TTB Başkanı Fincancı tahliye edilmedi

img

İSTANBUL-  Hakkında “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla üst sınırdan hapis cezası talep edilen TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, tahliye edilmedi, duruşma 29 Aralık’a ertelendi. 

Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan Zap, Avaşîn ve Metîna’ya yönelik kimyasal silah kullanımı görüntülerine dair değerlendirme ve bağımsız bir heyet tarafından incelenmesine dair görüşleri nedeniyle gözaltına alınıp tutuklanan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında açılan davanın ilk duruşması İstanbul 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. 
 
Duruşmada savunmasını sürdüren Fincancı, kaçma şüphesi olmamasına rağmen tutuklandığını söyledi. Bilimsel bir tartışma yerine linç girişiminin yaşandığına dikkat çekten Fincancı, TTB ile hekimlik mesleğinin önemine vurgu yaptı. Adli tıp uzmanlığının nesnel davrandığını ve hakikati ortaya koyan bir hekimlik uygulaması olduğunu söyleyen Fincancı, “Bizler hakikat arayışı veriyoruz” dedi. 
 
BİR ÇİFT SÖZÜM VAR
 
Fincancı’nın savunmasından dikkat bölümler şöyle: “Beyanımın bundan sonrası bu ilginç duruma, adli tıp bildiğini söyleyen savcının iddialarına, o iddiaları benimseyen ve tutuklama kararını veren yargıca, kaçacağım şüphesiyle tutukluluğumun devamına karar verip dosyayı kabul eden sizlere söyleyeceğim sözdür. Yıllarımı verdiğim adli tıbba, hele ki toksik (zehirli) gazlar ve kimyasal silahlar konusunda pek çok ulusal ve uluslararası makale ve kitap yazmış bir bilim insanı olarak, adli tıbbı bildiğini iddia eden savcıdan, kabul edersiniz ki, epeyce fazla vakıf olduğum aşikarken, bilimsel bir tartışma yerine linç girişiminde bulunanlara, tıbbi değerlendirmeye katılmadığını ifade eden tıp dışı insanlara bir çift sözüm var.
 
BOYNUMUN BORCUDUR
 
Memleketini, insanlarını seven hekimler olarak, uzmanlık alanımın da kattığı bilgilerle, devletin işleyişine koşulsuz bağlılık yemini edemeyeceğimi, bizlerin hekimler olarak bağıtımızın insanlık olduğunu bir kez daha anımsatmak boynumun borcudur. Siyasi otoritenin emelleri doğrultusunda erki kötüye kullanabilir. İnsanlık tarihi bu kötüye kullanımlarla, ona karşı mücadelelerin tarihidir zaten. O nedenle biz yurttaşlara düşen sorumluluk da, erkin kötüye kullanılmasını önleyecek tedbirleri almak, bunun için yan yana dayanışmayla durmak ve uygulamaları titizlikle denetlemektir.
 
‘SUÇ YAPILANMASINA DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR’
 
Bugün de meslektaşlarımızın oylarıyla üstlendiğimiz görevimiz, bir adli tıp uzmanı hekim olarak paylaştığım tıbbi görüşüm ileri sürülerek benzer biçimde kriminalize edilmeye çalışılmaktadır. Devlet adı verilen aygıt, elinde bulunduğu siyasi otoritenin kimliği doğrultusunda, tüm kurumlarıyla bir suç yapılanmasına dönüştürülebilir. Bu dönüşümün önündeki engel, yok etmeye çalıştıkları toplum olma becerisi, yurttaşların toplum olma ısrar ve sorumluluğu, bunun için ve denetlemek üzere kurdukları yapılanmalar, örgütlerdir. Bu aygıtların işleme konusunda ısrarcı oldukları, uluslararası bağıtlarla ve insanlığa, insanlık değerlerinin korunmasına ilişkin geliştirilmiş örgütlerle önleme çabalarına rağmen yetersiz kalınan, insanlığa dair suçlar ve insan hakları ihlalleri de bir hekimlik uygulaması olarak adli tıp uzmanlığının çalışma alanına girmektedir. Çalışma alanımızın sınırlandırılması ve kriminalize edilmesi ise kabul edilemez. 
 
