ANKARA - PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, AKP-MHP iktidarının seçimlere doğru giderken "Ne kadar Kürt öldürürsem ömrümü o kadar uzatabilirim" hesabı içinde olduğunu belirterek, Türkiye’nin saldırılarının DAİŞ'i yeniden canlandıracağını kaydetti.
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 20 Kasım’da başlattığı hava saldırıları sürüyor. Son olarak dün Minix Havaalanı, Hesekê’de Uluslararası Koalisyon ile YAT güçlerinin bulunduğu üs, Tirbespiyê’de bir petrol sahası ve Kobanê’de bir okul bombalandı. Hava saldırılarına dair ulaşılan görüntülerde, Şera’da fosfor bombası kullanıldığı kaydedildi. Türkiye’nin saldırılarına ilişkin 22 Kasım’da son 24 saatin bilançosunu paylaşan Demokratik Suriye Güçleri (QSD), 6 savaş uçağı saldırısının olduğunu kaydetti. Bilançoda, Efrîn’in güneyindeki Tatmeraş köyünün kimyasal silah saldırısının hedefi olduğu da aktarıldı.
Türkiye’nin hava saldırılarında birçok sivil ile birlikte en az 14 rejim askeri yaşamını yitirirdi, buğday ambarları ve bir hastane dâhil birçok sivil yerleşim yeri zarar gördü.
ULUSLARARASI AÇIKLAMALAR
Türkiye’nin saldırıları ile ilgili açıklama yapan ülkeler, “endişelerini” dile getirirken, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının DAİŞ’e karşı mücadelesine dikkat çekti. Rusya Türkiye’nin saldırılar öncesi kendilerini bilgilendirmediğini iddia ederken, Beyaz Saray’dan ise hava saldırılarına ilişkin çelişkili açıklamalar geldi.
ERDOĞAN'DAN KARA SALDIRISI AÇIKLAMASI
Katar ziyareti dönüşü, saldırılara dair açıklama yapan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik kara saldırıları tehdidinde bulundu.
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük başlattığı işgal saldırılarını Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendiren Partiya Yekîtiya Demokrat (Demokratik Birlik Partisi-PYD) Eşbaşkanı Salih Müslim, Rojava halklarının saldırılara karşı direneceği mesajını verdi.
KÜRTLERİN UYANIŞI
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük işgal saldırılarının yeni başlamadığını ve tarihsel bir sürece yayıldığını dile getiren Müslim, “Bu saldırılar aslında yüz yıldan bu yana sürüyor. Türkiye devleti, Kürtleri yok etmek ve yaşam hakkı vermemek amacıyla çeşitli yollar ile saldırıyor. Son zamanlarda ise Kürtlerin uyanışı dolayısıyla artık her yerde katliam saldırıları başladı. Rojava’ya dönük saldırılar da bunun içindedir” dedi.
‘İKTİDARIN SERMAYESİ KÜRT DÜŞMANLIĞI’
Faşizmin Türkiye’de iktidarlaştığına dikkat çeken Müslim, AKP-MHP iktidarının toplumda kendisi ile çelişen düşünce biçimlerini yok saydığını ve Kürt düşmanlığı üzerinden kendi yanına çekmeye çalıştığını belirterek, “Bunu hem dışarıda hem de içeride yapıyor. İktidarın sermayesi Kürt düşmanlığıdır. İktidar, son zamanlarda yine Kürt düşmanlığı üzerinden koalisyonun iktidarlığını uzatmaya çalışıyor, çünkü her yerde iflas etmiş durumdadır. İç ve dış siyasette iflas etmiştir. Özellikle de seçimler yaklaşırken, ‘Ne kadar Kürt öldürürsem ömrümü o kadar uzatabilirim’ diyor” sözlerine yer verdi.
OSMANLI’NIN KILICI VE ENTRİKALARI
AKP-MHP iktidarının seçim öncesi yoğunlaştırdığı savaş politikalarının farklı biçimlerde ilerletmeye çalıştığını ifade eden Müslim, şöyle devam etti: “İktidar bu çabasını iki yoldan sürdürüyor. Osmanlı kılıcını kaldırmış, her yerde kesip atıyor. Sadece Türkiye’nin içerisinde değil, bölgede ve tüm dünyada her yere saldırıyor. İkincisi ise Osmanlı entrikaları. Bu oyunlardan birini de İstanbul Taksim’de tezgâhlamıştır. Hem oyun oynuyor hem de bunu bahane göstererek Kürtlere saldırıyor.”
