ANKARA - QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdi, Taksim'deki bombalı saldırının faili olarak gösterilen Ahlam Albashır'ın DAİŞ ile bağlantılı bir aileden geldiğini ve 3 kardeşinin DAİŞ için savaşırken öldüğünü açıkladı.
Türkiye, İstanbul Taksim'de 13 Kasım'da yaşanan bombalı saldırı sonrası hedefe koyduğu Kuzey ve Doğu Suriye'ye 20 Kasım gecesi yeni bir saldırı başlattı. Türkiye'nin saldırılarında aralarında Hawar Haber Ajansı (ANHA) muhabiri Îsam Ebdullah'ın da aralarında olduğu 10'u aşkın sivil de hayatını kaybetti. Suriye Demokratik Güçleri (QSD) Genel Komutanı Mazlum Ebdi, halen devam eden saldırılara dair Al Monitor'un sorularını yanıtladı.
ABD VE RUSYA'NIN AÇIKLAMALARI
ABD ve Rusya tarafından ciddi bir çabanın olmaması halinde Türkiye'nin saldırılarını sürdüreceğine dikkati çeken Ebdi, ABD'den yapılan açıklamalara işaret ederek, "Bu açıklamalar Türkiye'nin tehditleri karşısında yeterince güçlü açıklamalar değiller ve kesinlikle Türkiye'yi saldırıdan caydırmak için yeterli de değiller" dedi.
Ebdi, "Washington veya Moskova'dan yeşil ışık gelmediği takdirde Türkiye kendi etki alanlarındaki Kürt güçlere karşı kara harekatı yürütemez. Başarılı bir kara operasyonu, Türkiye'nin önceki işgallerinde gördüğümüz gibi, havadan destek gerektirecektir. Rusya ve ABD, Türk uçaklarının kontrolleri altındaki hava sahasını kullanmalarına izin vermedikçe, Türkiye hareket edemeyecek, değil mi?" sorusunu, "Doğrudur, kendilerine izin verilmedikçe Türkler kara harekatı yapmayacak. Benim ve halkımızın değerlendirmeleri bu yönde. Eğer bir kara işgali olursa, bunun nedeni buna iznin verilmiş olması veya (Rusya ve ABD'nin) sessiz kalmayı seçmesidir" yanıtı verdi.
ABD'nin Türkiye'nin kara saldırısını tasvip etmediklerini ve karşı çıkacaklarını söylediklerini ifade eden Ebdi, "Bugünkü saldırının ardından ABD'li muhataplarımızla görüştük. Ama bu yepyeni bir durum ve bu yüzden ortaklaşa değerlendiriyoruz" diye kaydetti.
Ebdi, saldırı sonrası yaptıkları görüşmelere dair sorulan soruyu, "Böyle bir saldırıyı beklemediklerini ve bu yeni durumu değerlendirdiklerini söylediler. Umuyorum ki bu değerlendirme sonucunda ABD, Türkiye'nin halkımıza yönelik saldırganlığı karşısında çok daha sert bir duruş sergileyecektir" dedi.
Rusların da benzer bir tavır takındığını ve söylemlerde bulunduğunu ifade eden Ebdi, "Aşağı yukarı Amerikalılar ne diyorsa onu söylüyorlar ama Türkiye'ye karşı daha da katı olduklarını da eklemek isterim. Rusya, Türkiye'nin kara harekâtına karşı çıkıyor ama bu yeterli değil. Kobanê, Minbic, Türkiye'nin hedef aldığı tüm bölgeler Rusya'nın kontrolünde" diye kaydetti.
'ŞAM HAZIR DEĞİL'
Çözüm konusunda Şam'ın hazır olmadığını söyleyen Ebdi, "Rusya onlara yeterince baskı uygulamıyor. Diğer bir sorun da, tabii ki, Şam hükümetinin kendisini alternatifsiz, yeri doldurulamaz görmesi ve bu zihniyetin onları daha inatçı ve taleplerimize karşı tepkisiz yapması" dedi.
