi. ABD, Türk devletinin Özerk Yönetim denetimindeki bölgelere yönelik saldırı tehditlerine karşı birçok kez bu minvalde açıklamalarda bulunsa da, NATO üyesi Türk devletinin “kara harekatlarıyla” alan kazanmasına da şu ana kadar stratejik düzlemde karşı çıkmayıp, bu durumda kendi çıkarlarını esas almıştır. 
 
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bu görüşmeleri nasıl ele alıyor. Sonuçları ne olur?
 
 
 Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi kimseyi düşmanlaştırmadan ama kendisine düşmanlık ilan edip yok etmeye çalışanlara karşı direnerek Suriye’nin toprak bütünlüğü içinde demokratik bir Suriye mücadelesi yürütüyor. 
 
Ankara ve Şam arasında yakınlaşma sağlama amaçlı Rusya çabaları hakkında, Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Komutanı Mazlum Abdi, “Rusya, Suriye’deki sorunları Türkiye ve Suriye rejimi arasında müzakere yolu açarak çözmeye çalışıyor. Bu tür girişimlerin başarılı olabileceğini düşünmüyorum” dedi. Rejimin, başta Türk güçlerinin Suriye’nin kuzeyinden geri çekilmesi ve Ankara’nın muhalif gruplara desteğinin kesilmesi şartlarından vazgeçmeyeceğine dikkat çeken Abdi, “Rejim, Türkiye’nin Suriye Özerk Yönetimi’ne karşı mücadelede işbirliği yapma taleplerine de, bunu yapacak imkanlarının olmaması ve koşulların bu tür planlar için elverişli olmaması nedeniyle yanıt vermeyecek” dedi. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Sorumlusu Bedran Çiya Kurd, Suriye taraflarına krize son verilerek barış ve huzurun gelmesi için ciddi görüşmelerin başlatılması çağrısında bulundu. İşte bu gerçeklik içinde Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi kimseyi düşmanlaştırmadan ama kendisine düşmanlık ilan edip yok etmeye çalışanlara karşı direnerek, Suriye’nin toprak bütünlüğü içinde demokratik bir Suriye mücadelesi yürütüyor. Bu bağlamda Özerk Yönetim ilişki ve ittifaklarında demokratik değerlere saygılı, eşit yurttaşlık ilişkilerine dayalı bir sistem oluşturmak için kalıcı bir statü güvencesi bekliyor. Daha önce de Suriye’de kaos ve krizi çözümlemek için yapılan Astana görüşmeleri, Tahran zirvesi ve Adana mutabakatını yeniden hayata geçirme adımları sonuçsuz kalmış, mevcut kaos durumunu daha da çıkılmaz hale getirmişti. Ortadoğu’yu özelde de Suriye’yi kendileri için bir oyun sahası olarak gören hegemon güçler çıkarlarını esas alırken, bölge halkları açısından ele alınırsa halkın payına düşecek olan sıfırdır.
 
Ayrıca Rusya, İran ve Türk devletinin bu yakınlaşmayı tamamlamaya çalışmasına rağmen, önlerinde birçok engel var. Türk devleti hiçbir taviz vermeden ve sadece mültecilerin dönüşünden bahsederek Şam ile bu anlaşmayı sürdürmek istiyor. Bu konuyu seçimlerde kullanmak istiyor. Erdoğan’ın seçimlerden sonra bundan vazgeçme ihtimali de oldukça yüksek. Türk devletinin asıl amacını geçtiğimiz hafta Erdoğan’ın danışmanı Yasin Aktay, “Halep'te durum düzeltilirse, Türkiye Suriye rejimiyle anlaşırsa - ki bence Türkiye'nin talep etmesi gereken şey budur - Halep Türkiye'nin kontrolüne verilmeli" sözleriyle aktardı. Kısacası sadece Aktay’ın değerlendirmesine bile bakacak olursak, Türk devletinin gerçek niyetini okumak mümkün. Bu niyet de, Rusya’nın ısrarla belirttiği ya da Esad’ın talep ettiği Suriye’nin toprak bütünlüğü veya işgal bölgelerinden çekilme yok. Aksine sadece Kürtlerin soykırımdan geçirilmesi temelinde Misak-ı Milli’deki ısrar var.
 
