Kobanê Davası: Kadınlar sessizliğin perdesini yırttı

img
ANKARA - Kobanê Davası’nda tutuklu kadın siyasetçiler, politik şiddete karşı çıktıkları için yargılandıklarını belirterek, yargılananların sessizliğin perdesini yırtan kadınlar olduğunu söyledi.
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 17’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 19’uncu periyot duruşmasının 1’inci oturumu Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü.  
 
Duruşmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, partinin Amed ve Ankara il örgütlerinden kadınlar, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin kadın temsilcileri ve çok sayıda avukat katıldı. 
 
Sincan Kapalı Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler duruşmaya gelirken, farklı cezaevlerinde tutulanlar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşma salonuna getirilen tutuklu kadın siyasetçiler, İran’da “ahlak polisleri” tarafından katledilen Jîna Eminî için yazdıkları şarkıyı seslendirdi. Salonda bulunan kadınlar, şarkıyı “Jin jiyan azadî” sloganlarıyla alkışladı. 
 
Verilen aranın ardından duruşma, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel söz aldı. Tuncel, kadınlar tarafından zılgıt ve alkışlarla karşılandı.
 
POLİTİK ŞİDDET DEVAM EDİYOR 
 
Duruşma salonuna gelenleri selamlayarak konuşmasına başlayan Tuncel, kadınlarla aralarına bir duvar daha örüldüğünü ifade etti. Kadınların bugün politik şiddete karşı çıkmak için buraya geldiklerini ancak ikinci salona alınmalarına tepki gösteren Tuncel, “Kadınlar olarak erkek egemen sistemden çok şey çekiyoruz, bugün kadınları buraya almamanız ve barikat kurmanız yaklaşımınızı da gösteriyor. Bugün Uğur Kaymaz’ın katledilmesinin üzerinden 18 yıl geçti ve çocuklarımız bile bugün bu ülkede ‘terörist’ ilan edildi. O günden bugüne politik şiddet devam ediyor. En son Newroz’da 5 yaşındaki çocuklardan parmak izinin alınması, bu ülkenin zihniyetini gösteriyor. Kadına yönelik şiddet yıllardır Mirabal kardeşlerin direnişi olarak bilinir ve dünyadaki tüm kadınlar şiddete karşı mücadele ediyor” dedi. 
 
‘KİMSE OPERASYONLARIN NEDENİ SORMUYOR’
 
Kadına yönelik şiddetin savaş dönemlerinde çok daha fazla arttığına dikkat çeken Tuncel, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına değindi. Tuncel, şunları söyledi: “Oradan Kürtlerin Türkiye’ye bir tehdidi mi var? Barış müzakere ve diyalog ile sorunu çözmek yerine, sürekli toplum üzerinden baskı uygulayarak bir operasyon düzenliyor. Kimse bunu eleştiremiyor bile ama bu savaşta en çok kadınlar zarar görüyor. Rojava Devrimi’nde en fazla sembol olan kadınlardı. Kadınları köle olarak gören İŞİD vahşetine karşı direndiler ve kazandılar. Bütün dünya ayakta alkışlarken, orada Kürt kadınları demokratik bir yaşamı inşa etmek isterken yine saldırdılar. Kimse Türkiye neden operasyon yapıyor diye sormuyor? Herkes iktidarın dediğini yapmak zorunda, bu savaşlar Türkiye’nin barışına faydası yok. Eninde sonunda Türkiye Kürtlerle barışmak zorunda kalacak. Kobanê ile dayanıştığımız için buradayız, aradan ne kadar zaman geçti, devletin hala politikaları aynı.”
 