KÜRT HALKININ DİRENİŞİ
Hava saldırılarının ardından Erdoğan’ın ilerleyen süreçte Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük kara saldırılarının da başlayabileceği sinyallerini verdiğini hatırlatan Müslim, olası kara saldırılarına dair şu sözlere yer verdi: “Böyle bir girişimde bulunmaları muhtemeldir. Kendisi, ‘Biz kimseden emir almıyoruz’ diyor. Dünyadaki konjonktürel-siyasal eğilimleri hiç dikkate almadan, kendi kafasındakileri yapıyor. Bu da muhakkak bir yere çarpacaktır. Kürt halkının direnişi buna karşı duracaktır.”
SİVİL KATLİAMLAR
Türkiye’nin başlattığı saldırılar sonucu Derîk’te 11 sivilin yaşamını yitirdiğini aktaran Müslim, “İkisi oradaki elektrik istasyonunun bekçileriydi. Onları kurtarmaya giden kalabalığa da ateş açılmış. Biri gazeteci olmak üzere 11 kişi şehit düştü. Ayrıca Kobanê’de de evlere saldırmış. Bunun yanı sıra Suriye rejim askerlerine de saldırı oldu” şeklinde konuştu.
SALDIRILAR DAİŞ’İ CANLANDIRACAK MI?
Saldırıların Rojava'da DAİŞ'i ve türevlerini yeniden canlandıracağı yönündeki kamuoyunda oluşan endişelere işaret eden Müslim, “Buradaki çetelerin hepsi zaten Türkiye desteklidir. Hem araç gereç hem de maddi desteklerini Türkiye’den alıyorlar. Bu saldırıların bir amacı da hapishanelere ulaşıp DAİŞ’lileri serbest bırakmak olabilir. Ayrıca bu saldırılar ne kadar devam ederse, DAİŞ de o kadar ayaklanıyor. Deyrîzor’da gördük, DAİŞ saldırıları sonucu o kadar sivil şehit oldu” dedi.
Müslim, DAİŞ’in Türkiye'nin denetimindeki bölgelerde tertiplendiği belirtilen Hesekê'de bulunan Sina Cezaevi baskınını hatırlattı. Kuzey Suriye'de Demokratik Suriye Meclisi'nin yönetimindeki Hesekê'de 20 Ocak'ta Sina Cezaevi'ne yönelik DAİŞ baskınında 121 kişi yaşamını yitirmişti. “DAİŞ’in Türkiye’nin işgali altında bulunan bölgelerde üsleri ve eğitim kampları var” diyen Müslim, “Hepsi oralarda örgütleniyor” vurgusu yaptı.
‘SALDIRILARA KARŞI YERİMİZDE KALACAĞIZ’
Kuzey ve Doğu Suriye halklarının Türkiye’nin işgal saldırılarına karşı YPG/YPJ ile birlikte hareket ederek direneceğinin altını çizen Müslim, “Halk, kendi köylerinden çıkmayacak ve silahlarını alıp bekçilik yapacak. Bu saldırıların en büyük amaçlarından biri köylerden ve şehirlerden halkı boşaltarak göç ettirmek. Buna karşı direniş de yerimizde kalmak olacak. YPG kendi görevini yapıyor. Halk da görevini yapacak ama QSD’nin elinde hava saldırılarını önleyecek silah yok. Çünkü bu devletlerarası bir meseledir ve bu silahlar verilmiyor. Yine de olası bir kara saldırısında da halk kendini koruyabilecektir” sözlerine yer verdi.
HAVA SAHASI AÇIK
Türkiye’nin saldırılarda kullandığı hava sahalarının kapatılması yönündeki çağrılarının en başından beri sürdüğünü aktaran Müslim, “Türkiye’nin hatırını mı kırmak istemiyorlar, yoksa kendi çıkarları doğrultusunda mı susuyorlar? Uzun süredir istiyoruz ama bir türlü olmadı” ifadelerini kullandı.
MA / Fırat Can Arslan