ADANA - Suruç Katliamı anması nedeniyle 17 genç hakkında açılan davada rapor hazırlayan bilirkişi, polis şiddetini görmezden gelerek, "Kimin kime vurduğu belli olmamakla beraber herkesin herkes vurduğu görülmekte" diye kaydetti.
Riha'nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde 20 Temmuz 2015'te yaşanan katliamda hayatını kaybedenler için Adana’da 18 Temmuz 2021'de yapılan anmaya katılan gençlerden 19'u darp edilerek gözaltına alınmış ve çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakılmıştı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, olayın yaşandığı yıl içerisinde A.B., B.A., B.S., C.D., C.A., E.K., E.K., H.E., H.P., M.A.B., O.Y.M., Ö.B.B., R.K., S.B.B., S.Y., U.T.A. ve U.Ö. adlı gençler hakkında "görevi yaptırmamak için direnme" ve "kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme yönetme, bunların hareketlerine katılma" iddialarıyla iddianame hazırladı. İddianamenin kabul edilmesi sonrası başlayan yargılamada bugüne kadar 7 duruşma görüldü. Adana 17'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamanın bir sonraki duruşması ise 18 Ocak 2023'te görülecek.
BİLİRKİŞİ RAPORU
17 genç, polisin şiddetine maruz kaldıklarını ve buna rağmen haklarında dava açıldığına işaret etti. Savcı, "Şüphelilerin dağılmayıp İnönü Parkına karanfil koyma bahanesiyle polislere mukavemet ettikleri, adli emanete kayıtlı plastik ve ahşap sopalarla polislere vurarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde kasten yaraladıkları, üzerlerine atılı görevi yaptırmamak için direnme ve izinsiz gösteri yapma suçlarını bu şekilde işledikleri anlaşıldığından..." gerekçesiyle 17 genç hakkında ceza talep etti.
Mahkemece talep edilen bilirkişi raporu da hazırlandı. Raporda, olay sırasında çekilen görüntülere işaret edilerek, "Kimin kime vurduğu belli olmamakla beraber herkesin herkese vurduğu görülmektedir" değerlendirmesine yer verilmesi dikkati çekti.
'FAİL' POLİSLER DAVANIN TANIĞI
Raporu değerlendiren gençlerin avukatlarında Baran Taygun Metin, müvekkillerinin yaptığı açıklamada "kanuna aykırı" herhangi bir durumun olmadığını vurguladı. İktidarın her türlü eylem veya anmayı suç kapsamına aldığını ifade eden Metin, gençlere şiddet uygulayan polislerin davada tanık olarak dinlendiğini aktardı. Metin, mahkeme hakiminin taraflı davrandığını, reddi hakim talepleri üzerine hakimin kendi isteğiyle davadan çekildiğini ve farklı bir hakimin dosyaya tayin edildiğini kaydetti.
'KOMİK' RAPOR
Bilirkişi raporunu "komik" olarak nitelendiren Metin, "Bilirkişi raporunu hazırlayan kişi de kendince arkadaşlarımıza ceza çıkarttırmak için rapor hazırlamış. Aslında çok komik bir rapor. Bilirkişi şunu demeye çalışmış; 'Ben kimin vurup kimin vurmadığını tespit edemedim ama siz herkese ceza verin' diyor. Ceza hukukunda 'şüpheden sanık yararlanır' ilkesi mevcuttur. Şüpheli bir durum var ise, sanık lehine yorumlanır. Bilirkişiler, bu ilkelere bağlı rapor hazırlamak zorundadır ve yorum yapamaz. Raporda şunu demesi gerekiyordu: 'Mukavemet gösteren kişiler tespit edilememiştir.' Ancak kendisi de düşmanca hareket ederek, aklınca mahkemeyi yönlendirmeye çalışmıştır. Tek tek bütün sanıkların yüzlerinin tespit edilip, saniye saniye kimin kime vurduğunun tespiti yapılmalıydı. Ancak elde böyle bir delil yok. Zaten arkadaşlarımızın polise vurma durumları da söz konusu değil, çünkü çevik kuvvet eylem biter bitmez arkadaşlarımızı çembere almış ve saldırıya başlamıştır. Ortada sıkışık vaziyette kalan arkadaşların polise vurmuş olmalarını beklemek akla sığmıyor" şeklinde konuştu.
MA / Hamdullah Yağız Kesen