DEVLET TARAFINDAN KATLEDİLEN KADINLAR 
 
Tuncel, şöyle devam etti: “Kadına yönelik şiddet şimdiki bir mesele değil, kadınlar yurttaşlık hakları için mücadele etmişler. Kadınlar artık uyandı, dünyanın her yerinde emeğine sahip çıkıyorlar. Şimdi diyorum ki kadınlar örgütlenin artık; örgütlü erkek egemen var o yüzden en büyük cevap kadın örgütlülüğüdür. Yanı başımızda İran’da bir kadın katledildi, ‘Jin jiyan azadî’ diyerek yeni bir devrime öncülük ediyorlar. Milyonlarca kadın dünyanın her yerinde Jîna Eminî’ye sahip çıktı. 21’nci yüzyılda hala kadınların kılık kıyafetlerine karışıyorlar, ha İran yönetimi ha Türkiye yönetimi aynı. Kadına yönelik şiddet çok boyutlu ve burada KJA yargılanıyor, 8 Mart eylem ve etkinliklerimiz yargılanıyor. Bununda bir nedeni var; KJA’nın yargılanması, Kürt kadınlarına yönelik politik şiddetin sebebi. Bu dava devam ederken, Deniz Poyraz katledildi, Deniz Poyraz politik bir cinayettir. HDP’yi krimalize ediliyor, işte devletin yarattığı dil bu. Biz sözlerimizden, eylemlerimizden yargılanıyoruz. Seve Demir, Fatma Uyar devlet şiddetiyle katledildiler ve failler hakkında bir şey yok ama biz bunları dile getirdiğimiz için yargılanıyoruz. Taybet Ana 7 gün boyunca cenazesi sokakta kaldı, Meryem Ana, Cemile Çağırğa, Nagihan Akarsel, Garibe Gezer devletin şiddetiyle katledildiler.
 
‘ÖLÜMÜZE DAHİ SAYGI DUYULMUYOR’
 
Bu ülkede kadınlar çıplak soyulup medyada teşhir edildi. Silopi’de, Varto’da. O kadınların çıplaklığından utanmadık, o kadınlar direnişi giyinmişlerdi. Bunların hiçbirinin hesabı sorulmadı, devlet yaşam hakkı ihlal etmiş ama bunlar açığa çıkmadı. Niye cezasızlık var? Mesele Kürtler olunca ama bir Kürt kadını siyaset yaptı, miting ve toplantı yaptı diye yargılama konusu yapıyorsunuz. Bu ülkede yaşam hakkı ihlal edenler için bir şey yok. Faili meçhuller var bu ülkede hala hesabı verilmiş değil. Kürt meselesine kabul etmediği için aslında Kürtleri kabul etmiyor. Nasıl bir Cumhurbaşkanı Kürt kadınların çocuk doğurmalarına laf eder. Bunlar çözülmediği sürece, erkek devlet işbirliğini burada görüyoruz. Bizim gömülme hakkımız bile yok, 90’lı yıllarda bile Kürtlere bu reva görülmedi. Bir annenin çocuğunun cenazesini torba ile veriyorsun. Bu nasıl bir ahlaksızlık ve vicdansızlıktır. Kürtlerin gömülme hakkı var mı? Cenazelere katıldık diye yargılanıyoruz, böyle bir milliyetçi, ırkçı, cinsiyetçi bir ortamda yaşıyoruz. Burada adil ve bağımsız bir yargılama mümkün mü? Dünyanın her yerinde sokakta erkek devlet şiddetine karşı direnen kadınları selamlıyoruz. Bu kadınlar politik şiddetin mağduru olan bizler için dayanışmak istediler ama siz izin vermediniz. Onlar dışarıda ‘Jin jiyan azadî’ diyor biz burada. Duvarlar yada siz engelleyebilir misiniz? Engelleyemezsiniz. Mücadelemiz devam edecek, mutlaka kazanacağız, bir gün sokaklarda özgürlük halayları çekeceğiz. Jin jiyan azadî.”
 
ÖLBECİ: İŞİD’LİLERİ ROJAVA’YA YERLEŞTİRMEK İSTİYORLAR
 
Tuncel’in ardından söz alan siyasetçi Zeynep Ölbeci, bir tweet sonucu bugün salonlarda olduğunu ifade ederek, iktidarın Kobanê Davası’nın amacının bir intikam olduğunu vurguladı. Ölbeci, iktidarın Kürtler için sadece soykırımı düşündüğünü ifade ederek, “Sabahtan akşama kadar Kürt halkını nasıl Kobanê’den nasıl çıkaracaklarını konuşuyorlar. Türk medyasında sürekli ırkçı düşüncelerini dile getiriyorlar ve kimse buna karşı çıkmıyor. Kürtlere bu kadar düşmanlık olmaz, siloları bombalıyorlar, silolarda ne var. Hastaneleri bombalıyorlar, kimse kalkıp bu düşmanlık ve soykırım nedendir diye sormuyorlar. Bugün yeniden IŞİD’i diriltmek istiyorlar, Kürtlerin olduğu yerlere tecavüzcü İŞİD’leri Rojava’ya yerleştirmek istiyorlar. Kadın düşmanları aynı zamanda savaşta isterler. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nasıl sembolik bir gün ise, aynı zamanda faşizme karşı kadınların direndikleri günlerdir” ifadelerini kullandı.  
 