DEVLETLERDEN BAĞMISIZ
 
Adli tıp uzmanlığında, hakikat arayışımız sırasında her zaman zarar gören/gördüğü iddia edilenle doğrudan karşılaşma olanağımız olmayabilir. Ortada bir suç iddiası varsa haliyle suçu ve delilleri gizleme çabası da olabilir ve primer/birincil delillere ulaşmak güçleşir, onları arama gerekliliğini desteklemek için sekonder/ikincil veya dolaylı deliller kullanılabilir. Özellikle insan haklarının korunması bağlamında devletlerin işlediği iddia edilen suçların devletlerden bağımsız araştırılabilmesi için ve bu araştırmaları yapanların dayanaksız biçimde suçlanmalarını önlemek amacıyla hazırlanmış pek çok kılavuzdan var. 
 
ÖN TANI
 
Propaganda iddiasıyla suçlandığım yayına ve konuşma içeriğine gelince; sorularla birlikte 7 dakikalık konuşma bir komisyon faaliyeti değil, ancak bu tür komisyonlara sekonder (ikincil) bilgi kaynağı olarak sunulan türde bir videonun insan hakları ihlalleri üzerine uzmanlaşmış bir adli tıp uzmanı olarak tarafımdan yapılan adli tıbbi değerlendirmesi. Ayırıcı tanı basamaklarını o kısa yayında aktaramayacağım için, bu değerlendirme sonucu ulaştığım ve kısaca ifade ettiğim bir ön tanıdan söz ediyoruz. 
 
BEKLENTİLERİNİN KARŞILIĞINI ANLATTI
 
Videoda karanlık bir ortamda bulunan kişilerden bazılarında kimi belirtiler gözleniyor. Aynı ortamda o belirti gösterenlere yardım eden ama etkilenmemiş görünenler var. Bu etkisini zamanla yitiren bir uçucu madde-gaz formu düşündürüyor. Bunu destekleyen ve toksik bir gaz formu düşündüren ikinci veri, etkilenenlerden birinin ağzında kanlı köpüklü bir sızıntı olmasıdır. Bu da kanlı köpük dolayısıyla akciğer etkilenmesini, solunum yoluyla alınmış toksik bir gazı destekliyor. Ayrıca bu kişide istemsiz kasılma benzeri hareketler sinir sistemi tutulumunu düşündürüyor. Etkilenen diğer kişide de öforiyi işaret eden belirtiler gözleniyor. Aynı ortamda bulunanlarda, farklı etkilenmeler o ortamda kalma, maruziyet süresi ve yoğunluğu ile ilişkili olabilir. Özellikle uçucu ve havayla yer değiştirme özelliği olan toksik gazların bazılarında ortaya çıkabilen bu tür belirtiler zarara yol açan bir etken varlığı için tıbbi olarak olasılıklar dengesi oluştuğunda (%51- yeterli delil) bu makul sonuç ışığında yapılması gereken de; o etkenin türü, oraya hangi yolla ulaştığı ve ulaştıran sorumluların saptanması için etkili bir soruşturma ve tıbbi belgelemedir. 
 
MAKUL SONUÇ
 
Savcının eşanlamlı iki sözcüğü peşpeşe kullanıp ‘teşhis/tanı koyduktan sonra ileri tetkik’ isteyemeyeceğim sonucuna varmış olması da bu bilgi eksikliğinin bir tezahürüdür. Videodaki belirtiler üzerine yaptığım ‘belli ki bir toksik/zehirli gaz kullanılmış durumda’ makul sonucuna ulaştığım tıbbi değerlendirme, bir ‘ön tanı’dır. Çünkü olay yerinde yapılacak inceleme, alınacak örneklerden yapılacak laboratuvar tetkikleri ve cenazelerin Minnesota Protokolü ışığında gerçekleştirilecek otopsileri ile etkili bir belgeleme ve olay yerinin iddia edilen olayla ilişkisi, bir kimyasal etken saptandığı koşulda bunun yasak silah olup olmadığı saptanabilir.”
 
