DİYARBAKIR - KESK Amed Şubeler Platformu, 35’inci maddenin kaldırılmasını bir kez daha talep ederek, “OHAL Komisyonu lağvedilmelidir” açıklamasında bulundu.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Amed Şubeler Platformu, Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) iptal edilmesi ve kamu kurumlarında ihraçlara olanak sağlayan 375 Sayılı KHK’ye eklenen geçici 35’inci maddenin kaldırılmasına ilişkin Hazal Park’ta açıklama yaptı. “KHK’ler gidecek biz kalacağız” pankartının açıldığı açıklamaya sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Açıklama sırasında sık sık “Gün gelecek, devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganı atıldı.
Açıklamayı yapan Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Diyarbakır Şube Başkanı Süleyman Bozkurt, iktidarın emekçiler, sendikalar, meslek odalarına karşı baskısını her geçen gün arttırdığına dikkat çekerek, “Demokrasi güçlerini, emek ve demokrasi mücadelesinden vazgeçirip, toplumu bu şekilde sindirmeye ve kendilerine biat eden bir forma sokmaya adeta yemin etmiş durumdadır” dedi.
2016 darbe girişiminden sonra ülkede neredeyse soruşturma, kovuşturma, baskı ve sindirme teşebbüslerine muhatap olmayan bir muhalifin kalmadığını söyleyen Bozkurt, “6 yıldır emek örgütleri, sivil toplum kuruluşlarının fiili meşru mücadele yöntemi olan miting ve basın açıklamaları çeşitli gerekçeler gösterilerek engellenmektedir. Siyasi iktidar, ülkede kamu emekçilerinin ekonomik ve demokratik haklarını savunan, emek mücadelesi veren KESK’i, kriminalize etmek için her türlü hukuksuzluğu pervasızca uygulamaktadır” diye belirtti.
Bozkurt, Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın tutuklanmasını da kınayarak, sendika olarak yanında olduklarını ve derhal serbest bırakılmasını talep etti.
“Sendikal hak ve özgürlükleri kullanması suç değildir” diyen Bozkurt devamında şunları dile getirdi: “Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi yürüttüğü için açığa alınan, ihraç edilen yönetici ve üyelerimizde suçlu değil, sendikalı ve örgütlü olmanın gereğini yerine getiren bu haklı mücadelenin onurlu birer kahramanıdırlar. Konfederasyonumuzun siyasi ve ekonomik krize karşı mücadele programlarını hayata geçirdiği ve üye artışlarının yoğun olduğu dönemlerde bizlere yönelik gözaltı, tutuklama, ihraç ve mobbing gibi baskı yöntemlerinde artışın yaşanması tesadüf olmadığı gibi artık kabak tadı veren beyhude çabalardır.”
'OHAL KOMİSYONU LAĞVEDİLMELİ'
Tüm engellere rağmen mücadelelerine devam edeceklerini vurgulayan Bozkurt, “Nasıl ki bundan önce ki hukuk ve hak tanımazlara boyun eğmediysek, bugün ki ahlaksız ve hukuk tanımaz karanlığa da eyvallah etmeyeceğiz. Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir. Hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm arkadaşlarımızın dosyaları herhangi bir ceza verilmeden sonuçlandırılmalı ve bugüne kadar ihraç edilen tüm arkadaşlarımız bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidirler” diye konuştu.