ANKARA- Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Nagihan Akarsel’in katledilmesini hatırlatan HDP’li Dilan Dirayet Taşdemir, “90’ların yol ve yöntemlerine tanıklık ediyoruz” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşların bütçesi görüşmelerinde konuştu.
‘KADINLARIN MÜCADELESİ YOL GÖSTERİYOR’
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne değinen Taşdemir, “Kadınlar sokaklardalar, devlet erkek şiddetine, savaşa, yoksulluğa, sömürüye karşı ama kadınların bu itirazı, savaş ve şiddet karşı mücadeleleri ve yapmak istedikleri eylemler birçok ilde yasaklandı. Kadınlar yine engellendi. Ağrı’da, Şırnak’ta, Van’da kadınlar sokakta şiddete maruz kaldı, yaka paça gözaltına alındı. Bu tarihi bir gündür, çünkü Mirabal Kardeşler, Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı meydan okudular ve diktatörlük tarafından katledildi. Ama mücadeleleri diktatörlüğü yıktı. Suriye’de Hevrîn Xelef, İran’da Jîna Eminî, Paris’te Sakine Cansız ve adını şu anda anamayacağım binlerce kadının mücadelesi bizlere yol gösteriyor.”
20 YILDA 7 BİN 186 KADIN KATLEDİLDİ
Baskıcı rejimlerin ortak özelliğinin kadını hedef almak olduğun söyleyen Taşdemir, bu kapsamda kadınlara karşı sindirme politikalarının izlendiğini belirtti. Kadın kazanımlarına el konulduğunu vurgulayan Taşdemir, “Daha önceki diktatörel rejimlerin kadınlara uyguladığı şiddeti bugün AKP iktidarı kadınlara uyguluyor. Son 20 yılda 7 bin 186 kadın, 2022 yılının ilk aylarında ise 800 kadın ve 33 çocuk erkekler tarafından katledildi. Bu rakamlar bir savaşta bile yaşanmayacak rakamlardır. Kadına yönelik şiddetin artık kırım noktasına geldiğini söylerken, tam da bunu anlatmaya çalışıyoruz. Kadınları korumadığınız gibi, kadınları koruyan uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede tek bir adamın kararı ile ortadan kaldırdınız. Yerel yönetimlerimizde kadın dayanışma merkezlerini kapattınız. İstanbul Sözleşmesinin ortadan kaldırılmasının bir mesajı var: Erkeklere siz kadınları öldürebilirsiniz, kadınlara şiddet uygulayabilirsiniz denildi. Tam da İstanbul Sözleşmesi’ne saldırının anlamı budur” diye konuştu.
MİT’İN OPERASYONLARI
MİT’in yaptığı operasyonlara değinen Taşdemir, “Uzun bir zamandır Federe Kurdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde yaşayan Mehmet Zeki Çelebi, işyerinin önünde katledildi. Daha sonra kendisini MİT elemanı olarak tanıtan biriyle telefon görüşmesi yaptığı, ajanlık dayattığı ses kayıtları yansıdı. Daha sonra Paris’te de gördük, 3 kadın siyasetçi Ömer Güney tarafından katledildi. Ömer Güney’in istihbarat ile görüşmeleri kamuoyuna yansıdı. O dönemde defalarca araştırılmasını istedik, hepsi reddedildi. Son olarak Süleymaniye’de Nagihan Akarsel Süleymaniye’de evinin önünde bir suikast sonucu yaşamını yitirdi. Bağdat Büyükelçisi cinayetin ardından ‘PKK ile iltisaklı olanlar hedeftedir’ dedi. Demokratik bir hukuk devletinde yargısız infaz olmaz. 90’larda dönemin başbakanı Tansu Çiller eline listeler alıyordu. Kürt iş insanlarının isimleri vardı. Kürt iş insanları faili meçhul cinayetlerle katledildi. Bir şekilde üstü örtüldü. Aydınlatılmadı. Kürt meselesini çözmeyen, 90’ların yol ve yöntemlerine tanıklık ediyoruz” dedi.