AMED - Ailedeki devrimcilerden etkilenerek çocuk yaşta PKK’ye katılmaya kalkışan Ferhat Saruhan, 3 kez reddedilmesine rağmen aklına taktığını büyüyünce yaptı ve geriye özgür Kobanê’yi bıraktı.

 

Türkiye’nin Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarda 2016 yılında yaşamını yitirdiği geçen ayın 18’inde öğrenilen Ferhat Saruhan, ailede bulunan devrimcilerden etkilendiği mücadeleyi ardıllarına devretti. Amed’in Bismîl ilçesine bağlı Hacıyakurmanca (Kazancı), köyünde büyüyen Saruhan, genç yaşından itibaren Kürtlerin yaşadığı zulme ve baskılara tanıklık etti. 1993 yılında askerler tarafından yakılıp boşaltılan köyde 3 kişi katledildi. Öldürülenlerden biri amcası Behzat Saruhan olurken, göç hikayesinde derin izlerle büyüyen Ferhat Saruhan, masallar yerine her gün amca, dayı ve ailenin diğer üyelerinin başına gelenleri dinledi.

 

KAFAYA ÇOCUKKEN TAKTI

 

Yurtsever bir köyde büyüyen Saruhan, akrabalarının yanı sıra çok sayıda köylüsünün PKK’ye katılmış olduğunu bildiği için çocuk yaşlarında kendisi de 3 kez girişimde bulundu. Yaşı küçük olduğu için kabul edilmeyen Saruhan, 18’ine geldiğinde kafasına taktığını yaparak 2015’te PKK’ye katıldı. Saruhan, biri köy baskınında yaşamını yitiren ve diğeri de 30 yıldır kayıp olan amcası ile 29 yıldır cezaevinde olan bir dayısının mücadelesinden etkilendi.  

 

KOBANÊ’Yİ DÜŞÜRMEYEN İRADE

 

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın 7 Ekim 2014’te Dîlok’un Islahiye ilçesinde yaptığı miting sırasında "müjde” olarak duyurduğu “Kobanê düştü düşecek” sözüne inat direnişe katılan Saruhan, geriye özgür bir kent bıraktı.

 

'AĞIR İŞKENCELER GÖRDÜM’

 

Saruhan'ın babası Askeri Saruhan, oğlunun devrimci bir ortamda büyüdüğünü anlattı. Köylerinin 1993’te askerlerce yakılıp, yıkıldığını ve bundan kaynaklı göç ettiklerini hatırlatan baba Saruhan, “3 köylümüz şehit oldu. Şehit olanlardan biri de halamın oğlu, Behzat Saruhan'dı. Çok zorluk yaşadık. Evimizi Amed'e taşıdık. Ama devlet baskıları devam etti. 3-4 kere gözaltına alındım ve sebepsiz yere ağır işkenceler gördüm” dedi.

 

DİL, TOPRAK, KÜLTÜR UĞRUNA…

 

Baba Saruhan, oğlu Ferhat’ın okumaya istekli olduğu kadar aileden etkilendiği mücadeleye de o denli bağlı biri olduğunu dile getirdi. Çocuklarıyla arkadaş gibi olduğunu ifade eden baba Saruhan, “İlişkimiz bir baba çocuk gibi değildi. Ferhat’la apayrı bir ilişkimiz vardı. Çocukluğunda bile kendini çevresine karşı hissettirirdi. Farklı bir çocuktu ve çok zekiydi. Annesi hep ona ‘Gençsin ama yaşlı bir adam gibi konuşuyorsun' derdi. Gittiğinde çok üzüldüm ancak gidişi yasaklanan dili, kültürü ve toprağı içindi. Tek arzusu adaletti. Şehadetini duyunca üzüldüm fakat gurur duydum. Çünkü onun gidişi bir ülke, bir dil ve özgür bir yaşam içindi. Demek ki dil, toprak ve kültür o kadar kutsal ve bu uğurda can feda ediliyor” diye konuştu.

 

‘DÖRT PARÇASI BİR OLSUN’

 

Saruhan, yıllardır devam eden savaşın kimseye bir faydası olmadığını ve sorunu çözmediğini vurgulayarak, "Biz yıllardır onurlu bir barış istiyoruz.  Savaş taraftarı değiliz. Kimsenin canı yanmasın. Bu savaşta ne Kürt gençleri ne de askerler ölsün. Savaş bitsin, Kürdistan'ın dört parçası olan Rojava, Rojhilat, Bakur ve Başur bir olsun” diye belirtti.

 

'ÖZ İRADESİYLE GİTTİ’

 

Anne Kader Saruhan da, yıllardır bu uğurda binlerce gencin yaşamını yitirdiğini dile getirerek, "Devrime giden yolda yıllardır birçok insan şehit oluyor. Köyümüzde de böyleydi. Birçok insan PKK’ye katıldı. Amcası Burhan Sarûhan 30 yıldır kayıp. Dayısı 29 yıldır cezaevinde. Biz özgür değiliz. Ferhat da bu zulmü kabul etmedi ve kendi öz iradesiyle gitti” dedi.

 

Oğlunun sevgi dolu olduğunu, düşmanlıkları, kavgaları, küskünlük ve dargınlıkları sevmediğini dile getiren anne Saruhan, “Ferhat, kendi halkına karşı sevgi doluydu. Hiçbir zaman toplum içerisinde dargınlığı gibi şeyler kabul etmezdi.  Komşumuzla bir dargınlık yaşamıştık. Ferhat, bize çok kızmıştı. ‘Neden dargınsınız? Barışmanız gerekiyor’ demişti.  Sonrasında okul öğretmenini eve getirip bizi barıştırmaya çalıştı. Ferhat, böyle bir çocuktu” diye anlattı.

 

‘YÜZYILLIK ACI DURSUN’

 

Savaşa son verilmesi çağırısı yapan anne Saruhan, “Dursun bu kan, barış olsun.  Ailelerin gözyaşları dinsin. Anneler çok acı çekti. Savaş bitsin ve acılar son bulsun” dedi.