ERZIROM - Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği'nden Av. Müjde Tozbey, Erzirom'da bir kuran kursunda 14 çocuğa dönük işkence davasının bugün devam edilecek yargılamasında sanıkların tutukluluk hallerinin değerlendirileceğini belirtti.
Erzirom'da 2021 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Hacı Bahattin Evgi Yatılı Erkek Kuran Kursu’nda 7 çocuğa tecavüz ve taciz edip şiddet uygulayan belletmen Hakan Aslankafa’ya, Mayıs 2022’de Erzurum 4’üncü Ağır Mahkemesi tarafından 119 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Davayı takip eden Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, yurt müdürü N.K. ve hizmetli U.G. hakkında da çocuklara işkence uyguladıklarına dair suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusu sonrası tutuklu Aslankafa, yurt müdürü ve hizmetli hakkında bu kez 14 çocuğa işkence yapmaktan dava açıldı. Yargılamanın başlamasıyla, yurt müdür N.K. de tutuklandı.
TUTUKLULUK HALİ DEĞERLENDİRİLECEK
2'si tutuklu 3 kişinin "görevi kötüye kullanmak" ve "işkence" ile suçlandığı yargılamaya bugün devam edilecek. Davayı takip eden Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği üyesi avukatlardan Müjde Tozbey, bugün sanıkların tutukluluk hallerinin yeniden değerlendirileceğini belirtti. Av. Tozbey, çocukların tecavüze uğramasına dair açılan davada verilen cezanın, çocukların mahkeme salonuna getirilmediği gerekçesiyle istinaf mahkemesi tarafından bozulduğunu hatırlatarak, "Olması gereken, umduğumuz yapıldı. Ancak maalesef istinaf mahkemesi, çocukların mahkeme salonlarına getirilmeleri gerektiğini söyleyerek, kararı ve verilen 119 yıl hapis cezasını bozdu. Bu nedenle 18 Ocak’ta sistematik tecavüz davasına dair görülecek ilk duruşmada çocuklarımız mahkeme salonuna getirilip, cinsel istismarı anlatmaları istenecek. Çocuklarımız sadece cinsel istismara uğramamış, aynı zamanda kuran kursu müdürü ve başka bir belletmen tarafından da ağır derecede işkence olacak düzeyde şiddete maruz kalmışlardır. 'Haydar' deniler sopalarla dövülmüş, kafaları duvarlara vurulmuştur. Bugün duruşmada ne karar çıkacağını bilmiyoruz” diye konuştu.
'ÇOCUKLARIN TRAMVALARI TEKRARLANACAK'
İşkence davasının önceki duruşmasında çocukların mahkemeye getirilmesine karşı çıktıklarını ifade eden Tozbey, "Çocukların onlarca kişinin önünde, TV programı gibi sergilenmeleri, konuşturmaya çalıştırılmaları çocuklar açısından travmatik olduğu kadar korku verici bir durum. Çocukların, önceden yaşadıkları travmalar tekrar canlanacağı gibi, örselenecek ve zarar göreceklerdir" uyarılarında bulundu.
Çocukların tecavüz ve işkenceye maruz kalmasının ortaya çıkması sonrası Erzurum İl Müftüsü Şahin Yıldırım ve Palandöken İlçe Müftüsü Abdülhalim Acar hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını ve atamalarının başka illere yapıldığını anımsatan Tozbey, "Atamalar, cinsel istismarı yapanları ve yapılmasını kolaylaştıranları desteklemekten başka bir şey değil. Devlete bağlı, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir kuran kursunun aylarca denetlenmemesi, 8 ay boyunca kameraların çalışmaması, denetmenlerin az da olsa ziyaret ettikleri kuran kursundan çay içip ayrılmaları, tamamen bakanlığın ve müftülüğün sorumluluğundadır. Bunlar yapılmaması ve ödüllendirilmeler, cinsel istismarın yaygınlaşmasına, yapanların cesaretlendirilmesine ve son olarak kendi yandaşlarını korumaktan başka bir şey değildir" ifadelerini kullandı.
YAYIN YASAĞI KARARI
Tozbey, olaya dair getirilen yayın yasağına işaret ederek, "Eğer Erzurum’da yargı sistemi ve idari kurumlar, ortaya çıkan cinsel istismarın üstünü örtmeye ve soruşturma sürecini yavaşlatmaya çalışmasalardı, bizler bu durumu basına duyurmak zorunda kalmazdık. Kamuoyunun duymasına ve sahiplenmesine ihtiyaç kalmazdı. Çocuklarımızı aylarca istismar eden, edenlere göz yuman bu gericiliğe karşı baş eğmeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Aynı zamanda dostlarımızın bizleri de yalnız bırakmamasını istiyoruz" diye konuştu.