HABER MERKEZİ- Reqa’da bir toplantı gerçekleştiren MSD, Suriye’deki bütün ulusal güçleri Kuzey ve Doğu Suriye’yi savunmaya çağırdı.
Demokratik Suriye Meclisi (MSD) üyeleri, Reqa’daki siyasi partiler, Reqa aşiretlerinin ileri gelenleri ile aydınlar birliği üyeleri toplantıda bir araya geldi.
Görüşmede, Türkkiye’nin saldırılarına ilişkin son gelişmelere değinen MSD Başkanlık Divanı Üyesi Ali Rehmûn, "Biz Suriyeliler 11 yıldır istikrarsızlık içinde yaşıyoruz. Türk devleti 2016, 2019 ve 2022'de bölgeye yönelik askeri saldırılarda bulundu" dedi.
Rehmûn, uluslararası toplumun Suriye'deki çatışmaya yönelik herhangi bir tavır sergilemediğine işaret ederek, "Bu süreçte sosyal, ekonomik ve hatta siyasi düzeydeki bu saldırılara karşı koymak için birlik olmalıyız” diye belirtti.
ABD ve Rusya ile her gün temas halinde olduklarını ancak tutumlarının hala zayıf olduğunu ifade eden Rehmûn, "Suriye'de yaşanan olaylardan uluslararası toplumun Suriye davasına önem vermediğini anlıyoruz” diye konuştu.
Toplantının sonunda Kuzey ve Doğu Suriye Avukatlar Birliği Eş Başkanı Mişleb El Tirkan basın açıklamasını okudu.
Açıklamada şunlar kaydedildi: “MSD, sivil toplum kurumları, siyasi partiler ve kadın örgütleri işgalci Türk devletinin saldırılarını ve bölge halkına karşı işlediği suçları kınıyor. İşgalci Türk devletinin bu saldırıyı gerçekleştirme bahanesinin doğru olmadığını teyit ediyoruz. Bu saldırı, Suriye'nin diğer bölgelerini işgal etmeyi, bölgenin demografisini değiştirmeyi, teröre destek vermeyi ve bölgede kaos yaratmayı amaçlayan düşmanca yaklaşımının devamıdır.
Türk devletinin bir krizin içinde olduğunu, ekonomik ve toplumsal durumunun bu saldırılar yoluyla krizlerini dışarıya taşımaya çalıştığını biliyoruz. Bölgeye müdahale için onay alamadığı için geçtiğimiz günlerde senaryo hazırlayarak İstanbul'da terör saldırısı gerçekleştirdi. Ardından QSD, Özerk Yönetimi suçladı. Ankara bu patlamayı bölgeye saldırmak için bir fırsat olarak kullanmak istedi. İşgalci Türk devleti, bu saldırılarla amacının DAİŞ’i yok etmek olmadığını, yeniden örgütlenebilmesini sağlamak için fırsat yaratmak istediğini herkes biliyor. Aynı zamanda sıkıntılarını dışarıya taşımaya ve baskıcı sistemi nedeniyle içinde bulunduğu zor durumdan kendisini kurtarmaya çalışıyor.Şehit ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyor, aynı zamanda işgalci Türk devletinin saldırılarının devam etmesinden Rusya, ABD ve Uluslararası Koalisyonu sorumlu olduğunu belirtiyoruz. Öte yandan Güvenlik Konseyi, BM ve Arap Birliği de Türk devletine karşı ciddi bir tavır almadığından dolayı sorumludur.Suriye halkını ve Suriye ulusal güçlerini bu kader aşamasında, Suriye'nin bu önemli parçasına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Halkımıza, şehitlerin kazanımlarına sahip çıkması için QSD ve Özerk Yönetim'e sahip çıkması, baskıcı güçlere ve faşist Osmanlı devletine fırsat vermemeye çağırıyoruz.”