Türkiye'nin asıl hedefinin Kobanê olduğunu dile getiren Ebdi, "Kobanê, Kürtler için son derece semboliktir. Milli mücadelemizin başladığı ve aynı zamanda DAİŞ ile mücadelenin başladığı yer burasıdır. Aynı zamanda, Türkiye'nin Ekim 2019'da ele geçirdiği bölgelere Ezez'i katmasına izin vereceği için stratejik öneme sahiptir" ifadelerini kullandı.
HEDEF KOBANÊ
Ebdi, "Türkiye'nin Kobanê yakınlarında asker yığınağı ve benzeri askeri faaliyetlerde artış gözlemlediniz mi?" sorusuna "Şimdiye kadar değil. Yalnızca hava saldırıları gerçekleştiriyorlar. Ama Kobanê'ye yönelik bir operasyon bu kadar hazırlık gerektirmez" yanıtı verdi.
Ebdi, Türkiye'nin kara saldırısında Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) üyeleriyle birlikte hareket etmesine dair soruyu ise, "HTŞ'nin Afrin'in bazı kısımlarını ele geçirmiş olması ve genel olarak Türkiye ile ilişkileri, bize karşı ortaklaşa koordineli bir saldırı için potansiyel olduğunu gösteriyor. Türkiye bunları Minbic ve çevresine yönelik bir operasyonda kullanmak isteyecektir" diye yanıtladı.
ERDOĞAN'IN HEDEFİ
Türkiye'nin Suriye'de, Irak'ta, İran'da veya kendi içinde Kürtlerin kazanımlarına karşı olduğunu vurgulayan Ebdi, şunları söyledi: "Türkiye bizim özerk yönetimimizi yıkmak istiyor. Bu onun ana hedefidir. Ama en yakın bir mesele olarak Türkiye'de seçim meselesi var. Bu saldırılarla Erdoğan ve hükümeti önümüzdeki seçimler için kamuoyunun havasını belirleyerek zemin hazırlıyor" şeklinde konuştu.
'ERDOĞAN SAVAŞI SEÇTİ'
Ebdi, "Türkiye'deki bazı analistler, İstanbul bombalamasının, Erdoğan'ın Kürtlere ve özellikle de tutuklu PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik potansiyel yeni açılımını rayından çıkarmaya kararlı derin devlet unsurları tarafından gerçekleştirildiğini iddia ediyor. Bu sana mantıklı geliyor mu?" sorusuna da şu yanıtı verdi: "Bu teorileri duyduk. Gerçek şu ki, seçimler öncesinde Erdoğan'ın önünde iki yol var. Ya Kürt hareketiyle bir anlaşmaya varır ve bu ona seçimlerde avantaj sağlar ya da bir savaş başlatır. Savaşı seçtiler. Erdoğan savaşı seçti."
BOMBACININ DAİŞ BAĞLANTISI
Ebdi, İstanbul'daki bombalı saldırının sorumlularına dair sorulan soruya da dikkat çekici yanıtlar verdi. Ebdi, "Bunun, Türk hükümetinin bize karşı savaşa zemin hazırlamak için tasarladığı bir provokasyon eylemi olduğuna inanıyorum. Birçok araştırma yaptık ve saldırının Türkiye'nin kontrolünde faaliyet gösteren Suriyeli muhalif gruplar tarafından gerçekleştirildiği sonucuna vardık. Örneğin, bombayı yerleştirdiği için tutuklanan kadının (Ahlam Albashır) DAİŞ ile bağlantılı bir aileden geldiğini tespit ettik. Bu bilgiyi ilk kez medyayla paylaşıyorum. Kardeşlerinden üçü DAİŞ için savaşırken öldü. Biri Rakka'da, diğeri Minbic'te ve üçüncüsü Irak'ta öldü. Diğer bir erkek kardeş ise Efrin'deki Türkiye destekli Suriye muhalefetinin komutanı. Üç farklı DAİŞ savaşçısıyla evli ve ailesi Halepli. Bombalama olayıyla kesinlikle hiçbir ilgimiz yok ve böyle bir politikamız da yok" diye konuştu.
Türkiye'ye karşı topraklarını savunmayı sürdüreceklerini ifade eden Ebdi, "Topraklarımızın içinde bize saldırırlarsa Serekaniye'de Azez'de, Efrin'de, Cerablus'ta savaşmayı planlıyoruz. Türkiye ile Türk topraklarında savaşmak gibi bir niyetimiz yok" dedi.