AMED - Kuzey ve Doğu Suriye ile Federe Kurdîstan Bölgesi’ne yönelik saldırılara tepki gösteren yurttaşlar, Türkiye’nin amacının 4 parçada Kürtlerin birbirini görmesini engellemek olduğunu, ancak bunu başaramayacaklarını belirtti.
Kuzey ve Doğu Suriye ile Federe Kurdîstan Bölgesi’ne yönelik saldırılar Kürtlerde infiale yol açtı. Rojava’ya yönelik son hava saldırılarında 13 kişi yaşamını yitirirken, 6 kişi de yaralandı. Türkiye'nin Kürt karşıtı politikalarını, savaş ve saldırılarını değerlendiren yurttaşlar, düşmanlık politikalarından vazgeçilmesini isterken, her türlü saldırıya karşı özgürlük mücadelesine katkı sunacaklarını dile getirdi.
Savaşın bir çözüm olmadığını dile getiren Hamdullah Atlı isimli yurttaş, "Erdoğan, Anadolu'da Türk bayrağını bize karşı dalgalandırıyor. Oysa biz barış ve kardeşlik istiyoruz. Kobanê'ye yapılan saldırı yanlıştır. İstanbul'daki patlama nedeniyle Kürtlere saldırı kabul edilemez. Kobanê'ye yönelik saldırıya karşıyız" dedi.
‘KOBANÊ KÜRTLERİNDİR’
Kürtlere karşı yapılan saldırılara tepki gösteren Naif Taş da “Kobanê Kürt kentidir ve AKP-MHP bunu kabul etmediği için Türkiye devleti saldırıyor. Muhalefet partileri söz konusu Kürtler olunca hemen Kürtlere karşı birleşiyorlar. Çünkü Kürtlerin varlığını kabul etmiyorlar” diye belirtti.
‘KABUL ETMİYORUZ’
Taksim patlamasının Özgür Suriye Ordusu ile bağlantılarına dikkati çeken Osman Güzel de “İstanbul saldırısının planlı olduğunu düşünüyorum. Bunu bahane ederek saldırmasını kabul etmiyorum. Bir insanı öldürmek tüm insanları katletmekle eşdeğerdir. Artık savaş ve kan olmasın. Saldırının temel amacı, Kürtlerin 4 parçada birbirini görmemesi. Bir araya gelmelerini engelleme girişimidir. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz ve şiddetle kınıyoruz” diye konuştu.
‘MUHATAPLARIYLA KONUŞULARAK ÇÖZÜLÜR’
Hükümetin yaşadığı ekonomik kriz ve olası seçim hesaplarını hatırlatan Vahap Arıboğan da, merkezi bütçede savaşa ayrılan devasa paya işaret etti. İstanbul patlamasını bahane ederek Kürtlere saldırmasına tepki gösteren Arıboğa, "İstanbul'daki patlamanın ardından gerçek haber alma hakkı engelleniyor. Hemen hemen tüm basın bir kişide toplanmış bu nedenle hep sansürle karşı karşıya kalınıyor. Kendimi bildim bileli, çatışmalı süreç devam ediyor. Bu çatışmalı süreçlerle bir yere varılmaz. Bu sorun tüm yönleriyle konuşulur tartışılır, demokrasi ve adalet yoluyla çözülür. Her çatışmalı süreç, muhatapları ile konuşarak çözülür” ifadelerinde bulundu.
‘KÜRT HALKI KENDİNE GÜVENMELİ’
Ömer Aykul ise şunları söyledi: "İstanbul'daki patlamanın sebebi Rovaja değil. Nedeni Türkiye'nin yürüttüğü olduğu politikaların sonucudur. Kürt halkı buna karşı direnmeli, kendine güvenmelidir. Bizler her zaman varız, var olmaya da devam edeceğiz. Bu saldırılara karşı Kürtler bir olmalı ancak bu saldırıların önlemi alınmalıdır.”