BAKANLIK VEKİLİ DIŞARI ATILDI
 
Duruşmada bulunan Milli Savunma Bakanlığı avukatı, dilekçe ile katılma talebinde bulunduğunu söyledi. Fincancı’nın avukatları, gerekçeyi sordu. Mahkeme başkanı, “gerek yok” diyerek, bakanlığın avukatının gerekçeyi söylemesini engelledi. İddia makamı, söz konusu katılma talebinin reddedilmesini istedi. İddia makamı, bakanlığın herhangi bir zarar görmediğinin altını çizdi. Söz alan müdafi avukatlar, söz konusu mütalaaya katıldıklarını söyledi. Ara karar oluşturan mahkeme başkanı, oy birliği ile talebi reddetti. Mahkeme başkanı, bakanlığın avukatının dışarı çıkmasını istedi. Ancak karara rağmen bakanlığın avukatı dışarı çıkmadı. İtirazlara rağmen dışarı çıkmayan avukat, “Kimyasal silah kullanımı iddiası asılsızdır” iddiasında bulundu. Bunun ardından avukat, dışarı çıkarıldı. 
 
YARGIYA TALİMAT 
 
Daha sonra söz alan Av. Gulan Çağın Kaleli, Fincancı’nın Medya Haber’e yaptığı aktarıma işaret etti. Emniyet ve savcılıkta ısrarla, “Neden sizi aradılar” şeklinde soru sorulduğunu söyleyen Kaleli, Fincancı’nın hem uzmanlığı hem de bağımsız ve tarafsız olmasından kaynaklandığını kaydetti. Kaleli, Fincancı’nın inceleme yapılmasını ve varsa cenazelerin uluslararası ilgili sözleşmelerce incelenmesini istediğini belirtti. Bu nedenle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından hedef gösterildiğini ve yargıya talimat verildiğini anımsatan Kaleli, “Devlet yetkililerinden nefret söylemleri geldi. Erdoğan’da açık bir talimat vermiştir” dedi. Kaleli, Bahçeli’nin Fincancı’nın vatandaşlıktan çıkarılmasına dair ifadelerini hatırlattı. 
 
ANF VE MEDYA HABER
 
Kaleli, polis fezlekesinin kopyalanıp iddianame yapıldığını söyledi. İddianameye Fırat Haber Ajansı’nden (ANF) bir iki haber konularak, “suç işlenmiş” gibi gösterildiğini söyleyen Kaleli, müvekkili Fincancı’nın Medya Haber’e katılması nedeniyle “propaganda yapmaktan” yargılandığını söyledi. Medya Haber’in yayın politikasının Fincancı tarafından belirlenmediğine söyleyen Kaleli, “Dosyada iki rapor var. Biri ANF’ye ait 108 sayfalık rapor, diğeri ise 143 sayfa olarak Medya Habere ait. ANF ve Medya Haber üzerinden algı oluşturulmaya çalışılıyor. Cezaların şahsiliği ilkesini ne zaman unuttuk? ‘Objektifliğini yitirmiş duygular manzumesi’ olan iddianamede, Türklük kavramı üzerinden kutuplaştırma da güdülmüştür” diye kaydetti. 
 
5 KELİME YER ALIYOR
 
Kaleli, soruşturmaya dair beklenen bir husus olmadığını ve sorgu sürecinde de “suçun” işlendiği ve bittiği yönünde beyanların olduğunu paylaşarak, müvekkilinin iki aydır tutuklu olmasının anlamını sordu. Müvekkilinin adil yargılama hakkının da engellediğini söyleyen Kaleli, müvekkilinin “Terörle Mücadele Kanunun (TMK) 7/2”den yargılandığını ve bunun katalog suç olmadığını hatırlattı. Kaleli, iddianamede Fincancı’nın 5 kelimeden dolayı yargılandığını söyledi. Kaleli, “İddianamede Fincancı’nın konuşması bulunmuyor. Sadece beş kelimeden oluşan bir cümlesi konulmuş. Neden tüm konuşması konulmuyor?” diye sorarak, tepkisini dile getirdi. 
 
