AMED - Atık malzemelerle kadın mücadelesi, Jîna Amini’yi ve savaş aletlerini öğüterek barışı yaratan anneyi tuale yansıtan ressam Ruken Ekinci, “Resimlerimde Kürt ve kadın kimliğini ele alıyor, savaşın kadınlar üzerindeki etkisini teşhir ediyorum” dedi.
Kendi imkanlarıyla yaprak, eski elbise, halı, kömür gibi atık madde ve malzemelerden kadın bakış açısıyla tablolar çizen ressam Ruken Ekinci, sanatıyla savaşın kadınlar üzerindeki etkisini teşhir ediyor. Çocuk yaşta resme merak salan Ekinci, geri dönüşüm yöntemiyle tablolarına şekil veriyor. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Amed Şehir Tiyatrosu’nda sergisi açılan Ekinci, sanatı ve çizimleriyle verdiği mesajları anlattı.
KÜRT MOTİFLERİNİ TAŞIYOR
Ekinci, kimi zaman eski bir şalvarı, kimi zaman bir tülbenti kimi zaman da eski halıları tablolarına malzeme olarak kullanıyor. Resimlerini daha çok kadın yönlü ele aldığını dile getiren Ekinci, “Resimlerim daha çok Kürt motiflerini taşıyor. Kullandığım malzemeler de atık malzemeler, geri dönüşümden faydalanıyorum. Onlara tekrar yaşama şansı veriyorum, sanata dönüştürüyorum. Resimlerimde daha çok kendi kimliğimi, tarihimi, haklarımı, yaşadığım coğrafyayı anlatıyorum.
KADIN VE KÜRT KİMLİĞİ…
‘Ben neler yaşamışım, psikolojim nedir?’ Aslında resimlerim daha çok beni ve benle birlikte ötekileştirilmiş kadın ve Kürt kimliğini anlatıyor. Kendimi resimlerimde var ediyorum. Kadın olduğum için cins, kimlik ve hak sorunu yaşıyorum bunları da resimlerimde dile getiriyorum. Tarihimiz, yaşamımız ve emeğimiz hep askıya alınmış ve yok edilmiş. Ben de bunları yaşama tekrar kazandırıyorum” diye anlattı.
‘GÜLÜŞÜNÜN ALTINDA ÖZGÜRLÜK’
İran’da ahlak polisleri tarafından katledilen Jîna Amini’yi de tuale taşıyan Ekinci, eserinde verdiği mesajı şöyle ifade etti: “Kendine ahlak polisi diyen ama ahlaksız olan polis, eşarbı düştü diye Jîna Amini’yi katletti. Bu durumdan çok etkilendim. Ahlakı bir örtü üzerinden ele alanları kınamak için O’nu çizdim. O’nu çizerken de doğadan faydalanarak çizdim. Çünkü doğadan gelen özgür bir kadın. Özgür doğan ve büyüyen bir kadın ahlaksız bir polis tarafından katledildi. Bir gülüşü var ama gülüşünün yanında bir de gözyaşı var. Gözyaşını halat motifiyle resmettim, gülüşünün altında asılmış özgürlüğü, gülüşü, kimliği ve tarihi var, bunu göstermek istedim.”
SAVAŞI BARIŞA DÖNÜŞTÜRENLER
Ekinci, Barış Annelerinin kadın mücadelesindeki önemine dikkati çekmek için annesinin eşarbını kullanarak resmettiği tablonun hikayesini ise şöyle özetledi: “Bu anne de doğadan gelen bir anne. Bir tarafında barış ve özgürlük, bir tarafında toprak, kelebekler, diğer tarafında ise savaş var. Eskiden el değirmenleri vardı, annelerimiz buğdayları burada öğütürdü. Ben de bu tabloda savaş malzemelerini öğüten ve barışa çeviren bir anneyi resmettim.”
‘SAVAŞI TEŞHİR EDİYORUM’
Savaşların ve egemen zihniyetin kadın üzerindeki etkisini de sanatına yansıtan Ekinci, “Bu yaşadığımız sorunlar egemen ve eril zihniyetin ahlaki sorunlarıdır. Kendinde bulamadıklarını başkalarına dayatmaya çalışıyorlar. Bu yüzden onların tanımladığı ‘ahlak’a ihtiyacımız yok. Egemen zihniyetin uyguladığı şiddet de budur. Eğer ahlak sorunu olmasaydı bütün savaşlar kadın üzerine olmazdı. Kadını yok etme projesi olmazdı. Ben de kendi sanatımla egemen zihniyetlerin var ettiği savaşın ve ahlaksızlığının teşhirini yapıyorum. Bu sorunları resimlerimde çiziyorum ve çizmeye de devam edeceğim” diye konuştu.
Ekinci’nin resim sergisi Mahabad Bulvarı üzerinde bulunan Amed Şehir Tiyatrosu’nda yarın saat 17.00’ye kadar sanatseverlerin ziyaretine açık.
MA / Eylem Akdağ