RIHA - Şenyaşar ailesinden 3 kişinin katledildiği saldırıya dair açılan davanın ilk duruşması 17 Ocak’ta Meletî’de görülecek. Aile avukatlarından Bülent Duran, “Emine annenin yürüttüğü adalet mücadelesinin sesi olmak zorundayız” dedi.   

 

Riha'nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar ile saldırılardan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar’ın, Urfa Adliyesi önünde 9 Mart 2021 tarihinde “adalet” talebiyle başlattığı Adalet Nöbeti devam ediyor. Şenyaşar ailesinin maruz kaldığı katliama dair dava dosyaları, aynı gün olmasına rağmen “işyeri” ve “hastane” olarak ikiye ayrıldı. İşyeri ile ilgili yapılan yargılamalarda Fadıl Şenyaşar’a 37 yıl 9 ay, Enver Yıldız’a ise 18 yıl hapis cezası verildi. 2 Nisan 2021 tarihinde Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar, 9 Aralık tarihinde Antep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozulurken, 4 yıl 4 ay devam eden soruşturma sonucunda da “hastane” dosyası ile ilgili gizlilik kararı kaldırılarak iddianame hazırlandı. Hastane davasında 19 sanık hakkında Hacı Esvet Şenyaşar ve Adil Şenyaşar’ı katletmekten, Ferit Şenyaşar ve Mehmet Şenyaşar’ı ise yaralamaktan hapis cezası talep edildi. 17 Ocak’ta Malatya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan davanın ilk duruşmasında her iki dosyanın birleştirilmesi bekleniyor.

 

Malatya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 19 kişinin yargılanacağı davanın görülecek ilk duruşmasına ilişkin Şenyaşar ailesinin avukatları tarafından katılım çağrısı yapıldı. 

 

Aile avukatlarından Bülent Duran, yaşananları "siyasi bir katliam" olarak niteleyerek, "Gerçekleşen bu katliamın üzerinden 4 yıl geçti. Yeni bir seçim takvimine girdiğimiz esnada yargılama aile ve bizim ısrarlı mücadelemiz ile başladı. Katliam, onlarca faili olan, faili sadece katledenler değil birçok kişi olan; kamu çalışanı, vali, kaymakam, milletvekillerinin huzurunda; polis, jandarmanın huzurunda gerçekleşen bir katliam" diye konuştu. 

 

'SADECE KATLİAM DEĞİL İNSANLIK SUÇUDUR'

 

Bu katliamın sadece cinayet olmadığını, nitelikli insanlık suçu olduğunu ifade eden Duran, soruşturma sürecinin etkin yürütülmediğini söyledi. Duran, "Failler aklandı, saklandı, yakalanmadı, soruşturulmadı” dedi. Bu yargılama ile Şenyaşar ailesinden sağ kalan ve en meşru müdafaa hakkını kullanan Fadıl Şenyaşar'a 37 yıl üzerinde ceza verildiğini ifade eden Duran, "Çünkü siyasal iktidar ve siyasal erk, bunu böyle talep etmişti. Sonrasına ilişkin ise gizli yürütülen bir soruşturma vardı. Hastane süreci ile ilgili" şeklinde konuştu. 

 

4 YIL SONRA DAVA

 

Bu gizli soruşturma esnasında Emine Şenyaşar'ın bir adalet mücadelesine başladığını söyleyen Duran, "Emine anne bu adalet mücadelesini herkes için yaptı. Göz göre göre açıkça, linç edilmek suretiyle basit bir adam öldürme ya da cinayet değil, korkunç bir cinayet ve vahşi bir katliam yapıldı. Annenin adalet mücadelesi yürütmesiyle birlikte kamuoyunun baskısına dayanamayan iktidarın talebiyle 22 Nisan 2022 tarihinde 'failleri yakaladık' iddiasıyla gözaltı işlemi yapıldı. 2 kişi tutuklu olmak üzere 19 kişi hakkında bir dava açıldı. Açılan bu dava bizim talebimizi karşılamadı" dedi. 

 

MALATYA ADLİYESİ ÖNÜNE ÇAĞRI

 

İddianamenin failleri aklamaya yönelik olduğunu belirten Duran, bu iddianamenin olayın arkasındaki siyasal iktidarı, siyasal erki korumaya yönelik olduğunu ifade etti. Duran, şöyle devam etti: "AKP milletvekili İbrahim Halil Yıldız ve bu cinayeti örten siyasal iktidar olduğu için, bu iddianame yine failleri aklamaya yöneliktir. Failleri aklamayı ve adalet mücadelesini karşılamayan bu iddianame ve yargılama sürecinde hukuka aykırı bir kovuşturma ve duruşma yürütüleceğinden kaygılıyız. Emine annenin yürüttüğü adalet mücadelesinin sesi olmak zorundayız. Hukuk örgütleri, kamuoyu ve siyasi partiler buna ses vermelidir. Bir önceki seçim tarihinde AKP iktidarı, bu katliamla seçim kazandı. Bu duruşmada tüm kamuoyu, siyasi partiler, insanım diyen herkes Emine annenin adalet mücadelesine ve bizim adalet çağrımıza yanıt olarak ses vermek zorunda. Bu sesi karşılamak zorunda. 17 Ocak'ta Malatya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan duruşmaya katılmakla ve o duruşmaya gelmek suretiyle bu talebe ve kamuoyunun duyarsız kalmayıp destek vermesini talep ediyoruz. Adalet mücadelesi, adalet kaygısı olan herkesi adalet sopasını en fazla işleyen iktidara karşı Malatya Adliyesi'ne bekliyoruz." 