MA / Müjdat Can
 

Diğer başlıklar

26/01/2023
09:13 Av. Öztürk: Sessiz kalmak tecavüz faillerine cesaret verir
09:07 Kent kent tecride karşı açlık grevindeler
09:06 Zorava Çayı üzerinde ikinci HES ısrarı
09:06 HDK Kadın Konferansı: 'Jin, jiyan, azadî' etrafında birleşelim
09:03 Tutukluya para göndermek ‘örgüte yardım’ sayıldı
09:02 Çukurova’dan HDK Genel Kurulu’na katılım çağrısı
09:02 Sınır kapısı var ama ticaret yok
09:02 'Genelge, İnfaz Kanunu’nun tahribatlarını engelleyemez'
09:01 LC Waikiki işçileri: Haklarımızı istiyoruz
09:01 Tarihin akışını değiştiren kadınlar
09:00 26 OCAK 2023 GÜNDEMİ
07:58 Erdoğan’dan hasta tutuklular arasında ayrım: 2 askerin cezası kaldırıldı
25/01/2023
22:33 Organik tarım için ayrılan araziye dinamit fabrikası yapılacak
20:25 EŞİK’ten ‘Anayasa oylamasına katılmayın’ çağrısı
20:19 ABD’den Türkiye’ye: İfade özgürlüğü kısıtlamalarından endişeliyiz
19:25 Bakan Yanık’tan H.G.K. savunması: Sorumluluklarımızı yerine getirdik
19:20 İzmir'de KHK eylemi 238’inci haftasında
18:14 Uluslararası heyet İHD ve İstanbul Barosu ile görüştü
18:12 ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eylemi 25’inci ayında
17:02 İBB çalışanı Saltık’ın duruşması ertelendi
16:55 Emek ve Özgürlük İttifakı bileşeni kadınlar biraraya geldi
16:25 Muğla'da deprem
16:02 Gözaltında kaybettirilen Tanış ve Deniz anıldı: Failler açıklansın
15:57 Agirî Barosu’ndan Patnos Cezaevi raporu: Süngerli odada işkence
15:43 ‘Kent Koruma ve Dayanışma Platformu’nun kurulması umut verici’
15:42 Kadın katliamlarına rağmen bakanlıktan 'sıfır tolerans' yanıtı
15:08 HDP’nin Hazine yardımının kesilmesinde savcı aradığı gizli tanığı buldu
14:56 ÖHD, ÇHD ve İHD’den ‘Tecrit eylemi hak ihlali raporu'
14:50 Wan Barosu: Eylem ve etkinlik yasakları Anayasa'ya aykırı
14:50 'Kobanê' filmi yarın TV'de yayınlanacak
14:32 Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon’dan TTB ve TİHV’e ziyaret
14:27 Uluslararası heyet Öcalan, Aktaş ve Konar’ın aileleriyle görüştü
14:13 Muhbet C.'nin şüpheli ölümüne ilişkin gizlilik kararı getirildi
14:00 Yeni Yaşam'a haber soruşturması
13:46 HDK 12’nci Genel Kurul’un hazırlıkları tamamlandı
13:12 TJA: İran’daki idamlara karşı ses çıkaralım
13:10 Avrupa Konseyi önündeki eylem sürüyor
13:05 Şenyaşar ailesinin nöbeti 688'inci günde
12:46 Firdevs Babat davası: Failin nakil talebi Adalet Bakanlığı’na havale edildi
12:26 Demokratik Cumhuriyet Konferansı programı belli oldu
12:21 Uluslararası heyetten Abdullah Öcalan’ın avukatlarına ziyaret
12:14 AYM Raportörü: HDP'nin talebi reddedilsin
12:09 Erxenî’de hayvan katliamı
11:22 Adalet Nöbeti 25’inci gününde: İmralı’da neden kişisel hukuk uygulanıyor?
11:18 Gazeteci Doğan’ın davasında tanık dinlenecek
11:04 Ekolojik talana karşı kervan yolculuğu!
11:03 15 Şubat komplosu: Gemlik'e iki koldan yürüyüş başlatılacak
10:31 Roj Agir'in 'Gidene Notlar' kitabı çıktı