‘KADINLAR DÜŞÜNCELERİNDEN YARGILANIYOR’
 
TJA aktivisti Ayla Akat Ata, erkek egemene karşı mücadele eden, ortaklaşmak yerine ötekileştiren tüm kadın öncüleri andı. İstanbul Sözleşmesi’nde kadına yönelik şiddetin geniş bir şekilde tanımlandığını dile getiren Akat, “İnsan olduğumuzu unutanlara karşı insan olduğumuzu hatırlatma mücadelesi içerisindeyiz. İnsan için geçerli olan tüm haklarda bizde yararlanıyoruz. Ama ne yazık ki, kadının hakkı yaşadığı aileye bağlı, topluma bağlı, devlete bağlı. Biz insan olmaktan öte bir şekilde ele alınıyoruz. İnsanlara yaptıklarını yanlış olduğu mücadelesi içerisinde olduğumuz için kriminalize edildi. 146 ülke içerisinde 124’ncü sırada olan bir ülkede yaşıyoruz. Koruma kararı aldıran kadınlar var, ama kadınlar devletin koruması altında öldürülüyor. Bizim gibi demokratik barışı önceleyen kadınlar düşüncelerinden dolayı yargılanıyorlar” sözlerini kullandı. 
 
‘SESSİZLİK PERDESİNİ YIRTAN KADINLAR’
 
Yerel yönetimlerde eşbaşkanlığı başardıklarını söyleyen Akat, kadın eşbaşkanların hala cezaevinde olduğunu belirtti. Akat, “Varto belediye başkanımız, Doğubeyazıt ve Karayazı belediye başkanımız cezalarını bitirmesine rağmen hala cezaevinde. Bunlar devlet kaynaklı şiddeti değil mi? Hangi kadın eşit temsiliyet için pişman olur. Hangi taşı kaldırsanız altında devlet çıkıyor, o yüzden kadın cinayetleri politiktir. Kadın cinayetlerini önlemeyeceksiniz, önlemek isteyenleri kriminalize edeceksiniz, sonra ‘kadın cinayetleri politik değildir’ diyeceksiniz? Politiktir. Bu dosyada kadınlar neden feminist diye sözümüzü kesmeye çalışıyorsunuz. Bugün bu dosyadan yargılanan kadınlar, sessizlik perdesini yırtan kadınlar. Sadece parlamentoya bakın orada bulunan kaç kadın HDP çatısı altında. Bizler o perdeyi yırtarak, sokaklardan çıkarak, bedel ödeye ödeye oraya geldik. Bizim oradaki varlığımızdan rahatsız olanlara karşı siz bizi koruyamadınız. Siz bizi koruyacaktınız ki, bizde hak ve hukuk var diyecektik ama siz tercih etmediniz” şeklinde konuştu. 
 
İLK YAPTIKLARI ŞEY ‘ÖÇ’ ALMA 
 
“Savaş değil barış isteyen kadınlarız” diyen Akat, şöyle devam etti: “Bu ülkenin çocukları ölüyor diye, 40 yıllık politikasını düzeltmek yerine Rojava’ya gönderilen bombaların üzerine ‘Ecrinler’ yazılıyor. 2015’ten bu yana öldürülen çocukların raporunu tutuk dosyaya ekledik. Mücadeleye iten asıl etken, bizim yaşadıklarımızı çocuklarımız yaşamasın. Bizim hissettiğimizi kaç insan hisseti bilmiyorum. İlk yaptıkları ne oldu, öç alma. En ilkel şekliyle yaklaşıyor, bunlar ilk değil, yıllardır yapılıyor. Bizim çocuklarımız bunu yaşamasın diye mücadele ederken, çocuklarımız ölüyor. Dünü gördük, yarının nasıl olması gerektiğinin bir tezahürünü oluşturduk. 2013’te gördük ortamı. Şimdi avukatları ile Abdullah Öcalan ile görüşemiyor ama biz gittik başaramadık. Neredeyse bir savaştan medet umacak duruma geldik. Bizde tam bunların yanlış olduğunu belirten bir yerdeyiz. 
 
