İSTANBUL - Dumlu 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki tutuklular, baskılara karşı 8 Kasım’da açlık grevine başladı. Açlık grevindeki Serhat Karsu, cezaevi idaresinin tutukluları intihara sürüklediğini aktardı.
Erzirom’da bulunan Dumlu 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki koğuşlardaki pencereler metal tel örgüyle kapatıldı. Öncesinde gökyüzünü az da olsa gören tutukluların odaları karanlığa bürünürken ruhsal ve bedensel olarak bu durumdan etkilenmeye başladı. Tutuklular ise bu duruma karşı 8 Kasım’da 10’ar günlük süreli-dönüşümlü açlık grevi kararı aldı.
KURUMLAR RAPOR SUNACAK
Tutukluların aileleri, konuya ilişkin Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Tutuklu ve Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) Amed şubelerine başvuru yaptı. Başvurulara istinaden cezaevine giderek tutuklularla görüşme yapan ÖHD ve TUHAY-DER’in önümüzdeki günlerde rapor açıklayacağı belirtildi. Açlık grevindeki tutuklulardan Bingöl Karlıova’da 2011’de tutuklanan Serhat Karsu’nun ablası Aynur Taş, tek kişilik odalarda kalan kardeşi ve diğer tutukluların maruz kaldıkları hak ihlallerini aktardı.
‘GECEYİ GÜNDÜZÜ AYIRT EDEMİYORUZ’
Tutukluların gece uykudayken gardiyanlar tarafından her bir saatte bir bilinçli bir şekilde uykularından kaldırılarak aktaran Taş, kardeşi Karsu’yla en son 18 Kasım tarihinde yaptığı haftalık telefon görüşmesinde kardeşinin “Her gözümüz kapandığında, uykuya geçtiğimiz her saatte bir gelip tekrar tekrar kaldırıyorlar” dediğini ifade etti. Taş, kardeşinin telefonda yaptığı şu aktarımları paylaştı: “Hepimiz tekli odalarda kalıyoruz. Ancak bağırıp, çağırdığımızda birbirimizin sesini duyabiliyoruz. Bize sahip çıkın. Camlarımıza demirler takmışlar. Geceyi gündüzü bile birbirinden ayrıt edemiyoruz artık. Bizi intihara sürüklemeye çalışıyorlar. Artık böyle yapamıyoruz, bize sahip çıkın’ dedi.”
‘DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
“O zalimlerin elinde yine de direniyorlar. Onların direnişi önünde eğiliyorum” ifadelerini kullanan kardeş Taş, kardeşinin Cuma günü telefon günü olduğunu fakat telefon etmediği bilgisini de paylaştı. Bunun üzerine Taş, cezaevini aradığını belirtti. Cezaevi yetkilisine “Neden Serhat bize telefon etmedi?” diye sorduğunda “Odaları değişmiş” cevabını aldıklarını belirtti. “Tabi, ‘Biz onlara baskı uyguladık, odalarını değiştirdik’ diyemiyorlar” şeklinde tepkisini dile getiren Taş, “Konuşabildiğimiz zamanlarda kardeşim, ‘Üzerimizde baskı var. Her saat bizi uykudan kaldırıyorlar. Psikolojimizi altüst ediyorlar. Ama direniyoruz. Bir damla kanımız kalsa da direnmeye devam edeceğiz. Bu zulmü, baskıyı kabul etmiyoruz’ diyor” ifadesinde bulundu.
‘HANİ İNSAN HAKLARI?’
Bu baskıları kabul etmeyeceklerini vurgulayan Taş, “Avrupa’ya sesleniyorum. Gerçekten insan hakları varsa, hani nerede insan hakları? Neden Kürtlerin, Kürt çocuklarının üzerinde bu kadar baskı var? Niye Avrupa sessiz? Avrupa gelip biz annelere sorsun, ‘Niye çocuklarınız zindanlarda?’ diye. Gelip bize bunu sorsunlar, niye sormuyorlar? O zaman anlayacaklar çocuklarımızın neden zindanlarda olduğunu. Türk Devleti, gençlerin, ailelerin üzerinde büyük bir baskı uyguluyor. O yüzden çocuklarımızı zindanlarda çürütüyorlar. Biz anneler, kardeşler bunu kabul etmiyoruz” dedi.
Tutuklu ailelerine seslenen Taş, cezaevleri için ayağı kalkma çağrısı yaparak “Onlar o kadar büyük bir savaş içindeler, direniyorlar, biz de direnelim. Tutuklular için bir şeyler yapalım” dedi.