HUKUKA AYKIRI 
 
Fincancı’nın sanal medya paylaşımlarının da iddianamede yer aldığı bilgisin aktaran Kaleli, Ficancı’nın gözaltı esnasında dijital materyallerinin içinde yer alan bilgilerin usule aykırı bir şekilde incelendiğini ve toplanan veri ve bilgilerin hukuka aykırı olduğunu söyledi. Kaleli, “Müvekkil, hakikati yaşamı boyunca dile getirmeyi hep sürdürmüştür” diyerek, tahliye talebinde bulundu. 
 
‘TRT 1’DE SÖYLESEYDİ SUÇ OLMAZDI’
 
Av. Meriç Eyüboğlu da, Fincancı’nın tutuklanmasının haksız ve hukuksuz olduğunu söyledi. Fincancı’nın uzmanlığını ve insan hakları savunucusu kimliğini birlikte sürdürdüğünü ifade eden Eyüboğlu, “TRT 1 katılsaydı ve aynı şeyleri söyleseydi dava açılmayacaktı. Ancak Medya Haber’e katıldığı için bu gün burada yargılanıyor. Hangi TV’ye katıldığı suçlama konusu yapılamaz” dedi. 
 
FİNCANCIN’IN SÖZLERİ
 
Fincancı’nın silah kullanımına dair ön inceleme ve ön tanı yaptığını ifade eden Eyüboğlu, kesin bir kanaat ve sonuca varmanın yolunun inceleme olduğunu söyledi. “Kimyasal toksik gazlar kullanıldığı görülüyor” ifadesi nedeniyle Fincancı’nın yargılandığını hatırlatan Eyüboğlu, kimyasal silah kullanımını yasaklayan Cenevre Sözleşmesine işaret etti. Türkiye’nin de imzacısı olduğunu belirten Eyüboğlu, ayrıca bu bağlamda Anayasa’da yasağın olduğunu dile getirdi. Bu sözleşmeler nedeniyle denetim mekanizmasının olduğunu ve bu denetimi de Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) sağladığını aktaran Eyüboğlu, sözleşme nedeniyle kullanımının incelemesinin sadece devletlerin başvurusu üzerine el alındığını de paylaştı. 
 
CEZA TALEBİ
 
Avukatların savunmasından sonra iddia makamına söz verildi. İddia makamı, Fincancı’ya TMK’nin 7/2 maddesi uyarınca üst sınırdan hapis cezasıyla cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını talep etti.
 
‘HALKLARA BORCUM VAR’ 
 
Talebin ardından avukatların talebi üzerine duruşmaya ara verildi. Aranın ardından tekrardan başlayan duruşmada söz alan Fincancı, esasa ilişkin savunma yapmayacağını söyledi. Cezaevi şartlarının zor olduğunu ancak kalmanın kendisi için bir sorun olmadığını ve insan hakları savunucuları için bulunmaz bir “nimet” olduğunu belirten Fincancı, “Cezaevlerinde bulunan mahpusların yaşadığı sorunların ve idari personelin de sorunlarını takip etmeye, gözlemlemeye ve yazmaya devam çalışıyorum. Çalışma alını olarak görüyorum bu nedenle sorun değil” dedi. Tutukluluk halinin devamına gerekçe olarak kaçma şüphesinin gösterildiğini söyleyen Fincancı, bu durumu “aklın ötesi” olarak değerlendirdi. Katıldığı yayında yaptığı değerlendirmeler ardından siyasi parti liderlerine kadar birçok kişi tarafından hakarete maruz kaldığını ifade eden Fincancı, “Dünyanın neresi olursa olsun,  adli tıp uzmanı olarak çalışmaya devam edeceğim. Dersler vermeye ve çalışmaya devam edeceğim. Bu topraklarda yaşayan tüm halklara borcum var” diye kaydetti. 
 