KJA SADECE KÜRT KADINLARIN ÇATISI DEĞİLDİ 
 
Elimizdeki sihirli bir değnek yok, anlatınca da anlaşılmıyoruz. İki yıldır bu salondayız, siz de anlamıyorsunuz. Aksine egemenliğini sarsıcı olarak görüyoruz. Bugün bu dosyanın sanığın olmamızın sebebi yeni demokratik yaşamı isteğimizdir. Kürt sorunun demokratik çözümü noktasında dört talep masaya konuldu. Dünyada, bu dört talebi istiyorlar diye kimse terörist ilan edilmiyor. Diyelim ki; bu dört talep gerçekleşti. Bizim birlikte yaşadığımız erkek, sadece evin içinde değil değiştirme mücadelemiz bitmeyecek. Biz çalıştığımız her yerde birlikte yaşadığımız erkeği değiştirme, dönüştürme iddiamız devam edecek. Biz ulus taleplerimizi cins taleplerimizle bir araya getirerek bunları kazandık. KJA Kürt kadınların çatısı değildi, o bir kongreydi. Bizimle yaşayan tüm kadınların ortak çatısıydı. Kimsenin yapamadığını yaptık ve ilk susturulan biz kadınlar olduk. Örgütlenme hakkımızı kullandığımız için neden sizin huzurunuzdayız? Neden TMK’dan yargılanıyoruz? Bu ayrımcılığa karşı mücadele etmeyecek miyiz? Elbette ki edeceğiz.
 
Siz bizi bu salonlarda yargılıyorsunuz, örgütlediğimiz eylemler daha da kitleselleşiyor, bizler mücadelemizi inadına isyan inadına özgürlük diyerek sürdürmeye, öfkemizi acımızı susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz diyerek yaşamaya, kararlılığımızı bir can daha eksilmeyeceğiz diyerek, inancımızı jin jiyan azadî diyerek savunmaya devam edeceğiz. Vardık, varız, var olacağız.”
 
DEMİRTAŞ: ŞİDDET SEMBOLLEŞEN BİR GÜNDE BAŞLAMADI 
 
Kadınların konuşmalarının ardından HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş söz aldı. Kadınlar öncülüğünde yürüyen mücadelenin yanında olduğunu söyleyen Demirtaş, eşitsizlik, ayrımcılığın bu davanın temeli olduğunu kaydetti. Demirtaş, “Sorunların temelinde esaslı bir çözüm isteniliyorsa, başat konudur. Kadın sorunu Kürt meselesinden, ırk meselesinde ve diğer meselelerden önce gelir. Mirabal kardeşlerin sembolleşmesi ile birlikte şiddet ve ayrımcılık başlamadı. Davamız da egemenlik sistemine alternatif olan partinin üyeleri olduğu için yargılanıyoruz. Kürtler eşit olabilir mi? Bazıları açısından kabus. Kürt vardır demek, Türk milleti yoktur demek oluyor. Ama fiiliyatta Kürt vardır. Ama tek bir dile endekslenmiştir. İktidarı elinde bulunan kaybetmek istemez, bugün tek adam rejimi bırakmak istemiyor. Egemenliğini paylaşmak istemiyor, Kobanê davası budur. Ülke yönetiminde adil ve eşit söz talep ettiğimiz için buradayız” dedi.
 
‘KÜRTLER KÜRT OLAMIYOR’
 
Kürt halkının kimliğinin yüzyıldır alınmak istendiğine vurgu yapan Demirtaş, buna itiraz edildiği için mahkeme salonlarında yargılandığını kaydetti. Demirtaş, “Bizim dilimizin, kültürümüzün, kimliğimizin, kimsenin alma hakkı yoktur. Kürt siyasetinin öncü kadroları toplum önünde linç edilmek isteniliyor. Ya biat edersiniz, Kürt olarak size ne kadar verirsek ona razı olursunuz ya da aç tavuk gibi bize muhtaç olursunuz. Bize dayattıkları bu, siz bunları bilerek siyasete girdik. Kürtler her şeyi olabiliyor ama Kürt olamıyor, Mehmet Metiner her şey oluyorsa, herkes her şey olabilir. Onurunu yitirenleri egemenler çok sever, özgürlük talebinden vazgeçen köleyi sahibi çok sever. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Mesele Kürtlük, Türklük değil, onur meselesidir. Bir insanın kimliğine saldıramazsınız, kimisi kalır burada mücadele eder, kimisi dağa gider” ifadelerini kullandı. 
 
