RIHA - ÖHD Riha Şubesi, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmemesi ve avukatlık görevlerinin engellenmesi üzerine Riha Barosu’na başvurdu.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şubesi, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile tutuklular Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım ile avukat görüşünün engellenmesi üzerine Riha Barosu’na başvurdu. Avukatlık mesleklerini ifa etmelerinin engellenmesine ilişkin Riha Barosu'na başvuruda bulunan 39 avukat, başvurunun ardından baroda basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan ÖHD Riha Şubesi üyesi Avukat Serdar Tüm, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 3 yıldır, tutuklular Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’ın ise 2015’ten bu yana avukat görüşlerinin engellendiğini hatırlattı. Cezaevinde tutulan hiç kimsenin ulusal veya uluslararası mevzuata dayanılarak avukat görüşünün bu denli engellenmesinin mümkün olmadığını söyleyen Tüm, “İmralı’nın mevcut hukuk sisteminde bir kara delik olarak kullanılmaya çalışıldığı ortadadır. İmralı’da uygulanmakta olan hukuk dışı tecridin, aynı zamanda Türkiye’nin en yapısal sorunu olan Kürt meselesinde çözümsüzlük anlamına geldiğinin bilincinde olan ÖHD’li avukatlar olarak bu hukuksuzluğun daha fazla büyümemesi ve topluma daha fazla sirayet etmemesi için bugüne kadar çeşitli girişimlerde bulunduk” dedi.
TBB’YE ÇAĞRI
Avukatlık Kanunu’na göre baroların, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olduğunu vurgulayan Tüm, şöyle dedi: “Uzun yıllardır hapishanede tutulan ve avukatlarıyla görüştürülmeyen Sayın Abdullah Öcalan, Sayın Hamili Yıldırım, Sayın Ömer Hayri Konar ve Sayın Veysi Aktaş’ın süreç içerisinde müvekkillerin avukatları tarafından yapılan tüm hukuki girişimlerin sonuçsuz kaldığı, yerel ve uluslararası insan hakları kurumları, hukuk örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının konuya ilişkin girişimlerinden sonuç alınamadığı ve 775 avukat tarafından Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan başvuruya herhangi bir yanıt verilmediği göz önünde bulundurulduğunda, avukatlık görevinin ifasını ve müvekkillerin adil yargılanma haklarını teminen başta Türkiye Barolar Birliği olmak üzere tüm baroları göreve davet ediyoruz.”