İSTANBUL - Dokunulmazlığı kaldırılarak tutuklanan Semra Güzel’in avukatı Arzu Eylem Kayaoğlu, Güzel’in “yeterli suç şüphesi” oluşmadan milletvekiliyken hedef gösterilip tutuklanmasının siyasi saiklerle gerçekleştiğine belirterek, AYM’ye başvurdu.
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Semra Güzel hakkında yaşamını yitiren HPG’li Volkan Bora ile çekilen fotoğrafları gerekçe göstererek 29 Nisan 2017’de soruşturma açtı. 4 buçuk yıllın ardından savcılık, 10 Mart 2021’de Güzel’e ait iddialara ilişkin ayrı bir soruşturma açtı. Güzel’in milletvekili olması nedeniyle soruşturmada yetkisizlik kararı veren savcılık, soruşturmayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Soruşturma henüz devam ederken 8 Ocak’ta Güzel, havuz medyası tarafından hedef gösterildi. Bunun üzerine 10 Ocak 2022’de “PKK’ye üye olmak” iddiasıyla hakkında fezleke düzenlendi.
‘ORTAKLARIN’ KARARI
Fezleke, dokunulmazlığın kaldırılması talebiyle Meclis’e sunulmak üzere Adalet Bakanlığı’na gönderildi. AKP, MHP, CHP ve İP’in ortak oylarıyla Güzel’in dokunulmazlığı Meclis’te 1 Mart’ta kaldırıldı. Bunun üzerine savcılığın talebiyle Ankara 3’üncü Sulh Ceza Hakimliği kararıyla Güzel hakkında 23 Mart’ta yakalama kararı çıkarıldı. Güzel, daha sonra 2 Eylül’de bulunduğu İstanbul’da gözaltına alındı. Güzel, çıkarıldığı İstanbul Adliyesi’nde aynı hakimlik tarafından verilen tutuklama kararı ardından Silivri Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.
AYM BAŞVURUSU
Daha sonra 14 Ekim’de hazırlanan iddianamede, Güzel hakkında “Örgüt üyeliği” iddiasıyla 7 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianame, Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Güzel’in ilk duruşması ise 19 Aralık’ta görülecek.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi ve Güzel’in avukatı Eylem Arzu Kayaoğlu, dokunulmazlığın kaldırılması ve tutuklanmanın, Anayasa’nın 18 ve 19’üncü maddeli, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5’inci ve Birleşmiş Milletleri (BM) Medeni ve Siyasal Haklara Sözleşmesi’nin 9’üncü maddesine aykırı olduğunu belirterek, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulundu.
AİHM KARARINI HATIRLATTI
Başvurusunda, HDP’ye yönelik saldırılara değinen Kayaoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) HDP’li milletvekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin kararını hatırlattı.
Başvurusunda, Güzel’in milletvekili olmasına rağmen hakkında tutuklama kararı verilmesinin “kişi güvenliği ve özgürlüğü” hakkının ihlali olduğu tespitine yer veren Kayaoğlu, HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında AYM’nin verdiği karara da işaret etti. Kayoğlu, “Başvurucunun tutuklanmasına gerekçe olan fotoğraflar ve HTS kayıtları 2017 Mayıs ayından itibaren savcılık soruşturma dosyasında ve jandarmanın bilgisinde, eli altındadır. AYM Genel Kurulu, Gergerlioğlu kararında tespit ettiği üzere; başvurucu hakkındaki ‘yasadışı örgüt üyeliği’ iddiasının dokunulmazlığının kaldırılması için ‘belli bir ciddiyete’ ulaşmadığı kabul edilerek, 4, 5 yıl boyunca başvurucunun dokunulmazlığının kaldırılması talep edilmemiş; Anayasa Mahkemesi önünde devam eden HDP’nin temelli kapatılması iddianamesine delil olarak eklenmemiş, kapatma davası kapsamında başvurucunun bu dosya nedeni ile siyasetten yasaklanması talep edilmemiş; milletvekili seçilmesinden önceki 1 yıllık sürede ifadesinin alınması için dahi hiçbir işlem yapılmamıştır. Dolayısıyla, başvurucunun tutuklanma gerekçesinde atılı suç olarak belirtilen ‘örgüt üyeliği’ suçlaması için ‘kuvvetli veya makul şüphe’ bulunmamaktadır” diye belirtti.
SOMUT GEREKÇE YOK!