‘DEVLETİN YANLIŞLARINI ORTAYA SERME ORGANI’
 
Ceza talepli mütalaaya da dikkat çeken Fincancı, mütalaada TTB’nin devlet kurumu olarak gösterildiğini aktararak, TTB’nin bir devlet kurumu olmadığını ve bu güne kadar devletin verdiği hiçbir görevi yapmadığını vurguladı. Fincancı, “TTB, bir devlet organı değil, bir denetim organıdır. Devletin yanlışlarını ortaya serme organıdır” diyerek, tepkisini dile getirdi. Fincancı, son olarak Adli Tıp Uzmanlığı alanında çalışmalarına devam edeceğini söyledi. 
 
 Daha sonra söz alan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, yargının siyasi atmosferden etkilenmemesi gerektiğine işaret ederek, bu durumu doğru bulmadıklarını söyledi. Türkdoğan, “Avrupa Birliği’ne (AB) bağlı bir ülkede yayın yapan bir TV’ye katılmanın neresi suç?” diye kaydetti. Tutukluluk halinin sonlandırılmasını isteyen Türkdoğan, “Bu davayı dünyanın insan hakları örgütlerinin temsilcileri takip ediyor. Herkes Fincancı’yı tanır. İşkenceye karşı olması ile bilinir. Adli Tıp Uzmanı alanında yaptığı çalışmaları ile bilinir. Herkesin gözü burada bunun için buradan özgürlük çıkmalıdır” ifadelerini kullandı. Türkdoğan, yargıya talimat verenlerin de ve bu talimatlara uyanların da bir gün hesap vereceğini söyledi. 
 
HALK ADINA KARAR VERİN
 
Söz alan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Genel Sekreteri Veli Küçük, Fincancı’nın değerlendirmeleri ardından yaşananlara işaret ederek, adil yargılama hakkının ihlal edildiğini belirtti. Fincancı hakkında soruşturma açıldığı sırada kendisinin yurt dışında olduğunu ve savcıya yazdığı dilekçe ile savunma vermeye hazır olduğunu anımsatan Küçük, “İktidarın ve herkesin sığınacağı yargının bu tür görüntülere alet olmaması lazım. Siz şu anda halk adına buradasınız. Bunun için halk adına karar vermenizi istiyorum” diyerek, tahliye talebinde bulundu. 
 
‘TİYATRO OLUR’ 
 
Adalet Bakanlığı tarafından İstanbul, Bakırköy ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazıldığını ve bu yazının da dosyaya yansıdığını anımsatan Av. Meriç Eyüboğlu, bu yazıda bakanlığın “yüksek güvenlik önlemleri” kararı verdiğini ve Fincancı’nın Ankara’dan araba içinde kelepçe ile getirildiğini kaydederek, tepki gösterdi. Ayrıca esas hakkındaki mütalaaya da tepki gösteren Eyüboğlu, müvekkillerinin taleplerinin dinlenmeden hazırlanmasının hukuka aykırı olduğunu söyledi. Eyüboğlu, “Yani iddia makamı, ‘ne olursa olsun ne delil sunulursa sunulsun kararım budur’ diyor. Bu o zaman yargılama olmaz tiyatro olur” şeklinde konuştu. 
 
Eyüboğlu’nun savunması ardından mahkeme, ara kararını açıklamak üzere duruşmaya 15 dakika ara verdi. 
 

FİNCANCI TAHLİYE EDİLMEDİ

Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Fincancı’nın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 29 Aralık’a erteledi.