SAVCI’DAN DEMİRTAŞ’A SUÇ DUYURUSU 
 
Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Patır patır insanlar ölüyor, savaş diyoruz, sen nasıl savaş diyorsun diye dava açılıyor. Savunma yapıyoruz ama duruşma savcısı savunmam hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Korsan bir şekilde Ankara 22’nci duruşma savcılığı sıfatıyla ayrı bir tüzel kişilik varmış gibi suç duyurusunda bulunmuş. Cumhurbaşkanına hakaret etmişim.” 
 
Demirtaş, AİHM’in Figen Yüksekdağ hakkında verdiği ihlal kararının tartışılması gerektiğinin önemine dikkat çekti. 

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Cihan Erdal’ın hakkında “adli kontrol tedbirlerine uymadığı” gerekçesiyle yakalama kararı çıkarılmasın, siyasetçiler Demir Çelik, Sara Aktaş, Fatma Şenpınar ve Yasemin Becerikli hakkında ise “kırmızı bülten” çıkarılmasına karar verdi. 

Duruşma yarına devam edecek.

 
  
 

Diğer başlıklar

22/11/2022
11:03 Bergama'da Özlem G.'yi katleden fail tutuklandı
10:29 ‘İktidar faşizmi kurumlaştırma adımlarını hızlandırdı’
10:02 Ankara’da gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
10:01 Semra Güzel için AYM’ye başvuru
09:43 Dedeoğulları davası: İktidarın nefret söylemleri benzer katliamlara zemin hazırlıyor
09:20 ‘İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmaması kadınlar kadar çocukları da etkiliyor’
09:16 Dr. Mansouran: İran rejiminin devrilmesi toplumsal irade haline geldi
09:14 Türkiye'de savaşa ayrılan bütçe kadına ayrılan bütçenin 128 katı
09:13 'Şiddete karşı ortak mücadelede buluşalım'
09:05 'Özgürlük sloganı atmaya devam edeceğiz'
09:03 Mimoza Kadın Derneği yeni projeyle sahaya iniyor
09:03 Ağır hasta Emin Güler tahliye edilsin
09:02 TOKİ'ye peşkeş çekilen arazi moloz yığınlarıyla doldu
09:02 'Tecritle Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin halklara ulaşması engelleniyor'
09:02 Sendikalı kadınlar: Örgütlülük güvende hissettiriyor
09:01 Afganistan’da direniş: Kadınlar bir arada, hedef belli
09:00 22 KASIM 2022 GÜNDEMİ
08:58 Kadınlar belediyenin cinsiyetçi afişlerini değiştirdi
21/11/2022
23:57 FPPK ve ORTE’den ulusal kongre çağrısı
22:48 Göç Araştırmalar Platformu: Toplumsal barışı savunuyoruz
22:24 İstanbul’un ilçelerinde saldırılar protesto edildi
21:56 HDP MYK: AKP’nin saldırıları halkların geleceğine tuzaktır
20:51 Amed Barosu'ndan 7 günlük eylem yasağına ilişkin iptal davası
19:41 Dutax'ta kaza: 1 kişi yaşamını yitirdi
19:32 Kobanê Davası’nda birleştirilen dosyalar yönünden tahliye
19:30 Gözaltılara tepki: Savaşa karşı hayır demeye çağırıyoruz
19:14 Berivan Bayram’ı katleden failin cezası usulden bozuldu
18:51 SES üyesi Mustafa Yaşa serbest bırakıldı
18:41 Taksim patlamasında 5 kişi daha tutuklandı
18:25 Dêrik’te katledilen 11 kişi kitlesel törenle defnedildi
18:18 ‘Basın Kartı mevzuatında gazetecilerin önerileri dikkate alınmak zorunda'
17:55 İran insan hakları örgütlerinden Rojhilat uyarısı
17:49 ÖHD Wan Şubesi'nden tecrite karşı çağrı
17:36 ​​Amûdê’ye havadan saldırı
17:17 Yeni Yaşam muhabiri Bedir serbest bırakıldı
17:03 Tutuklular Ereğli Cezaevi’nden seslendi: Nefes alamıyoruz