10:18 Ege’de erkek şiddeti
10:17 İmralı'dan haber alamama hali 22’nci ayını geride bıraktı
10:01 Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon Türkiye'de
09:38 Benzine zam
09:37 Anayasa Mahkemesi HDP’nin talebini yarın görüşecek
09:34 Çocuğunu Kobanê’de yitiren anne: Kürtler dünyayı vahşetten kurtardı
09:01 HDP'li Orhan: Tecridin bu ülkeye faydası yok
09:00 Kobanê küllerinden doğdu
09:00 25 OCAK 2023 GÜNDEMİ
24/01/2023
23:00 MGK, ‘Hayata Dönüş Operasyonu’na ilişkin kararın olmadığını savundu
21:40 Colemêrg’te şüpheli kadın ölümü
21:19 Emek ve Özgürlük İttifakı ortak aday çıkaracak
20:59 HDP, devlet içindeki ‘çetelerin’ araştırılmasını istedi
19:19 Başörtüsüne yönelik Anayasa değişikliği teklifi kabul edildi
19:15 Efrîn'deki hukuk örgütlerinden CPT’ye çağrı
19:11 Abdullah Öcalan için AK önündeki eylem 2’nci gününde
18:20 Uykusuz yarın son sayısıyla bayilerde
17:32 Demirtaş: Erdoğan’ın adaylığına karşı YSK'ya itiraz dilekçesi sunacağım
17:11 Afganistanlı kadınlar: Haklarımız için savaşacağız
17:05 Kayıp ihbarı verilen gencin cenazesi bulundu
16:54 Savcı, tutuklu yakınlarının ‘beklemesine’ ceza istedi
16:52 Deniz Poyraz paylaşımına beraat kararı
16:33 Hazine 2 milyar 184 milyon lira borçlandı
16:30 Amed Şehir Tiyatrosu’nun Şubat ayı programı belli oldu
16:18 Yunanistan’ın Türkiye’ye teslim ettiği Demir tutuklandı
16:04 Mumcu katledilişinin 30’uncu yılında anıldı
15:58 Rojbin Çetin'in karar duruşması 23 Mart’a ertelendi
15:48 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü: Şiddeti en çok kolluk uyguluyor
15:35 Hezex’te gözaltına alınan Hazine Oruç tutuklandı
15:26 Devrilen araçta 2 asker yaşamını yitirdi
15:20 Abdullah Öcalan'ın 46 avukatının yargılandığı dava ertelendi
15:20 Êlih’te inşaattan düşen işçi yaşamını yitirdi
15:19 Sêrt’te intihar ettiği iddia edilen genç yaşamını yitirdi
15:19 Emek ve Özgürlük İttifakı 'seçim' gündemiyle toplandı
14:20 Bahçeli'den Sinan Ateş sorusuna yanıt: Hadi işine bak
14:13 Bismîl’de gözaltına alınan 12 kişiden 10’u tutuklandı
14:09 Çemço ve Sîda bölgelerine kimyasal silah saldırısı
13:12 HDP: İzmir’de partimize dönük özel savaş faaliyetleri yürütülüyor
12:48 Sancar: Bu düzene halk noktayı koyacak
12:09 Agirî'de şüpheli ölüm
11:44 Şenyaşar ailesi: Sessiz kalanlara hakkımızı helal etmiyoruz
11:28 Finlandiya: NATO görüşmelerine ara verilmeli
11:01 İmralı tecridine karşı Adalet Nöbeti: Ortak ses çıkaralım
10:20 HDP bloke kararına karşı kampanya başlatıyor
10:04 Tepki gösteren tutuklular sevkle tehdit ediliyor
09:09 Türkiye-Suriye görüşmesi: Çekilme yok, Misak-ı Milli’de ısrar var
09:07 ‘Mağaza ve market çalışanlarının sorunları ancak birlikle mücadeleyle çözülür’
09:05 ‘Bütçe kesintisiyle mücadelemiz engellenemez’
09:05 Tanış ve Deniz karakolda kaybedildi: 22 yıldır failler korunuyor
09:05 Avukat Tüm: TBB İmralı’da görüş için gerekli adımları atsın