 
 

Diğer başlıklar

25/12/2022
14:08 Saldırıların hedefindeki DBP'den kongre
13:39 Afganistan’da erkek öğrenciler boykotta
13:17 ILPS: Fransa hükümeti yetersiz kaldı
12:47 Sancar’dan muhalefete: Öcalan ile görüşmek için başvurun
12:46 Paris'teki nöbete çağrı
12:23 KCK'den Paris Katliamı açıklaması
12:11 Korucu korucuyu öldürdü
11:26 Adalet Nöbeti 657'nci gününde
11:24 Paris Emniyet Müdürü: Çatışmalar provokasyondan kaynaklı
11:20 Günay: Tecrit gençliğin örgütlü gücüyle kırılacak
10:56 TSK, Zap'ta bazı alanlardan çekildi
10:52 ABD'de kar fırtınası: 17 ölü
10:18 Büyük Alevi Kurultayı: İkinci yüzyıla yüzleşmeyle başlayalım
09:48 İktidar-cemaat ilişkisi: Al gülüm, ver gülüm!
09:43 Deniz Poyraz davası: Mahkeme yargılamayı bitirebilir
09:16 HDP'li Öcalan: İmralı’da ne olduğunu bilmiyoruz
09:15 Gençler İmralı'dan 'haber' bekliyor
09:14 Abdullah Öcalan’dan 21 aydır haber alınamıyor: 299 başvuru yanıtsız
09:12 Wan’da ne doktor var ne de randevu!
09:12 İstinaftan ‘incelenmeksizin ret’ kararına ret
09:11 Öğrencilere ‘Signal’ davası
09:10 Kardeşini katledip, eşini tutukladılar
09:04 Savaşlar dünyanın dengesini bozdu
09:03 Gençlik ruhu her yerde
09:00 25 ARALIK 2022 GÜNDEMİ
24/12/2022
23:59 Paris katliamı faili hakkındaki gözaltı kararı kaldırıldı
21:47 Paris katliamına ‘adli olay’dan soruşturma başlatılmasına tepki
20:28 Paris katliamı Avrupa’da yürüyüşle protesto edildi
20:19 DBP MYK’dan Paris katliamı açıklaması
20:03 Rojava halkı Paris katliamına karşı ayakta
19:27 Mîr Perwer’in babası: Oğlumun ahı yerde kalmasın
19:20 İranlı kadınlar direnişe ses verdi
18:58 Paris'te katliamın yapıldığı yerde nöbet eylemi başlatıldı
18:12 İstanbul’da kadın buluşması: İmralı kapısını açın
17:34 Samsun’da Mereş katliamı anması
17:29 Êlih halkı mitinge hazır
17:13 Paris'teki katliamı protesto eden kitleye ırkçı saldırı girişimi
17:06 DBP Eş Genel Başkanı ve siyasetçiler 2 gündür gözaltında
16:55 Tanrıkulu: İhlaller tüm Türkiye’de eşit bir zulümle işlemeye başladı
16:47 Paris Katliamı Amed’de protesto edildi: Kürtleri susturamayacaklar
16:29 Emek ve Özgürlük İttifakı: Paris’te asıl katiller açığa çıkarılmalı
16:27 Paris Katliamı ve gözaltılar protesto edildi
15:21 Hasta tutuklu için rapor bekleniyor: Yarın çok geç olabilir
15:16 Yüzde 90 engelli tutuklu Kaygusuz için çağrı
15:05 DBP Qoser’de Kongresini yaptı: Sokaklarda olacağız
14:59 İhtiyaçlarını karşılayamayan Gurban tekli hücrede tutuluyor
14:58 Buldan: Dünyanın her yerinde Kürtler bir olacak, beraber olacak
14:46 KESK Şubeler Platformu: Ülke ‘KHK ülkesi’ne döndü
14:43 Kayıp yakınları: Paris’teki saldırı etkili soruşturulsun
14:42 Mereş Katliamı anması: Belgeleri açıklayın, katliamla yüzleşin
14:19 Akkuyu Nükleer Santrali'ne karşı açıklama
13:44 28 yıl önce kaybedilen Bahçeci’nin akıbeti soruldu
13:44 Sancar’dan DBP’ye ziyaret: Durduracaklarını zannettiler, büyük yanıldılar
