ANKARA - Eğitim Sen, 24 Kasım’ın 12 Eylül askeri cuntanın ürünü olduğuna dikkat çekerek, nitelikli eğitim için Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptal edilmesi çağrısı yaptı.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), 12 Eylül Askeri Darbe sonrası tüm dünyadan farklı bir tarihte ilan edilen 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Genel Merkez binasında basın toplantısı düzenledi. Eğitim emekçilerinin katıldığı toplantıda, Eğitim Sen Genel Başkanı Necla Kurul konuştu.
'24 KASIM CUNTANIN ÜRÜNÜ'
Tüm dünyada öğretmenlerin aynı anda Öğretmenler Günü’nü kutladığını ancak Türkiye’de kutlanan 24 Kasım’ın 12 Eylül’ün ürünü olduğuna dikkat çeken Kurul, “Öğretmenler 24 Kasım’ı, öğretmenlik mesleğini değersizleştiren ve itibarsızlaştıran, öğretmenlerin acil ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarını zayıflatan, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) düzenlemesi ile karşılamaktadır. Öğretmenler, ‘nitelikli okul/niteliksiz okul’ ayrımında olduğu gibi, kariyer basamakları üzerinden ‘yeterli öğretmen/yetersiz öğretmen’ algısı yaratılarak değersizleştirilmelerine karşı meslek onurlarına sahip çıkmaya çalışmaktadır. Yüz binlerce öğretmenin geçim sıkıntısı yaşadığı, yüksek kiralar ve faturalar nedeniyle ay sonunu getirmekte zorlandığı bir dönemde öğretmenlere yönelik içi boş söylemlerin hiçbir anlamı kalmamıştır” dedi.
'EĞİTİMCİLERİN MAAŞI ERİYOR'
Öğretmen maaşının son 9 yılda gittikçe eridiğini dile getiren Kurul, “Yıllardır dile getirdiğimiz temel taleplerimiz karşılanmamış ve yaşadığımız sorunlara kalıcı çözümler üretilmemiştir. Öğretmeniyle, memuruyla, yardımcı hizmetlisi, idari ve teknik personeliyle bir milyonu aşkın eğitim emekçisinin yaşadığı ekonomik, sosyal ve mesleki sorunları çözmek için yıllardır adım atmayanların, gerçek sorunlarımızı görmezden gelenlerin her yıl aynı cümlelerle tekrarladıkları bildik nutukları daha fazla dinlemek istemiyoruz. Eğitimde özellikle son yıllarda esnek, güvencesiz ve angarya çalıştırma uygulamaları belirgin bir şekilde artmıştır. Ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik, mülakat ve güvenlik soruşturmaları nedeniyle yaşanan sorunlar, 500 bini aşkın işsiz, ataması yapılmayan öğretmenin varlığı gibi temel konuların çözümü noktasında bugüne kadar hiçbir somut adım atmayanların, takvimde sırası geldiği için öğretmenlere övgüler dizmesinin hiçbir anlamı yoktur” diye belirtti.
'HÜKÜMET MEMURU OLMAYACAĞIZ'
Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) yaratılan haksız ve hukuksuz uygulamalara son verilmesi gerektiğini ve eğitimcilerin tüm haklarıyla işine ve öğrencilerine kavuşması gerektiğini vurgulayan Kurul, şöyle dedi: “Öğretmenlerin ‘hükümet memuru’ haline getirilmek istenmesine, kariyer basamakları üzerinden bölünmesine, öğretmen ve eğitim yöneticileri atamalarının ‘siyasi torpil’ gölgesinde yapılmasına itiraz ediyoruz. Nitelikli eğitimin; iş güvencesine sahip, ekonomik, özlük ve demokratik hakları en gelişkin bir şekilde sağlanmış, geleceğe güvenle bakabilen öğretmenle mümkün olabileceği gerçeği dikkate alınmalı ve mesleğimizi itibarsızlaştıran Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesi iptal edilmelidir. İktidar, sadece öğretmenlerin değil, kötü ve sağlıksız koşullarda çalışan; hakları gasp edilen; tamamen hukuksuz siyasi kararlarla ihraç edilen, sürgün ve soruşturmalara maruz kalan bütün eğitim ve bilim emekçilerinin ekonomik, sosyal ve özlük sorunlarına çözüm üretmelidir.”