09:05 Aykol: Kürt partileri her kapatmanın ardından büyüyerek siyasete giriyor
09:04 Wan Baro Başkanı Özaraz: İmralı'da hukuk uygulanmalı
09:03 Gazeteci Asadi: Taliban’a itiraz eden tek ses kadınların
09:02 Erdoğan’ın seçim vaadi ‘duble yol’ 20 yıldır bitirilemedi
09:01 'Depremler olabilir, hazırlık yapılmalı'
09:00 Zafere götüren 134 günlük direniş
09:00 24 OCAK 2023 GÜNDEMİ
08:09 Ma Music'ten binlere konser
07:20 Hezex’te bir kadın gözaltına alındı
23/01/2023
22:16 Yunanistan'ın teslim ettiği gazeteci Verim tutuklandı
21:34 Cezayir’de helikopter düştü: 3 ölü
20:38 Yönetmen Tekin'in otobüs çekmesi aleyhte delil sayıldı!
20:15 Kürtçe şarkı söyledikleri için gözaltına alınan sanatçılar serbest
19:49 Erdoğan: Seçim için en uygun tarih 14 Mayıs 2023
19:18 Mersinli kadınlar: Anayasa değişikliği teklifine hayır!
19:09 Asker ailelerinden itiraf: Ölen askerlere intihar süsü verildi
19:01 HDP’den gazeteci Aygül’e ilişkin soru önergesi
18:15 Amed’de erkek şiddeti
18:01 YSK üyeliğine Feyzi Eroğlu seçildi
17:51 ESP ve SGDF: Tutukluların sesi olalım
17:29 İmralı tecridine karşı AK önünde eylem
16:03 Mêrdîn’deki katliamda ‘derin devlet’ izi, 4 kişi tutuklandı
16:02 ‘Kutuplaştırma siyasetine izin vermeyeceğiz’
15:05 Karadeniz ve Dumlu cezaevlerinde sağlık ve güvenlik hakkı ihlal ediliyor
14:26 Eğitim emekçilerinin talepleri neler?
13:55 ‘Umut hakkı’nın ihlali Adalet Bakanı’na soruldu
13:10 AYM, HDP’nin talebini 25 Ocak’ta görüşecek
12:38 Bedenini ateşe veren Akar için duvar yazılaması
12:27 Xwebûn gazetesinden Dünya Anadil Günü etkinliği
12:27 AKP 2022’de sadece 1 soru önergesi verdi
12:13 Ferit Şenyaşar: Burada üstünlerin talimatı işleniyor
11:51 Elazığ Cezaevi’nde 15 tutuklu darp edildi
11:35 5 kişinin öldürülmesi olayında şüpheliler hakkında tutuklama istemi
11:19 Amanos Dağları’nda ağaç kıyımı
11:00 İmralı için Adalet Nöbeti: İnsanlık suçu işleniyor
10:02 BM’den Türkiye’ye: İmralı’da iletişimsizlik haline son verilsin
09:39 KNK: Êzidîlerin statü ve güvenliği garantiye alınmalı
09:05 Özkan'ın çocukları: ATK’nin yapısı değiştirilmeden genelge çözüm değil
09:05 Tecride karşı açlık grevindeler: Herkes ses çıkarmalı
09:04 Giyadîn’de siyanür tehdidi: Tüm Kurdistan zehirlenecek
09:03 HDP’li Eksik: Muhalefetin sessizliği tecridi süreklileştirdi
09:02 Yüzde 92 ve 94 engelli iki tutuklu kardeşin hikayesi
09:02 Av. Tosun: Bakanlığın genelgesi tahliyelere kapı aralamıyor
09:01 Devrimin kıvılcımının yakıldığı kent: Kobanê
09:00 23 OCAK 2023 GÜNDEMİ
08:21 Şêxmeqsûd’da yaşamını yitirenlerin isimleri belli oldu
00:00 İstanbul’da Koma Ma konseri
22/01/2023
21:43 Kocaeli'de doğalgaz patlaması: 2'si ağır 5 yaralı
21:23 Erdoğan’dan seçim tarihi açıklaması
21:13 Gençler Şişli’de Abdullah Öcalan için yürüdü
20:04 Adana'da seçimler ve ittifaklar tartışıldı
18:57 Kadıköy’de ‘Dengbej Divanı’ kuruldu