13:43 1970'lerden 2022'ye: Avrupa'da katliam karnesi
13:29 Paris’te on binler katliamı protesto etti: Saldırının perde arkası aydınlatılsın
13:26 Dört kentin kırsalında askeri operasyon
13:18 TSK Amediyê yakınlarında bir köyü bombaladı
13:03 Süryani Hah köyü BM 'İyileştirme Programı'na alındı
12:55 Paris’te katledilen Perwer’in cenazesi Mûş'a getirilecek
11:55 Paris katliamına dünyadan tepki: Kürtlerin yanındayız
11:34 Gençlerden pankartlı tecrit protestosu
11:17 Gençlik Meclisi Konferansı’nda tecride tepki: Öcalan özgürlüğüne kavuşacak
11:14 KCK: Paris saldırısı 9 Ocak’ın devamı
10:45 TJK-E'den Evin Kara açıklaması: Hiçbir güç hakikat mücadelemizi engelleyemez
10:39 Siyasi partilerinden DBP’yle dayanışma mesajı: Kürt siyasetini bitiremezler
10:37 İstanbul’da ekmeğe zam
10:36 Alevi örgütleri halkı kurultaya çağırdı
10:20 Gîyadîn’de şüpheli çocuk ölümü
10:13 Buldan ve Sancar’dan Paris açıklaması: Katliam aydınlatılmalı
10:12 ‘Bu adaletsizliğe ne kadar seyirci kalacaksınız?’
10:12 50 köylüye dilekçe soruşturması: Örgüte yardım etmek için mi köye döneceksiniz?
09:49 Operasyonda ilerleme yok: Kayıplar gizleniyor
09:45 Tülay Hatimoğulları: Tecridin sorumlusu Adalet Bakanlığı’dır
09:36 BDP’den DBP’ye devlet aklı tekerrür ediyor
09:32 Doğum kontrol hizmetine erişilmiyor
09:27 Ekonomist Şahinöz: Asıl küfe işçilerin sırtında
09:25 ‘DBP binalarının arama kararı yetki gaspıdır’
09:24 Roboskî’de 11 yıl geride kaldı: Adalet beklerken, yeni katliamlar yapıldı
09:21 'Vatandaşlara arsenikli su vererek zehirliyorlar'
09:14 Riha Barosu: TBB ve bakanlıktan gerekli adımları bekliyoruz
09:13 Amed halkı: Semra Güzel Kürt halkının iradesidir
09:11 Sanat yasak dinlemedi!
09:06 Özgür Müftüoğlu: Gidişatı mücadele belirleyecek
09:01 Paris’te katledilenlerin kimlikleri açıklandı
09:00 24 ARALIK 2022 GÜNDEMİ
23/12/2022
23:51 PYD: Fransa hükümeti derhal soruşturma açmalı
22:57 Saldırı anlarının görüntüleri ortaya çıktı
22:19 Kürtler Paris'teki katliama karşı alanlara çıktı
21:31 TEV-DEM: Paris katliamından Fransız hükümeti sorumludur
21:24 Butim'i katletmeye çalışan failin duruşması ertelendi
21:00 MKM: Kültürel soykırıma fiziki soykırım politikaları eklendi
20:50 ‘Politik cinayetlerde katiller devlet koruması altında’
20:21 Dêrsîm’de bir öğrencinin tacize uğraması protesto edildi
19:50 Fransa İçişleri Bakanı, saldırının siyasi olmadığını savundu
19:14 Ekmek Onur Derneği: Emekçilerden alınan vergiler kaldırılsın
19:13 Kültür Merkezi önünde toplanan kitleye Fransız polisi saldırdı
19:02 Deniz Poyraz davasına çağrı
18:47 Amed Barosu’ndan belediye yetkililerine suç duyurusu
18:11 Ateşli silahla vurulan Pelin C.'nin beyin ölümü gerçekleşti
17:16 DBP’ye polis baskınına tepki: AKP’yi göndereceğiz
17:15 Tuncel’den operasyon tepkisi: Yeni yıla tutuklamalarla giriliyor