Güzel hakkında dokunulmazlığın kaldırılması için iki fezleke düzenlendiğini ve söz konusu fotoğraflar nedeniyle düzenlenen fezleke nedeniyle tutuklandığını ifade eden Kayaoğlu, atılı suça dair kuvvetli belirtti olmamasına rağmen tutuklama gerçekleştiğine işaret ederek, bu duruma dair kararları anımsattı. Tutuklamanın ölçülülük ilkesine aykırı olduğuna dikkat çeken Kayaoğlu, bu halin sürmesine dair verilen kararlara dayanak yapılan “kaçma ve delilleri karartma şüphesi” gerekçesinin ispat edilmediği ve buna dair bir somut gerekçe de sunulmadığına işaret edildi.
İLKELERE İŞARET ETTİ
Ayrıca AYM’nin 20, AİHS’in 8’inci maddeleri ile güvence altına alınan “özel hayat ve aile hayatının gizliliği” ilkesinin de ihlal edildiğine vurgu yapan Kayaoğlu, “Başvurucunun dokunulmazlığının kaldırılması, tutuklanması ve hakkında iddianame düzenlenmesine sebep olan fotoğraflarda görünen örgüt mensubu Volkan Bora, başvurucunun açıklamasında da belirttiği gibi üniversite öğrencisiyken tanıştığı ve duygusal ilişki yaşadığı sözlüsü, nişanlısıdır. Özel fotoğraflarının, hiçbir şekilde dahli olmadan, gizlilik kararının ihlali suçunu oluşturacak şekilde dosyadan alınarak basına servis edilmesi, başvurucunun özel hayat ve aile hayatına saygı hakkının ihlali niteliğindedir” diye kaydetti.
ANAYASA’NIN VERDİĞİ KARARLAR
Anayasada yer alan seçme, seçilme ve siyasi faaliyete bulunma hakkının da ihlal edildiğini başvuruda belirten Kayaoğlu, başvurusunda şu hususlara yer verdi: “Yasama dokunulmazlığının amacı, milletvekillerini keyfi ve asılsız ceza kovuşturmalarından ve tutuklamalarından korumaktır. Diğer bir ifadeyle, yasama dokunulmazlığının amacı, milletvekillerinin iktidar tarafından tahrik edilebilecek, keyfi, zamansız ve esassız ceza kovuşturmalarıyla, geçici bir süre için de olsa, yasama çalışmalarından alıkonulmasını önlemektir. Anayasa Mahkemesi milletvekili iken tutuklanan veya milletvekili olmasına rağmen Anayasa 14’üncü madde gerekçe gösterilerek tutukluluğu devam ettirilen ya da yargılanması devam ettirilen milletvekillerinin başvurularının tamamında; seçilmiş milletvekilinin yasama faaliyetine katılmasına yönelik müdahalelerin, onların seçilme hakkına dolayısıyla siyasi faaliyette bulunma hakkında yani Anayasa'nın 67’nci ihlaline yönelik müdahale teşkil edeceğini ifade etmiştir.”
SİYASİ AMAÇ VE RANT
Kayoğlu müvekkili Güzel’in ayrıca HDP kapatma davasının kamuoyu tarafından HDP lehine, iktidar aleyhine tartışılmasının önüne geçilmesi, HDP’yi ve milletvekillerini kriminalize etme, kamuoyunda şeref ve haysiyetleri ile oynanması ve küçük düşürme gibi amaçlarla siyasi iktidar tarafından hedef haline getirildiğinin altını çizdi. Kayaoğlu, “Başvurucunun dokunulmazlığının, böyle bir siyasi ortamda ve linç edilircesine, TBMM ve yargıya yönelik telkinlerle gündeme taşınması, böyle bir siyasi atmosferde dokunulmazlığının kaldırılması ve tutuklanması Anayasa’nın ve hukukun bütün ilkelerinin yok sayılmasının siyasi bir amaç taşıdığı açıktır. Bu nedenle başvurucunun siyasi faaliyette bulunma hakkı, siyasi amaçla müdahale edilmek suretiyle ihlal edilmiştir” dedi.
18 MADDE: SİYASİ SAİK
Kayaoğlu, HDP hakkında kapatma davasının açıldığı, milletvekili ile üye ve yöneticilerinin tutuklandığı ve baskı gördüğü AİHM’in verdiği kararlara rağmen serbest bırakılmadığı yanı sıra AKP’li Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve diğer bakan ile AKP’liler tarafından sistematik bir şekilde siyasi saiklerle hedef göstermesi ile başlayan yargı süreçleri nedeniyle kararın siyasi olduğu göstergesi olduğunu belirterek, bu durumun aynı zamanda AİHM’in 18’inci maddesinin de ihlali anlamına geldiği tespitinin altını çizdi.