17:01 KESK: DAİŞ karanlığına karşı direnen kadınlarız
16:59 Kürtlere saldıran İran, Türkiye’yi kınadı
16:57 Amed’liler haykırdı: Bijî berxwedana Kobanê!
16:56 Akbelen davasında 'reddi hakkim' talebinin reddine itiraz
16:55 Kobanê Davası: Kadınlar sessizliğin perdesini yırttı
16:51 DFG ve MA’ya dayanışma ziyareti
16:50 İHD: Kürt sorunu çatışmayla çözülmez
16:35 Yavuz ve Saruhan’ın taziyelerine ziyaret
16:20 Uluslararası örgütlere çağrı: Türkiye'nin saldırılarını durdurun
16:01 'Çocukların özgür yaşamı için mücadele edeceğiz'
15:51 Rojava’ya saldırılar protesto edildi: Kobanê düşmeyecek
15:49 Soylu hakkında hakaret davası
15:32 Çerkezoğlu: Korku iklimine teslim olmayacağız
15:08 25 Kasım yürüyüşlerine katılım çağrısı
14:37 Belediyeden cinsiyetçi 25 Kasım afişi
14:03 HDP İslam Masası, Wan’da panel düzenledi
14:03 Riha Kadın Platformu Emine Şenyaşar’ı ziyaret etti
13:31 'Savaş en büyük ekolojik kırımdır'
13:28 Uğur Kaymaz ve babası anıldı
13:25 İzmir'de Yaşar Kemal Sempozyumu düzenlenecek
13:24 Erdoğan’dan Rojava’ya kara saldırısı tehdidi
13:23 Kürt halkıyla dayanışma çağrısı
13:20 Kobanê Davası: Kadın ittifakı haramilerin düzenini yıkacak
13:10 Kurdistan baroları, hükümeti siyasi çözüm aramaya davet etti
13:02 Karkamış'a adressiz roketler!
13:01 ÖHD’li avukatlar TBB ve baroları göreve çağırdı
12:43 Türkiye’nin saldırılarına karşı seferberlik çağrısı
12:37 Kobanê saldırısı meşaleli yürüyüşle protesto edildi
12:37 Avukat Aryen Turan hakkında iddianame hazırlandı
12:36 Dersîm'de gözaltına alınan yurttaş serbest bırakıldı
12:36 Amed'de toplu taşıma aracı seyir halinde alev aldı
12:14 Ege’de 9 ayda 573 çocuk hakkı ihlali yaşandı
12:03 Türkiye saldırısında amaç AKP-MHP iktidarını daim kılmak!
11:56 Avukatlardan Abdullah Öcalan için İstanbul Barosu’na başvuru
11:52 TJA: Savaş politikalarına karşı Taksim Tünel’e
11:47 İzmir'de bir kadın katledildi
11:43 Duvar yazılamasıyla saldırılar protesto edildi
11:36 İsveç’teki Türkiye Büyükelçiliği’ne projeksiyonlu protesto
11:17 Albashır ÖSO’cu diye YPG tarafından tutuklandığını iddia etti
11:15 Emek ve Özgürlük İttifakı: Çocuk hakları için mücadeleyi sürdüreceğiz
11:07 Kanser hastası 19 gündür hastanede kelepçeli tutuluyor
10:37 Kadınlar Sincan Cezaevi önünde: Jin, jiyan, azadî kazanacak
10:35 İran rejiminden Kürt parti karargahlarına saldırı
10:24 Amerikalı gazeteci Bodette: Garantör güçler Türkiye’nin saldırısına göz yumdu
09:46 Aldar Xelîl: AKP-MHP iktidarda kalmak için halkı kurban ediyor
09:27 Kürt kadınlarının ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesini anlamak
09:18 TJA, konferans kararlarını hayata geçirecek
09:13 ‘Kadınlar çözümü Abdullah Öcalan’ın paradigmasında buluyor’
09:09 Kayyım 18 taşınmazı satılığa çıkardı
09:02 23 baronun 228 kişilik yönetimin 59’u kadın
09:02 Kadınlar üreme sağlığı hizmetine ulaşamıyor
09:01 Dedeoğulları davası: İnsanlığa karşı suç maddesi işletilmedi
09:01 Bir kolu olmayan tutuklu tekli hücrede tutuluyor
09:00 21 KASIM 2022 GÜNDEMİ
08:23 Amed’te kahvehaneye saldırı: 3 yaralı
20/11/2022
22:24 Kobanê’nin batısı bir kez daha bombalandı
22:12 30 yıl sonra tahliye olan Erdem’e kitlesel karşılama