17:09 Yaşamını yitiren Güngen köyünde defnedildi
17:07 HDP'li eşbaşkan ilk duruşmada beraat etti
17:07 Beştaş’ın 'propaganda' dosyasının Kobanê Davası’yla birleştirilmesi talebi
16:38 'Mereş Katliamı için Hakikat ve Adalet Komisyonu kurulsun'
16:33 Mersin Cezaevi İzleme Koordinasyonu: Ağır hasta tutuklular tahliye edilsin
16:32 Êlih’te miting çağrısı
16:22 Banka promosyonlarına tepki: Emekçiden çalan anlayışı reddediyoruz
16:17 KCDK-E Paris'teki saldırıya karşı halkı eyleme çağırdı
15:50 Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne saldırı: 3 ölü, 3 yaralı
15:45 DBP binalarındaki arama 7 saat sürdü
15:45 Gözaltında mesaj gönderen Bayındır: Kürt halkına kimse boğun eğdiremez
15:38 Fincancı için verilen karara tepki: Hakikat arayışından vazgeçmeyeceğiz
15:08 Adana 'Adalete Çağrı' mitingine hazır
14:46 HDP ve DBP Dîlok’ta nöbet eylemi başlattı
14:44 Yaşamını yitiren HDP'li eski eşbaşkan toprağa verildi
14:32 Paris’te Kürt Kültür Merkezi’ne saldırı
14:31 ‘Yüzleşme olmadan barış olmaz’
14:25 Riha Barosu'ndan Adalet Bakanlığı ve TBB'ye İmralı başvurusu
14:22 Ereğli Cezaevi’nde televizyon ve kitap yasağı
14:20 Konak ve Karabağlar belediyelerine grev kararı asıldı
14:12 Şiddetle Mücadele Ağı: Musa Sevim neden tutuklanmıyor?
14:03 Özerk Yönetim’den BM’ye mektup
13:52 Êlih Barosu'ndan Şenyaşar ailesine ziyaret
13:38 DİSK bakanlık önünde: Asgari değil insanca yaşam
13:33 TTB Başkanı Fincancı tahliye edilmedi
13:26 Dersim’de gözaltına alınan bir kişi tutuklandı
13:24 DBP önünde açıklama: Mücadeleden asla geri adım atmayacağız
13:23 Kobanê Davası: Türkiye’nin demokrasiye ihtiyacı var
13:19 ETHA’dan dayanışma çağrısı
13:14 DBP binasında boş ajandalara el konuldu
13:09 Operasyon yürüyüşle protesto edildi: Boyun eğmeyeceğiz
12:54 HDP'li vekillerden Adalet Bakanlığı’na: İmralı Türkiye’deyse mutlak tecridi kaldırın
12:39 DBP’den A HABER’e tepki
12:33 Ailelerden İmralı başvurusu
12:28 DBP Genel Merkezi baskınında Orhan Doğan’ın fotoğrafına el konuldu
11:22 Fincancı: Çalışmalarım devleti rahatsız etti
11:10 Emekli aylığının 8 bin lira yapılması talebi
11:06 HDP MYK: Bayındır’ın zafer işareti Kürt halkının zafer pusulasıdır
11:02 ‘Asgari ücret iktidar ve patronların mutabakatıdır’
10:58 DBP soruşturmasında 15 kişi için gözaltı kararı
10:34 İstanbul’da 6 kişi gözaltına alındı
10:27 DBP Eş Genel Başkanı Bayındır: 2023'ü Öcalan üzerindeki tecridi yıkma yılı yapacağız
10:20 'Halk Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü talep ediyor'
10:18 2 Mart Darbesi’nden bugüne demokratik siyasette ısrar sürüyor
10:13 Operasyon bölgesinde şüpheli asker ölümü
10:10 Êlih mitingine çağrı: Tecride karşı özgürlüğü savunalım
10:05 HDP Kadın Meclisi: Semra Güzel kadınların iradesidir
10:04 Kocaeli’de Kartonsan işçileri de greve çıktı
10:03 Kadınlardan Semra Güzel tepkisi: Karar yok hükmünde