HABER MERKEZİ - Akademisyen Dr. Hoşyar Zebarî, Irak’ta kimyasal silah kullanımı için kurulan komisyonun önemli bir adım olduğunu belirterek, “Komisyon belge ve delillere ulaşırsa, Erdoğan rejiminin kırılması için neden olacaktır” dedi.
Türkiye'nin Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ortaklığıyla Federe Kurdistan Bölgesi'nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine başlattığı saldırılar 7’nci ayına girdi. Bütün teknolojik üstünlüğe rağmen istediği sonucu alamayan Türkiye, bölgede en az 2 bin 500 kez kimyasal silah kullanımına başvurdu. Buna karşı Kurdistan, Türkiye ve Avrupa’nın birçok merkezinde Kürtler ve dostları alanlara çıkarak, Türkiye’nin kimyasal silah saldırılarına karşı tepkisini ortaya koydu. Artan kamuoyu baskısı sonucu Irak Parlamentosu 16 Kasım’da önemli bir adım atarak, çatışmaların olduğu bölgelerde kimyasal kullanımının araştırılması için özel bir komisyon kurdu.
Savunma Bakanlığı, Irak Parlamentosu Asayiş ve Savunma Komisyonu ile Dışişleri Bakanlığı’ndan temsilcilerin yer alacağı komisyon, kimyasal silah ile ilgili belge ve bulguları toplayarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne şikayette bulunacak.
Türkiye’nin saldırılarına karşı ortak bildiri yayınlayan Federe Kürdistan Bölgesi’nde yazar, gazeteci ve akademisyenlerin de aralarında bulunduğu 34 isimden Zaxo Üniversitesi'nde akademisyen Dr. Hoşyar Zebarî, Irak Parlamentosu’nun kurduğu komisyonunun önemine ve Türkiye’nin saldırılarına dair değerlendirmelerde bulundu.
‘ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM’
Zebarî, bütün belge ve bulgulara rağmen uluslararası güçlerin Türkiye’nin bölgeye dönük saldırılarına sessiz kaldığını ifade ederek, “7 aydır işgalci Türk ordusu, ‘Pençe-Kilit’ adı altında bölgeye yönelik hem havadan hem de karadan saldırılarda bulunuyor. Özellikle de Zap ve Metîna’da çok ağır bir savaş var. Türk askeri bugüne kadar bütün imkanlarına rağmen bir ilerleme kaydedemedi ve çok ağır darbeler de alıyor. Bundan dolayı da özellikle Temmuz ayının ortalarından beri dünya genelinde yasaklı olan kimyasal silahları aralıksız kullanılıyor. Bu silahlar yoğun olarak Zap ve Metîna bölgelerinde kullanılıyor. Hatta Şêladizê ve Amûde’ye yakın yerlerde de kullanıldı. HPG’liler kimyasal silah kullanımını ispat ve delilleriyle bütün ulusal örgütlerle paylaştı. Bu belgelerle Türkiye’nin kimyasal silah kullanıldığı bir kez daha kanıtlandı. İlk defa Britanya Parlamentosunda kimyasal silah kullanımı sert bir şekilde eleştirildi ve Türk devletinin saldırılarının durdurulması çağrısı yapıldı” dedi.
KURDİSTAN HÜKÜMETİNİN TAVRI
Irak Parlamentosu’nun kimyasal silah kullanımına ilişkin komisyon kurmasını önemli bir adım olarak değerlendiren Zebarî, “Bu adım Irak hükümetinin olaya ciddi yaklaştığını gösteriyor. Ama bunun araştırılması ve o komisyonda bulunan heyetlerin kimyasal kullanan yerlere gidip araştırmalarda bulunması da bir o kadar önemli. Başûrê Kurdistan hükümeti bu komisyona destek verecek mi? Yoksa vermeyecek mi? Bu komisyonun oraya gidip güvenli bir şekilde araştırmalarda bulunmasına izin verilecek mi ya da verilmeyecek mi? Başûrê Kurdistan hükümeti de Erdoğan rejimine göre hareket edip izin vermeyecek mi? Eğer Başûrê Kurdistan hükümeti bu komisyona destek verirse, çok büyük delil ve ispatlara ulaşılacaktır. Ama eğer izin vermezse, onların bu konuda Türkiye ile ortaklığı bir kez daha ispatlanmış olacaktır” diye belirtti.
‘KURDİSTAN İLE IRAK ORTAKLAŞMALI’
Kurdistan hükümetinin Irak’la ortaklaşması gerektiğine vurgu yapan Zebarî, “Şüphesiz bu bölgelere gidip incelemelerde bulunmak kolay olmayacaktır. İyi bir sonucun ortaya çıkması için Kurdistan hükümetinin Irak ile bu konuda ortaklaşması gerekir. Eğer HPG’nin bu bölgelerde bu komisyona yardımcı olmasına izin verilirse, çok başarılı sonuçlar elde edilecektir. Ancak Başûrê Kurdistan hükümeti konusunda endişelerim var. Çünkü her defasında Türkiye’nin etkisi altında kalıyor. Başûrê Kurdistan’da bulunan resmi kurumların bu konuda komisyona destek olabileceklerine inancım da yok. Bu komisyon elde ettiği bilgi ve bulgularla kanuni yollarla Türkiye’yi uluslararası düzeyde şikayet edebilir. Eğer bu belgeler Irak’ın eline geçerse, çok rahatlıkla uluslararası güçlere sunabilir. Bu belgeler sonucunda Avrupa ve Amerika’da dahil bütün dünya Türkiye’yi protesto edebilir. Halkına karşı kimyasal silah kullanan Erdoğan hükümetine ciddi yaptırımda bulunabilirler. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPWC) bile artık kimyasal silah kullanımını inkar edemez. OPWC’den bu dosyanın araştırılması talep edilecektir. Daha sonra da Erdoğan, tarihte kendi halkına karşı kimyasal kullanan biri olarak geçecektir” diye konuştu.
‘ERDOĞAN REJİMİNİN KIRILMASI İÇİN BİR BELGE’
Bu komisyonun delilleri elde etmesiyle Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarının bile durdurulabileceğini kaydeden Zebarî, şunları söyledi: “Irak hükümeti yeni kuruldu. Halkın bu hükümetten beklentileri var. Halka birçok sorunu çözeceğine dair söz vermiş. Özellikle de Kurdistan hükümetiyle yapılan anlaşmalara ilişkin beklentiler var. Türkiye’nin bölgeye dönük saldırılarına ilişkin bir çaba içine gireceklerine dair verdikleri sözler de var. Bir taraftan da İran’da olağanüstü bir durum var. İran kendi iç sorunlarını sınır dışına atmak istiyor. Bunun için de Süleymaniye ve Hewlêr sınırında bulunan Kürt silahlı güçlerine saldırıyor. Her gün bombardıman yapıyor. Aynı zamanda Türkiye ve İran arasında bir anlaşma var. Türkiye bugün sadece Başûrê Kurdistan’ı değil, Rojava’yı da işgal etmek için çok ciddi bir çaba içerisinde. Türkiye, Kürtlere dönük bir soykırım operasyonu başlattı. Çok vahim bir durum. Ama Irak hükümeti tarafından kurulan bu komisyon araştırmalarını ciddi bir şekilde yürütürse, çok başarılı bir sonucu elde edecektir. Eğer bu komisyonun eline belge ve deliller ulaşırsa, Erdoğan rejiminin hem Başur hem de Rojava’ya yönelik saldırılarını durdurabilir. Bu Erdoğan rejiminin kırılması için de çok büyük bir belge olacaktır.”