 

'MADDİ GERÇEK AÇIĞA ÇIKARILMALI'

 

Aile avukatlarından Serhat Kurt ise, dosyanın açıldığı ilk günden bu yana dile getirdikleri ifadelerden birinin iki ayrı dosyanın birleşmesi olduğunu söyledi. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması gerektiğini her platformda dile getirdiklerini belirten Kurt, "Alelacele dosya ilk başta ucuzluk pazarında ve hastanede yaşanan olay şeklinde iki dosya üzerinden yürütüldü. Antep Bölge Adliye Mahkemesi verdiği kararla dosyaların birleşmesini istemiştir" diye konuştu. 17 Ocak'ta görülecek olan dosyaya tüm vicdan sahibi  STK'lar, siyasi partileri çağıran Kurt, "Ailenin kendini yalnız hissetmemesi ve duyarlı bir kamuoyu oluşturmak adına bütün vicdan sahiplerini 17 Ocak'ta görülecek olan duruşmaya bekliyoruz" dedi. 

 

NE OLMUŞTU?

 

Riha'nın Pirsus ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde Şenyaşar ailesinin işyerini “ziyaret” eden AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ile koruma ve yakınları, Şenyaşar ailesine saldırdı, yaralananların kaldırıldığı Suruç Devlet Hastanesi’nde saldırılar devam etti. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan çocuklarını görmek için hastaneye giden baba Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Adil ve Celal Şenyaşar, anne Emine Şenyaşar’ın gözü önünde katledildi.  

 

Olaya dair yürütülen soruşturma aynı gün olmasına rağmen “işyeri” ve “hastane” olarak ikiye ayrıldı. İş yerindeki saldırıya ilişkin Malatya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, 2 Nisan 2021 tarihinde karar çıktı. Katliamda babası ve iki kardeşini kaybeden, kendisi de ağır yaralı kurtulan Fadıl Şenyaşar’a 37 yıl 9 ay; olaydan 18 ay sonra Urfa Adliyesi'ne gelip teslim olan Enver Yıldız'a ise 18 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti, davanın tutuksuz sanıklarından Ferit Şenyaşar'a ceza verilmesine yer olmadığına karar verirken, dosyanın diğer sanıkları Süleyman Yıldız'a 4 yıl 3 ay 22 gün, Abdurrahman Yıldız 11 ay 23 gün, Kenan Yıldız 4 yıl 8 ay 18 gün, Mustafa Yıldız'a 1 yıl 1 ay 14 gün, Mehmet Yıldız'a 6 ay 22 gün, Nihat Yıldız'a 1 yıl 11 ay 18 gün, Halil İbrahim Şimşek'e 3 yıl 9 ay, Mehmet Şimşek'e 2 yıl 6 ay 10 gün, Mehmet Yıldız'a 2 yıl 6 ay 10 gün hapis cezası verdi. Hakkında yakalama kararı olan İbrahim Yıldız'ın dosyası ise yakalanamadığı için tefrik edildi.

 

Şenyaşar ailesinin avukatları ve Yıldız ailesinin avukatları kararı Antep Bölge Adliye Mahkemesine taşıdı. Başvuruları inceleyen Antep Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Ceza Dairesi, dosyadaki eksik hususların giderilmesini istedi. Antep Adliye Bölge Mahkemesi 2'inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını 8 Aralık’ta esastan bozdu. Mahkeme, Adil Şenyaşar'ın canlı olarak Suruç Devlet Hastanesi'ne getirilip getirilmediğinin tespit edilerek, sanıklardan hangisinin eylemleri neticesinde maktul Adil Şenyaşar'ın vefat ettiğinin tespit edilmediği için, öncelikle birleşme kararı verilerek yargılamanın birlikte yürütülmesinin zorunlu olduğunu söyledi. Yine mahkeme Fadıl Şenyaşar hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçları bakımından eksik ceza tayin edildiğini ileri sürdü. 

 

Fadıl Şenyaşar ve Enver Yıldız'ın üzerine atılı kasten adam öldürme suçunun vasıf ve mahiyetini göz önüne alan mahkeme, tutukluluk hallerinin devamına, tahliye taleplerinin ise reddine karar verdi. Mahkeme, "Bozma kararı yönünden ise, 5271 sayılı CMK'nın 286/1 maddesi gereğince kesin olmak üzere" oy birliği ile karar verdi.  

 

MA / Müjdat Can