22:06 Öncüpınar Sınır Karakolu'na roketli saldırı
21:39 Kurdistani İttifak: Herkesi insanlığa sahip çıkmaya çağırıyoruz
20:35 İstanbul’da 25 Kasım paneli: Şiddetsiz iletişim mümkün
20:18 Riha Barosu saldırıları kınadı
20:15 MSD: Türk saldırılarından BM ve Arap Birliği sorumludur
19:42 Hesekê’de halk saldırılara karşı alanlarda
19:27 Suruç Katliamı anmasına polis engeli: 15 gözaltı
19:05 Haber alınamayan uzman çavuş kayıtlara ‘kayıp şehit’ olarak geçti
19:03 'Akarsel baskılara karşı kadın direnişini yarattı'
18:55 Taksim’deki patlamaya ilişkin 2 tutuklama daha
18:20 DİB: Halk artık kirli oyunların farkında
17:44 Amedspor Bayburt Spor’u mağlup etti
17:40 AP üyeleri: Saldırıları durdurun
17:29 Siyasi partilerden ‘direnişi örgütlemek için sorumluluk alalım’ çağrısı
17:17 Ege’de kadınlar şiddeti tartıştı
16:50 İran rejimi Mahabad'da direnişle karşılaştı
16:20 HRE: Hava saldırılarında 5 savaşçımız yaşamını yitirdi
16:06 Yaşamını yitiren 3 Suriye askerinin isimleri açıklandı
16:01 QSD’den hava saldırılarına dair açıklama
15:53 Emek ve Özgürlük İttifakı: Saldırgan politikaları reddediyoruz
15:49 Mêrdîn’de sınıra sevkiyat
15:46 Ceylan Önkol Yarışması’nda 6 çocuk dereceye girdi
15:34 MATUHAY-DER kongresi: Kobanê’ye saldırı 50 milyon Kürde saldırıdır
15:00 Mutlu: Kadınsız siyaset günleri son buldu
14:41 PYD: Rojava halkının yanında durun
14:36 Amed Barosu: Dile konulan 'çekince' kaldırılmalı
14:14 'AKP, DAİŞ'in yarım bıraktığını tamamlamaya çalışıyor'
13:53 Bekir Hec İsa: Saldırılar seçim endeksli
13:02 Kanîreş’te tüp patladı: 1 yaralı
12:46 İHD: 132 çocuğun yaşam hakkı ihlal edildi
12:37 Irak Parlamenteri: Türkiye kimyasal silah kullandı
12:31 Hava saldırılarına dair ilk bilanço
12:23 'Jin, jiyan, azadî" isyanı 10'ncu haftasında
12:08 HDP olağanüstü toplanıyor: İktidar saldırılarla ömrünü uzatmaya çalışıyor
12:03 Şenyaşar ailesi: Adaletli yaşamın yolu dayanışmadır
11:57 Saldırılarda hastane de hedef alındı
11:51 EMEP: AKP çocuklara açlığı reva görüyor
11:35 Rojava saldırılara karşı alanlara çıkacak
11:35 Saldırılara tepkiler: Gün Kobanê ruhuyla ayağa kalkma günüdür
11:25 Şera’da 10 Suriye askeri yaşamını yitirdi
11:19 Dêrik'e hava saldırısında 9 kişi hayatını kaybetti
11:13 Mazlum Ebdi: Saldırılar devam ederse herkes zarar görür
10:54 Hava saldırısında ANHA muhabiri katledildi
10:36 Fırat Bölgesi Eşbaşkanı: AKP krizden kurtulmak için saldırıyor
10:08 Türkiye’den Kobanê’ye yeni saldırı
09:53 Devlet-erkek işbirliğinde Emine Kaya’ya hapis cezası
09:46 BMG: Kobanê'yi düşüremeyeceksiniz
09:43 Kanser hastası tutukluya aylar sonrası için randevu verildi
09:42 AKP ve MHP’li başkanların yeğenleri uyuşturucuyla yakalandı
09:41 Av. Şakar: İmralı’da 2005’te verilen cezalar ikinci kez uygulanıyor
09:34 Tutuklu annesi: ATK önüne gitmek istemiyorsanız nöbete katılın
09:33 Aktaş: Kadının merkezde olmadığı hiçbir mücadele sonuç almaz
09:24 Meryem Xan’ın gerçek yaşamının izini sürdü
09:17 Koçerlerin dört bir yanı kameralarla çevrildi!
09:16 Hayalleri ellerinden alınan çocuklar
09:15 Kadınlar yaşama ‘meşru müdafaa’ ile sarılıyor
09:00 Uğur Kaymaz katledileli 18 yıl oldu